Coşkun UZUN
DEĞİŞMEYECEK, DEĞİŞTİRECEĞİM!
DEĞİŞMEYECEK, DEĞİŞTİRECEĞİM!
Taviz çorbasına kaşık sallamadım
Harama besmele çekmedim
Teslimiyet ve zillet ekmeği yemedim
Cellâtların koridorlarında gezinmedim
Zalimlerin mekânına yolumu düşürmedim
İşbirlikçilerin masasına/sofrasına oturmadım
Kimsenin kirli çarkına ortak olmadım
Pespayelik sakızını hiç çiğnemedim
Kimseye dalkavukluk ve iki yüzlülük yapmadım
Kardeşimi kalleşe hiç satmadım
Kalleşi kardeşlerime kesinlikle tercih etmedim
Akredite olanla ahde vefakâr olanı asla karıştırmadım
Gazete niyetine, kasap dükkânı kılıklı paçavralara dönüp de bakmadım
Akreditasyonu Tevhidî kimlik ve değerlerimden aldım
Kimsenin uzununa kısasına takılmadım
Harama uçkur çözmedim
Uçkurumu kimseye göstermedim
Helâlimden başkasını aramadım
Rüşveti hediye kılığında görmedim
Rüşvet olmasın diye hediye bile almadım
Legal renkleri, gayrimeşru metalara vurmadım
Dünyevilik tuzağına düşmedim
Namerde el açıp küçülmedim
İsraf batağına uğramadım ki saplanayım
Güce tapmadım
Güçsüzü ezmedim
Kimliğimi tanımayanları ben de tanımadım
Marlbora’dan tüttürmedim
Macdonalds’tan tıkınmadım
Hamburgerle karnımı doldurmadım
Coca cola’larını içmedim
Nescafe’lerini yudumlamadım
Şampuanlarıyla yıkanmadım
Demokrat gözlüklerini takmadım
Kapitalist değersizliklerle kalbimi kirletmedim
Yasayı pek takmadım
Yasal olanla oyalanmadım
Haklının ve doğrunun yanındaydım
Çünkü İlahî hukuka sevdalıydım
Varlığım, Rabbimin yüce şanından
Adanmışlığım, teslimiyetimden
Kulluğum, acizliğimin göstergesi
İtaatim, hamdim ve şükrümün
Davam ölünceye kadar
Mücadelem Fitne kalkıncaya kadar
Savaşım inancımla savaşanlaradır
İnkılâp marşlarını iyi bilirim
Özgürlük türkülerini her daim söylerim
Ezgiden hiç vazgeçemem
İlâhi dedikleri nedir onu da bilmem
Temiz olandadır gözüm
Zulüm saraylarını her yerde taşladım
Yetişemediğim yerde kalbimi ateşledim
Kardeş sofrasına oturdum
Kuru ekmek yedim
Kardeşlerimin elinden tuttum
Kalleşleri hep kendileriyle yüz üstü bıraktım
Rızkımı helâlinden aradım
Ahireti bu dünyaya tercih ettim
Elimde olanı paylaştım
Elime geçeni dağıttım
Benim olmayana yanaşmadım
İlahî hikmeti hep alkışladım
Sağırlara duyurmak için uğraştım
Körlere göstermeye çalıştım
Dertlilere ortak oldum
Çaresizlere çare buldum
Kimsesizlerin kimsesi oldum
Mert olana hayran oldum, destek verdim
İnanç/iman açlarını midesi boş olanlara tercih ettim
Tevbe’nin serin gölgelerine sığındım
Huzuru tenha bir cami köşesinde buldum
Sevgimin ve nefretimin kaynağı Vedûd ve Kahhar olandı
İman kardeşliğini karın kardeşliğine yeğledim
İmanımı imkânım bildim
Başlarken Bismillah çektim
Bir işe niyetlenince İnşaAllah dedim
Şaşırdığımda hay Allah dedim
Sıkılıp bunalınca FesubhanAllah dedim
Söz verdiğimde yine İnşaAllah dedim
Bunaldığımda HasbünAllah dedim
Bereket ve başarıyı gördüğümde MaşaAllah–BarekAllah demeden edemedim
Seccadem ve tesbihatım hep kalbimdeydi
Uygun olan her yere cömertçe serdim onları
La ilahe illallah’ı bayrak niyetine salladım durdum
Çabam, Tevhid baltasından baltalar yontmak
Hedefim, Zamanın İbrahim’i olmak
Niyetim, Put ve Tağutların tepesine tepesine indirmek
Amacım, Firavunî düzenleri tepelemekti
Ya İbrahim olacaktım, ya da İsmail
Biliyorum her zaman Kabil’ler, Habil’lerin kanına girmekteydiler
Her yer Kerbelâ, Her gün Âşûrâ’ydı
Karşılaştığım her zulüm ve isyanda tarafım belliydi
Yüreğimin kalibresini ölçüyordum işkencelerde
Kaç kalibrelik bir yüreğe sahipsem o kadar adamdım
Uzaklaşıyordum Kur’an’ı raflara terk edenlerden
Kur’an’ını eskitemeyenlerden
Meâlin yüzüne bile bakmayanlardan
Sünnet’i adetlere indirgeyenlerden
