Mehmet PAMAK

04 Temmuz 2015

ÇİN ZULMÜNÜ PROTESTO VESİLESİYLE ÜMMETİN HALİ VE ÜMMETE ÇAĞRI

15 yıl önce Almanya'nın Duisburg şehrinde muhacir olarak bulunduğum mecburi ikametim sürecinde bir bayram sabahı ümmetin halini düşünüp hüzünlendiğimde, ümmetin haline dair, ümmete çağrımı içeren, duygu ve düşüncelerimi "şiir formu"nda kayda geçmiştim. İşte bunlardan bir bölümünü (bütün ümmet coğrafyasına dair bölümler arasından özellikle Doğu Türkistan'la ilgili kısmı ve genel değerlendirmeyi içeren kısmını), bugün ümmetin içinde bulunduğu büyük kaos, işgal, baskı, yasak, katliam ve çok boyutlu zulüm ortamı sebebiyle siz değerli okuyucularımla da paylaşmak istedim.

Suriye, Mısır ve Filistin'de yaşanan işgal, darbe, despotizm ve büyük katliamları ve özellikle de emperyalist zalim Çin'in Doğu Türkistan'da o gün de, bugün de yapmakta olduğu zulüm, işkence, baskı, cinayet ve yasakları tel'in ve protesto ederek ümmetin halini değerlendirmeye ve ümmete seslenişime dair mısralarımı ilginize sunuyorum.

Ümmetimizin Hali

Doğu Türkistan’da, yıllardır Çin zulmü sürer

Emperyalist zalim Çin, mazlum halkları ezer

Asimilasyon terörü, hep zirvede gezer

Amaç o ki, İslam’i kimlikten kalmasın eser

 

Nükleer deneme yapıyor, zalimler orada

Kanser yaygın hale geldi, Doğu Türkistan’da

İzne tabi kılındı, hatta doğum yapmak bile

Hak ihlali çok,  işkence yaygın, hayat nafile

 

Esir Türkistan'da, oruç ve namaz da yasak

İslami kimlik ve tesettür, zalime tutsak

Katliam ve sömürü, karakteri zorbanın

Müslümanlar! Geç kalmayın, davranın

 

Kardeşlerimiz kırılıyor, Çin Zulmünün altında

Zulme karşı çıkmanın, ecri var Rabbin katında

Geç kalmadan, sen de yer al kardeşinin yanında

Hakka arka çık,  fedakarlık yap, zor zamanında

 

 

 

Kan ve gözyaşı egemen, ümmet coğrafyasında

Emperyalist işgalciler, zulmediyor her yanda

Kaos, sömürü ve katliam hakim her bölgede

Despot zalimler, bıraktı Firavunu gölgede

 

Emperyalistler üretti, demokrasi putunu

Fıtratı bozuklar,  acıkınca yediler onu

Kapitalist sömürü uğruna, her şey mubahtı

İşte bundan karartıldı, mazlum halkların bahtı

 

Çok kan döküldü ve ümmet her yanından kanıyor

Her taraf ateş içinde, mazlum halklar yanıyor

Ama artık mazlum halklar, hakkını haykırıyor

Küresel zalim sistemi, çok korkular sarıyor

 

Sorumluluk Alalım

 

Merhem olup ümmetçe, kanayan tüm yaralara

Hiç olmazsa, sahip çıkalım tüm mazlumlara

Ümmet bilinci ile koşalım yardımlarına

Merhametle çare arayalım sorunlarına

 

Filistin,  Suriye, Türkistan ve Kürdistan gülsün

Çeçen’e, Keşmir’e, Mısır'a  özgürlük gelsin

Allah’a yürüyüş ve izzete hicret başlasın

Haksızlık, zulüm, zillet kalksın ve ümmet şahlansın

 

Bitsin artık, mülteci kampları ve çadır kentler

Çoluk, çocuk, kadın, yaşlı, hasta hep yardım bekler

Maalesef yaygındır, bu zillet hali ümmette

O halde yarışmak gerekmez mi, cehd ve gayrette?

 

Hani bizler, tek bir vücudun uzuvlarıydık?

Hani bizler, aynı duvarın tuğlalarıydık?

Peki neden yakmıyor ateş, her birimizi?

Ne oldu, ne yaptık, bu güzel değerimizi?

 

Hele bir düşün, bayramda nasıldır çadır?

