Yasin AYDOĞAN

18 Temmuz 2007

NAMAZ HEM 'DİN'LENDİRİR, HEM DE DİNLENDİRİR

Namaz, fiziki açıdan fonetiği (hareket uyumu) muazzam bir eylemdir.

Yeryüzünde hiçbir DİN’e ait ritüelde (ayin, ibadet) bu uyumlu hareketleri görmeye imkan yoktur.

Onun için bir Fransız düşünce adamı “Hayatta beni en çok etkileyen ibadet biçimi Müslümanlara ait namaz olmuştur. Namaz kılan bir Müslümanı görünce hayran hayran izlemekten kendimi alamıyorum, tüylerim diken diken oluyor” der.

Kıyamı, rükuu, sücudu, teşehhüdü (Kade-oturuş) ile bir eylem ancak bu kadar komplike olabilir ve insanı dinlendirir.

Zaten mecmuatul ibadat denmiş namaz için. Yani ibadetlerin mecmuu, tamamını içine alan bir özet/hulasa ibadet. Öyle bir eylem ki ihram tekbiriyle (giriş tekbiri ile helal olan harama dönüşür) başladığımızda artık farklı bir havayı solur ve DİN bütünü içinde yer alan her türlü kavramla muhatab bir ahvali yaşamaya çalışırız. İhram; “insanın kendisine helal olanı geçici bir zaman için haram kılması” demek, namazda da aynı helal olan, tekbirle birlikte yasağa dönüşür. Yemek, içmek, gülmek, oynamak, konuşmak v.s.

Namazla birlikte günlük hayatın içerisinde gözden kaçırdığımız, dikkate almadığımız, unuttuğumuz birçok kavram da gündeme gelir.

İhlas, İhsan, kıble bilinci, tevekkül, teşekkür, teslimiyet, emniyet, tecdid, tekbir, tesbih, zikr.

Namaz gerçekten insanı dinlendirir, rahatlatır, ferahlatır, sükunet ve sekinet verir.

Namaz ulvi bir amaca ulaşmada vesile edindiğimiz bir eylem olmakla birlikte aynı zamanda hikmetlerle dolu harika bir otokontrol mekanizmasıdır.

Namazı sadece terapi seansı olarak göremeyiz, bu namaza ciddi bir haksızlık olur. Ama bu yönünü de inkar edemeyiz, etmemeliyiz.

 

Namaz insanı dinlendirir

 

Çağın en büyük sorunu olarak görülen stresin en büyük ilacıdır namaz, eğer hakkıyla değerlendirebilsek belki de özleyeceğiz namaz vaktini. İstirahat için kollayacağız namaz vaktini, buluşmak, kavuşmak için dört gözle bekleyeceğiz.      

Günlük hayatın curcunası, stresi, bunaltıcı yoğunluğu bizi kendimizden koparıp uzaklaştırıyor bunun aksini kimse iddia edemez.

İşte tam bu sırada imdadımıza namaz yetişir.

Namaz hem DİN’lendirir, DİN bilinci verir, DİN’e mensub oluşumuza katkı sağlar, dik tutar, uyarır, şuur verir, kimlik verir, kişilik verir.

Namaz bizi ayırır hasımlardan. Cemaat tavsiyesiyle hısımlarla buluşmamızı sağlar aynı zamanda.

Sıkışan, daralan, bunalan, cinnet geçiren, çağımızın insanı psikoterapistlere koşuyor, terapi salonlarına kapak atıyor, hele bol dumanlı, loş mekanları seçenler, stres atmak için bir sigara yakanlar var ki, aman Allah’ım!

Müslüman toplum olarak halimiz bir hazinenin üzerinde oturup da hazinenin değerini-kadru kıymetini bilmediği için açlıktan ölen adamın haline çok benziyor.

“Kulun Allah’a en yakın olduğu an secde anıdır” buyuruyor Peygamberimiz. (a.s.)

Uzun secdelerle dinlenmenin keyfini, halavetini,  iç rahatlığını, huzurunu, sükunet ve sekinetini yüreklerimize ilka eyle Allah’ım.

Namaz insanı dinlendirir, istirahata vesile olur, rahatlatır, ferahlatır.

Namazla DİN’lenelim.

Hem de hep beraber dinlenmiş olalım.