Süleyman GÜLEK

08 Kasım 2022

AİLEDE HUZUR VE MUTLULUK

Aile, sevincin, huzur ve mutluluğun birlikte yaşandığı mukaddes bir müessesedir. Aile sorumluluğun paylaşıldığı, dertlerin anlaşıldığı, fertlerin kaynaştığı, sevinç ve tasanın paylaşıldığı, dinin ve değerlerin birlikte yaşandığı bereketli bir alandır.

Çünkü insan yaradılışı gereği bir başkasına muhtaçtır. Üzüldüğümüz veya sevindiğimiz zaman, bu duygularımızı paylaşacak dostlar ararız. Bunların  başında da aile üyeleri gelir. Aile demek, millet demektir. Ailenin inşası nesillerin inşası, nesillerin inşası ise milletin ihyası demektir.

Mutluluk; insanın içinde huzur, sevinç duymasıdır. Başka bir ifadeyle, insanın kendini iyi hissetmesidir. Aile sosyal hayatın temelini oluşturmaktadır. Aile huzur ve mutluluğun kaynağıdır. Aile toplumun çekirdeği, özüdür. Toplumun devamı aile ile sağlanır. Dinî ve ahlaki duygular ailede öğrenilir. Sorumluluk duygusu ailede kazanılır. Toplumun huzur ve mutluluğu, ailedeki huzur ve mutluluğa bağlıdır. Aile bir ömür boyu sevgi, huzur ve güvenin yaşanacağı en samimi ortamdır. Bu itibarla bedenen ve ruhen sağlıklı nesillerin yetişmesi ailenin temel fonksiyonlarından biridir. İslâm dini, sağlıklı ve hayırlı nesiller yetiştirmek için evlenmeyi teşvik eder.

Toplumun temeli olan aile, evlilikle kurulur. Evlilik hukuki bir sözleşmeyle başlar. Karşılıklı olarak gerçekleştirilen nikâh akdiyle oluşur. Nikâh, bir erkek ve bir kadının birbirlerine eş olmak üzere yaptıkları mukaveledir. Bu mukaveleyle/akitle aile oluşur.

Aile, kişinin kendilerinden sorumlu olduğu eşi, varsa çocukları, ev halkı, yani yakın akrabalardan oluşan insan toplumudur. Müslüman için aile, bir sosyal müessese olduğu gibi, aynı zamanda İslâmî bir kurumdur. Toplumun temeli olan aile, evliliğe dayanır. Evlilik de nikâha dayanır.  İslam, evliliğin şartlarını belirlemiş ve evliliği nikâh akdi şartına bağlamıştır. Nikâh, iki ayrı cinsiyetten müslümanın İslâmî kurallar çerçevesinde bir araya gelmesidir.

Evlilik, toplum hayatı ve insan fıtratının gerekli kıldığı ve dinimizin tavsiye ettiği bir ihtiyaçtır. İslâm dini, nefsin ve neslin korunmasını aile ile onu da evlilik kurumuyla temin etmektedir. Evlilik her şeyden önce bir kadın ve erkeğin aynı çatı altında yaşamaya karar verip, yuva kurma isteğiyle oluşur. Evlilik kadınla erkek arasında mümkün olan en geniş anlayış birliğini kapsayan köklü, güçlü ve sürekli bir bağ kurmaktır.

Gençlik çağına gelen kız ve erkeklerin en büyük hayallerinden biri, evlenip bir yuva kurabilmektir. İnsanın fıtratında bu duygu vardır ve bu sebeple her insan sıcak bir aile yuvası kurmak ister.

İslâm, akıllı ve buluğ yaşını aşmış bütün Müslümanların evlenmesini ve mutlu ve hzurlu bir yuva kurmasını istemeketdir. Yüce Allah Kur’ân’da şöyle buyurmaktadır: "Sizden bekâr olan kimseleri, köle ve câriyelerinizden uygun olanları evlendiriniz. Eğer onlar fakir iseler Allah fazlından onları zenginleştirecektir. Allah (imkânları ve rahmeti) geniş ve (her şeyi) bilendir"1; “İçinizden, kendileriyle huzura kavuşacağınız eşler yaratıp; aranızda muhabbet ve rahmet var etmesi, O'nun varlığının belgelerindendir. Bunlarda, düşünen millet için dersler vardır.2; “Onlar size örtüdürler, siz de onlara örtüsünüz”3 buyrularak, eşlerin birbirlerini tamamlayan bir bütün olduğu ve aile yuvasının sevgi, saygı ve merhamet temeline dayanması gerektiği ifade edilmiştir.

