Süleyman GÜLEK
RAMAZAN, KUR’AN VE ORUÇ BİLİNCİ
İslam’ın şartlarından biri de Ramazan ayında oruç tutmaktır. Ramazan ayı ibadet, rahmet ve mağfiret ayıdır. Bereketi bol, hayrı çok olan bir aydır. Bu ay, yardım, bağış, rahmet ve ihsan ayıdır. Ramazan ayı, bir yıllık maddî ve manevî kirlerden temizleneceğimiz, insanî duyguların coştuğu, tevbe edip hakka yönelme şuurunun geliştiği maddî ve manevî bir terbiye ayıdır. İnsanlığı, fikrî ve ahlâkî yanlışlıklardan kurtarıp, ilme, medeniyete ve dolayısıyla dünya ve ahiret saadetine ulaştıran Kur'an-ı Kerim, bu ayda nazil olmuştur. Bu ayın faziletini Yüce Allah, şöyle beyan etmiştir: "Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak kendisinde Kur''an''ın indirildiği aydır. Sizden her kim bu ayda bulunursa oruç tutsun." (Bakara, 2/183.) Bu ayda Kur'an'ı daha çok okuyup anlamaya ve hayatımızda tatbik etmeye çalışmalıyız.
Oruç, Ahlâkımızı Güzelleştirir
Oruç, belirli bir süre sadece aç kalma olayı değildir. Oruç, köklü bir irade terbiyesi insanı kötü Alışkanlıklardan koruyan, iyi huylar kazandıran bir ahlak eğitimidir. Oruç, İnsana Sabırlı Olmayı öğretir Zor işler sabırla başarılır ve her engel onunla aşılır. Bunun için Kur'an-ı Kerim'de sabredenler müjdelenmiş ve sonsuz ecirle ödüllendirilecekleri vaat edilmiştir. (Bakara, 2/155) Yani insan, nefsinin aşırı isteklerine karşı koyabilmeli, öfkesini yenebilmeli ve eline, ayağına, diline, gözüne, kulağına, kalbine, düşüncesine sahip çakabilmelidir. Bu da ancak sabırla olur. Orucun farziyeti ile ilgili ayette Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Ey iman edenler! Kötülüklerden sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı" (Bakara, 2/185) buyurmak suretiyle, orucun farz kılınmasındaki hikmetlerden bazılarını açıklamıştır. Bunlar; kötülüklerden uzak durmak, nefsi terbiye etmek, ahlâkı güzelleştirmek, merhamet duygularını geliştirmek, sıkıntılara katlanmayı ve sabretmeyi belletmek, nimetlere şükretmeyi öğretmek, kısaca maddî ve manevî bakımdan huzura kavuşturmaktır.
Oruç İnsanda Başkalarına Yardım Etme Duygularını Geliştirir
İnsan, elinde olan nimetlerin kıymetini ancak bunlar elinden çıktıktan sonra anlar. Fakat iş işten geçtiği için bunun bir faydası olmaz Oruç tutmakla bir süre nimetlerden uzak kalan insanın gözünde bu nimetlerin değeri daha iyi anlaşılır Bu anlayış insana, Allah''ın verdiği nimetlere şükretmesine ve sıkıntıda olan fakir kişilerde yardım etmesine sebep olur. İşte oruç, insana yoksulların çektikleri sıkıntıyı yaşatır da onlara yardım elini uzatma alışkanlığı kazandırır. Ramazanın sonunda bir malî ibadetimiz daha vardır ki, o da fıtır sadakasıdır. Zekât ibadeti de genelde bu ayda yerine getirilmektedir. Bu da, toplumun huzur ve mutluluğuna katkı sağlar.
Oruç Sağlığı Korur
Oruç, aynı zamanda insanın beden ve ruh sağlığına, toplum hayatına sayısız faydalar sağlayan önemli bir ibâdettir Oruç tutmanın maddî manevî pek çok faydaları vardır. Orucun sağlık ve tedavi yönünden de önemi büyüktür. Peygamberimiz: "Oruç tutunuz ki, sıhhat bulasınız" buyurur. (Câmiü’s-Sağir, Terc. İsmail Mutlu, c. 2, s. 521, Hds. 5060)
Orucun Mükâfatı
Ramazan ayının fazileti hakkında, Peygamber Efendimiz (s.a.s.), bir hutbesinde şöyle buyurmuşlardır: "Ey insanlar! Büyük ve mübârek bir ayın gölgesi üzerinize düştü. Bu ay Ramazan sabır ve yardımlaşma ayıdır, sabrın ve yardımlaşmanın mükafatı ise cennettir. Ramazan bereket ayıdır, mü'minin rızkının çoğaldığı bir aydır. Kim bu ayda bir oruçluya iftar ettirirse, onun bu davranışı günahlarının bağışlanmasına, cehennemden kurtuluşuna ve iftar ettirdiği kimsenin tuttuğu orucun sevabından pay almasına vesile olur. Oruç tutan kimsenin sevabından da bir şey eksilmez." (Mişkatü''l-Mesabih H. No: 1965.) "Müslüman erkek ve müslüman kadınlar... Oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar... Allah, bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır." (Ahzâb, 33/55)
Peygamberimiz de bir hadislerinde: Ramazana mahsus ibadetlerden biri de teravih namazıdır. Ayrıca Peygamberimiz bu namazı tavsiye etmiş ve şöyle buyurmuştur: "Faziletine inanarak ve mükafatını umarak Allah rızası için Ramazan gecelerini ibadetle geçiren (teravih namazını kılan) kimsenin geçmiş günahları bağışlanır." (Buhari, İmam, 27) Tabi ki, farz olan beş vakit namazı da aksatmamaya çalışmalıyız Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyurur: "Kim Ramazan orucunun farz olduğuna inanarak ve karşılığını da yalnız Allah''tan umarak oruç tutarsa, onun bütün geçmiş günahları bağışlanır" (Buhari, Savm 7) buyurarak orucun günahlardan bağışlanma vesilesi olan önemli bir ibadet olduğuna işaret etmişlerdir.
Sahura kalkıp yemek müstehaptır. Peygamberimiz: "Sahurda yemek yiyiniz. Çünkü sahur yemeğinde bereket vardır" (Buhari, Savm, 20) buyurmuşlardır. Sahur yemeği oruca dayanma gücünü artırır. Ayrıca duaların kabul edildiği vakitlerden biri de sahur zamanıdır.
Allah (c.c.) şöyle buyurur: "Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır" (Kadr, 1-5) Kadir gecesi bu ay içerisinde yer almaktadır Peygamberimiz şöyle buyurmaktadır: "Ramazan girdiğinde cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır, şeytanlar da zincire vurulur." (Müslim, Sıyam, 1) Ramazan ayı rahmet ve bereketi bol olan bir aydır. Bu ayın feyzinden ve bereketinden yararlanmak için elimizden geldiğince ibadetlerimizi eksiksiz yapmaya çalışmalı; orucun, kötülüklere karşı koruyucu bir kalkan olduğunu dikkate alarak kötü söz ve davranışlardan sakınmalıyız.
Bu itibarla, Ramazan ayının hepimize, İslâm âlemine hayırlar getirmesini ve daha nice Ramazanlara sağlıkla bizi eriştirmesini yüce Allah’tan niyaz ediyorum!