Sabiha ATEŞ ALPAT

07 Mayıs 2013

ALMANYA İZLENİMLERİ

 

İlk kez gittiğim bir Ülke idi Almanya...  Hava alanına ilk indiğimde içimi sebebini o an anlayamadığım yoğun bir burukluk hissiyatı sardı. Sonradan  anladım ki şirkin farklı bir diyarına gelmekti içimi acıtan.
 
Müslümanların bölünmüşlüğünden, Tevhidi hakikatlerin  anlaşılmayışından, mistik algıların ılıman mı ılıman Müslüman tipini seri bir şekilde ürettiğinden acı bir gerçeğimiz var ki o da Dünyanın hiçbir beldesinde İslam’ın hakim olduğu bir toprak parçası yok…
 
Hava alanından çıktığımızda  Havva kardeşimiz ve eşi bizi bekliyorlardı. Hemen İbiz’e gittik.İbiz , Mainz şehrinde kurulmuş bir dernek...Bir avuç Müslüman’ın gurbet ellerin gurbetinde  İbizi kurup bir birilerine  tutunmaya çalıştıkları, Kur’an anlaşılsın diye  çaba sarf ettikleri bir mekan.
 
Hanımlar güzel bir hazırlık yapmış bizi bekliyorlardı. Tanıştık sohbet ettik. İbiz’li hanımlara bir kez daha gösterdikleri o güzel  ev sahipliği için teşekkür ediyorum…
Almanya...
 
Bir nesil sonra artık Almanya'da  Türkçe konuşan ve ya kendini Türkiyeli hisseden kalmayacak diye düşünmekten kendimi alamadım gençleri tanıdıkça. Dil problemi yaşıyorlar… Aileler ciddi anlamda  vurgun yemiş. Ayakta kalabilenlerin yanı sıra boşananların, boşanmak üzere olanların ve boşanmış gibi bir evde yaşayanların sayısı oldukça kabarık.  Sebepleri   çeşitlilik arz  ediyor kuşkusuz. Lakin   beyleri ve hanımları boşanmaya  yüreklendiren konulardan  birisi de boşanan hanımlara sosyal Devletin (!!)  maaş  bağlaması. Beyler nasılsa aç kalmayacak diye düşünerek hanım yeniliyor kendine, hanım ise  nasılsa maaş bağlanacak diyerek bir erkek derdi çekmiyor, söylenene göre kolayca boşanıyorlar…
 
Biz,  orada iken  şahit olduğumuz bir aile dramı cidden bizi yürekten yaraladı…Ben  öyle düşünüyorum ki  T.C ‘nin Almanya da olan  vatandaşlarına karşı özür borcu var ama özür onların bu çilesini bertaraf eder mi o tartışılır!...
 
Ne Almanyalı olabilmişler, Almanlar yabancı gözüyle bakıyor. Ne Türkiyeli olabilmişler Türkiye’de bize “ Almancı” diye bakılıyor diyorlar. Okullarında okuyor, iş yerlerinde çalışıyor, aynı sokağı, aynı çarşıyı paylaşıyorlar bu nedenle kültürden etkilenme kaçınılmaz oluyor…
 
Müslümanların bölünmüşlüğü burada daha farklı tezahür ediyor. Yalnız kalmak demek Almanlaşmak demek tehlikesine  karşı, birbirlerine tutunmaya çalışıyor bir avuç mü'min…
 
Gelin görün ki bölünmüşlüğümüz orada da kendini  iyiden iyiye hissettiriyor. Fıkhı bir ayrılık, itikada taalluk etmeyen  düşünsel bir ayrılık bile tefrika sebebi!... 
 
İbiz’li hanımlar da Müslümanların bu tavrından muzdarip…
 
En çok da döndükten hemen sonra vefat haberini aldığım Gülseren Gümüş kardeşim için üzüldüm. En son  gitmeden konuşmuştuk telefonla. Abla, Disburg'a da bekliyorum demişti. Doğrusu organizatörleri çok yormamaK adına söylememiştim ama  vefatını duyunca çok üzüldüm…  Allah rahmetiyle muamele etsin...
 
Bir günün bir  bölümünü  Şehir gezisine ayırmışlardı. Şehir gezisinde iken   çan donku vurmaya başladı. Çanlar çalındığında bütün benliğimi kaplayan hüzünle nereye kaçsam diye düşündüm. Kilisenin yoluna düşen insanlar canımı acıttı. Yarın bunlar bize niçin Tevhid mesajını ulaştırmadınız derler mi hesap günü diye düşünmekten kendimi alamadım... Bu çağın Müminlerinin çok işleri var çoook... 
 
Nero Berk parkında  gördüğümüz  güzelim manzara, insanların çirkefliğinde kaybolmuştu… Aslında  Dava erlerinin ne de çok işleri var demekten kendimizi alamıyoruz. Şirk bataklığında kasıp kavruluyor çağın insanı. Gençlerimizi  Vahiyli yarınlara hazırlayamıyoruz...
 
Bir haftalık bir program sonrası döndük. Biz razı kaldık kardeşlerimiz de umarım razı kalmışlardır.
 
Bir hafta boyunca bizi evinde misafir eden Değerli Birgül hanım ve ailesi başta olmak üzere  organizede emeği geçen Havva, Fatıma, Zehra,Hülya ve isimlerini yazamadığım tüm emektar İbiz’li hanımlara  kalbi teşekkürlerimi ve muhabbetlerimi iletiyorum… Ayrıca  Wiasbaden den Ömer hoca ve eşine, Etwilla’dan Emine hanım ve ailesine selamlarımı iletiyorum…
 
Ayrıca Hollanda’dan konferansa   teşrif edip, dernek sohbetine de katılan Emel hanım ve ailesine. Altı saatlik yolu zorluğuna rağmen kat eden Akde vefaya  teşekkürlerimi selamlarımı iletiyor bulundukları ortamlarda kaliteli  sohbetlerine şahit olduğumuz tüm kardeşlerimize dua yolluyoruz…
 
Sizler Dünya gurbetinin  gurbetinde, gurbette gurbeti yaşayarak imtihanınızı vermeye çalışıyorsunuz. Bizde gurbetimizden size kalbi dualarımızı yolluyoruz. Ola ki kusur ettiysek affola kardeşlerim…