Süleyman GÜLEK

30 Temmuz 2017

GENÇLİK SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Gençlik çağı oldukça fırtınalı bir dönemdir. Ancak kimi gençte bu dönem sıkıntılı geçer, kimisi de daha az çalkantı ile atlatır. Günümüzde gençlik, birçok sorunla karşı karşıyadır; hayalcilik, özenti, kimlik bunalımı ve kendini tanımama. Bencillik,  idealsizlik, cinsellikle ilgili aşırılıklar ve marka düşkünlüğü. Ayrıca manevî değerlerin azalması, ahlakî çöküntü, uyuşturucular, fanatizm ve kötü alışkanlıkların kazanılması, zararlı yayınlar. Aile ile geçimsizlik, okul hayatı ve şiddet. Karamsarlık, can sıkıntısı, güvensizlik, işsizlik ve gelecek kaygısı. Başkaları ile sağlıklı iletişim kuramamak. Meslek ve eş seçimi. Televizyon, bilgisayar, internet vetwitter, facebook, instagram bağımlılığı gibi durumlar, günümüz gençliğinin temel sorunları olarak görülmektedir.

Gencin Gaye Sorunu

Günümüz gençliğinin en önemli sorunu,  yaratılış gayesinden habersiz olmalarıdır. Gençlik, bir nevi belirsizlik, arayış ve şekillenme dönemidir. Gençler arasında yaygın olarak kullanılan, “hızlı yaşa genç öl, cesedin yakışıklı olsun”, “atın ölümü arpadan olsun”, “gençliğini yaşayacaksın” gibi sözler, kural tanımazlıklarını meşrulaştırmaya yönelik olumsuz beyanlardır. Gençlik, aşk,  para, eğlence ve top peşinde koşmakta ve bunlarla kendini ispatlama çabasındadır. Zira insana verilen ömür, geri dönüşümü olmayan bir fırsattır. Yaratılış gayesinden uzak sorumsuzca bir hayat yaşayan gençler, kötü ve zararlı alışkanlıklar edinmektedirler. Böylece hem kendilerine hem de başkalarına zarar vermektedirler.

Günümüzde Müslüman dendiği halde,  amaçsız, gayesiz kitlelerle karşı karşıyayız. Genç,  şaşkınlık, tedirginlik içinden kurtulması ve mutlu, huzurlu olması için, ilk önce şu temel sorulara cevap bulması gerekir: İnsan nedir? Nasıl bir varlıktır? Yeryüzüne nerden gelmiştir? İnsan nereye doğru gidiyor?  Hayatının asıl gayesi nedir? İnsanın bu dünyada görev ve sorum¬lulukları var mıdır, varsa nelerdir? Tabiî ki, yaradılış gayesi açısından bakıldı¬ğında, insan meçhul bir varlık değildir; o mesul (sorumlu) bir var¬lıktır. (Bkz. 102/Tekâsûr, 8) Çünkü insanlar dünyaya tesadüf eseri gelmiş değildir. İnsan¬lar, dünyaya bir amaç ve gaye için, Allah’a kulluk yapmak için gelmiştir. (Bkz. 51/Zâriyât, 56) Dünyaya gelişimizin gayesi, Allah'ı tanımak ve ona ibadet etmektir.  Allah Teâlâ’ya kulluk/ibadet yapmak için yaratılan insan, bu temel görevini yerine getirirse dünyada da ahrette de huzur ve mutlu¬luğa kavuşur. Yüce Allah şöyle buyurur: “Kim Allah'a ve Rasûlü'ne itaat ederse ve Allah'tan korkup emirlerine uygun yaşarsa (inanç, ibadet ve güzel davranışlarda bulunursa) ‘kurtuluşa ve mutluluğa' erenler bunlardır.” (24/Nur, 52)  Dolayısıyla gençlerimize, hayatını insanın yaratılış gayesine uygun geçirmesi için, gerekli ahlâkî ve manevî donanımı vermeliyiz.

Gencin Cinsellik Sorunu

 Gençler, şehvetin ve cinsel dürtülerin imtihan olduğunu, sadece sevgi ve bağlılıkla birlikte olduğunda, yani evlilik içinde yaşanmasının gerektiğini bilmelidirler. Bu manevî ve ahlak hassasiyetinin bir gereği olduğu gibi, aynı zamanda ergenin zihinsel, duygusal ve fiziksel sağlığı yanında evliliğinin gelecekteki istikrarı açısından da çok önemlidir. Gencin cinsel tutkularına ve hislerine hâkim olması, hayır diye bilmesi, cesaret ve güç göstergesidir.  Bunun ispatlanması gerekir. Genç, iffetini korumakla yaratıcının yasaklarına uyması karşılığında pek çok yönden faydalar elde edecektir. AIDS, frengi hastalıklardan korunacaktır. Tabii ki, Yüce Allah’ın emirlerine uygun yaşayanlar maddî ve manevî açıdan kazanımları olacaktır.

