Hakan AKSU
MÜSLÜMANLAR VE ERGENEKON GÜNDEMİ
Kumar nesillerimizi kuşatıyor. Toplumumuzun haramlara karşı iyice umursamaz olduğu bir dönemde, hükümetin ürettiği yeni kumar oyunlarıyla çok küçük yaşlarda çocukların azıcık paralarla kumar oynamaya alıştırıldığı bir zamanı yaşıyoruz.
ERGENEKON DAVASI BAŞLADI...
Rabbimizin haram kıldığı faizin adı kredi oldu. En şuurlu müslümanların bile fütursuzca alıp kulandığı faiz belası hem büyük bir günahın basitçe işlenmesi, hemde bunu doğal tezahürü olarak kullanılan kredinin ödenemesinden dolayı mahkemelik olan insanlar, icralık olan dosyalar, borç batağıyla yıkılan yuvalar. Zehirli bir çember gibi bizi kuşattı.
ERGENEKON DAVASINDA YENİ GELİŞMELER...
Türkiye Cumhuriyeti'nin batıl yasalarında suç olmaktan çıkarılan zina, İslam'ın kadın ve erkek arasında koymuş olduğu sınırlara biz riayet etmediğimiz için tv yayınları, internet ortamları ve bizlerin oluşturduğu ortamlarda ki zaafiyetler neticesinde şehvet çağın en büyük belalarından biri olarak toplumumuzu tehdit etmekte
ERGENEKON DAVASINDA BİR SUBAY TUTUKLANDI....
Tesettürün adı kaldı, içi boşaltıldı. Bir ibadet olan hicap, modanında etkisiyle güzelleşme aracına döndü. Kızlarımız giyinmiş çıplaklara döndü. Müslüman kızlar yarım parça bez ile stadyumlara, nargile kafelere, diskoteklere gider, her haltı yer hale geldi.
ERGENEKON DAVASINDA KCK DÖNEMİ...
Müslüman erkek ve müslüman kadınlar İslama hizmet etmek gayesiylede olsa sınırları olmayan birlikteliklerle dava adamlığından entellektüel akil insanlara döndüler. Her müminin Allah'ın (c) sözü önünde itaat etmesi gerekirken, her kesimin kendi kanaat ve taassubunu öne çıkarttığı, bilgi kirliliğinin yaşandığı bir dönemdeyiz.
ERGENEKON DAVASI KAPSAMINDA 28 ŞUBATÇI KOMUTAN HAKİM KARŞISINDA...
Camilerimizin, cemaatlerimizin ve namazlarımızın içinin boşaltıldığı, diyanetin ihanetiyle Rabbimizin muradına muhalif bir ibadet ve ibadet ortamlarını yaşıyoruz.
ERGENEKON DAVASINA YENİ HAKİM...
Müslümanlardan parayı bulanın kapitalist olduğu, dünyaya dair hertürlü lezzeti ve tatmini yaşamanın arzusu ile hareket ettiği bir dönemde. Parayı bulamayanların yeşil koministliğe soyunduğu, neredeyse Stalin'e övgüler yağdıracakları zihin bulanıklığını yaşıyoruz. Mülk sahibi olmanında, infak edip paylaşmanında en mükemmel ve fıtrata uygun emirlerini içeren dinimizin bize yetmediği! müslümanlar olduk.
ERGENEKON DAVASINDA 6 GAZETECİ TUTUKLANDI...
Adını kız-erkek ilişkisi koyarak masumlaştırılan ve zinaya giden en yakın nokta olan "flört" kendi nefislerimizi ve nesillerimizi kemirmeye başladı. Her şeyin olduğu gibi flörtün de "İslamicesini" yapmaya başladık. Allah (c) sonumuzu hayretsin.
ERGENEKONDA ŞOK GELİŞME...
Namazsızlık, tesettürsülük, gayri islami hayat standardı biz müslümanların çocuklarına bulaştı. Moda, müzik, diziden başka birşey takip etmeyen evlatlarımız. Giyinmek ve eğlenmenin hazzının arayışı içinde, isimlerini mücahit ve şehitlerin isimlerini koyduğumuz evlatlarımız artistlerin ve şarkıcıların hayatlarını yaşamak, onlar gibi giyinmek, onlar gibi tıraş olmaktan başka hedefi olmayan bir hayatı yaşıyorlar. Dahada beteri biz ebeveynler hiç umursamadan, evlatlarımızla dertlenmeden kendimize dönük hayatları yaşama arzusu içerisindeyiz.
