Hakan AKSU
CEPHETUN NUSRA - PYD SAVAŞI
Suriyede muhaliflerin yaklaşık üç sene önce mevcut kafir-zalim Nusayri yönetimine karşı başlattığı mücadele Esad’ın dışında çok sayıda yan aktörün devreye girmesini beraberinde getirdi. Rusya, Çin ve İran’ın açık desteğine rağmen sürekli kaybeden, kaybederken katleden bu zalim yönetimin saflarında varlığını inkar ederek savaşan sözde Hizbullah örgütünün aleni savaşa dahil olmasını da hayal kırıklıklarıyla takip ediyoruz. Zahiri bu kadar güçlü ve geniş yelpazeli düşmana karşı mücadele eden mücahit kardeşlerimiz Rabbimizin vaadinin tecellisiyle zafer kazanmaya devam etmektedir.
Suriye, Turkiye ve Irak sınırında varlıklarını sürdüren PKK’nın Suriye uzantısı olan PYD muhaliflere ihanetlerinin en kapsamlısını yaparak Müslümanları arkadan vurmaya devam etmektedirler. Resulayn’da devam eden mücadelenin detaylarından ve PYD’nin önceki ihanetlerinden bahsetmek yerine PYD, PKK ve BDP’nin müslümanlara yapılan savaşı çekmek istedikleri zemin altı çizilmesi gereken önemli bir çok noktayı içinde bulundurmaktadır.Özellikle BDP yöneticileri açıklamaları ve sınırda yaptıkları gösterilerinde bir çok yalan ifadelerle kamuoyunu ve özellikle kürt kardeşlerimizi yanlış yönlendirmeye gayret etmektedirler.
a) Bu savaşın PYD ile Cephetül Nusra arasında bir mücadele olduğu yalanları!
Bu kesinlikle doğru bir tesbit değildir. Şu an Suriye cihadı ırk ve ülke ayrışması olmadan bütün grupların birlikte hareket ettiği bir mücadeledir. Cephetül Nusra, Ahraruş-Şam, ÖSO ve özellikle kürt kardeşlerimizin ağırlıkta olduğu Selahattin tugayları gibi daha bir çok direniş grubu ortak hareket etmektedirler. Kendileriyle yapılan her anlaşmaya ihanet eden ve mücahid kardeşlerimizin Esad’ın stratejik noktalarına saldırı yapmaya hazırlandığı her zaman onları arkadan vurarak Esad’ı rahatlatmaya çalışan bu uşakların kökü İnşallah kardeşlerimizin eliyle kurutulacaktır.
b) Mücadelenin Kürtlere ile Araplar arasında bir savaş olmasıdır!
Irak’ı işgal eden abd önderliğinde ki kafir-zalim güçlerin savaş sahnesinde en son teknolojik silahlarına rağmen elde hiçbir başarı elde edememiştir. Savaş meydanlarında kazanamayacağına anlayan bu zalimler toplumun hassas sinir uçlarından biri olan mezheb kavgasını devreye sokarak, kendileri çekip gitselerde uzun süre çözülemeyecek fitne tohumlarını Irak topraklarına ektiklerini üzülerek gözlemlemeye devam ediyoruz. Şimdi ABD ve İsrail’in uzaktan kumandalı piyonu olan, kendilerini kürtlerin hakları için mücadele etmek gibi bir yalanla anlamdırsa da asla kürt kardeşlerimizin mağduriyetlerinin umurunda bile olmadığını PKK-PYD gibi oluşumlar Suriyede ki bu haklı mücadeleyi hem kamuoyunun gözünden düşürmek, hem de gücü zayıflatmak için böyle çirkin bir propagandanın gayreti içindelerdir.
Suriyede cihadı yönlendiren büyük grupların hepsi içerisinde arap, kürt, türk, çeçen başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinden müslümanların kardeşçe ve omuz omuza verdiği bir mücadeledir. Bu fitnenin çirkin bir yalandan ibaret olduğunun bir göstergesidir. Diğer bir göstergede PYD’de karşı mücadele veren Kürt kardeşlerimizin çoğunlukta olduğu ketibelerdir. Kürt mücahid kardeşlerimizin çoğunlukta olduğu Selahaddin Eyyubi grubu başta olmak üzere diğer 6-7 Kürt mücahid grubu Resulayn da PKK-PYD terör örgütlerine karşı savaşmaktadır. Bu kardeşlerimiz kendileri kürt olmakla birlikte asla diğer kardeşlerimizinde olduğu gibi kürtlüğün, araplığın, türklüğün mücadelesini değil, Allahın sözünün yükselmesi,dininin hakim olması adına, zalim ve kafirlere karşı cihad etmektedirler.
c) Muhaliflerin masum kürt sivillerini öldürdüğü iddiası!
PKK,PYD VE BDP ittifakı Suriye topraklarında kendi ırktaşları başta olmak üzere tüm Suriye halkına karşı yaptıkları ihanetleri gizlemek ve kendilerini nasıl Esed zalimine sattıklarını örtbas etmek için son derece basit ve seviyesiz bir dezenformasyon ile gündemi değiştirmeye gayret etmektedirler. Hiçbir şeyin gizli kalmadığı iletişim çağında kendini rezil etme pahasına utanmadan yalan haber ve resimler paylaşan BDP Milletvkili Sırrı Süreyya Önder bu tablonun en güzel göstergesidir. Mayıs ayı içerisinde destekledikleri Esed rejiminin Banyas da kadın ve çocuk demeden yaptığı korkunç katliamın resimlerini muhalifler kürtleri katlediyor diye sanal alemde paylaşmak, ayrıca BDP’nin sınırda yaptığı yürüyüşte kortejin önünde bir depremde çekilmiş ve ödül almış resmi Suriyede Kürtlerin katledildiği resim olarak taşımak, bu adamın ve içinde bulunduğu kadroların yalanlarını, gerçek yüzlerini ve seviyelerini göstermek için yeterlidir.
PKK, BDP, PYD ortaklığının kamuoyunu bu yanlışlarla yönlendirmeye çalışmak istemesinin tek nedeni, mücadelenin kürtler ve diğerleri noktasına getirerek inançlı inançsız tüm kürtleri kendi saflarında savaşmaya ikna etmektir. Müslüman kürt kardeşlerimizin sağlam imanlarına ve ferasetlerine güvenerek inanıyoruz ki bu şeytani tuzak inşaallah tutmayacaktır.
Son söz; şu çok iyi bilinmelidir ki Resulayn da verilen mücadele asla kürtler ve diğerlerinin mücadelesi değildir. Bu mücadele hak ile batılın, izzetliler ile satılmışların mücadelesidir. Hamdolsun kardeşlerimiz hiçbir ırk taassubuna düşmeden esed zalimine karşı aynı safta, omuz omuza Rabbimizin rızası için yaklaşık otuz aydır mücadele vermektedirler. Bugünde Resulayn da aynı vahdet ile zalimin, batılın yanında saf tutanlara karşı bu mücadele devam etmektedir.
Elbette ki bizler hakkettiğimiz sürece Rabbimizin vaadi ve yardımı gerçekleşecek, düşman kim olursa, gücü ne olursa olsun zafer müslümanların olacaktır.