Gençlik ve Şiddet

 Şiddet, güç ve baskı uygulayarak insanların bedensel veya ruhsal açıdan zarar görmesine neden olan bireysel veya toplu hareketlerin tümüdür. Gün geçmiyor ki gazete ve televizyonlarda okullarda şiddet, çeteleşme haberleri duyulmasın! Aile içinde yaygın biçimde yaşanan, sporda taraftarı birbirine düşüren, ünlü simaların dayak olaylarıyla günlerce gündemden düşmeyen şiddet, okullarda da düşündürücü boyutlara ulaştı.  Üst aramalarında eskiden öğrencilerin cebinde sigara paketi bulan öğretmenler,  artık çakı toplamak zorunda kalıyor.

Gençlerde giderek artan şiddetin nedenlerinin başında, ergenlik çağında kendini ispat etme duygusu geliyor.  Şiddet içren film ve diziler anne-babanın özellikle en kritik yaş olan ergenlik çağındaki ilgisizliği, denetimsiz internet kafeler, aile yapısının bozulması, şiddet olgusunun artmasına neden olan diğer unsurlardan sadece birkaçıdır. Okullardaki eğitim, ailevi terbiye ve arkadaş çevresindeki faziletlerle takviye edilmediği an, insanın yaratılışında var olan saldırganlık dürtüsü anormal boyutlarda kendini göstermekte ve gençler kendini ifade etme aracı olarak şiddete başvurmaktadır.

Şiddet uygulamak acizliğin bir göstergesidir. İslam dinî, her türlü şiddeti, baskıyı ve zulmü yasaklamıştır.  Yüce Allah Şöyle buyurur: “Allah bozgunculuğu (şiddeti) sevmez” (2/Bakara, 205)  Kim iyi bir iş yaparsa kendi lehinedir. Kim de kötülük yaparsa kendi aleyhinedir.” (41/Fussilet, 46) Rasûlullah(sav) şöyle buyurmuş¬tur: “Mümin diğer müminlerin onun elinden ve dilinden emin olduğu (zarar görmediği) kimsedir.” (Buhârî, İman 4) Demek ki, iyi bir Müslüman’ın eliyle, diliyle veya herhangi bir şekilde kimseye zararı dokunmaması gerekir. Bu anlamda İslam, hiçbir surette şiddete müsamaha göstermez, ondan kesin bir şekilde sakındırır.

Gencin Kimlik Sorunu

Ergenlik çağının en önemli sorunlarından biri de kimlik arayışıdır. Bu dönemde genç, kimlik bunalımı ve kimlik karmaşası ile karşılaşır. Kimlik karmaşası içersinde bocalayan gençler, din’de kimlik kazandırıcı bir imkân bulmaktadırlar. Böylece değişme ile denge veya bütünleşme ihtiyacı arasındaki gerilimlerden aykırı kimlikler arasındaki çatışmalardan uzaklaşarak, tutarlı ve dengeli bir benliğe kavuşabilmektedirler.  Bu durum hayata ve insanlara olumlu bakmayı beraberinde getirir. Dinî inanç ve ibadetlerin gençlerin ruh sağlığı üzerindeki olumlu etkileri lise öğrencileri üzerindeki araştırmada da açıkça görülmektedir. Lise 2 öğrencilerinin % 71,8’i dinî inanç ve ibadetlerin ruh sağlıklarını olumlu yönde etkilediğini belirtmişlerdir. Aynı şekilde;  “günlük hayatımızdaki kişisel, ruhsal ve toplumsal sorunlarımızla baş etmede dinî inanç ve değerlerimizin size güç verdiğini hissediyor musunuz?” sorusuna öğrencilerin %75,6’sı olumlu cevap vermişlerdir. Dindar gençlerin, psikolojik ve sosyal olaylar karşısında ‘uyum’ düzeylerini artıracak imkâna sahip olduğu söylenebilir. Yaratılış gayesinin Yüce Allah’a kulluk olduğunu bilen ve ona uygun bir hayat yaşayan gençler mutlu, huzurlu olurlar.

Ergen Gencin Kaygıları

Ergenlik dönemi bireyin kendisi ile ilgilendiği dönemdir. Bu, ergenlerin kaygılarının, sıkıntılarının çeşitliliğinden anlaşılır. Kaygı konularını şöyle sıralayabiliriz:

1. Sağlıkla ilgili kaygılar: Yeterli uyumamak, gevşeyip rahatlayamamak, sakarlık, bedensel görünüm, sivilce sorunu,  gerginlik, güzel ya da yakışıklı olmadığını düşünmek, kısa boylu olmak…

2. Kişilik ile ilgili kaygılar: Kendini aşağı görme, kendine güveni olmamak, kendini yetersiz görmek, sık sık öfkeye kapılmak, küçük şeylere üzülmek, olayları ciddiye almak…

3. Aile ve evle İlgili kaygılar:  Kendisine ait bir odasının olmaması, arkadaşları ile dışarı çıkamaması, çocuk yerine konmak, ailenin arkadaş çevresine-tercihlerine-isteklerine karışması, özgürlüğünün kısıtlaması...

