Yüksel YILMAZ

18 Mart 2018

MERKEZİYETÇİLİK -II-

Tarih boyunca insanlık birçok lider etrafında mücadele etmiştir. Liderlerine bağlılıkları merkezi anlayışta olmuştur. Farklı bir dine geçmelerinde bile liderlerinin seçimleri etkili olmuştur. Lider hangi dine veya düşünceye yönelirse takipçileri de aynı şekilde sorgulamadan yönelmişlerdir. Bu yazımızda lider merkezli çalışmalardaki sorunlar ve yanlış üzerinde olacaktır.

Lider Merkezli

En genel anlamıyla lider; grup üyelerini bir amaca ulaşmak için yol gösteren ve grup amaçları doğrultusunda etkileyen, yönlendiren bir kişi iken, liderlik; belirli koşullar altında, belirli kişisel veya grup amaçlarını gerçekleştirmek üzere, bir kimsenin başkalarının faaliyetlerini etkilemesi ve yönlendirmesi sürecidir. (Tamer Koçel, İşletme Yöneticiliği s. 465) Maxwell liderliği, etkili olabilmek ya da etki gösterebilmek olarak tanımlamıştır.

Lider merkezli çalışmalardaki sorunlara Weber’in tahakküm tipolojisinde ortaya koyduğu iki örnek vardır. Karizmatik tahakküm; lider kendi kişisel özelliklerine dayanarak örgütü yönetir diğeri ise Geleneksel tahakküm; liderliğin gelenek ve geçmişle desteklendiği durumda ortaya çıkar. İslami çalışmalarda her iki tahakkümü görmek mümkündür.

Özellikle saygı, büyüğümüz üzerine bina edilen geleneksel medrese eğitiminden gelme meşhur hocalar veya Peygamberin soyundan geldiği söylenen kişiler liderlik koltuğuna oturarak sorgulanamayan tahakkümler oluşturmuşlardır.  Karizmatik liderler ise daha çok kendi becerileri ile çalışmayı oluşturmuşlar ve çalışma onların kontrolü ve eğilimleri yönünde gelişmiştir.

Lider merkezli çalışmalarda çalışma lider etrafında döner. Lider çalışmayı yönlendirir, yönetir. Kendi eğilimi, anlayışı yönünde çalışmayı yürütür. (İlme yatkınlığı varsa çalışmayı ilmi yöne, finans yatkınlığı varsa çalışmayı finansal yöne, sosyal/kültürel yatkınlığı varsa sosyal yöne, sportif yatkınlığı varsa çalışmayı sportif yöne vb.) Çalışmayı ilk başlatanlar içinden veya sonradan katılım ile çalışmayı büyülten kişilerden olmaktadır. Çalışma onun adıyla tanınır ve anılır hale gelir. Lider ölünceye kadar veya büyük günah işlediği ortaya çıkmadıkça liderlik yapmaya devam eder.

Hesap sorulamayan, sorgulanmayan bir lider ortaya çıkar ki ondan sonra genellikle çalışma bölünür. Kimileri ölse de o liderin karizmasından çalışmayı sürdürmeye devam ederler ama gelişme kaydedemezler. Çünkü çalışma karizma liderin varlığındaki gibi olmayacaktır. Kimileri ise içinde sakladıkları farklılıkları lider sonrası farklı yönelimlere kayarak yeni çalışmalar oluştururlar. Lider merkezli çalışmalarda ehliyetli, öncü kişilerden daha çok sempatizan kalabalıklar oluşur ki lider sonrası ilk dağılanlar bu sempatizanlar olurlar.

Liderin yanında muhakkak istişare ettikleri bir şûrası vardır ama lider merkezli çalışmalarda şûra görevini gerçek anlamda yerine getiremez. Nasıl mı?

1)Lider ile kötü olmamak ve yerini kaybetmemek için lidere ters düşmemek için farklı görüş bildirilemez.

2)Şûra’daki konular lider tarafından belirlenir ki eğilimlerine yönelik konular olur.

3)Menfaatlerini kaybetmemek için lider ile ters düşmezler.

Bunu yanı sıra lider merkezli çalışmalarda lider vasfına sahip kişi veya kişilerin yetiştirilmesi projesi yok denecek kadar azdır ve bu liderlik vasfına sahip bu kişilerin özellikleri böylece köreltilmiş olur. Kimi lider merkezli çalışmalar beyat, itaat işini aşırıya götürerek bir örgüt halini alırlar. Lider ile görüşme, iletişim hiyerarşik bir yapılanma ile bürokratik tarzda yürür ve taban, tavana ulaşamadığından sorunlar birikir.

Alt çalışma gruplarında da aynı lider zihniyeti sergilendiğinden gelişip, büyüme yerine kapalı, içe dönük, sönük bir çalışma halini alır. Diğer yazımızda istişare merkezli çalışma üzerinde olacak ve son olarakta Kur’an ayetleri ışığında sünnetullah’a uygun anlayışı ortaya koymaya çalışacağız.