Adem GEMİCİ
EY ÖRTÜSÜNE BÜRÜNEN! KALK VE UYAR
Ey örtüsüne bürünen! Kalk ve uyar! (Müddessir 1-2)
Bilindiği üzere bu hitap vahiyle ilk muhatap olduktan sonra ürperen ve rivayete göre eve gelip eşine üstümü ört diyen Allah Resulünedir. İlk muhatap Allah'ın elçisidir fakat uyarı elçiyle sınırlı değildir. İlk bahse konu örtü Allahu alem bir yatak örtüsüdür,fakat kurtulmamız gereken üzerimizden atmamız gereken örtü bu örtüyle sınırlı değildir. Örtüden kasıt, gerçeğin üzerini örten yada bizim üzerimizi kapladığı için gerçekleri görmemizi engelleyen, bizi gerçeklerden uzaklaştıran, bizi sunni meselelerle yada gündemlerle oyalayan bütün örtülerdir.
Örtüyü atmak öze dönmek demektir. Örtüyü atmak yaradılış amacımıza dönmek demektir. Örtüyü atmak boş ve faydasız işleri bırakıp, ne için yaratıldığımızın mihenk taşını bilip tüm yaşantımızı bu amaca hizmet etmeye yönlendirmektir. Evet, örtüyü atmak bazen sabah namazında uykunun en tatlı anında yorganı atmak olabileceği gibi,bazende yaşamın içerisinde bizi örtmek için azgın bir nehir gibi sürekli üzerimize gelen madde sevgisi, eşya sevgisi ve nefse hoş gelen bize hesap gününü unutturabilecek diğer sevgilerin örtüsünü atabilmektir.
Örtüyü atmak her türden taassub örtüsünü atmaktır,hiç ölmeyecekmiş gibi yaşama örtüsünü atmaktır,sürekli kötülüğü emreden nefis örtüsünü atmaktır,yığıp biriktirme örtüsünü atmaktır,futbol örtüsünü atmaktır,gösteriş örtüsünü atmaktır,cimrilik örtüsünü atmaktır,kibir örtüsünü atmaktır,tembellik örtüsünü atmaktır,makam-mevki tutkusu örtüsünü atmaktır.Kısaca bizim ahiret hayatımıza faydası olmadığı gibi bizi hesap gününde büyük bir yıkıma uğratabilecek tüm boş ve faydasız örtüleri atabilmektir.İşte tüm bu boş ve faydasız işler günümüzde toplumun gündemini tamamen ele geçirmiş toplumu adım adım büyük bir felakete doğru sürüklemektedir.Bir heyula gibi üzerimizi kaplamak için amansız bir mücadele veren bu örtüye karşılık vahiy le kendimizi kuşatmak ve takva zırhımızı giymekten başka çaremiz yoktur.
Kalk ve uyar... Kimi uyaracağız? Nereden başlayacağız?
Kendimizi,önce kendimizi uyaracağız.Sonra yine kendimizi uyaracağız.Sonra her uyardığımız insanla birlikte kendimizi yeniden uyaracağız.Son nefese kadar kur-an talebesi olacağız.Vahyi ve Allah'ın dinini hep birinci gündem maddemiz olarak tutacağız.Tevhid dinini topluma duyurmak için sürekli hareket halinde,sokakta insan içinde olacak, namaz kılmakla ve haftada birgün mescitte tefsir okumakla bu işin bitmediğini iyi bileceğiz.İnşallah vaktini ve naktini Allah'ın dinine yardım ve hizmete harcayacağız.
Biz çok biliyoruz demekten Allah'a sığınacağız. Salih amelleri gündelik olarak çoğaltmak için azmedecek böylece iman bağımızı güçlendireceğiz.Kendimize yaptığımız uyarıları önce kendimiz yaşantımıza geçireceğiz..Yapmadığımız yada yaşamadığımız birşeyi başkalarına söylemek Allah katında hoş karşılanmayacağı için konuştuklarımızı önce kendimiz yaşayacak aksi durumdan Allah Telaa'ya sığınacağız. Böyle bir ömür geçirirsek Allah'a sunabileceğimiz bir mazeretimiz olur ve umulurki rabb ımız bizi affeder.
Selam olsun nefse hoş gelen örtülerden Allah için kurtulabilene.Selam olsun nefse hoş gelen örtüleri Allah rızası için elinin tersiyle itip kalkıp uyarabilene,bu yolda saçını sakalını ağartabilene,dünyası için ahiretini vermeyenlere. Bu ne güzel bir alışveriş, bu ne karlı bir ticarettir. Selam olsun bu yol üzereyken can emanetini teslim edenlere. Yüce Rabbim bizlere de o razı olduğu kullardan olmayı nasip etsin.