Yasin AYDOĞAN
FESAD VE FESADCILAR
Yaşadığımız toplumda, yetki-etki sahibleri (!) aydınlar (!), okumuş, bilge kişiler (!), ağalar (!), büyükler (!) var. Ne kadar şükretsek az (!).
Bizim adımıza kararlar alan, kararlar verenler var.
Bizim için neyin iyi-faydalı, neyin de kötü-zararlı olduğunu bilen ve bunu tesbit eden büyüklerimiz (!) var çok şükür.
Onlar, her şeyin en iyisini bilirler, çünkü tahsil görmüş-almış ve aydın (!) olmuşlardır.
Halk mı? Halk ne anlar, cahil cühela gurubudur halk onlar için. Halk yığındır, yığınlara düşense itaattir.
Halk nerden bilecek faydalı zararlıyı, nasıl seçecek iyiyi kötüyü?
Avama düşen köleliktir ve bunu yerine getirmek için elinden geleni yapmaktır.
Onlar, lordlardır, yani terbiye edici, rabb, efendi, sahip ve büyüklerimizdirler(!).
Milyon kere Tevbe estağfirullaah… Neuzubillah.
Fakat şunu iddia saymayın! çok rahatlıkla söyleyebilirim ki bu ülkede, adına aydın denen, tahsil görmüş, etki-yetki sahibi bilinen-denilen kesimlerin, kendilerini yoktan yaratan Allah’ın kitabını şöyle baştan sona anlamak (inkar etsinler-edebilirler) niyetiyle okuduklarını asla söyleyemeyiz.
Zaten alınan eğitimin seküler olması da bunu doğrulamaktadır.
Düşününüz, adam toplum mühendisliğine soyunacak, toplumu şekillendirecek projeler ortaya koyacak, ama ana kaynağı bilmeyecek.
Adam, Yaratıcıyı tanımayacak, O’nu tanıtan kitabı okumayacak, yaratılan insanı tanımayacak, insanın tabiatını, donanımlarını, zaaflarını bilmeyecek, fakat insan-insanlık adına bişeyler söyleyecek ve projeler geliştirecek.
Burada kafadan bir yanlış var.
Bir makinanın bile rehberini, kullanma kılavuzunu hazırlayanlar o makinayı üreten ve onu en iyi bilen-tanıyanlar değil mi?
İnsanı tanımayan birinin, fesada yol açma ve fesadcı olma ihtimali çok büyüktür.
Nedir fesad?
İnsan davranışlarının neden olduğu, ferdi, ictimai ve tabii çözülmedir.
Anarşi, terör, bozgunculuk ve her türlü kokuşmadır. Bir şeyin aslını, doğal halini bozmak, onu doğasından ve yerinden etmektir.
İşleri güçleri bozmak, gerilim oluşturmak, strese-bunalıma sebebiyet vermek, huzur ortamını sabote etmek, kaostan rant devşirmek, gayrimeşru yollardan zengin olmaya çalışmak, insan fıtratına yabancı her türlü uygulamanın müsebbibi olmak, topluma bir gram fayda sağlamayacak şeylerin ardına düşmek olanların, yaptığı fesat değil de nedir?
Fesad ortamı çok işlerine yarıyor bu gibilerin, bu kesin.
Fesadçının, varlığını idame ettirmesi icin fesad ortamı şarttır.
İfsad: imhadır, tahribdir.
Toplumda huzurun değil de kavganın, toplumsal kalkınmaya katkı vermenin değil de ideolojik kamplaşmanın, birleşmenin değil de çatışmanın, kaynaşmanın değil de bozulmanın ardına düşen her kişi, kurum fesadcı (mufsid) olmuştur.
Televizyonlarda bolca izliyoruz. Oturuyorlar, konuşacaklar, toplumsal bir müşkili hal için müzakere edecekler..
Bir taraf büyüklerimiz (!) biz, her işin en iyisini biliriz diyorlar. Ne zaman, nerede toplum için menfaat söz konusu olursa, ayar çekmek gerekirse biz devreye gireriz, bu yetki (peşinen) bizim diyorlar.
