Coşkun UZUN
CHARLİE HEBDO ALÇAKLIĞI ÜZERİNE
Bugünlerde Fransa’da Charlie Hebdo için “birlik” yürüyüşüne katılanlar; geçmişte Hz. Peygamber(sav)’e hakaret, iftira ve alay içeren o malum karikatürler karşısında neden tek vücut olmadılar?
O günlerde İslâm’la/Peygamber’le/Müslümanlarla birlik ve dayanışma adına dişe dokunur ölçekte bir adım atıp kuşatıcı, kucaklayıcı bir mesaj yayınlamadılar mı?
Hakareti, alayı, iftirayı, saygısızlık ve ahlâksızlığı mahkûm ettiler mi?
Maalesef insanlığın, fıtratın, maddi ve manevi birçok değerin katili bireyci, çıkarcı, modernist, hümanist, materyalist çağdaş batı her zamanki gibi sınıfta kaldı….!
Haçlılar saflarını netleştirip Fransa’da emperyalist, siyonist, kapitalist kardeşleriyle birlikte güya terörü kınamak ve sağ duyu adına, Charlie Hebdo hatırına, yürüdüler…..
Bugün küresel işgallerin, terörün emperyalist, kapitalist, siyonist istikbarın elebaşları birleştiler ve artık hepsi birer Charlie Hebdo oldular….çok yazık…!
Terörün dini, ırkı, coğrafyası olmaz eyvallah….! Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu baylar. İnsan olmanın da bir izzeti, onuru vardır….Çok yüzlü ve çifte standart sahibi olmak çok iğrenç, alçakça ve aşağılık bir şeydir.
Benim dinimi herhangi bir fikir olarak ele alan zavallı Fransızlar’ın şımarık dergicileri; 2007, 2011, 2012’den bu yana farklı zamanlarda uyarılmalarına rağmen kendi bildiklerini okumaya, pervasızca, ahlaksız ve fütursuzca çizmeye/kışkırtmaya/hakarete güya sanat ve kültür maskesi altında devam ediyorlar.
Charlie Hebdo’nun yayın yönetmeni “Fransa’da Muhammed’in bir karikatürünü yapamaz mıyız? Elbette yaparız. Biz Fransa’da herkesin karikatürünü yapabiliriz. Fransa’da din bir düşünce olarak algılanır. Bu yüzden Karl Marx’ın karikatürünü yapabileceğim gibi Muhammed’in de yaparım” diyerek 2012 yılında kendi pespayelik ve ölçüsüzlüklerini, ahlaksızlıklarını savunmuştu. Fransa’da yaşayan Müslümanların bu küstah Charlie Hebdo dergisi aleyhine açtıkları davalar ise peşinen reddedilmişti.
Bugün "Je Suis Charlie" (Ben Charlie'yim) , "Eşitlik, özgürlük ve kardeşlik için, Charlie Hebdo için sokaktayız” yazılı afiş, döviz ve pankartlar taşıyan milyonlarca kibar Fransız halkı sözüm ona teröre karşı ve insanlık için sokağa indiler.
Ey müslümanların evrensel değerlerine karşı hassasiyet, hürmet, saygı nedir bilmeyen bugünün temsilî Charlie Hebdo’ları…! Evrensel ahlâk öğretisinin mimarı, ebediyet öğretmeni, “rahmet peygamberi” Hz. Muhammed(sav)’in azîz/mukaddes misyonu çiğnenirken, hukuku gasp edilirken, şahsı manevîsi örselenirken neredeydiniz?
“Peygamber, mü'minler için kendi nefislerinden daha öncelikli/evlâdır……” (33 Ahzâb 6) bunu bilmiyor musunuz? Düşünce hürriyetiniz yerin dibine batsın sizin……mizahınız…..sanatınız…..karikatürünüz batsın. Stratejileriniz batsın.
Adamlar dünyanın her yerinde “kazan kazan” formûlünü uygulamaya çalışıyorlar. Kendi paçalarındaki pisliğe bakmıyor ki görsün zavallılar. Eeeee… ne de olsa “stratejik derinlik” dedikleri bu işte. Hem suçlu hem güçlü olacaksın. Hem katil hem savcı, hem hakim hem suçlu fark etmez. Kıymeti kendinden menkul bunların.
Zülfüyâre dokunduğunda, aynı şey kendi başlarına geldiğinde ciyak ciyak ötüyor, avaz avaz bağırıyor, dünyayı ayağa kaldırıyorlar. Buna hiç hakkınız yok. Oturun oturduğunuz yerde. İkiyüzlü, sahtekâr düzenbazlar sizi.
