19-06-2012 07:30

Yeni Akit`ten Gülen`e `dönmem` eleştirisi: Başka başka planlar mı var?

Yeni Akit, Erdoğan`ın `Ülkene dön, bitsin bu hasret` çıkışına olumsuz cevap veren Gülen`e yönelik eleştirilerini sürdürüyor. Gazetenin yazarı Ali Karahasaoğlu konuyla ilgili yazısında Gülen`in dönmeme kararını sorguluyor ve eleştiriyor...

Yeni Akit`ten Gülen`e `dönmem` eleştirisi: Başka başka planlar mı var?

Ecevit'te gelen Hoca, Erdoğan'da niye gelmiyor?

 Ali ihsan Karahasaoğlu / Yeni Akit

 Başbakan Tayip Erdoğan davet etti.

Başbakan; kendisinin yaşamadığı bir yere çağırsa Hoca'yı, "Hocamız tereddüt etmekte haklıdır. Başbakan çağırıyor ama... Başbakan'ın kendisi Türkiye'de yaşamıyor. Başbakan'ın kendisi de Türkiye'yi güvenli bulmuyor" derdik.

Ama Başbakan, 24 saat koşturduğu Türkiye'den çağrısını yapıyor..

Hoca'ya "Gel" diyor.

Hoca ise, "Türkiye emin, güvenli bir yer değil" diyor..

Bu nitelemeyi, sanki kendi yorumu değil de, halkın değerlendirmesi gibi aktarıyor ama..

Sonuçta 10 dakikalık bir konuşmada bu yorumu aktardığına göre, kendisi de buna bir ciddiyet veriyor demektir.

Hemen ardından da Hocaefendi, Türkiye'ye geldiği takdirde, "başının derde girebilecek olmasından, şahsi olarak korkmadığı"nı hatırlatıyor..
Çağıranlar, devletin en tepesindeki isimler..

Onlar güvence veriyorlar..

Çağrılan, "Benim şahsım adına bir çekingenliğim yok" diyor..

Ama, "kazanılan hakların tehlikeye girmesi" gerekçe gösterilerek, şimdilik gelinmeyeceği belirtiliyor..

Burda bence bir kafa karışıklığı var..

Ya kafa karışıklığı..

Ya da, açıklanmayan bazı sorunlar var..

Tek dert, "kazanımların tehlikeye girmemesi" ise..

Sormamız lazım Hocaefendi'ye: "Kendisini ülke içinde mücadele edenlerden, daha üst bir noktada mı görüyor?"

Öyle ya.. Şer güçler, Başbakan'ı değil de, Hocaefendi'yi mi alt etmek istiyorlar?

Böyle bir iddia doğru olabilir mi?

Hocaefendi'yi 1997'de, 1999'da tutuklamak istediler. Doğru..

Ama aynı güçlerle mücadele eden ve ülkeyi terk etmeyen Başbakan da; aynı Türkiye'de 1999'da tutuklandı..

2002'de de tutuklanmak istendi..

Öyle ki, Hocaefendi'yi idam talepli suçtan tutuklatmak isteyen de Nuh Mete Yüksel'di. Tayyip Erdoğan'ı, 2002'de aynı taleple tutuklatmak isteyen de..
Demek ki, hedef olma açısından, Hocaefendi ile Başbakan arasında bir fark görülmüyor..

İkisi için de, fırsat ellerine geçerse, hiç de iyi şeyler düşünmüyorlar..

Allah ellerine fırsat geçirtmesin..

Ama..

Başbakan elini taşın altına koyuyor.. Bunu yaparken kazanımların tehlikeye düşmesinden çekinmiyor, Türkiye içinden mücadelesini sürdürüyor da.. Hocaefendi neden, niye çekiniyor?

Hem Hocaefendi, daha önce de böyle gurbette olduğunu..

1997'de de çağrıldığını ve geldiğini, son açıklamasında kendisi anlatıyor..

Şu ifadeler, bizzat kendisinin: "Devletin başındaki insan, bir yerde önemli bir değişiklik olunca, bana telefon etti 'Gel' dedi. 'Durum değişti, burası emniyet ve güven içinde' dedi. Gittim."

Hocaefendi'nin kasdettiği, devletin başındaki o isim kim?

Daha önceki anlatımlardan bildiğimiz kadarı ile, dönemin başbakan yardımcısı, bir sonraki dönemin başbakanı Bülent Ecevit..

Ecevit çağırdığında, Hocaefendi geliyor..

Hem de objektif gözle baktığınızda, pek de öyle güven sağlanmamış iken..

28 Şubat'ın izleri henüz silinmemiş iken..

28 Şubat'ın sessiz destekçilerinden Ecevit iktidarda iken..

Amaaa...

Tayyip Erdoğan çağırınca, gelmiyor..

Üstelik, o yıllara göre Türkiye'nin, çok daha fazla güvenli bir ülke haline (Allah'ın izni ile) gelmesine rağmen!

Acaba burda sorun ne?

Hocaefendi'nin deyimi ile, "kazanımların -yüzde bir ihtimalle de olsa- zarara uğraması" endişesi mi?

Yüzde bir ihtimalle de olsa; kazanımları zarara uğratmamak için mi, Hocaefendi yurduna dönmüyor!

Yoksa, başka bir sorun mu var?

Başka bir sorun mu var ki, Hoca vasiyetini açıklayıp, "Türkiye'de defnedilmek istediğini" (Allah gecinden versin) söylüyor da, hayatta iken ülkesine gelmiyor?..

Vefatı sonrasında Türkiye'ye gelmesi de, yüzde bir ihtimalle de olsa, kazanımların tehlikeye girmesine sebebiyet vermez mi?

Böylesine tedirgin, böylesine her şeyden kuşkulanırcasına düşünmenin sonu var mı?

Yoksa..

Açıklanmayan başka tereddütler mi var?

Başka çekinceler mi var?

Başka başka planlar mı var?

 

YORUMLAR
  • nurulfurkan02   19-06-2012 12:17

    arkadaşlar 28 şubat dönemin abd ayağı bu zattır.bir demeçlerine bakın rahmetli erbakan hocaya bırak git yapamadın dedi askerde kendi görevini yaptı dedi.bu adam ahirette gerçek yüzü ortaya çıkar hepimiz görürüz.kimse süslü püslü ve doygu yüklü kelimelerlen bizi artık kandıracağına inanmasın.bu adam müslümanda cihad ruhunu öldürdü sadece kendilerine yardım için eli açık ve çömertlik yanlarını müslümana söyleyip kanının emilmesi için mücadele veriyor ve müslümanın parası bu şahıs üzerinde abd ve israile akıyor.kanıt tüm konuşmalarını videoda dinleyin hep müslüman arasındaki sıkıntıları dile getirir sisice körüklemeye çalışır.birgün olsun yahudi ve hiristiyanların müslüman yaptıklarını anlatmaz.