 4. Sosyal ilişkilerine yönelik kaygılar: Yeni tanıştığı insanlarla nasıl konuşacağını bilememek, yeterince arkadaş edinememek…

5. Din ve ahlak konularındaki kaygılar: Ölüm korkusu, “Nerden gelip nereye gidiyoruz?” soruları, neyin yanlış neyin doğru olduğunu bilememek…

6. Okulla ilgili kaygıları: Dikkatini toplayamamak, çalışma yöntemini bilememek, çalışırken hayal kurmak, derse kendini verememek, çalışmak isteyip de çalışamamak, kendini derste ifade edememek, etkili bir programın olamaması, not kaygısı, sınav kaygısı, uzun süre kendisini televizyondan,  bilgisayardan ve internetten alamama, zaman kaybı…

 7. Meslek seçimi ile ilgili kaygılar:  Hangi mesleği seçeceğini bilememek, Yeteneklerinin, ilgilerinin ne olduğunu bilememek, ailenin meslek seçimine karışması.  Gencin kaygılarını azaltmak için ailesinin yapabileceği en büyük yardım; onu anlamak, sorunları konusunda yanında olduğunu hissettirebilmektir.

Ergen Gencin Aile İle İlgili Sorunu

Ergenlik dönemi hem ergen için ve hem de ergenin ailesi için zor dönemdir. Anne-baba ile genç arasındaki birtakım problemler çıkmaktadır. Problemlerin çözümü ise ebeveyn ile ergen arasında etkili ve sağlıklı iletişim kurulmasından geçmektedir. Kuşak çatışmasının olumsuz ve sağlıksız boyutlara kadar erişmesini önlemek, sağlıklı ve iyi bir iletişim yoluyla gerçekleşir.

Gençlik ve Ahlakî Çöküntü

  Günümüz gençliğin problemlerinden bir diğeri de ahlakî çöküntüdür. Genel anlamda, ahlakî bozulmaların temelinde dünyevileşme olgusu son derece önemlidir. Dünyevileşme, kendini dünyanın çekiciliğine kaptırma, ona esir haline gelme anlamına gelir  Günümüz insanının geçimden, zevk ve eğlenceden başka bir endişeleri yoktur. Dünyevileşme asrımız modern insanın en önemli sorunlarından biridir. Dünyevîleşme gün geçtikçe artmakta, insan zevk peşinde koşmaya başlamakta ve sadece tatmin arayışına girmektedir. Dünyevîleşen günümüz insanı, nefsini tatmin için her türlü yola başvurmaktadır. Bu bağlamda gençlik; televizyonsuz, müziksiz, filmsiz, internetsiz, çetsiz ve cepsiz bir yaşantıyı artık düşünemiyor.

Gençler, dinî duyarlılık kazanmamış iseler, ahlakî konularda sorunları olur. İçki, kumar, uyuşturucu fuhuş, hırsızlık, kapkaç gibi kötü alışkanlıklar edinirler.  Ayrıca stres, panik atak, depresyon, ruhsal bunalım ve sürekli tatminsizlik gibi sorunlar bu çağın hastalıkları olarak görülmektedir.  Tolstoy diyor ki: Ahlak kurallarını çiğnemeyin. Zira öcünü çabuk alır. Ahlak bir defa bozulmaya yüz tuttu mu toplumda bir çatışma ve şiddet zuhur eder ve huzur, güven kalmaz. Dinî etkinin zayıflaması,  ahlakî çöküntüye ve çeşitli sorunlara sebep olmaktadır.

Günümüzde gençlerimizin birtakım sorunlara yenik düşmemeleri için şu hususlara dikkat etmeliyiz: Gençlere iyi bir aile terbiyesi verilmeli ve kendilerine anlayışlı olmalı. Gençlere sorumluluk bilinci verilmeli ve onlara güzel örnek olunmalı.  Boş zamanlarını kitap okuyarak ve yararlı işler yaparak değerlendirmeli. Maddî ve manevî yönden dengeli bireyler olarak yetiştirilmeli. Ailede ve okulda doğru bilgiler verilmeli.  Onları anlamaya çalışmalı.  Gençler kötü arkadaş grubundan uzak durmalı ve iyi arkadaş edinmeli. Sigara, içki, kumar, uyuşturucu, fuhuş ve hırsızlık gibi kötü alışkanlıklardan ve onların edinileceği yerlerden uzak durmalı. Tabii ki, gençlerimize dinî ve manevî idealleri kazandırmak onların ruh sağlığı, yönünden son derece önemlidir. Nesli korumak ve sağlıklı bir toplum oluşturmak için gençlerimize iyi bir din eğitimi verilmeli. Gençlerin kendilerini korumaları, dünya ve ahirette mutlu, huzurlu olmaları için inanç, ibadet ve güzel ahlak sahibi olmalarına yardımcı olmalıyız.