“8. Direniş ve Kurutuluş Bayramı"nda konuşna Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, ABD ve İsrail'in yeryüzündeki canlı Firavun konumunda olduğunu söyledi.

Nasrullah, ABD Başkanı Bush ve Dışişleri Bakanı Rice’a da şöyle seslendi: “Hizbullah hakka bağlı kaldıkça sizler yenilmeye mahkûm olacaksınız. Ey kardeşlerim, 8. bayramımız, Nekbe’nin, Filistin’in kaybının ve gasıp rejimin kuruluşunun 60. yılına, 1978 yılında Lübnan’ın güneyinin işgalinin 30. yılına rastlamaktadır. Direniş iki alanda örnek ve strateji sundu.
Birincisi ülkeyi işgalden kurtarma, ikincisi de vatanı savunma stratejisidir”. Seyyid Hasan Nasrullah, Hizbullah direnişinin temel stratejisine dikkat çekti.

Hizbullah, Filistin ve Irak direnişinin yanındadır

Konuşmasında, Hizbullah'ın Filistin ve Irak direnişlerinin yanında olduğunu vurgulayan Seyyid Hasan Nasrullah, “Bizim bugünkü bayramımızın Lübnan’a, İslâm ve Arap alemine mesajı şudur: Lübnanlı tüm direnişçiler Filistinli direnişçilerin yanındadır. Lübnanlı tüm direnişçiler, Iraklı direnişçilerin yanındadır” diyerek Filistin ve Irak direnişini selamladı.
İslâmi direnişi başlatan İmam Musa Sadr'dır

Lübnan'ın Siyonistler tarafından işgalinin başladığı yıllara dikkat çeken Seyyid Hasan Nasrullah “İsrail, 1982’de Lübnan’ın güneyini işgal ettiği zaman BM 425 sayılı kararı çıkardı. Lübnan’da bu kararın uygulanmasını bekledik. İkinci olarak aynı şekilde Lübnan’da mücadele için tüm Arapların katılacağı bir stratejiye ihtiyaç duyulduğu, Lübnan’ın İsrail ile mücadeleye güç yetiremeyeceği söylendi. İkisi de gerçekleşmedi. Ne BM kararını uyguladı ne de Arap Birliği harekete geçti. Buna mukabil olarak Musa Sadr Allah’a tevekkül ve sınırlı imkanlardan istifade ederek, Lübnanlılara başka bir tercih sundu. Bu tercih de Lübnan direnişidir” diyerek, Lübnan'daki İslâmi direnişin İmam Musa Sadr’ın önderliğinde başladığının altını çizdi.

Tek yol direniş

Şimdiye kadar edindikleri tecrübe ile ümmetin karşı karşıya bulunduğu işgal ve felaketlerden tek kurtuluş yolunun direniş olduğunu vurgulayan Seyyid Hasan Nasrullah “Burada direnişçilerin dayandağı kurtuluş stratejisi başarı kazandı. Madrid'den diğerlerine kadar müzakere stratejisi ise Lübnan’ın topraklarından bir karışını dahi geri döndüremedi. Bekleme stratejisi ise düşmanın ülkemizdeki kuvvetini, ülkemizin ümitsizliğini ve zayıflığını artırdı” dedi. (Vakit)