Coşkun UZUN

14 Temmuz 2017

SÖZ MİLÂT’TIR

Söz, Rabbinin “ol” emridir

Söz, O’nundur

 

Söz, hakka aittir, hakkın kelâmıdır

Söz, karışırsa, bulanırsa, kirlenirse...

 

Korkmayın! Söz ilahîdir, beşerî değildir

Ki karışsın, bulansın, kirlensin....

 

Söz yârdır, ser’dir

Serde, yârda söz var

Söz milât’tır, misaktır, bey’attır

Söz, ölçüdür, mihenktir, miyardır, ayardır

Söz’den gayrısı bid’attır

 

Söz haktır, bâtıla cephedir

Söz muştudur, müjdedir, kurtuluştur

Söz yöneliştir, direniştir, diriliştir

 

Söz yükselir, yükseltir, yücedir yüceltir

Söz dünyanın, dünya söz’ün etrafında döner

 

Söz’ün başladığı yerde hayat başladı

Söz’ün bittiği yer yoktur....

Söz’ün olmadığı yerde hayat yoktur

Söz’süz hayat bâtıldır

Söz’ün başladığı yer imana adım attığın yerdir

Söz’ün bittiği yer varsa eğer imandan çıktığın yerdir

Söz bitmez-tükenmez, lakin söz veren bitmiştir

Söz’ün dışına çıkmış, kendini bitirmiştir

Allah’ın sözleri tükenmez....

 

Söz Allah’a itaatla başlar, Rasül’ü takiple devam eder

Söz’ün dünü vardır, bugünü vardır

Söz’ün Mekke’si vardır, Medine’si vardır

Söz’ün edâsı vardır, kazası yoktur

Söz vermek imza atmaktır, kalıbını basmaktır

 

Söz’ün akı, karası olmaz,

Söz paktır, çünkü Hak’tır

Söz’e yaslanmak, söz’ü tüketmek, söz’ü istismar etmek beşere mahsus kabahatlerdir

 

İnsan Söz’le şereflenir, söz insanla değil

İnsan Söz’e bağlıdır, söz insana değil

İnsan Söz’e aittir, söz insana değil

 

Söz’e tutunun, kılavuzunuz olsun

Söz’ü, hidayet rehberi edinin, söz’ünüzden dönmeyin

 

Sözünü tut ki söz seni tutsun

Söz namustur, şereftir, izzettir, vahiydir, rabbanîdir, rabbinedir, rabbindendir....!

 

Söz, rahmettir, ahde vefâdır

Söz, merhamettir, ibadettir, itaattir

Söz, kulluk sözüdür

 

Eğer söz’ün başladığı yerde durmuyorsan

Durduğun yeri söz’ün başladığı yer sanıyorsan

Yanılıyor olabilirsin dostum

Durdurduğun yer söz’ün başladığı yer olmayabilir

 

Söz’ün ak veya hak olabilir

Görünüşün ak veya hak olabilir

Duruşun, amelin, tercihin ve tarafın da ak ve hak olmalıdır

Hali hak olan, söz’ün sahibinin korumasındadır

 

Söz itaattir, kulluktur, acziyettir

Söz asıldır, ihtimalî değil gerçektir

Söz adayıştır, arayıştır, yürüyüştür, var oluştur

Söz mukaddestir, yüceltir, arındırır, tertemiz kılar

Söz, karanlıklardan aydınlığa çıkarır

Söz, aydınlıklardan karanlığa götürmez

 

Söz vahiydir, mübarektir

Söz hikmettir, velâyettir

Söz aynullahtır, nurullahtır

Söz barıştır, selâmdır, İslâmdır

Söz ikramdır, ihsandır, lütuftur, berekettir

 

Söz namustur

Söz hak ile bâtılı ayırandır

Söz perdeleri kaldırandır

Söz beşeri ansan kılandır

Söz Adem’i adam edendir

Söz nasihattir, fırsattır, mühlettir

Söz delildir, cihaddır, ihlâstır

Söz fedakârlıktır, bedel ister

 

Söz vahiydir

Söz Kur’an’dır

Söz imandır, imkândır

Söz Cennet’e vesiledir

Söz Cehennem’e perdedir

 

Biz halâ Söz’ün başladığı yerdeyiz diyorsanız

Söz’ün sahibine verdiğiniz sözü tutmalısınız

Söz’ünüzde durmazsanız, söz’süz, yolsuz kalırsınız

Sözünüz biter, sesiniz kısılır, renginiz, duruşunuz, adınız, sanınız kaybolur gider

 

İlk ve son sözümüz rabbimizdendir, rabbimizedir

 

Allah’a çağıran, salih amel işleyen ve ben müslümanlardanım diyen Rasulullah (sav)’e selâm olsun....!

 

İman eden, salih amel işleyen, birbirleriyle hak ve sabrı tavsiyeleşen müslümanlara selâm olsun....!

 

Veyl olsun.....

Beşerî sistemlere uyum, teslimiyet ve entegrasyon için sebep / bahane / ortam arayanlara...

 

Veyl olsun....

SÖZ’den başka milât, durak ve istasyon arayanlara.....