Bir kardeşimiz olan biteni çok ta güzel özetlemiş….."Köpeği bağlamadınız saldırdı; çocuk da onu taşladı! Sadece budur. Köpekten yana tavır almak insanlığa sığmaz...” Bu sizinki hırsızın hiç mi suçu yok dedirten cinsten bir kaypaklık.
Kalkmışlar bir de utanmadan azîz İslâm’ı ve kendi meslekleri olan terörü birlikte anma küstahlığında yarışıyorlar. Sizi gidi algı operatörleri, sizi gidi ikiyüzlüler, kuklacı, cuntacı, reziller, hainler, şerefsizler sizi.
“Kendileri camdan saraylarda oturanlar, başkasının camına taş atmasınlar” şeklinde bir atasözü vardır. İslâm’a ve Müslümanlara iftira ve çamur atacaklarına dönüp kendi rezil/haysiyetsiz tarihlerine bir baksınlar. Önce kirli geçmişleriyle yüzleşsinler, eğer yüzleri kızarmadan, utanmadan bakacak yüzleri kalırsa ondan sonra insanlığın karşısına çıksınlar. Kimseye insanlık ve ahlâk dersi vermeye kalkmasınlar.
"İlk taşı günahsız olanınız atsın!" deyip te onları utandırmayacak, kutsal metinleriyle yüzleştirmeyeceğiz korkmasınlar. Kendi geçmişleriyle, tarihleriyle, ikiyüzlü halleriyle, düzenbazlıklarıyla, sahtekârlıkları, kurdukları tuzaklar ve işledikleri korkunç cinayet, cürüm ve suçlarla uğraşacak durumda değiliz. Ve bu bize de düşecek değildir. Biz sadece hakka ve gerçeğe şahidlik etmek noktasından bunu dillendiriyoruz. Onlar asıl Allah(cc)’a nasıl hesap vereceklerini düşünsünler.
Bütün dünyayı kandırabilirler. İnsancıl olduklarına, barışsever olduklarına, her yere demokrasi, huzur ve refah götürdüklerine herkesi inandırabilirler belki. Fakat en başta kendileri buna inanmazlar ve bir de Allah(cc) tabii ki. Mûntakîm olan Rabbim onların hakından gelecektir, buna şüphemiz yok elhamdülillah. Bekleyecek ve göreceğiz. İşte bunun için biz biliyoruz ve diyoruz ki; zalimler için yaşasın cehennem….!
Hz. Rasülullah’a yönelik hiçbir saldırıyı, aşağılamayı, hakareti, terbiyesizliği affetmek, görmezden gelmek veya tolerans tanımak gibi bir lüksümüz yok bizim olamaz da!
İslam’a ve kimlik değerlerimize türlü maskeler altında düşmanlık edip saldıran Allah(cc)’ın hiçbir kulu nazarımızda masum değildir.
Bizler ortaya koyacağımız onurlu tavır, duruş, yerinde ve tutarlı tepkilerle bu türden provakatif terbiyesizlikleri, itibarsızlaştırma girişimlerini boşa çıkartmak zorundayız…..
Biz; değerlerimizi, inanç ve kimliğimizin herhangi bir unsurunu asla tartışmaya açmaz, bu konuda hiç kimseyle pazarlığa oturmayız…..Teslimiyetçi, pazarlıkçı ve hoş görülü bir ruh hali bizi izzet ve onura, erdeme değil zillete götürür.
Terörü kınama ve Fransa ile birlik yürüyüşüne katılanlar; yakın geçmişte Hz Peygamber’e hakaret eden o ahlâksız karikatürler yayınlandığında da duyarlılık gösterip aynı şekilde, dünyanın herhangi bir yerinde bu Charlie Hebdo küstahlığına karşı herhangi bir adım atmamış, yürümemiş, bir çift söz söylememiş veya en azından bu küstahlığı kınamamışlarsa………zaten dünyanın gidişatına, fıtrat ve sünnetullaha “Fransız” kalmışlardır.
Ey Fransızlar, Amerikalılar, İngilizler, İsrailliler ve bunların stratejik ortakları, müttefikleri, işbirlikçileri ve suç ortakları…!
Ey işgal, soy kırım, savaş ve devlet terörün yegâne müsebbipleri, destekçi ve finansörleri…!
Bizler sizi;
Meksika, Küba, Nikaragua, Hiroşima ve Nagazaki, Kore, Guetamala, Endonezya, Laos ve Kamboçya, Domuzlar Körfezi, Dominik, Vietnam, Arjantin, Lübnan, 6. Filo, Grenada, Mısır, Libya, Ürdün, Panama, Somali, Kızılderili soykırımı, Afrika kıtası, Cezayir katliamı, Burkina-Faso, Yugoslavya, Kosova, Filipinler, Honduras, Senegal, Nijer, Fildişi Sahili, Cibuti, Çad, Gabon, Gine, Kamerun, Komor Adaları, Moritanya, Senegal, Tunus, Ermenistan, İsrail, Filistin, İran-Irak savaşı, Irak’ın işgali, Suriye, Afganistan, Bosna ve Çeçenistan’daki soysuzluklarınızdan ve kirli çamaşırlarınızdan…..
