Sabiha ATEŞ ALPAT
HİCRET, ALLAH'A YÜRÜYÜŞÜN ADIDIR
Hicret en önemli ibadetlerimizden biridir.Sözlükte; Kişi ya da kişilerin bulundukları yerden göç yolu ile ayrılmaları anlamındadır.
“Küfür ahkamının tatbik edildiği beldeden,Darül İslama intikal etmeye hicret denilir”(1)..Böyle tarif edilmektedir hicret. Hicret ibadeti İslam tarihinin en önemli olaylarından biridir…İmanın,Allah’a ve Resulüne bağlılığın,O’nun yolunda fedakarlığın, sadece ve sadece rızaya talip olmanın göstergesidir…
Sadece beden ile yapılan bir ibadet değildir hicret ibadeti…ilk olarak Mekke döneminin ilk yıllarında nazil olan Müzemmil süresinin onuncu ayetiyle haberdar ediliyoruz Hicret ibadetinden…
Şöyle buyrulmaktadır:
“Onların demelerine karşı sen sabret ve onlardan güzel bir ayrılma tarzıyla (düşünce ve eylem bakımından köklü bir tutum) ile kopup-ayrıl.”(2)
Ayeti kerimede “Vehcurhum hicren cemila” olarak belirtilen hicret mekansal bir göç değildir. Tevhidi çağrı henüz dillendirilmeye başlandığı dönemde inen bu ayetin işaret ettiği Hicret şekli; Onların hayat anlayışlarından, fikri yapılarından, ahlak anlayışlarından, ticari ve siyasi anlayışlarından, kılık kıyafetlerinden, eğitim ve öğretim anlayışlarından, dünya malı algılarından kısacası beşeri ideolojinin ortaya koyduğu, şirk sisteminin tortularından ayrıl, demektir.
Rengin, vahyin rengi olsun ve tek renk olsun!.. Buradan anlıyoruz ki Hicret; tavır ortaya koymaktır. Günümüzde haramlara o kadar alışılmıştır ki, onları terk etmek çok zordur. Özellikle kurumlaşmış günahlar… Mü’min tüm bu günahlardan ve haramlardan hicret etmelidir. Haramlardan helâllere, küfür ve şirkten Allah’ın istediği gerçek tevhide, isyandan itaate, bâtıldan hakka, münkerden marufa, cehennemden cennete, müşrik toplumun kendilerine empoze etmeye çalıştığı sahte İlâh ve yapay tanrılardan Allah’a, düzenin önlerine çıkardığı sahte dinlerden ve sistemlerden Allah’ın hayat programına hicret etmek zorundadırlar(3) ayetin kast ettiği bu hicrettir!.
Hicret, safını Allah’tan yana belirlemenin, Allah’a koşmanın adıdır!.Hicret yüksek ideallere ulaştıran bir yolculuktur. Her yolculuk için mutlaka azık gerekmektedir. Hicret yolculuğunun azığı da İman,taka ve sabırdır.
”Onlardan güzellikle ayrıl”…Hicret tavır almak ve Allah’ın razı olduğu tavrı ortaya koymaktır. O halde Müzemmil suresinin ayeti gereği biz inananlar mekansal hicretten önce Kur’an’a uymayan yaşam tarzından.cahili bakış açısından,cahili kültür,sanat ve edebiyat anlayışından kısacası bize dayatılan Demokratik,modernist,seküler,Kemalist vb gibi tüm beşer ideolojilerinden her konuda hicret edip,Kur’an’a muhacir olmalıyız..
İkinci olarak hicret emri yine ilk inen surelerden olan Müddessir suresinde ortaya çıkıyor. “ver-ricze vehcur” “Murdar şeyleri de terke devam et.”(4)
Ricz olan ne varsa ondan hicret et1!.
Bunun; şehvetlerden,arzulardan,yerilen ahlaktan,sevilmeyen huylardan ve hatalardan hicret etmek/terk etmek olduğu söylenmiştir.(5)…İşte bu tip bir ayrılış safların net olması için elzemdir… Mekkede ki bu hicret net kimliklerin, net safların oluşmasını sağladı.Hiç bir dönemde cahiliye hicret Tevhide tam manasıyla hicret edenlere tahammül edememiştir.Etmeyecektir de. Zulüm sahipleri adaletin varlığından rahatsız olurlar. Fuhuş sahipleri iffetli kimselerin varlığına tahammül edemezler.Tevhidin varlığına şirk sahiplerinin asla tahammülü yoktur.İşte bu yüzden onlardan ayrılarak saflar belirginleştiğinde şiddet politikasına baş vurur,korkutma ve sindirme yoluyla vaz geçirmeye çalışır, inancı yaşam hakkını gasp eder inanca hayat hakkı tanımazlar.Böyle bir durumda Allah’a tam manasıyla inanmış müminler için hicret, mekansal olarak gündeme gelir.O zaman hicret vatanı terk etmenin adı olur.Düşerler yollara kah Habeşistan’dır hedefleri kah Taif!..Önemli değildir değil mi ki Allah’ın rızası her şeyin üstündedir.Taiften dönerlerse Allah onlara Medine’yi bahş edecektir!.
