Mehmet ÇOBAN

23 Ocak 2014

KORKULARIMIZDIR BİZİ KÖLELEŞTİREN

Çocukken bize Müslüman Allah’tan başka hiçbir şeyden korkmaz diye öğretirlerdi. Büyüdükçe Müslüman’ım diyenlerin, Allah’tan başka her şeyden korktuklarını gördüm.

Osmanlı devleti, uzun süren iç savaşların arkasından, ayağına kurşun sıkarak girdiği birinci dünya savaşından yenilerek çıktı. Osmanlının yıkılışıyla topraklar üzerinde birçok devlet kuruldu. Kurulan devletlerin arkasında, savaşın galipleri olan, İngiltere, Fransa, İtalya vardı. 

Avrupa Almanya’nın 1.dünya savaşı yenilgisinin intikamını almak için girdiği savaşta tekrar kana bulanırken, Müslümanların yaşadığı topraklarda bir hayli etkilenmişti. İkinci dünya savaşının ardından dünyayı bölüşen Amerika, Rusya, nüfuz alanlarına düşen ülkelerde, korkutma politikasını uyguladılar. 

Aman dikkat, insanlık dışı komünistler gelirse, başınız büyük belaya girer. 

Aman dikkat, kan emici komprador kapitalistler gelirse, başınız büyük belaya girer. 

Kapitalistler komünizmden, komünistler kapitalizmden korkutarak iktidarlarını sürdürdüler. O günler geride kaldı. Şimdi dünyanın patronu Amerika… Ben olmazsam dünya birbirine girer. Benim sayemde dünya dengesinde duruyor diyor. Bu mantıkla dünyaya egemen olmak istiyor. Ne yazık ki dünyadaki birçok devlet başkanı, toplumlar, partiler buna inanıyorlar. 

Amerika olmazsa dünyada fitne çıkar. Bu nedenle, açıkça “Allah’a şükür ki, Amerika var. Allah Amerika’dan razı olsun” diyen, Müslüman’ım diyenler var. Allah’tan korkması gereken bu insanların, Amerika’nın yokluğundan korkması ne kadar manidardır. Üstelik bu tür düşünen Müslümanlardan bazıları, kendilerini, aydın, çağdaş, bilinçli Müslüman kabul ediyorlar. Varın gerisini siz düşünün. 

Onlara göre; dünyadaki birçok mazlum ülke, Amerikan yardımıyla devletlerine kavuştu. 

Örnek mi istiyorsunuz? İşte Irak, Saddam’ın zulmünden Amerika’nın desteğiyle kurtuldu. Bir zamanların komünistleri olan, Barzani ve Talabani Amerikan’ın yardımıyla Irak’ta devlet kurdular. Tunus’ta, Cezayir’de, Libya’da, Mısır’da toplumlar Amerikan yardımıyla huzura, demokrasiye kavuşuyorlar. Şimdi sıra Suriye’de… Zaten Arabistan’daki krallıklar uzun yıllardır Amerikan desteğiyle barış ve huzur içinde yaşıyorlar. 

Türkiye’de bir zamanların Kürt Komünistleri yine Amerikan’ın himmetli eliyle, devlete meydan okudular. Öcalan ve arkadaşları önemli bir kariyer elde ettiler. Amerikan desteğiyle Kürt toplumuna birçok hakları kazandırdılar. Hâlbuki dün Kürt toplumuna verilmeyen bütün haklar yine Avrupalıların ve Amerikan’ın yüzünden verilmemişti. Batıdan getirilen Cumhuriyet rejimi, yasaları, günümüzde ne kadar kısıtlı hak varsa, hepsini gerçekleştirmişti. Kürt toplumu, Cumhuriyeti kuran CHP yönetiminde bombalanmış. Ülkenin batısındaki şehirlere sürülmüşlerdi. 

İşin garibi ülkemizdeki Müslümanlar, Allah’tan daha çok, Allah’ın yasalarından korkutuldular. İnsan aklına, muhakemesine, iradesine kurulan tuzakların belki de en büyüğü buydu. Allah aşkına, bir Müslüman nasıl olur, her şeyi en iyi bildiğine, yasalarından adaletin doğduğuna inandığı Allah’ın yasalarından korkar? Nasıl olur da korkutulur? Bunu anlamak mümkün değildir. 

Aklıma geldikçe güldüğüm en korkunç korkutma bu mantıktır. Allah’a, dinine inanan insanlar, Allah’ın, dininden, yasalarından korkutulmuşlardır. Herhalde bu tuzak Müslümanların Müslümanlara kurduğu tuzak olmasa gerekir. Osmanlının yıkılışının ardından kurulan bu tuzağın bir nedeni olsa gerekir. 

Şöyle bir soru yöneltmek gerekir. Müslümanların korkutulduğu, Allah’ın yasasının, dininin temeli nedir? Bu soruya şöyle cevaplar verebilir miyiz?

Hiçbir insan diğer insanları kendine köle kılamaz. Bütün insanlar Allah katında eşittir. Hiçbir insanın diğer insana üstünlüğü yoktur. Allah kullarının, yani insanların insanlara kul köle olmasını diniyle yasaklar. 

İnsanlık için, yalan, riyakârlık en büyük suçtur. Yalanın, riyakârlığın bulunduğu yerde insanlık yoktur. 

Haksız kazanç, yetimin, yoksulun hakkını yemek en büyük suçtur. 

Allah’ın nimet verip zenginleştirdiği insanlar, fakire, yoksula sahip çıkıp, Allah’ın nimetlerini onlarla paylaşmadıkça zalimdirler. 

Aklıma geldikçe düşünüyorum. 

Acaba Allah’ın dininden, yasalarından insanları korkutanlar, insanları kendilerine köle kılmak için mi bunu yapmışlardır. 

Çıkarcılık, zulüm, haksızlık almış başını gidiyor. İnsanlar hala Allah’tan, dininden, yasalarından korkutuluyor. 

Halbuki Allah insanları davet ediyor. 

“Rabbinize gerçekten inanır ve yoluna girerseniz hiçbir şeyden korkmazsınız”

“İnsanları korkutan, inandığı yalanlar, yaşadığı riyakârlıklardır. Ey insanlar ancak korkularınız, sizi yalancılara, riyakârlara köle yapar”