Hz. Peygamber (s.a.s.) de, evlilikle ilgili şöyle buyuruyor: "Ey gençler sizden evlenmeye güç yetirenler evlensin"4 Bir başka hadisinde de, "Peygamberlerin dört sünneti vardır" demiş ve dördüncü olarak evlenmeyi saymıştır.5 Yine evlilik konusunda Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurur: "Nikâh, benim sünnetimdir. Sünnetimi yapmayan benden değildir. Evlenin, çocuk sahibi olun; ben kıyâmet gününde ümmetimin çokluğu ile iftihar edeceğim."6

Evlilik insanın mutlu olmasında önemli bir amildir. Peki, insan nasıl ve ne şekilde eş bulmalı ki hedeflediği saadeti elde edebilsin? Bunu da Hz Peygamber (s.a.s.) beyan ediyor; "Kadınla dört şey için nikâh yapılır: 'Güzelliği, malı, asaleti ve dinî için. Siz dindar olanını seçin,  mutlu olursunuz.”7 Hadisi şerifte kadın ifadesi geçse de tavsiye erkek için de geçerlidir. Yani evlenecek kimse kadın ise evleneceği erkekte öncelikle dindarlık, güzel ahlâklı olmak gibi vasıfları aramalıdır. Evlenecek gençler, evlilik hayatında mutlu ve huzurlu olmak istiyorlarsa, evlilik ve güzel geçimle ilgili bilimsel ve dinî kaynaklar incelenmeli, gereken inanç, ibadet ve güzel ahlâkla ilgili bilgiler  edinmeli ve  ona uygun davranış sergilenmelidir. 

 Hz. Peygamber (s.a.s.): “Yüzüne baktığı zaman içini mutlulukla dolduracak bir eş’e sahip olmayı, erkek için en değerli nimetlerden biri saymıştır.”8 Dinimiz, ailelere, aile kurumuna ve aile bireyleri arasındaki ilişki ve bağlara büyük önem vermektedir. Ayet ve hadislerde görüldüğü gibi, Müslümanlar evliliğe teşvik edilmekte ve   mutlu ve hzurlu bir aile yuvasının  kurulmasını  istemektedir.

Allah’ın rızâsı gözetilerek yapılan, evlilik, başlı başına bir ibadettir. Hz Peygamber (s.a.s): “Sizden birinizin evliliğinde sadaka sevabı vardır”9 buyurarak nikâhın ibadetle ilgisine ışık tutmuşlardır.

Evlilikle birlikte eşlerin birbirleri üzerinde çeşitli hakları doğar. Peygamberimiz “Ey insanlar, sizin kadınlar üzerinde birtakım haklarınız vardır. Onlar sizin haklarınıza riayet etmelidirler. Onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Onlara karşı iyi davranınız. Eşlerinize şefkatle muamele ediniz. Siz onları Allah’ın ahdi ile aldınız. Onlar size Allah’ın ahdi ile helal olmuştur.”10 buyurarak bu hakları bizlere hatırlatmaktadır. Eşlerin birbirlerine karşı gösterecekleri sevgi, saygı ve merhamet aile içi huzuru sağlayan önemli unsurlardır.

Allah Teâlâ neslinin devamı ve dünya hayatının mutlu ve huzurlu olması için bir kadınla bir erkeğin helâl ve meşru yoldan evlenmelerini ve mutlu bir aile yuvası kurmalarını tavsiye etmiştir. Kurulan bu yuvada çiftlerin acısıyla tatlısıyla hayatı paylaşmalarını istemiştir. Dolayısıyla hayatın huzur ve mutluluk içinde geçebilmesi eşlerin birbirleriyle iyi geçinmesiyle mümkün olur.

Ailede İyi Geçim

Yüce Allah şöyle buyurur: “Kadınlarla iyi geçinin.”11 “Peygamberimiz (s.a.s.) de şöyle bildirmektedir: “Sizin en hayırlınız da kadınlara karşı en iyi davrananızdır.”12 Ayet ve hadiste erkeğin hanımına iyi davranması tavsiye ediliyor.

Evli çiftlerin birbirlerine karşı gösterecekleri sevgi, saygı, sadakat, sabır ve merhamet aile içi huzuru sağlayan önemli faktördür. Peygamberimiz “Bir kimse hanımına kin beslemesin, onun bir huyunu beğenmezse bir başka huyunu beğenir.”13 buyurarak her insanın güzel yönlerinin olabileceğini, beğenilmeyen huyların ise müsamahayla karşılanması gerektiğini bizlere tavsiye etmektedir. İnsanı insana sevdiren, tatlı dil, güler yüz ve güzel davranışlardır.

