Sabiha ATEŞ ALPAT

19 Ocak 2012

ALLAH'IN BOYASI YETERLİDİR

“Allah’ın boyası ile boyanınız; boyası Allah’ınkinden daha güzel olan kim vardır? ‘Biz O’na kulluk edenleriz’, deyin.”(Bakara 138)…

Modern,Seküler hayatın etkileri her geçen gün  renksizliğe,silikleşen  kimliklere kaybolan şahsiyetlere sebep oluyor!…Bilinçli  ve farkındalıkla yapılan fesadın yaygınlaştırma politikasında, Demokratik (!) söylemlerle ahlaksızlığın fuhşiyatın,edepsizliğin yaygınlaştırıldığı bir ortamda renk vermemek,tek renk(!) kalabilmek ancak sağlam bir kulp olan Allah’ın ipine sıkı sıkı sarılmakla mümkündür…

Global dünyada, Globalleşen sadece zulüm, edepsizlik, fesat ve fitnelerdir…Doğrular yerine yanlışlar,güzellikler yerine çirkinlik,ahlak yerine ahlaksızlık alkışlanır oldu!. Magazin haberleriyle beyinleri uyuşturulan  kamuoyu ve özellikle de gençlerin meşgul edildiği konularla zamanlarını ve ömürlerini çalam hırısızlar, kimin hangi edep yeri gözüktü,kim kimi aldattı vb gibi abuk subuk   şeylerle (Haber diyemediğim için bu tip  saçmalıklara) beyinler adeta uyuşturuluyor…

İnanmasak da  içerisinde yaşadığımız toplumun rengi bu!. Ve ne yazık ki  renksizleşme çabalarına, kendini entelektüel ad eden muhafazakar kişiler ve muhafazakar(!) medya da katkı sağlıyor.Bilinçli  ve ya bilinçsiz orasını Allah bilir…Tv  kültürüne mahkum olmuş halk ve halkı yönlendirme de  tvlerde boy gösteren ehliyetsiz insanlar!.

Müslümanların gözlerinin içine baka baka “Hoca” kılıklı insanlar yığınla izleyicinin karşısında zinaya geçit veren açıklamalar yaparken, , kopan alkış tufanının ne ile izahı var!. Hayret ki ne hayret… Bu kadar mı  sürü psikolojisi  Allah aşkına!...

Karşı taraftan ahlak,edep,ölçü renk beklemek ne kadar anormal ise, kendini bizim mahalleden sayanlarında  ahlaksızlığa geçit vermeleri  bir o kadar anormal… İnsan komplekslerden kurtulup “Kendi” olmadıkça şahsiyet kazanamaz!.. Ama kendini muhafazakar ad edip rengini başka yerlerden alan bu insanların verdiği zararı  karşı taraf bile ver(e)miyor…Tüm bunlar ne uğruna?!.

İnsanın avazı çıktığı kadar bağırası,haykırası geliyor!.

Heyyy!. İşte duyun, eğer bizler Allah’ın boyasından  vaz geçmemekle sizin katınızda gerici isek duyun ve bilin biz gericiyiz!. Sizin yanınızda gerici olmak bizim için bir şey ifade etmiyor,bizim adımız MÜSLÜMAN!.

Şayet modern,seküler boyalarla İslam’ın boyasını sentezlemek entelektüel olmanın adı ise,işte bilin biz entelektüel değiliz,olmayacağız!.

Şayet tesettür boyasını(ölçüsünü) modernistlerden almak çağdaşlık ise,işte var gücümüzle ilan ediyoruz biz çağdaş değiliz kardeşim!.

Şayet baba kız,ana oğul oturup birlikte aşk dizileri izlemek özgürlük ise alın başınıza çalın özgürlüğünüzü!.Biz böyle nefsin esaretinde bir özürlüğün talibi değiliz,hiç olmadık ta!.        

Şayet tüm ahlak ölçülerini hiçe sayarak  en olunmaz yerlerin gözükmesi,en  olmaz mahrem konuların açıktan konuşulması çağdaşlık ise.Vallah’i biz çağdaş değiliz olmayacağız da!...

Renk körlüğü yaşayan toplum genelinin ahlaksızlığı, normal görmesinden daha büyük bir felaket olabilir mi?!..

Bırakın neslimizin yakasını. Mahvettiniz gençliği. Edep sizin yüzünüzden intihar etti!.. Tüm bunları ileri gitmek,çağdaş olmak adına ifsat ettiniz!..

Ekonomik meselelerde rengini kapitalizmden almak.

Siyasi meselelerde rengi Demokrasiden almak

Sosyal kültürde rengi  Modernizm’den almak

Dünya’yı değerlendirmede rengi materyalizm’den almak

İbadi meselelerde  de rengi İslam’dan almak, olsa olsa renga renk olmaktır…

Hakkın şahitleri topluma renk veremeyince batıl kendi rengiyle toplumu boyamaya devam ediyor…

Diğer yandan da başka bir felaket ile yüz yüze kalan gençliğin anası  ağlıyor!.. Örneklik teşkil edemeyen biz büyükler gölge etmesek din adına başka ihsan istemeyecek gençlerimiz.

Dini duygularını istismar ederek,menkıbelerle  dini hayatı efsanevi bir boyut oluşturarak, İslam’ı realite değil de, sanki ütopik uçuk kaçık masallar dini gibi tanıtan çoğunluklar!. Bir takım ritüellere mahkum,dini duyguların tatminliği gençliğin, halkın gerçeğe ulaşmasında ciddi engel teşkil ediyorlar!.  Masallarla dini idame ettiren(!) topluluklar sayısal çoğunluğa erişseler bile topluma renk katabilirler mi? Rengi olmayan  başkasına hangi rengi verebilir ki!.

Bir yandan seküler,  modernist algılar diğer yandan dini  menkıbe safsatalarıyla sözüm ona dini yaymaya çalışan zevatlar ve diğer yandan mehdi bolluğu!. Sömüren sömürene!. Diğer yandan  tüm batıl yanlış İslam’i olmayan ritüellere ses çıkarmayan etkin, yetkin kanat önderlerimiz!.

Tüm bunlar   Allah’ın boyasıyla boyanması,bezenmesi gereken gençliğin önünde  ciddi engel teşkil ediyor.

Tevhid renginin adresi Kur’an ve sünnettir.. Tevhid renginin özelliği  “Tekbir” renk olmasıdır. Alacalık kabul etmeyen tek renk olmasıdır..

Bunca silik renkler arasında, renksizleşen insana ve topluma yakışan tek  boya Allah’ın boyasıdır… Başka her hangi bir boyaya ihtiyacı olmayan boya, Allah’ın boyasıdır… Ya Allah aşkına düşüncelerin renk renk olmasından ne zaman kurtulanacak!. Vahyin öğretisine ters düşen düşünceler aklın bir nevi putlaşması değil midir!?