Ahmed KALKAN
KUR'AN'I YIRTIP TÜKÜREN NECİS BÖYLE BİR SAYGISIZLIĞA NASIL CÜR’ET EDEBİLİYOR?
İslâm düşmanı ateistler tarafından İslâm’a saldırılar gittikçe artıyor. Mevcut iktidarın liberal ve özgürlükçü yaklaşımı, resmî devlet dinini öne çıkartıp Kur’an’ın emir ve yasaklarını yok sayarak cemaatlere tavır alan uygulamalarından da cesaret alan bazı kesimler; Kur’an’a, Peygamberimiz’e, İslâm’a hakaretlerini ve saldırılarını açıktan yapmaya başladılar. İbrahim Atabey adlı necisin 2015 yılında kurduğu internet televizyon kanalizayonu da bu konuda gemi azıya alanlardan. En son 6 Kasım 2020’de İ.Atabey ismindeki bu lânetlik şahıs, program esnasında Kur’ân-ı Kerim sayfalarını yırtıyor, üzerine tükürüyor. “Allah varsa, benim cezamı versin” gibi edebe sığmayan sözler söylüyor.
Tarihte nice Firavunlara, Nemrutlara şahit oldu insanlık. Adamın biri, ben nasıl tarihe geçebilirim, diye düşünmüş. Sonra hayırlı bir iş yaparak meşhur olamayacağını anlayınca, meşhur olmak için Zemzem Kuyusuna çişiniyapmaya karar vermiş. Ve insanlar tarafından lânetle anılacak şekilde de olsa tarihte yerini almış, ama ismi bile önemsenmediği için, “Zemzem Kuyusuna pisleyen adam” diye adı kalmış ve öyle şöhret bulmuş.
Batıdan gelen her şeyde şer tarafın mı, hayır tarafın mı çok olduğu müslüman aklıyla iyice tahlil edilmeli. Görülecek ki, Batıdan gelen ilaç başta olmak üzere araç ve âletlerin çoğu zaman yan etkileri düz etkilerinden çok daha fazla. Teknolojinin müslümanca kullanılmasının hayli zor olduğunun, daha çok bâtıl yolda kullanıldığının son göstergesi,televizyon ve video üzerinden bütün müslümanlara meydan okunan bu olay.
Kim bu İbrahim? Peygamberlere hakaret eden birisi olmasına rağmen ismi, bir peygamber ismi ve putkıran bir peygamberin adı.İnançsızlığında samimiyetten bir parça bulunsa, şahsiyetli bir kimse olsa adını değiştirirdi; Kamal yapardı, Firavun diye ismini değiştirirdi, İblis adını alırdı. Soyadı ise Atabey. Yani, o da ata, atahanım gibi atabey. Konuşma yaptığı odadadevamlı kalpaklı bir Atatürk resmi. Ateist mi, ataist mi belli değil; ikisi birlikte.
Ateist olduğunu söylemesine rağmen, başında kippasıyla Kudüs’te Ağlama Duvarında ibadet ederken resmivar. 2015 yılında kanalizasyonunu kuruyor. İsmi Sosyal medyada boy gösterirken, kendi boyunu göstermek cesaretine sahip olmayan, hitap ettiği izleyicilerden kaçan, yurdışından yayın yapmayı tercih eden birisi. İbrahim Rusya’da, İlyas İngiltere’de, Yakup Almanya’da; yayınlara bulundukları ülkelerden katılıyorlar.
Bazı müslümanlar da uydurma haberlere sığınıyor, Rusların dövdüğünü veya Rusya devletinin tutukladığını sevinerek ilan ediyorlar. Araştırmadan fâsıklardan gelen bir haberi yaymayı yasaklıyor Kur'an (49/Hucurât, 6). Biraz daha bekleyin, bakalım ne olacak?
Rabbimiz buyuruyor ki: “Her haberin gerçekleşeceği bir zaman vardır. Siz onu yakında bileceksiniz.” (6/En’âm, 67)
“İslâm hoşgörülü değil, saldırgan!” diye haykırırken; Kur’an sayfalarını yırtan, ona tüküren, Allah’ın kitabıyla alay eden; dolayısıyla iki milyara yakın kendini müslümanlığa nispet edenlere hakaret etmekten çekinmeyen, saldırgan, küstah, ukalâ, edepten uzak birisi. Dine hakaret cinsinden 11 soruşturması var. Halkın ciddi boyutta tepkisi sözkonusu olunca, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, sosyal paylaşım sitesinde halkın inancına hakaret edip insanları tahrik ettiğinden İ.Atabey hakkında soruşturma başlattı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan yazılı açıklamada, "İbrahim Atabey isimli şahıs hakkında Kur'an-ı Kerim sayfalarını yırtması ve İslam dinine yönelik sosyal medya paylaşımları nedeniyle halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve halkın bir kısmının benimsediği dini değerleri alenen aşağılama suçlarından resen soruşturma başlatılmıştır. Şüpheli İbrahim Atabey'in Rusya ülkesinde bulunduğu bilgisi alınmış olup, soruşturma işlemlerine titizlikle devam olunmaktadır" denildi. Devlet laik ya; “Allah’a karşı, Rasûlüne karşı şöyle bir suç işledi” diye değil; halkı kin ve düşmanlığa tahrik, halkın benimsediği dinî değerleri alenen aşağıladığı için soruşturma açılmış.
Müslümanlar, nasıl bir tepki vereceklerini genellikle biliyor değiller. Çok ucuz, fakat dinimizin yasakladığı cezayı hemen herkes uygun görüyor: Sövüp sayıyor. Devletten âdil ceza bekliyor. Birinci veya sonuncu cumhurbaşkanına hakaret etse, onlardan birinin resmini yırtsa, Anayasaya tükürse, birkaç gün içinde nasıl ülkeye iade ettirilir veya bulunduğu mekânda cezası kesilirdi. Ama ben, çok kısa zaman içinde hak ettiği cezasının avans cinsinden dünyalık bölümünü çekeceğini sanıyorum.
Allah’a ve Kur’an’a açıkça hakaret eden, Rasâlullah’a alenen söven bu insan müsveddesi, Rusya gibi bir memleket üzerinden bunları yapıyor, kaçak güreşiyor. İnsanın kâfirliği seçme, cehenneme gitme özgürlüğü vardır, ama Allah’a, Kur’an’a hakaret etme hak ve özgürlüğü yoktur. İnsan, başka insanlara zarar vermeden özgürlüğünü yaşar. Eşeğin özgürlük anlayışı farklıdır. O istediği yerde anırır, istediği yere tuvaletini yapar. Hor görülmesi gereken davranış ve şahısları hoş görmemiz beklenemez. Hitap ederken, bu rezil şahsa “İbrahim ağabey” diye hitap eden Konyalı hocamızın kamuoyuna yönelik bir açıklama yapması, o kanalizasyonda kendi isteği ile yaptığı konuşmanın hata olduğunu belirtmesini istemek de bizim hakkımızdır diye düşünüyorum.