Ziyahan ALBENİZ
BU SORULAR CEVAP BEKLİYOR
İHH'nın, Gazze'ye uygulanan ambargoya karşı yola çıkardığı ve insani yardım taşıyan gemileri, uluslarası sularda Siyonist çete korsanlarının saldırısına uğradı. Rakamlar muhtelif olsa da, 9 şehid ve 36 yaralı olduğu bizzat İHH Başkanı Bülent Yıldırım tarafından dile getirildi. Rabbimiz, yar ve yardımcıları olsun!
Siyonist çetenin yemlediği birkaç çanak yalayıcıdan başka kimse yardım konvoyunun meşruiyetini tartışmıyor. Esas tartışılması gereken, milyonlarca Gazze'linin neden terörist Siyonist çetenin ambargoları ile hayatlarının zından edildiği ve hattâ giderek Siyonist çetenin Ortadoğu'daki varlığı, dünya halkları için taşıdığı kinetik tehlike!
Yardım taşıyan kardeşlerimizin Uluslar arası sularda, köpekbalıklarının insafına terkedildiği noktada, akıllara sorular gelmiyor değil!
2 Haziran 2010 Çarşamba günü Ali Bulaç, Bloomberg HT kanalında bir kısım soruları dile getirdi. Aynı sorular Sol Haber Portalı tarafından da dile getirilmiş idi. Hatta Sol Haber aynı sorular, Ali Bulaç tarafından sorulunca, “Ali Bulaç Komünist mi oldu?” başlığında bir haber yapma gereği dahi duydu.
Sorular kim tarafından soruluyor olursa olsun, haklı ve cevap bekleyen sorulardır. Gemiye katılması beklenen 15 AKP Milletvekili neden katılmaktan vazgeçti, sorularıyla başlayan bu manzume, geminin bandırasının neden değiştirildiği sorusu ile devam ediyor.
Sorulardan en kritiği hiç şüphesiz, Siyonist çetenin uluslar arası sulardaki hukuksuzluğuna, kaşla göz arasında, esirleri “sınırdışı” ederek, kazandırdığı “hukuki” form ile alakalı. Gemi yolcuları büyük bir Uluslar arası skandalla zorla alıkonuldular, oysa “sınırdışı” etmek hukuki bir işlem ve uluslarası sözleşmelerde çerçevesi çizilmiş bir müeyyidedir. Hükümet, zafer nidaları ile geçiştirdiği , zorla alıkonulan yolcuların sınırdışı edilme kararlarının ardındaki gerekçeyi soruşturmalıdır. Kararlara, bu aşamadan sonra mutlaka en yetkili organlardan şifahi de olsa şerh düşülmelidir.