Şahin YETİK

18 Şubat 2018

"VELİ"MİZ KİM?

Mâide Suresi 51. Ayet: Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları veli edinmeyin. Onlar birbirlerinin velileridirler. Sizden her kim onları veli edinirse (bilin ki) şüphesiz o da onlardandır. Allah zalimler topluluğuna hidayet etmez.

Ayette geçen "Veli" kelimesinin sözlük anlamı; dost, akraba, efendi, sahip, vasi, destekçi, koruyucu, yardımcı, komşu yardımcı, hami, evliya, destek olan kimse, malik, arka çıkan, ermiş, komşu, yağmur üstüne yağan yağmur, mesul, destek veren, kanun nazarında sorumlu, mükellef, erbap, eren, sorumlu, seven, bağımsız davranan, iş sahibi.

Ayette geçen "tevella" fiilinin anlamı (sizden kim onları 'tevella' yaparsa): üstlenmek, عن ile işi bırakmak, üzerine almak, yüz çevirmek, işbaşına geçmek, sorumluluk yüklenmek, deruhte etmek, bakmak, ilgilenmek, idare etmek, çekip çevirmek, hakim konuma geçmek, yönetimi ele almak, bakımını üstlenmek, bir görevi üstlenmek.

Veli ve tevella kelimelerinin sözlük anlamlarını verdim, ıstalahi boyuta hiç girmeden bile az çok anlaşılan bir durum var. Müslümanlardan her kim (ister halk olsun ister yönetici) Yahudi veya Hristiyanları veli konumunda görürse o da onlardan oluyor. Bu saatten sonra kendisine ne kadar müslümanım derse desin artık tevbe edip bu halini düzeltmeden zalimliği ortadan kalkacak değildir. Zira ayetin sonunda da açıkça zikredildiği üzere bu hal üzere olanlar da tıpkı onlardan oldukları gibi zalimler toplumundan olmuş olurlar.

Istılahta ise velî edinmek; dost edinmek anlamına geldiği gibi velayet, yani temsiliyet hakkı tanımak sureti ile vekil, destek, yönetici, idareci, hakim sıfatları ile adınıza hukuki işlem yapma yetkisi vermek anlamlarına gelmektedir. O yüzden veli edinmeyi kısaca sırdaş anlamında bir dost edinmek ve temsil anlamında bir vekil edinmek anlamında düşünebiliriz. Her halukarda veli edinilenler ya da veli olanlar birbirlerine destek olmaktadırlar. 

"Ey iman edenler! Eğer iman yerine küfrü tercih etmişlerse, babalarınızı ve kardeşlerinizi bile veli kabul etmeyiniz." (Tevbe, 9/23)

Bu ayette de açıkça görüleceği üzere bir müslüman, ailesinden küfrü tercih edenleri dahi veli edinemezken insanlar nasıl olur da Yahudi ve Hristiyan devletleri veli edinebilir veya yöneticilerinin bu devletleri veli edinmelerine  destek olup sessiz kalabilirler!?

Sahi, bu ayetler müslüman halkların devlet yöneticilerini ilgilendirmiyor mu!? Bu, sözüm ona abdestli, namazlı yöneticiler Abd' yi, Rusya'yı, AB'yi devletin bekası adına sözüm ona "yavaş yavaş her şey birden olmuyor" iyi niyet  masalları ile halklarını uyutup veli olarak görmüyorlar mı!? Peki abd'yi israili veli olarak görerek onlardan olan ve böylece ayetin sonunda da açıklandığı üzere Allah'ın "hidayet etmem" dediği zalimleri uyarmayacak mıyız! Dahası Maide 51. ayete göre Yahudi ve Hristiyanları veli edinenler onlardan oluyorlarda, zalimleri veli edinenler Allah katında saraylık mı oluyorlar(?) 

Allah için hiç bir devlet baki kalmayacak kıyamet (saat) hepsini silip süpürecektir. Bir türlü gelmek bilmeyen ileri çok ileri menfaatler(!) uzaktadır vefakat ölüm herbirimiz için çok yakındadır ve yine hesap günü  herbirimiz için ölüm vesilesi ile ileri menfaatlerden çok daha hızlı bir şekilde yaklaşmaktadır.

"Sizin veliniz Allah, O'nun elçisi (Hz. Muhammed) ve iman edenlerdir."  (Mâide, 5/55)