Kadın, yaşlı ve çocuk, pek çoğu da hastadır

İlaç, gıda ve giyim, çok zaruri ihtiyaçtır

Oradaki bayramlarsa, tam bir ıstıraptır

 

Bizde, yalnız düştüğü yeri yakamaz ateş

Mü’minler tek vücut gibidir, imanda kardeş

Umuda doğru yürü, ümmetçi ol ve birleş

Ancak o zaman yıkılır, sana zulmeden kalleş

 

Rabb’imiz bize, hep infakı emreder

Mazlum halklar uğrunda, cihad farzdır der

Bu emirler, neden bize tesir etmiyor?

Ümmetimiz zilletten, bundan çıkmıyor

 

Nasıl gülsün ki, Müslümanların yüzü?

Kâle alınmıyorken, Allah’ın sözü

Ümmetimiz yaralı, dinmez bu sızı

İman, infak ve cihad sarmalı bizi

 

Ne Yapalım?

 

Kur’an nur saçsın, karartılmış bahtına

Otursun İslam, özde tevhid tahtına

Tekrar yayılsın tevhid, ümmet sathına

Kur’an nesli çıkıp, renk versin yarına

 

O halde geliniz, Rabb’imize dönelim

Kur’an’a, sünnete ihlasla yönelelim

İslam ile yer yüzüne tekrar doğalım

Adaleti hakim kılıp, zulmü kovalım

 

Haydi! Dua yetmez, biraz gayret edelim

Birlik olup, yardımlaşıp, ümmetleşelim

Sorumluluk ve takvayı, özümseyelim

Hak ve adalet yolunda, özgürleşelim

 

Allah’ın va’di hak, biz değiliz müstahak

Ümmeti kuşatmalı, vahiyle gelen Hak

Başkasını bırak da, önce kendine bak

Hak yolda fedakâr ol, haydi ayağa kalk

 

Sorumluluk yüklenelim, olsun bize zahmeti

Hemen başlatalım da, bu çok hayırlı hizmeti

Sabır ve direniş olsun, mü’minlerin kısmeti

Bil ki, ancak böyle gülecektir İslam ümmeti

 

Hak yolda yürürsen, adalet ve izzet gelecek

Fakirin de, mazlumun da ıstırabı bitecek

İşte o zaman bayramlar, tam bir bayram olacak

Ümmet zilletten kurtulup, huzura kavuşacak

 

Umutlu Olmalı ve Çalışmalıyız

                                                                    

Müslüman'a, hep zalimler, egemen günümüzde

Zulüm, sefalet, despotluk, bir kâbus üstümüzde

Mücâdele, fedakârlık, farzdır bütün ümmete

Bu imtihan kazanılmadan, girilemez cennete

 

Rabb’imizin va’didir, “yardım etmek mü’mine”

Ancak, önce yardımımız gerek, O’nun dinine

Yine Rabb’in va’didir; O yardım ederse bize

Vallahi galip gelecek olmaz, ümmetimize

 

Allah’ın hükmü gereği, hep geçeriz sınavdan

İmtihan var;  “korkudan, açlıktan, maldan ve candan”

Zorluklarla, Peygamberin ashabı da sınandı

“Rabbin yardımı ne zaman”, diyene dek darlandı

 

Sıkıntı çekerek geçtiler, bir ateş çemberinden

Direnerek, tavizsiz yürüdüler, geri dönmeden

Zafer kazandılar, ilâhi yardımı hak edince

Cenneti hak ettiler, Allah’ın va’di gereğince

 

Sevgi sınavı var ; ana, baba, evlat, aşiretten

Zevceden, kardeşten, haneden, servet ve ticaretten

Bunlara sevgi, üstün olmaz  Allah ve Rasulüne

Dünya sevgisi çıkarılamaz, Hak cihadın üstüne

 

Yılmamak, umutlu olmak yakışır Müslüman’a

Kur’an hükmü, açık destek verir bu umuduna

Hüküm: “ Bir kolaylık vardır her zorlukla beraber”

Ancak, Hak’ta ısrar ve sabırla, zorluklar biter

Ümmetin bu acı hali, azmimizi bilemeli

Sabırla, direnişle, yeni umutlar yeşermeli

Kur’an’ın hükümleri, Rasul’ün örnekliği

Bizleri beslemeli ve sürekli yön vermeli

 

Biliyoruz ki, egemen şirk, hep Firavunu izler

Bizde ise Resulü izlemeli, gözler ve özler

Bıkmadan, yılmadan yaymalı, tevhidi, adaleti

Götürmek için seferber olmalı, halka daveti

 

Değiştirirse  ümmetimiz,  özünü ve nefsini

Allah’ın va’di haktır, değiştirecek zevalini

Yeter ki, sahih imanla bağlanalım Allah’a

İzleyelim yöntemini, tabi olup Resulullah’a

 

