Yüksel YILMAZ
AYNA AYNA SÖYLE BANA
Bugün aynada kendime uzun uzun bir bakayım dedim ve aynanın karşısına geçtim. Önce kafamı sağa sola, aşağı yukarı çevirmeye başladım. Sanki kendimle göz göze gelmek istemiyormuşçasına. Sonra durdum ve göz göze geldim kendimle. Bir an her şey durdu. Sessizleşti. Evet, sanki değil. Gerçekten de kendimle göz göze gelmek istemiyormuşum. Kendimden sakladığım, görmezden geldiğim her şeyin şahidi tam karşımda durmakta ve ben ayna daki benden kaçmak istiyor ama kaçamıyordum. Hiç kımıldamadan, hareket etmeden gözlerime bakıyorum. Bir mahkemedeymiş gibi. İlk sorum ve sorgum başlıyor.
Kimsin Sen?
Kim miyim?
Kim olduğumu bilmiyor muyum ki bu soruyu hem de kendime soruyorum? Kim olduğumu bilsem böyle bir soru sorar mıydım? Deme ki göz göze geldiğim kendim beni kendi gibi görmüyor. Ben o değilmişim gibi beni sorguluyor. Ben senin demek istiyorum ama o bunu kabul edecek gibi bakmıyor. Ben de o soruyu ona/kendime soruyorum.
Sen kimsin?
Tüm sessizlik içerisinde cevaplar kulaklarımda patlamaya başlıyor.
Ben.
Allah’ın yeryüzünü imar etmek için halife seçtiği,
Hayatını Onun istediği şekilde yaşamakla emrolunduğu,
Resulün yoluna uyarak mücadele etmesi gereken, en güzel şekilde yaratılmış kişiyim.
Ya sen Kimsin?
Ben mi?
Ben! Ben senin demek istedim ama diyemedim. Çünkü ben, ben olmaktan çıkmış bencil biri olmuştum. Görevimi unutmuş, hayatını arzu ve isteklerine göre yaşayan, menfaat ve çıkarlarıma uygun yollara, gruplara, kişilere uyan aslında kimliksiz biri olmuştum. Dışarıdan kimine göre demokrat kimine göre milliyetçi kimine göre dindar kimine göre futbol fanatiği kimine göre modern bir insan.
İşte şimdi anlamıştım. Neden göz göze gelmek istemediğimi. Çünkü gerçek, olmam gereken ben halen oradaydı ve ben o/kendim olmak yani gerçek kimliğimle tanışmak istemiyordum.
Hiç bu kadar uzun aynada kalmamıştım. Şimdi ise gözlerimi kendi gözlerimden almak istemiyorum ve kendimi bulmak, dinlemek istiyordum.
Ve tekrar konuştu ve gerçekleri yüzüme vurdu.
Sen olduğun kişi değilsin. Sen aslında temiz kalmış bir fıtrattasın. Yapman gereken onu tekrar ortaya çıkarmak ve kendine dönmendir.
Yaşadığın yeryüzünde kan bunca kan, zulüm, tecavüz, ölüm varken sen ne yapıyorsun? Nelerin peşinde koşuyorsun? Hayattaki amacın ne? Neden sorumluluklarını yapmıyorsun? Nedenlerin arzuların, bencilliğin mi?
Seni, senden uzak tutan ne varsa sorgula ve kendini bul. Bul ki aynaya bakmaktan korkmayasın. Bul ki hesap günü hazır olasın. Bul ki Ailen, dostların da senin bulduğunu bulsun.
Korkma! Aynaya bak.
Sadece gözlerinin içine bak.
Seninle konuşuncaya kadar.