Peygamberi hatıralarına terk edenlerden
Siyasî sünnetlere kör olanlardan
Kur’an’ı hayatlaştırma çabalarına sağır olanlardan
Mücadele sünnetini görmezden gelenlerden
İmanından başka muskalar takanlardan
İslâm’dan başka yol haritaları edinenlerden
Kur’an’dan başka başucu kitabı olanlardan
Peygamber’den başka rehber, önder, mürşid arayanlardan
Ahlâkı ve değerleri değersizleştirenlerden
Yozlaşan, uzlaşan, yoldan uzaklaşanlardan
Dâr’a sıkışıp kalanlardan
Mezhebini din edinenlerden
Vehimlerini vahiyle karıştıranlardan
Bürokratlaşıp Demokratlaşanlardan
Utanıyordum
İbrahimî bir tavırla gelen Halil derecesinde dostluğa
İsmailî bir teslimiyet sonucu Kurban olmaya
Hacer’ce bir say ve gayretin bahşettiklerine
İsa’ca bir nefesle dirilmek ve diriltmeye
Musa’ca bir tevekkül ve azimle abideleşmeye
Yusufî bir ahlâkla nefse galebe çalan vakara
Eyyûbî bir sabırla derlenen imtihan çiçeklerinin getirdiği şifaya
Zekeriyya’ca bir içtenlik sonrası müjdelenmeye
Süleyman’ca bir adalet ve saltanata
Muhammedî tavır, tavizsiz çizgi ve inkılâbî misyona sevdalıydım
Kişisel, Yerel ve Evrensel kulluk gerçekliğine
Özgür, Bağımsız, Tevhidî, Tedricî, İstişârî ilkelere sahiptim
Sıkılıyordum beşerî düzenlerden
Direnerek dirilecek, var olacaktım
Direnişin ve dirilişin kitabını yazacaktım
İsyan ahlâkını kuşanacak
Ahlâk’la kutlu isyanı yeşertecektim
La ilahe illallah siyasetini güdecektim
Zamanın çocuğu olacak, vakti kuşanacaktım
Vuslatı ve firâkı, Furkan’la ayırt edecektim
Kur’an kıssalarından Kur’an kahramanlarını tanıyacaktım
Önce nefsimi, sonra da neslimi ve toplumu değiştirecektim
Allah var ve problem yoktu
Müslümandık ve farkımız hissedilmeliydi
Biliyordum ki güzel insanlar iyi atlara bindiler ve gittiler
Onun için, bir an önce yeryüzü ödevimi bitirmeliydim
Ev ödevini bile yapamayan acizlerden olamazdım
Mescid-i Aksa kan ağlarken
Yeryüzü demokratik, demokratik işgal edilirken
Boş duramaz, baş eğemez, gülemezdim
Ebû Bekir gibi bir sadakat
Ömer gibi bir celadet ve basiret
Osman gibi bir hayâ
Ali gibi bir şecaât, cesaret ve yiğitlik
Ebûzer gibi bir soyluluk
Hamza gibi bir yürek
Ammar gibi samimiyet ve gayret
Yasir gibi fedakârlık
Erkâm gibi bir dostluk ve içtenlik
Mağara ashabı gibi yiğitlik istiyordum Allah(cc)’tan ki,
Ya Hüseyin gibi olabileyim, ya da Zeynepleşebileyim
İnancım kimliğim, kimliğim de inancım olmalıydı
Serden, yardan, candan geçebilirdim
Fakat muvahhidçe bir iman ve amelim olmadan asla yaşayamazdım
Şehadete sevdalı bir gençlik için bütün sulara maya çalmalıydım
Öncü Kur’an Nesli’nin yetişmesine öncülük etmeliydim
Yoldaki İşaretleri ve işaretçileri selamlamalıydım
Müslüman kimliğini ve Tevhid Akidesini yozlaştıramazdım
İster gerici ve yobaz desinler
İster Marjinal, İster Radikal desinler
Ben Muvahhidim, İnkılâbîyim
Uzlaşmasız, Tavizsiz, başka bir isim aramayan Müslümanım! 1
Değişmedim, değişmeyeceğim 2 ama inşaAllah 3 birçok şeyi değiştireceğim!
Dipnotlar
1- “Allah'a çağıran, salih amelde bulunan ve: ‘Gerçekten ben müslümanlardanım’ diyenden daha güzel sözlü kimdir?” (41 Fussilet 33)
2- “Mü'minlerden öyle erkek-adamlar vardır ki, Allah ile yaptıkları ahide sadakat gösterdiler; böylece onlardan kimi (bu uğurda şehid olarak) adağını gerçekleştirdi, kimi de beklemektedir. Onlar, hiç bir değiştirme ile (sözlerini) değiştirmediler.” (33Ahzab 23)
3- “Hiç bir şey hakkında: «Ben bunu yarın mutlaka yapacağım» deme. Ancak: «Allah dilerse» (yapacağım, de) . Unuttuğun zaman Rabbini zikret ve de ki: «Umulur ki, Rabbim beni bundan daha yakın bir başarıya yöneltip-iletir.»” (18 Kehf 23-24)