İslâm dini, Müslüman erkek ve kadının evlenip yuva kurmasını önemsemiş, ailenin dağılmasına sebep olacak söz ve davranışlardan sakınılmasını istemiştir. Sevgi ve saygıyla kurulan evliliği güzel geçimle devam ettirmek eşlere düşen en önemli görevdir. Huzurlu bir aile, sevgi ve fedakârlıkla kurulur. Adalet ve vicdanla ayakta durur. Merhametle ve güzel geçimle korunur. En sıkıntılı anlarda bile, gönül alıcı bir çift söz aileyi birbirine kenetler.

Peygamberimiz eşlerine ve çocuklarına da çok iyi davranırdı.  Enes b. Malik şöyle demiştir:“Aile fertlerine Hz. Peygamber’den daha fazla merhametli ve iyi davranan bir kimse görmedim.”14 Peygamberimiz, “Sizin en hayırlınız ailesine karşı en iyi olanınızdır. Ben de aileme karşı en iyi olanınızım…”15 buyurarak aile kurumuna verdiği önemi bizlere göstermiştir. Peygamberimiz hayatı boyunca kimseyi incitmemiştir. Eşlerine karşı daima anlayışlı, sabırlı, nazik ve hoşgörülü olmuştur. Peygamberimiz, örnek bir ‘aile reisi’ idi. Hanımlarına karşı çok nazik, çocuklarına karşı da çok şefkatli idi. Ev işlerinde hanımlarına yardım eder ve onlara çok iyi davranırdı.

Ailede güzel geçim için; sevgi,ilgi, saygı, sadakat, sorumluluk bilinci, olumlu düşünmek, müsamaha, affedicilik, fedakârlık, sabır, paylaşım, anlayış, muhabbet, şefkat, dürüstlük bağlılık güven ve sağlıklı cinsel hayat olmalıdır.

Evliliğin en önemli amaçlarından birisi de cinsel arzuyu meşrû yoldan gidermektir. Ailede mutluluğun en önemli unsuru eşler arası cinsel tatmindir. Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurur: “Herhangi biriniz, hanımıyla cinsî münasebette bulunduğu zaman,  kendisinin tatmin olmasını istediği gibi, hanımının da tatmin olmasını beklesin, hemen ayrılmasın.”16

 Mutlu bir aile olmak isteyenler, cinsellikle alâkalı görevlerini de en iyi şekilde yerine getirmelidirler.  Evlilikte cinsel mutluluk, eşler arası sevgi ve saygının artmasına ve mutlu olmalarına katkı sağlar. Peygamberimiz şöyle buyuruyor: “Bir kimse karısını yatağına davet edip de (mazereti olmadığı halde) gelmez ve kocası da ona dargın olarak gecelerse, sabah oluncaya kadar melekler o kadına lânet ederler.”17 Görüldüğü gibi erkek, cinsel ihtiyacını gidermek için hanımını yanına çağırdığında önemli bir mazereti yoksa gelmesi gerekmektedir. Hiçbir mâzereti yokken kadının birtakım bahanelerle kocasından uzak durmaya çalışması doğru değildir.

Mutlu ve Huzurlu Bir Aile Olmanin Yolları

Aile mutluluğu için dikkat etmemiz gereken bazı husular şunlardır:

1- Önclikle İslâm’a uygun yaşamaya gayret etmeli ve İslâma uygun bir evlilik olmalıdır.

2- Mutlu olmak için, iyi bir eşle evlenmiş olman yetmez; senin de münasip iyi bir eş olman gerekir.

3- Güvenli bir ortam olmadığı için internet aracılığıyla evlenmeye çalışmayın.

4. Evlilikte denklik çok önemlidir. Denkliği yalnız fiziki görünümde değil; sosyal, kültürel, ruhsal ve ekonemik diğer davranışlarda arayın.

5- Eşler, sevgilerini her vesileyle birbirlerine ifade etmeli. Eşler arasında anlaşmazlıklar uzun süreli olmamalı ve kısa zaman da tatlıya bağlanmalı.

6- Küçük ve büyük her kusurda incitici ve kırıcı tenkitlerden titizlikle sakınmalı.

7- Yersiz ve mesnetsiz kıskançlık, kuşku ve şüpheye yer vermemeli.