Karşıda başka bir taraf var onlar da (despotluğa, haksızlığa, mütecaviz tavra karşı çıkıyor) hayır sadece siz bilmezsiniz, her şeye siz karar veremezsiniz, bizimde söz hakkımız var. Biz de biliriz diyorlar. Halkın da buna hakkı var diyorlar.
Ben de bir akıl sahibi insan olarak izliyorum ve şu soruyu soruyorum.
Bu bir kayıkçı kavgası mı?
Neden mesele sen ben’den bir türlü çıkmıyor-çıkamıyor?
Acaba niye, Allah (c.c.) en iyisini bilir, gelin O’ na bırakalım, O’ nu referans alarak çözelim, O’ na götürelim, O’ nun elçisine-kitabına müracaat edelim demiyorlar?
Zalim tarafı anladık, saltanat kaygısına düştüler, pastayı kaybetmek istemiyorlar, yıllar yılı sofranın başına oturmuş yiyorlar, bu hakkın sadece kendilerine ait olduğunu düşünüyor-zannediyorlar, suyun başını kesmişler sadece kendi kaplarını dolduruyorlar, başka kimseyle bölüşmek, paylaşmak istemiyorlar, asla bırakmak istemiyorlar da zalime karşı durduğunu söyleyenler de çok akıllıca alternatif sunmuyorlar sonuçta.
Zalime-zulme karşı duranlar, insana-insanlığa en uygun adresi göstermiş olmuyorlar sonuçta.
Çünkü ilahi olana tabi olmamak, Yaratıcıya ram olmamak zaten başlı başına ifsaddır. İfsad ise imhadır, tahribdir. O sizin inancınıza göre öyle demesin hiç kimse, herkes ölünce görecek bu hakikati…
Salt akılla yola çıkınca, ilahi olanı referans almayınca sağdan ya da soldan alternatif sunmuşsunuz pek farketmiyor.
İkisi de aynı kapıya çıkıyor, ifsad, imha, tahrib.
Çünkü sağdan da çekti-çekiyor, insanlık soldan da. Sağ da sahili selamete çıkmıyor-çıkarmıyor sol da.
Beni de acizane programlar da konuşan biri sayma lütfunu gösteriniz.
Gelin! Allah’ın ipine sımsıkı sarılalım, Rabbimizin uyarılarına kulak verelim, vahyi dikkate alalım, birbirimize hak olanı tavsiye edelim, batıldan uzak duralım, aklımızı vahye bağlayalım, salt aklın kaza yapacağını unutmayalım, elimizde olanla yetinelim, kanaati ahlak edinelim, haksızlık etmeyelim, canlara kıymayalım, emanetleri hortumlamayalım, kimsenin malına göz dikmeyelim, gasp etmeyelim, kardeşliği hakim kılalım, dünyayı bayram yerine çevirelim, düşeni kaldıralım, ağlayanı güldürelim, mahrumu sevindirelim, mahkumu özgürlüğüne kavuşturalım, en azılı düşmanlarımız bizi öldürmek için geldiklerinde biz de dirilsinler, ikram edelim, sevginin muhabbetin tarafı-taraftarı olalım, korkmayalım bu dünya ve içindeki nimetler hepimize yeter. Sömürmeyelim artırıp muhtaçlara pay edelim, vermenin yoksulun yüzünü güldürmenin engin mutluluğunu yaşayalım.
Açlıktan korkmayalım, var olanlar bize yeter.
Hep kendi kasamızı kesemizi doldurmaya yeltenmeyelim, kefenin cebi yok.
Paylaşalım, bölüşelim, üleşelim, yardımlaşalım, verelim asla eksilmez.
Islah edelim, salah için çalışalım çünkü ıslah ihyadır, imardır, tamirdir, felahdır..
Fesadcıları felaha çağıralım, ifsada ıslahı alternatif olarak sunalım.
İntihar mı cinayet mi, bilmiyoruz ama ölenler-öldürenler-öldürülenler var ve bunlar nasıl, ne şekilde ilahi huzura göçüyorlar, bunu düşünelim ve birbirimize cehennem kesilmeyelim, birbirimizin cenneti olmanın erdemli çabasına soyunalım.
Gelin salahı hakim kılalım, İçimizdeki, kalbimizdeki, aklımızdaki, zihnimizdeki, dışımızdaki, toplumdaki fesadı yok edelim….