Kime hicret edilecek ve kimden hicret edilecek!?.Cevabını ayetten alıyoruz:“İbrâhim “Doğrusu ben Rabbimin dilediği yere hicret ediyorum, O şüphesiz güçlüdür, Hakimdir” dedi.”(6)
İbrahim (A.S.) teblîğ ve irşat görevini bir süre sürdürüp olumlu sonuç alamamıştı. Her defasında hem babasının, hem de diğer putperestlerin tepkisiyle karşılaşmış ve ilâhî emirleri her hatırlattıkça inkarcı azgınların kalp¬lerini yumuşatmak şöyle dursun, büsbütün inkâr ve tuğyanlarını kabartmıştı.Bu durumda Hz. İbrahim için kalan bir seçenek vardı “Allah’a hicret etmek”.. Buradaki hicret ise küfür yurdundan İslam diyarına göç etmektir.
Buradaki göç ekonomik kaygılar nedeniyle,daha rahat yaşama uğruna yapılan bir göç değildir!.Bilakis İslam’ın hakim olması için Allah’ın rızası uğruna yapılan terk ediştir. Allah için gerektiğinde evi, iş yerini, mahalleyi, şehri veya ülkeyi değiştirebilmektir. Gerekiyorsa işi, eşi, aşı, malı-mülkü, okulu, diplomayı, makamı, rahatı, vatanı... terk edebilmektir.
Muhammed Esed,
1:.Maddi hicret ki; Küfür diyarından İman diyarına göç
2: Günahları,şehvetleri,islama ters olan arzuları terk ediş olarak yorumlamıştır.Esasında Mümin için bir kere vuku bulan bir ibadet değildir hicret.Her an hicret halindedir.Her an dah güzele,daha takvaya doğru yürüyüşünü sürdürür…
Hicret ibadetinin ödülü ise ”Muhacir, Ensar ve onlara iyi yolda tabi olanlardan ilk önce koşanlardan Allah hoşnut olmuştur. Onlar da Allah’tan hoşnut olmuşlardır. Allah onlara altlarından ırmaklar akan ve içinde ebedi kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte en büyük mutluluk budur.”(Tevbe suresi:100)Onlar Allah’tan razı oldukları için, Allah da onlardan razıdır!.
Bir de Kur’an’nın bahs ettiği başka açıdan bir hicret daha vardır.“وَقَالَ الرَّسُولُ
يَا رَبِّ إِنَّ قَوْمِي اتَّخَذُوا هَذَا الْقُرْآنَ مَهْجُور”“ Peygamber:
-Rabbim, dedi. Kavmim Kur’an’a ilgisiz kaldı.”(7)…Ya rabbi kavmim Kur’an’dan hicret etti. Kur’an’ı hicret edilmiş olarak bıraktı… Aslında Kur’an’a hicret edecektiler ama Kur’an’dan hicret ettiler. Düşünüyorum da hesap günü şu sorularla karşılaşanlar hangi cevabı sunacaklardır Savunma adına;-Bu kavmim Kur’an’ın yaşam tarzından modanın yaşam tarzına hicret ettiler
-Bu kavmim Kur’an’ın ekonomik ilkelerinden kapitalist normlara hicret ettiler
-Bu kavmim Kur’anın hukuk sisteminden Demokratik yasalara hicret ettiler vb...
İnsanoğlu imana davet edilmiş,imanı kabul edenler ise her türlü cahili tortudan Kur’an’a vahye hicretle emredilmişlerdir.
Ve yine hicretin yaşandığı bir ay olan Muharrem ayında ,hicri yılbaşını idrak ederken;Hep birlikte ve Allah’ın razı olmadığı her şeyden Kur’an’a hicret edelim!. Bu hicret neticesinde olan Safların ve renklerin netliği aynı zamanda Allah’ın lutfuyla Medineli günleri de beraberinde getirecektir. Çünkü bir bakıma Hicret:Yalnızca zulüm ve baskıdan kurtulmak değil,bir mevzi değiştirme,bir siyasi manevra,bir strateji ve var olma yolculuğudur(8)
Dipnotlar:
1: Kelimeler Kavramlar: Yusuf Kerimoğlu
2:Müzemmil suresi:10.ayet
3:Basairul Kur’an: Ali Küçük
4:Müdessir suresi:5.ayet
5:Ragıp el isfehani.Müfredat.
6:Ankebut Suresi.26.ayet
7.Furkan suresi.30.ayet
8:Temel kavramlar.Hüseyin Ece