Servet KARADENİZ

07 Mart 2017

YOLCUSUZ YOLUN YOLDAKİ İŞARETLERİ*

Bazen kısa bazen uzun yolculuklarda düştüğümüz en büyük hata; yaşanılacak olayın sonuç kısmından öte, yoldaki dikenlere göstermediğimiz hassasiyettir.

  

Bu hassasiyetin göstergesi ise; dikenlerin meydana getireceği bitkinlik yahut kan kaybından öleceğimizin farkına varmadan yollarda yürüyor olmamızdır.

 

Hayat kısa zamanda yürüyen bir yol misalidir. Bu yolun tercihini yapan insanoğlu kendisini anlamlandırmasıyla beraber bir kimlik tercihi ve bu tercihin sonucunda baş koyacağı bir yolu vardır. 

 

Bu yol kimine göre İslam’ın yolu, kimine göre laiklik demokrat kimi ne göre ise sentezlenmiş din yoludur.

 

Bu yollardan bizim tercih etmemiz gereken yol İslam yoludur (1) ama bu yolun diğer yollardan farkı bu yolun sonucunun dünyevi kaygılardan öte rızayı ilahiyi kazanmak ve cennetler (2) için koşuşturmaktır.

 

Bu yolun tanımını yaparken herkes kendi kafasına göre şekillendirir. Kimisi cıvık halde görürken kimisi akışkan kimisi ise katı hem de kaskatı görür. (3)

 

Bu yolun tanımını yaparken; takipçilerin oluşturulmuş zihin dünyasındaki tasavvura değil, bu yolu belirleyenin ön planda olduğunu unutmamak gerekir ki yoksa yola haksızlık yapmış oluruz. 

 

Yolun işaretçileri her zaman ikiye ayrılır (4) biri seni uçurum misali karanlığa diğeri ise sen aydınlığa çıkarır. 

 

Düşmanın dahi kendisine bir yol çizdiği ve çizdiği bu yol üzerinde kendisine yoldaki işaretler (5) belirlendiğini sürekli hatırlarsak kazanmış olanlardan oluruz.

 

Yoldaki işaretlerin ara sıra değiştirildiği endişesi ile kontrol edilmesi gerekir yoksa kırmızı ışıkların olduğu yerde yeşil ışıkların olduğunu da tanıklık etmiş olabiliriz.

 

Bu yolun en tehlikeli durumu kişilerin kendi zaaflarını bilememesi (6), zaaflarına yenik düşmesidir.

 

Zaaflar; kimi zaman duygusallıktan kaynaklanırken kimi zaman eş ve evlat kimi zaman ise kendi tasavvurunda büyüttüğü algılardan oluşur.

 

Bu zaaflar kontrol altına alınmazsa zaafların seni kontrol altına alacağı muhakkak açıkken durmamız gereken yerler belli değil mi?

 

Yoldaki dikenler aradığının habercisi olsa da hedefe ulaştıkça dikenlerin farkına varıp ince hareketlerle savrulmadan yoluna devam edebilirsin.

 

Unutma! yollar çoktur ama doğru yol sırat-ı müstakimden geçerken bu yolların hangisi sıratım müstakim olduğunu ise belirleyene bak.

 

Acele ederek düşünmeden yola girip erkenden bitirmek gayesi güdersen, ancak bu gayen seni sonuca değil yarı yolda bırakabilir. 

 

Yorgunluk olabilir, hafif sapmalar yapmış da olabilirsin. 

 

Unutma! Yol; yolda tökezleyip sonuna kadar götürebilenlerindir. (7)

 

Ve unutma her yol şahidine şahitlik yapar. (8)

 

Kaynakça:

 

*Seyyid Kutub anısına 

1= Âli İmrân Suresi, 19. Ayet

2= Ali İmran süresi 132-133, Hadid Süresi,21 Ayet

3=Bakara Süresi 143 Ayet

4=Bakara Süresi 256. Ayet

5=A'raf Suresi 16-17. Ayet 

6= Tevbe Süresi 23-24 ayetler

7=Âli İmrân Suresi, 139 Ayet

8=Ahzab Suresi 23. Ayet,  Maide Süresi 111. Ayet