8- Kendin için istediğin güzel şeyleri eşin için de iste, kendini düşündüğün kadar onu da düşün.

9- Eşinde hata olarak gördüğün bazı şeyleri düzeltmede aceleci olma; değişmesi için zamana ihtiyaç duyan kusurlar olabilir. Ufak tefek hataları da büyütme.

10- Sağlıklı ve mutlu bir cinsel hayata özen göstermeli.

11- Evliliğin yükümlülük ve sorumluluklarını gönül hoşluğuyla kabul etmeli ve tam bir özgüvenle üstlenmeli.

12- Evli çiftlerin çocukları olmuşsa Allah’a şükür etmeli. Eğer gereken yapıldığı halde, çocukları olmuyorsa sabretmeli, bu da bir imtihan gereği olduğunu düşünmeli ve aşırı bir şekilde üzüntüye kapılmamalı.

13- İstişare, aile hayatında önemli bir prensiptir. Gerektiğinde eşler birbirleriyle istişare yapmalıdır.

14- Ailede mutluluğun, evde hiçbir problemle karşılaşmamana değil, problemlerin üstesinden gelebilmene, onları çıktığı noktayla sınırlı tutmana, eşinle olan ilişkilerini olumsuz etkilemesine fırsat vermemene bağlıdır.

15- Bir tartışma esnasında eşinin güzel yönlerini ve iyiliklerini de hatırlamaya çalış; beğenmediğin yönlerinin, tüm iyiliklerini örtmesine fırsat verme.

16- Çocukların yanında eşinle tartışmaktan veya sesini yükseltmekten sakın. Çünkü çocuklar, öncelikle ebeveynlerini örnek alarak ve taklit ederek öğrenirler. Bu tür problemler ve çözüm yolu çocuğun zihninde yer edecek ve ileride üzerinde olumsuz etkisini gösterecektir.

17- Eşinize sevginizi göstermek sadece dilde kalmasın, bunu uygulamaya dökün. Örneğin doğum gününde, evlilik yıldönümünde bir hediye alın, ara sıra elinizde bir demet çiçekle eve gelin. Hediyeleşin ki sevginiz artsın ve bu, mutluluk ve sevinç her vesileyle sizin âdetiniz olsun.

18- Evde bir köşeye çekilip tek başına oturmayı adet haline getirme, mümkün mertebe eşinle, çocuklarınla ilgilen.

19- Eşine ve çocuklarına zaman ayırmalı, onlarla tatil ve piknik yapmalı.

20- Eşinin akrabaları ziyarete geldiğinde hoşnutsuzluk göstermemeli. Aksine, onları güzel bir şekilde karşılayıp ağırlamada örnek bir tutum sergilemeli.

21- Özellikle kaynanana hürmet et, ona ailenin geleneklerine göre en güzel şekilde hitap et. Onunla tartışmaya girme. İleride gelininin sana nasıl davranmasını istiyorsan öyle davran.

22- Aile içinde çok iyi iletişim olmalı.

23- Çocuklar Allah’ın büyük nimetleridir. Onları ihmal ederek, iyi terbiye etmeyerek veya başka herhangi bir işi daha önemli sayarak bu nimeti azap vesilesine çevirme.

24- Çocuk bakımı ve terbiyesiyle ilgili sağlıklı bilgiler edinmeli ki, her aşamada onlara nasıl davranılacağı bilinsin. Böylece ruhen ve bedenen sağlıklı yetişsinler. Çocuk eğitimi konusunda ne kadar yeterli ve ne kadar eksik bulunulduğu gözden geçirilmeli, eksiklikler en kısa sürede tamamlanmalıdır.

25- Eşinizi ve çocuklarınızı başkalarıyla kıyaslamayın.

26- Savurganlık aile mutluluğunu bozar. Allah savurganları sevmez. Tutumlu ol ki, yokluk çekmeyesin.

27- Bir Müslüman, ailenin huzur ve mutluluğu için anne ve babasına gereken sevgi ve saygıyı göstermeli, onlara iyi evlat olmak için gayret etmeli ve onları üzmemek için elinden geleni yapmalıdır. Eğer anne-baba yaşlı ise; çocuklar, gençler, yaşlı olan anne ve babalarına da her zaman, her konuda yardımcı olmalı ve onlara gereken saygı, sevgi, hürmeti ve ilgiyi göstermelidir.  Çünkü dinimizin emri budur. Yaşlılar gözü yaşlı olmamalıdır.

