Süleyman DİLMEN

06 Ağustos 2013

BAYRAMDA ÇOCUKLARIMIZI KİTAPLARLA SEVINDİRELİM

Sevgili teyzem biz küçükken üzerine anlamlı mesajların yazılı olduğu kitaplar hediye ederdi. Ben bana ne şeker ne de para verenleri hatırlıyorum tam olarak. Ama teyzemi çok iyi hatırlıyorum. Ne güzel bir miras bıraktı bana, hanımıma ve inşallah çocuklarıma ve öğrencilerime ve daha başka nicelerine.

Ben de bayramlarda yıllardır kitap, vcd  kartela vs hediye ederim. Bu yıl da devam edeceğim bu güzel haslete.  Ve istedim ki daha fazla insan ortak olsun bu güzel mirasa.

Bununla ilgili bir iki anımı paylaşmak istiyorum: Metrobüste yanımda oturan liseli öğrenci, elimdeki peygamberimizi anlatan kitaba bir bakış attığını gördüm. Onun ilgiyle baktığını görünce içimden hediye etmek geldi ve bu kitabı size hediye etmek istiyorum kabul eder misiniz dedim. O da şaşkınlıkla gülümseyerek neden ki dedi? (Beni tanımıyorsunuz anlamında olabilir) Ben de neden öyle düşünüyorsunuz ki, bunlar zaten hediye edilmek için varlar,  kabul ederseniz hediye etmek istiyorum dedim. Doğru soyluyorsunuz dedi ve sevinçle mutlaka okuyacağını söyledi. Gerçekten bu iyi bir deneyimdi. 

Yine hanımların arasından geçmediği için metrobüste azarlanan 52 yaşındaki amcayla ilgili anı da paylaşılmaya değer. O güzel amca “ilerlesene amca bak otobüse binemiyoruz senin yüzünden“ diye çıkışan izbandut kılıklı adama şu sözleri söylemişti: “Ben 52 yaşındayım ve bu yaşıma kadar bu kadar hanımın arasından geçmedim, buna haya ederim, Sen Allaha emanet ol oğlum olur mu demişti sırtını sıvazlayarak“ Ona rağmen o nasipsiz adam saymıştı birkaç söz daha o güzelim amcama.

Ben de amcayla hemhal olduğumu belli etmek için onun benim ineceğim duraktan bir durak önce inmesi için dua ediyordum. Bu sıra da “Amca İslam ahlakından ve Ramazandan oruçtan nasibini alamamış olanlar, senin halini nasıl anlasınlar? Allah sabrını ve mücadeleni artırsın.“ diye not yazdım not defterime, eğer benden önce inmezse eline tutuştururum diye. Çok şükür ki ineceğim duraktan bir durak evvel indi. Ben de indim. Hem biraz dertleştik hem de yanımda taşıdığım kitaplardan size hediye etmek istiyorum, davranışınız çok hoştu dedim. O da bunun karşılığında ne vermem gerekir dedi. Ben de hiçbir şeye gerek yok bu zaten sizin hakkınız der sadedinde göz teması kurdum ve biraz duraksadıktan sonra bizim için dua eder misiniz dedim. Gerçekten bilhassa tanıdığımız tanımadığımız insanlara karşılıksız bir şeyler vermeye çok muhtaç olduğumuzu da bir kez daha görmüş oldum. Çünkü yüce Kuran fıtratımıza kodlanan karşılıksız hayır gerçeğini şöyle açıklıyordu: "Biz sizi yalnız Allah rızası için doyuruyoruz. Sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür bekliyoruz. (İnsan 9)

Kitap hediye ederken bazen, ben okudum senin de okumanı istiyorum sen de okuduktan sonra bir sevdiğine hediye edebilirsin, o da başkasına hediye edebilir diyebilirsiniz.

Bu sayede hem işlenen hayırlar çoğalarak devam edecek hem de ekonomik sınırlılığın ötesinde bir özgürlük yaşayacaksınız. Bu istifadeler okuduktan sonra gelip başka kitap alabilirsin kütüphanemden biçiminde de gerçekleşebilir. Hem kaybetmeye yüz tuttuğumuz emanet bilinci özelliğini hatırlatması bakımından önemli bir çaba olacaktır.

Biliyor musunuz bu tür bir yöntemi geliştirmeme öğrendiğim iki bilgi beni yönlendirdi. Biri Bir Japon bir yılda ortalama 25, bir İsviçreli 10, bir Fransız 7, bir Türkiyeli ise 10 yılda ancak 1 kitap okuyor. İsmini ve kaynağını hatırlayamadığım bir kitaptaki şu bilgiydi: Avrupa’da okunan kitaplar banklara bırakılır ve içinde şöyle bir not bulunurmuş: “ben okudum memnun kaldım sen de okuduktan sonra başkasının okumasını sağlar mısın?”

Geçenlerde Eyüp Sultan Meydanında ihtiyaç sahiplerine verilmek üzere tasarlanmış kitap kumbarası görünce çok ümitlendim. Ancak kumbaraya yaklaştığımda çok kötü hissettim. Buraya 2 metre yükseklikten kitaplar atılıyor ve darmadağın olan bu kitapları da kimse alamıyordu! İnşallah bir gün ‘babana bile güvenme anlayışı’, Osmanlı'daki sadaka taşında benden ihtiyaçlısı alsın diye 3 ay duran paraların olduğu ‘herkese güven’ anlayışına bırakır.

Çocuklarımıza ve çocukluğunu yaşayamamış büyüklerimize hediye etmeniz için önereceğim kitapların başlıca yayınevleri şöyle:

-Kuran ve Meali

-Ayet, Hadis, İlmihal Kartelaları

-Salıncak

-Özgür Çocuk (Ekin)

-Nar Çocuk

-Nesil Çocuk

-Timaş Çocuk

-Çilek

Ümmetin gerçekten sevineceği Tevhidi Bayramlarımız olması duasıyla, Ömrümüz Ramazan, Ahiretimiz Bayram olsun.