Atilla AKSU

17 Ocak 2013

TÜRKİYE NATO TOPRAĞI MI?

Geçtiğimiz günlerde "Türkiye NATO toprağıdır" cümlesini kurmuştu. Türkiye kime göre, neye göre NATO toprağıdır? sorusunu sorduğumuzda, Erdoğan'ın kendi inançlarına göre söyleminde haklı olduğuna inanıyorum.

Erdoğan "muhtar dahi olamaz" denilen bir dönemde hiçbir siyasi vasfı yokken, batılı liderlerle görüşmüş, tabiri caizse onlara biat etmiş, onların icazetleriyle Türkiye'de ikinci siyasi dönemine başlamış bir politikacıdır. Ve iktidara geldiğinden beri de bu itaatkâr tavrından vazgeçmemiştir.

Erdoğan Türkiye'yi NATO toprağı olarak gördüğü için eleştirilmemelidir. Eleştirilecekse bu sözlerinden dolayı değil, eylemlerinden dolayı eleştirilmelidir. Çünkü NATO'nun birçok bölgede ki operasyon ve işgallerine aktif destek AKP iktidarı döneminde verilmiştir.

Bu açıdan bakıldığında Erdoğan Türkiye'yi NATO toprağı olarak görmesi gayet doğaldır.

Sahi NATO nedir? Bu NATO niçin kurulmuştur, bugüne kadar ne işe yaramıştır, kimlere hizmet etmektedir.

Hafızaları tazelemek adına kısa bir NATO değerlendirmesi yaptığımızda; NATO 'nun kuruluş amacı, II. Dünya Savaşı'nı izleyen Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği ve müttefiklerinin bir arada hareket etmesine karşılık vermekti.

Ancak kominist tehdide karşı kurulan NATO bu tehdit ortadan kalkmasına rağmen fesih edilmemiştir.

Komünist tehdit sonrası İtalya'da NATO tarafından gizli olarak örgütlenen kontrgerilla Gladyo güçleri, birçok ülke de kaoslara sebebiyet vermiştir. 

Türkiye'nin yakın dönem karanlık tarihinde Gladyonun yeri de önemlidir.

Darbelerden, muhtıralara, ekonomik krizlerden, derin yapılanmalara ve faili meçhul suikastlere kadar birçok alanda güçsüzleştirilen Türkiye'de bu yapılanmanın izlerini görmekteyiz.

NATO'nun geldiği son noktada ise, yüklendiği misyon ve katıldığı operasyonlarla küresel alanda,  İslami değerlere karşı mücadele etmek olmuştur.

Komünist tehdidin azaldığı dönemlerde ilk önce Bosna'da karşımıza çıkan NATO, Sırpların yaptığı katliamlara sinsice göz yumarak Müslüman kanının akmasını hızlandırmıştır.

Yine on yılı aşkın bir süredir Afganistan’da yüzbinlerce Müslüman katledildi, katledilmeye de devam ediliyor. NATO'nun, Türkiye'nin de içinde bulunduğu onlarca ülkenin katılımıyla, Afganistan'ın işgalinde aktif görev üslendiğini, Afgan halkına yönelik katliamlarda başrolde olduğunu görmekteyiz.

Ve bu örgütün Türkiye'nin birçok bölgesinde üsleri bulunmakta. CIA’ya yakınlığı ile bilinen Washington enstitüsünün yayınladığı bir raporda Türkiye’deki NATO radarları, ABD üsleri ve Türkiye toprakları içinde konuşlanmış nükleer bombalar bir harita üzerinde tam liste olarak gösterilmişti.

Adana'dan İzmir'e İstanbul'dan Konya'ya, Bakılesir'den Sivas'a ve Türkiye’nin 40`a yakın noktasında NATO  ve ABD’nin irili ufaklı üsleri ve NATO radarlarıyla Türkiye sarmalanmış durumda.

Bu üslerin kontrolü ise Türk askerlerinde bulunmamaktadır. Ve bu üslerde CIA ajanlarının yoğun şekilde bulunduğu tahmin ediliyor. 

Öyle ki Türkiye`deki üs sayısı işgal altında ki Irak`tan çok daha fazla!

Söz konusu rapora göre AKP dönemi ABD-NATO-Türkiye ilişkilerin tavan yaptığı dönem olarak gösteriliyor. 

Bu rapora paralel, Irak'ta ki işgale Türkiye'nin üs ve lojistik desteği ve yine Afganistan'da ki işgalde aktif rol üstlenilmesini hatırlamakta fayda var.

Kürecik'te kurulan radar, İzmir'de kurulan NATO kara üssü ki bu NATO tarihinde bir ilktir ve Suriye'den Türkiye'ye yönelik tehdit bahanesiyle bir çok noktaya konuşlandırılacak füze rampaları ve her bir rampa için gelen yüzlerce emperyalist askerleri de hesaba katarak bir değerlendirme yaptığımızda kendimize soralım; Bizim gözümüzde NATO işgalci emperyalist bir örgüt müdür? NATO'nun Anadolu'daki üsleri bir işgal midir? Yoksa Erdoğan gibi Türkiye'nin NATO toprağı olduğuna mı inanıyoruz?

Tekrarlıyorum, NATO'nun uluslararası alanda işgal ve katliamlarına aktif destek olan Erdogan'ın Anadolu'yu NATO toprağı görmesi kendine göre meşru olabilir ancak biz Müslümanlar NATO'nun batıl bir örgüt olduğunu çok iyi biliyoruz. Yaşadığımız coğrafyalarda NATO işgaline karşı duracak ve her zaman NATO ve yerli işbirliçilerinin kahrolması için mücadele edeceğiz.