ERGENEKON DAVASINDA 32. DALGA...
İslam ile asla yanyana düşünemeyeceğimiz, dün beşeri, küfür ideolojileri arasında sayarak "LA" dediğimiz demokrasi ve liberalizm hocalarımızın, başkanlarımızın, kanaat önderlerimizin, akıl adamlarımızın içerisinde büyük hikmet ve kerametler bulduğu hayat ölçülerine dönüştü.
ERGENEKONDA YENİ KAZILAR YAPILDI...
Hayatlarımızdaki sınırların tek sahibi Allah (c) iken, sınırsızca bir özgürlük, kişi homoseksüel bile olsa bunun bireyin tercihi olduğu, bu tercihe saygı gösterilmesi gerektiğinin en yılmaz savunucusu biz müslümanlar olduk. Neredeyse Lut kavminin insanlık tarihi boyunca kaybettirilmiş haklarının iadei itibarı için Beyazıtta miting yapacağız.
YAŞASIN ERGENEKON CİHADIMIZ...
Alemlerin Rabbi olan Allahımızın, kainatın tek hüküm sahibi olduğunu, bunun tersi bir durumun tuğyan, bunu savunanların tağut olduğunu öğrendiğimiz hocalarımızın bile hutbelerinde ve ekranlarda İslamda devlet yoktur, devletin dini adalettir demeye başladığı felaket bir dönemi yaşıyoruz.
ERGENEKON, ERGENEKON, ERGENEKON...
Yeni dünya düzeninde hiçbir radikal inanışın olmasını istemeyen, müslümanların da, solcuların da, laik ve kemalistlerin de light'ını oluşturmak isteyen emperyal güçlerin coğrafyalarımızda ki değişiminin adıdır, ergenekon. Bu ülkede ihtilaller ve askeri darbeler yaptırdıkları ve bizim çocuklar dedikleri kuklalarının bertaraf edilmesinin adıdır, ergenekon.
Uluslararası güçlerin uzantısı olarak bu ülkede halka zulmedenlerin, aynı güçlerin farklı bir oyun ile kuklalarının değiştirilme sürecinde, son kullanma tarihi geçmiş olanların mahkeme önüne çıkartılması ve hapse atılmasının biz müslümanların tek hedefi, tek mücadele alanı ve zafer çığırtkanlıkları yapması, biz müslümanlar için acı bir durumdur.
Biz müslümanlar bu hiçbir tarafın net olmadığı sanal sürecin neden tarafı olduk.
Biz müslümanlar: sistemin kendisi dururken, neden ergenekoncuların muhalifi olduk. Neden ergenekoncuların da bugün onları değiştiren elin de aynı el olduğunu göremeden sinsi oyunun tarafı olduk.
Bu tarafgirliğin hengamesinde asli hedef ve mücadelesinden uzaklaşarak, bize yutturulan bu ergenekon zokası ile hedef küçültmüş ve kuklayla oyalanıp, kuklacıyla uğraşmayı unutan müslümanlar olduk.
Bizler tek ve mutlak doğru olan Rabbimizin hükmünü ve bizler için seçip bize gönderdiği hayat nizamını nefsimizde, nesillerimizde ve tüm dünyada hakim kılmak üzere yola çıkmış müslümanlarız.
Bizler zulmün her rengine ve her çeşidine karşı mücadele etmek gibi muhteşem bir hedefin iman erleriyiz.
Bizler koministlerin de, laiklerin de, kapitalistlerin de, kemalistlerin de demokratların da, liberallerin de gelin, yasak koymanın da, özgür bırakmanın da tek hüküm sahibi olan Allah'a iman edin demesi gereken davanın sahipleriyiz.
Bizler yasaklamak ve dikta etmek ne kadar zulüm ise sınırsız özgürlükte insanoğluna o kadar zulümdür, hükmün tek sahibi Allah'tır (c) demesi gereken hak sözün sahipleri iken, onların bu batıl-beşeri hayat teklifleri içerisinde kendimize yaşam alanları oluşturmaya ve batıl hayat tekliflerinin erdem savunuculuğu yapma durumuna gelmişsek bu çok acı bir durumdur.
Aklımızı ve algımızı, Rabbimizin koyduğu hedef ve efendimizin hedefe giden yoldaki yürüyüşüne tabi kılmak temennisiyle.