Kerkük, Musul, Antep, Urfa, Maraş, Samsun, İskenderun, Merzifon, İzmit, Batum, Eskişehir, Kars, Adana, Konya, Mersin, Dörtyol, Afyon, Antalya, Fethiye, Kuşadası, Marmaris ve Bodrum'u işgal etmenizden..!
NATO’dan..!
Unesco’dan..!
Birleşmiş Milletler’deki iki yüzlülük ve utanmazlıklarınızdan..!
5’i dünyadan büyük görmelerinizden..! tanıyoruz.
Bizler sizlerden tiksiniyoruz, utanıyoruz. Sizler insanlık aleminin yüz karalarısınız.
Hz Muhammed(sav)’in sizlerden gelecek hiçbir şeye ihtiyacı yok ama kendi iç ve dış tutarlılığınız açısından soruyoruz…..
Sizin hesabınıza göre, kaç tane Muhammed bir Charlie Hebdo ediyor…?
Ortalığı karıştırıp tüm dünyayı ayağa kaldırdığınız, tozu dumana kattığınız, kavram ve değerlerin yerlerini değiştirmeye yeltendiğiniz, suçluyu masum, masumu da suçlu göstermeye çalıştığınız bu kirli oyunu bizler tüm açıklığıyla görüyor ve size asla inanmıyoruz.
Âlemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamber olan Hz. Muhammed(sav)’in misyon, kıymet, haysiyet ve onuru, biz Müslümanlar için milyonlarca Charlie Hebdo’dan daha kıymetli ve önceliklidir bunu bir yere yazın. “……Oysa izzet (güç, onur ve üstünlük) Allah'ın, O'nun Resûlü'nün ve mü'minlerindir. Ancak münafıklar bilmiyorlar.” (63 Munafikûn 8)
Şunu görün ve hiç aklınızdan çıkarmayın. Ölenler dergi çalışanları veya mizahçılar, karikatüristler değildir….Ölen insanlıktır, batının vicdanıdır, insanlık onurudur, şefkat ve merhamettir.
Bizler insanları Cehenneme değil Cennete göndermeye çalışan bir medeniyetin mensuplarıyız. Biz öldürmekten değil diriltmekten ve ebedî dirilikten yanayız..!
Binlerce kez mazlum olsak ta bir kez bile zalim olmayı aklımızın ucundan dahi geçirmeyiz. Bir yanağımıza vurulduğunda diğer yanağımızı döneceğimizi de sanmayın. Çünkü bizler Hıristiyan zahidleri değiliz. Bizler Kabil’in değil Habil’in mirasçılarıyız. Yezid’lerin değil Hüseyin’lerin takipçileriyiz. Bizler Elhamdülillah hak ve adelete şahidlik etmek ve vahyin izzet, şeref ve onurunu ayakta tutmaya çalışan Müslümanlarız.
Bizler; insanlarla Rabbi arasındaki fitne, fesat gibi yapay engeller kalksın diye haykıran bir neslin evlatlarıyız.
Bizler; insanlığı Allah, din, kitap ve Peygamber’le buluşturmak için çalışmayı ibadet bilen, İslâm inanç ve akidesinin Müslümanlarıyız.
Terör, terörist ve terörizmden şikâyetçiyiz, uzağız. Sizlerin yalan, iftira, hakaret, kışkırtma ve tuzaklarınıza bakıyor ve ancak gülüyoruz. Bunu böylece bilin. Sizin gibi zalim rejimlerden, müşriklerden, kafirlerden, tuzak ve entrikalarınızdan berîyiz.
Siz istediğiniz her yerde toplanın ve yürüyün bakalım. “Ve bu onların ancak imanlarını ve teslimiyetlerini artırdı.” (33 Ahzâb 22) "Onlara bazı kimseler 'insanlar size karşı birleştiler onlardan korkun." demişlerdi de bu onların imanını artırmış ve 'Allah bize yeter. O ne güzel vekildir.' demişlerdi." (3 Âl-i İmran 173) bizler de sadece Allah(cc)’a güvenip dayandık.
Ey insanlık ailesi…..! Ey gücü ve imkânları elinden alınmış mazlumlar…! Ey evi, ülkesi işgal edilenler…! Ey sömürülenler…! Ey özgür yürekli Müslümanlar, "Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer iman etmişseniz en üstün olan sizlersiniz." (Âl-i İmran: 139)
Yürek bileğe, kalem kılıca, hak batıla, hayır şerre her zaman galip gelmiştir, vesselâm.