Yasin AYDOĞAN
GAZZE: REMZ-UL İZZE
Gazze izzetin remzi, sembolüdür.
Romanya'dan böyle seslendik.
Gazze biziz, biz Gazzeliyiz dedik.
Başkent Bükreş'te sık aralıklarla mitingler, eylemler, yürüyüşler oldu, olmaya devam ediyor.
İlk miting yaklaşık bin 500 kişinin katılımıyla Bükreş'in en merkezi yeri olan Çavuşesku Sarayı yanında oldu. Her kesimden destek vardı. Müslüman Romen kardeşler, Arap kardeşlar, Tatar kardeşler, Üniversitelerde okuyan farklı ülkelerden yabancı öğrenciler hatta bazı Romen dernekleri destek verdiler.
Bükreş'te üniversitelerin bulunduğu büyük bir meydanda 10 gün sürecek sabah saat 9 dan aksam saat 9 a kadar tam gün açık gazzeye destek çadırı kuruldu. Bu çadırda Filistin'de yaşanan soykırımı belgeleyen resimler ve Filistin'e desteği ifade eden pankartlar, Filistin bayrakları var, ayrıca gelen geçen romenlerinde düşüncelerini ifade etmeleri için hazırlanmış büyük yazı tahtası var. İnsanların yaşanan katliam hakkındaki fikir ve düşüncelerini yazmaları isteniyor. Ayrıca broşür dağıtılıyor. Hala devam eden protesto ve yürüyüş programları var, bitmeyeceğe benziyor.
Gıyabi cenaze namazları, dualar, maddi yardım çalışmaları, bizim hanımlar komisyonuna ait küçük gıda kermesi çalışmaları ile desteğimiz sürüyor. Her cuma namazında hutbede değişmeyen konumuz-gündemimiz Filistin. Romanya'nın bazı şehirlerinde de protesto gösterileri yapıldı.
Dünyanın genelinde ciddi bir karşı hareket olduğuna şahid olduk Gazze vesilesiyle. Demek ki insaniyetini yitirmemiş kalpler, fıtratın sesini hala duyabilen kulaklar var.
Ben Rabbime hep dua ettim, bu zulme karşı çıkanlar için hidayet taleb ettim.
Gazze ile ilgili yazılmamış, söylenmemiş bir şey kalmadı kanaatimce. Çünkü yakından takib ediyorum, etmeye çalışıyorum. Tüm Müslümanların bir vücudun azaları olduğuna dair Nebevi uyarıyı-öğretiyi fiilen yaşadık elhamdulillah. Ellerinde bulunandan verdi Müslümanlar, dualarında unutmadılar, meydanlarda biz de onlardanız, onların yanındayız, biz de varız dediler elhamdulillah.
Tevhidin topluma yansımış hali olan vahdete-ittihada şahid olduk. Rabbimiz devamını getirsin, şuur versin. Uyanmamıza vesile eylesin.
Hoşumuza gitmeyen birçok hayır olabileceği ihtimalini unutmamamızı isteyen ayeti hatırlarsak şayet, şunları söyleyebiliriz:
Şer siyonist işgal çetesinin son saldırısı bize şunları öğretti:
- Zalimlerin maskeleri bir kez daha düştü. onlar demokrasi barış, özgürlük dediklerinde aslında "efendi biziz, savaşacağız, siz kölesiniz" demiş oluyor bunları kastediyorlar.
- Zalimlerin hep aynı dinden olduğu görüldü. Dinleri aynı, ton farkı var sadece. Hepsi şirke mensup. laik, seküler, pozitivist, materyalist, militarist, faşist bir yapı-görüntü arzediyorlar.
- Birbirlerini ısırmadıkları gözlemlendi. Kardeşler ya! Birbirlerini ısırmıyorlar bakın. Mezhepleri, fikirleri, yaklaşımları ayrı da olsa birleşiyor ve hücum ediyorlar. Teslise tabiiler ama Birleşik Devlet olmuşlar, Avrupa'da birlik kurmuşlar. Teslis birlik kuruyor-kurabiliyor. Tevhide mensup biz müslümanların ne kadar çabalamamız gerektiğini anlamalıyız artık.
- Savaşın Kur'an'la-İmanla-İslamla yapıldığı anlaşıldı. Hangi coğrafya olursa olsun, savaşın muhatabı sadece iman edenler yani Kur'an ehli.
- Kur' an'da Rabbimizin "Onları dost edinmeyin" buyruğu bir kez daha çok net olarak anlaşıldı.
Daha ne hikmetler saklı bu son yaşanan acı olaylarda. Bu gerçeklerin bilincinde olan okuyan, anlayan, anlama gayretinde olan, şuur sahibi, düşmanı iyi tanıyan, feraset sahibi çok müslüman var elbet. Lakin henüz bilmeyen, anlamayan-anlayamayan insan daha çok.
Gazze gazvedeydi, görevini yaptı.
Biz ne yapıyoruz? Ona bakalım.
Gazze kazandı Allah' ın izniyle.
Biz kazanabilecek miyiz?
Gazze safını belli etti, onuruyla şirke karşı çıktı.
Biz de İslam'ın şerefini, Gazze'nin onurunu ölene dek koruyabilecek miyiz?