28- Evlilikle ilgili bilimsel ve dini kaynaklar okunmalı, incelenmeli, gereken inanç, ibadet ve güzel ahlakla ilgili bilgiler edinmeli, gerekli sorumluluk için bazı kurallar oluşturulmalıdır.

29- Mümkün olduğunca eşinize evde beraber olduğunuzda zamanınızı Tv ya da bilgisayar başında geçirmeyin. Aynı çatı altında iki yabancı insan olmayın. Bilhassa hobileriniz uğruna eşinize olan ilginizi ve dolayısıyla mutluluğunuzu gölgelemeyin.

30-Ailenin huzur ve mutluluğu için eşine, eşinin ailesine ve çocuklarına çok iyi davrnmaya özen gösterin.

31- Evlilikte huzur ve mutluluk olması için; sevgi, saygı, sabır, sadakat ve sorumluluk bilinci olmalı.

32- Anne-baba olarak cocuklarımızı kötü huylardan, zararlı alışkanlıklardan korumaya gayret edelim. Alkol, uyuşturucu, sigara, kumar bağımlılığıgibi, çağın hastalıkları olan internet, televizyon, cep telefonu bağımlılığı da günden güne hızla artmakta toplumumuzun geleceği açısından büyük tehlike arz etmektedir. Dolayısıyla anne-babalar, çocuklarının imanlı ve güzel ahlâklı olmalarına özen göstermelidirler. Çocuklarının ahlâkı bozulmamsı için internet, televizyon ve cep telefonuna karşı gereken tedbirleri almalı ve onlara güzel bir örnek olmalıdır.

33- Eşler ailenin huzurunu bozacak söz ve davranışlardan kaçınmayta gayret etmelidir.

34- Eşler hayatın zorluklarına karşı birbirlerine maddi ve manevi destek olmalı.

35- Eşine deeğr vermeli ve onu yalnız olduğunda ya da başkalarının yanında rencide etmemeli, onu küçük düşürecek imalarda bile bulunmamalı.

36- Ailenizin mutrluluğu için eşinize karşı nazik, yumuşak ve güler yüzlü,  güzel sözlü olmaya itina gösterin.

37- Erkek helal rızık kazanmak ve sevap kazanmak niyetiyle çalışması sadakadır ve  sevaptır. Hanım da ev işlerini sevap kazanma niyeti ile yapmalıdır. Çünkü ev işlerini yapmak da sadakadır, sevabı vardır. Sevap kazanmak da insanı mutlu ve huzurlu eder.

38- Erkek eşinie karşı maddi ve manevi olarak cimri değil, çömert olmalı. Ev işlerinde de eşine yardım etmelidir.

39- Dünya hayatının imtihan hayatı olduğunu unutmamalı. Doğru inanç, ibadet ve güzel ahlâk sahibi olmalı ve helal olanı yapmalı, haram olan, günah olandan da uzak durmalı.

40- Lüks ve israftan sakınmalı, haline şükretmeli. Dünya ve ahirette mutlu, huzurlu olmak için çalışmalı ve duâ etmeli.

 41- Ailenin mutlu ve huzrlu olması için, eşlerin İslâmî anlayış ve yaşayış üzere olmaları ve eşlerin birbirleriyle iyi geçinmeye gayret etmesi gerekir. Ne mutlu İslâmi anlayış ve yaşayız üzere olmaya gayret edip mutlu ve huzurlu bir aile olmaya özen gösterenlere!

Dipnot

1. Nûr, 24/32

2. Rûm, 30/21

3. Bakara, 2/187

4. Buhârî, Nikâh 3; Müslim, Nikâh 1

5. Tirmizî, Nikâh 1; Müsned, c. 5, s. 421

6. İbn Mâce, Nikâh 1

7. Buhârî, Nikâh 16; Ebû Dâvud, 2047

8. Ebû Davut, Zekât 32

9. Müslim, Zekât 52; Ebû Dâvud, Tatavvû 12

10. Tirmizî, Radâ’, 11. 13

11. Nisâ, 4/19

12. İbn Mâce, Nikâh 50

13. Müslim, Vasiyyet, 5.

14. Müslim, Fedail 63

15. Tirmizî, Menâkıb, 63

16. Câmiü’s-Sağir Muhtasarı, c.1 s. 174, Hds. 314

17. Buhârî, Bed’u’l-Halk 7, Nikâh 85

(Not: Bu makale, Vuslat Dergisi Kasım 2022 sayısında  yayınlanmıştır.)