TEVBELER KABUL OLUNUR!

Bu Suudlar ilginç adamlar.. Ülkelerine Şeyhleri sokmazlar.. Şeyhlik ilanının şirk oduğuna inanırlar. Şeyh olduğunu iddia eden biri, Müslümanlıkta farz olan Hacc vazifesini yerine getirmek için dahi Suudi Arabistan'a gidemez! Giderse, yargılanır, ceza alır, idam edilir.

Vahhabiliğe mensup Suudlar için, kabir ziyareti de dinen sakıncalıdır, bu yüzden Sahabe (Asr-ı Saadet devrinde yaşamış, ve Peygamber efendimize yoldaşlık etmiş kimseler) mezarlarını dahi yıkmışlardır.

Bütün bunları şirk addeden Suudlar, tevbe kabul etme yetkisini hangi akla hizmet mahkemelerine isnad etmişler... Suudi Arabistan'da bir berberle tartışmasında Allah'a ve Peygamber'e hakaret ettiği ilan edilen bir Türk berbere verilen idam mahkumiyeti kararını, mahkeme daha sonraları berberin tevbesini kabul ederek bozmuş.

Allah'ın sonsuz merhametini, mahkeme kararıyla kayıt altına alanların esas saçmalığı da, Allah adına yargılamada bulunmaları değil midir?

Tevbe yetkisini ellerinde tutan (!) Suudlar, buna güvenerek olacak ki, daha çok petrol adına Siyonist ve Emperyalist katliamlar karşısında susuyorlar; daha fazla kâr adına Hz. Muhammed'in evini yıkmaya dahi teşebbüs edebiliyorlar...

Ve hattâ, AKP'li Nevzat Altıntaş'ın iddialarına ve Türkiye Dışişleri arşivlerinde olan bir belgeye göre (bu iddiayı öne süren de AKP'li Nevzat Altıntaş'tır) Kabe'yi yıkmaya dahi teşebbüs ettikleri söylenmektedir...

Herhalde bütün bu rezillerin esas sebebi, tevbe yetkisini ellerinde tutuyor olduklarına olan sarsılmaz inançlarıdır.

Kimbilir, belki işbirlikçileri de Suud'ların bu tevbe kabul yetkilerine güvenip Müslümanların canlarına okuyorlardır...

Kimbilir, belki de içinde olduğumuz bu rezil durumun sebebi, tekfir (kafir ilan etme), tevbe ve Allah adına ölümle cezalandırma yetkisini kendimizde görüyor oluşumuzdur...

Ama bildiğim şu var ki :
10/44- Şüphesiz Allah insanlara hiçbir şekilde zulmetmez; fakat insanlar kendilerine zulmederler.

Esenlikler!