Hülya YILMAZ
ZEYTİNLE TEFEKKÜR ZAMANI
İş başa düşünce, bazısına romantik güz gülleri, sarı yapraklarla gelen sonbahar, bize de zeytin, tarhana, salça, turşu gibi kaygılarla geliyor hamdolsun.
Kaygı duyacak mühletimiz,ömrümüz ve türlü nimetleri veren Rabbimize şükrediyorum.
Tükenmek bilmeyecek sandığım bu süreçte zihin başka el göz başka bir aleme dalıyor.Haydi Bismillah...
Zeytin, Kur'an'da zikredilmiş beldelerinin ve oralardaki olayların ehemmiyetine dikkat çekilmiş olan Tin suresinde lafzı geçen gıda...
Kulağa pek hoş geliyor ! Bi çırpıda okuyuveriyoruz ya hani !
Bu kadim gıda beni, çoğumuzu olduğu gibi cezbeder hep... Maide ve mülk suresinden sözettik...
İmtihan, hesap günü ,sığınma...
Sevdiğine kıymak, sevdiğini kıymak. Bazen istemeden ve farkında olmadan, bazen belki de bile bile...
Bazen de kıyılmak, kıyılan olmak ve bu tarafta durmak.Hesap gününe iman eden birine ; ikinciyi tercih etmenin, ilkinden daha ehven olmasının insana iç huzuru vermesini, sunusu kötü olan nerden bilsin.
Ta ki Tevbeye dek. Günümüzde de kuyuda,zindanda,ve hatta toprakta olmayı ahmaklık, eziklik , pasiflik olarak algılayanlara şaşırmıyorum şahsen.
Duygu dünyası,insan insana ilişkisi hep bir hesaba dayalı,kendinin dışında olup biteni farkedemeyen "mağara adamı" rolünü seçen kimseye Ademoğlu/kızı ne diyebilir ?! Tabi yinede Rahman'ın tevbe kapısı dileyen herkese açık hamdolsun.
Rabbimiz, biz mü'min ku her nimetin bir külfeti var değil mi ? Bir an evvel işe koyulmalı artık. Aldım taşı zeytinlere vurmaya başladım, kırdım bir güzel.
Sonra bıçakla üç hamlede çiziklerle zamana revan olduk.
Efendim sevginizi katsaydınız demeyin !
O laf-ı güzaf olmuş sanki. Ne kolay sevgi katmak ! Ama elbette sevgi de olsun.
Öfke, hiddet, acı gibi duygular yiyeceklere, yemeklere katılsa da, sevgi insanlara kalsa keşke diye düşünürüm hep. Böylece insanları hırpalamak kolay olmasa daha iyi olmaz mıydı ?
Derken zeytinleri bidonun içine atmaya başladım. çıkan su sesi ve zeytinin görüntü efektleri , Hz. Yusuf'un kuyuya atılışını hatırlattı. Aman Allah'ım İnsan kardeşini,canını,sevdiklerini kuyuya nasıl atabilir ?...
Nasıl eziyet etmek,canını yakmak isteyebilir ? Sevdiğine,dostlarına,kardeşine ana,babasına nasıl ihanet edebilir? !
Hayat rehberinin insanlık tarihinde verilen bilgiye göre Habil ve Kabil kardeşlerin durumu boşu boşuna sunulmasa gerek değil mi ?
Tam burada Maide suresinde "gerçek" olan iki kardeşin karşılıklı konuşma aşamasının ardından ;
✔"İşte bu nedenle İsrâiloğulları'na şöyle yazmıştık: Kim, bir cana veya yeryüzünde bozgunculuk çıkartmaya karşılık olmaksızın, haksız yere bir cana kıyarsa, bütün insanları öldürmüş gibi olur. Her kim bir can kurtarırsa, bütün insanları kurtarmış gibi olur.Rasullerimiz onlara apaçık deliller getirdiler; ama bundan sonra da onlardan çoğu yine yeryüzünde aşırıya gitmektedirler." (Maide 32.). İle
✔"Hanginizin daha güzel/iyi amel yapacağınızı denemek için yoklukla varlığı yaratan, O'dur. O mutlak galiptir; affedicidir." (Mülk 2. )
İmtihan, hesap günü ,sığınma...
Sevdiğine kıymak, sevdiğini kıymak. Bazen istemeden ve farkında olmadan, bazen belki de bile bile...
Bazen de kıyılmak, kıyılan olmak ve bu tarafta durmak.Hesap gününe iman eden birine ; ikinciyi tercih etmenin, ilkinden daha ehven olmasının insana iç huzuru vermesini, sunusu kötü olan nereden bisin ? Ta ki Tevbeye dek.Günümüzde de kuyuda,zindanda,ve hatta toprakta olmayı ahmaklık, eziklik , pasiflik olarak algılayanlara şaşırmamalı. Duygu dünyası,insan insana ilişkisi hep bir çıkara dayalı,kendinin dışında olup biteni farkedemeyen "mağara adamı" rolü seçen kimseye Ademoğlu/kızı ne denli, nereye kadar bekçi olabilir acaba ?! Yine de Rahman'ın tevbe kapısı DİLEYEN ! herkese açık hamdolsun.
Rabbimiz, biz mü'min kullara , herdaim "sunusu iyi olanı", masal, hikaye değil "gerçek " karakterleri yani hakikat yolunun elçilerini örnek almayı nasip eylesin...
Zeytinler bitti şükür.Çok fena kıydım, kuyulara attım güzellikleri. Biliyorum ki bir süre sonra, soframıza sultan olacaklar. İnşaallah sağlık ve afiyetle paylaşmak nasip olsun .