Nefste değişim yaşarsak, zulumattan Nur’a

Layık oluruz, Rabb’in rahmetiyle huzura

Acele edelim hemen, çıkmak için Nur'a

Din günü gelip de Melek üflemeden Sur'a

 

Allah’ı çokça zikredip, vahyi hakim kılalım hayata

Yardımlaşıp, kurumlaşıp, karşı çıkalım zulümata

İnşallah o zaman, Allah’ın vadi gerçekleşecek

“Zalimler, nasıl bir inkılapla devrileceğini görecek”

 

 O,“ Hidayet ve hak dinle gönderdi Peygamberini

Bütün dinlere, üstün kılsın diye kendi dinini”

Yeter ki, bu yüce hedefi gösterip ümmetimize

İhlasla bağlanıp, itaat edelim, biz Rabb’imize

 

 “Gevşemeyin, üzülmeyin, inanıyorsanız eğer”

Rabb’in hükmü, “Mutlaka siz üstün geleceksiniz” der

Bize düşen, sahih imanı ve ihlası kuşanmak

Direniş ve sabırla, umuda doğru kanat açmak

 

Umutluyuz elbet, pek çok kazanımlar edindik

Bu tevhidi uyanışta, epey yollar kat ettik

Kur’an’ı ölüye okuyan, gelenekten geldik

Binlerce halkalar kurup, kaynaklara yöneldik

 

Yeter ki, akıllı davranıp kaynaşsın tüm halkalar

Bitsin teferruata dair, şu anlamsız kavgalar

Allah yardımcımız olsun ve açsın ufkumuzu

Kur’an, sünnet aydınlatsın, sürekli yolumuzu

 

Ümmete Çağrı

 

Biz vasat ümmettik, Hak ve  iyiliği temsil ettik

Adaletle hükmederek, kötülükten nehyettik

 

Peygamber bize şahitti, biz ise tüm insanlığa

Ne oldu da mahkum olduk, bu küresel korsanlığa

 

Bizler Kur’an’a bağlıyken, onurlu bir ümmettik

Mirasçısı kılınmışken, Kitaba ihanet ettik

 

Zamanla  dine katıldı, pek çok bid’at ve hurafe

Zillete sürüklendik, Kur’an’a konunca mesafe

 

Ey Müslüman! Yeter bu zilletin, artık ayağa kalk

Bölgende sömürülüp kan ağlıyor, pek çok mazlum halk

 

Kur’an ve sünnetten uzak düşmüş, zelil haline bak

“Şeref”ine sarıl ki, tekrar yüceltsin Cenab-ı Hak

 

Sarıl Kur’an’a ve Resul’e, bir hamle yap yeniden

Mesaj ver insanlığa, vahye şahidlik üzerinden

 

İnsanlığın kurtuluşu, ancak vahiyle mümkün

Tevhid, adalet, özgürlük, bil ki temeli mülkün

 

Kur’an nurunu yaşa ve yay, aydınlansın karanlık

Yıkılsın, sömürücü oligarşi, kahpe tiranlık

 

İnsanlık hasta, yalnız Kur’an şifadır bu ifsada

Küresel zulme karşı koysun, küresel intifada

 

Allah’ın rengiyle boyan, yönel İslami hayata

Kur’an’la aydınlanıp, nefsini kapat zulümata

 

Yönel Kur’an nesli inşaya, “Kur’an ile cihad”a

Islahat  bilinciyle son ver, arzdaki tüm fesada

 

Tevhid ve adaleti  hakim kıl, kurtulsun insanlık

Son bulsun artık; vahşet, zulüm ve küresel korsanlık

 

Dua Edelim

 

Yâ Rabb! Ne olur yardım et, rahmetinle bize

Yardım et, fakir, hakir düşmüş, ümmetimize 

 

Tevhide yönelterek, bilinçlendir ümmeti

Kur’an’la şereflendir, kaldır bizden zilleti

 

Islah bilinci nasip et, düzeltelim bu hali

Vahiy kuşatsın bizi, bitirsin tüm zevali

 

Zulumattan nura döndür, bu zelil ahvali

Kur’an’la aydınlansın, ümmetin istikbali

 

Ümmetimiz yeniden, takvasını kuşansın

Sâlihler, şâhidler çoğalsın, Kur’an yaşansın

 

Dinine yardımcı kıl, yardımına müstehak

Hayata yön versin, Resul’e indirdiğin Hak

 

Her bölge Müslüman’ı, tevhitte birlik kursun

Küresel şahidler, mesajı tüm dünyaya duyursun

 

Rabbimiz! yardım ve rahmet gönder üzerimize

“İslam Birliği”ni nasip et, ümmetimize