Halkı Müslüman olan ülkeler ve orduları, Filistinde yıllardır süren siyonist işgal ve zulmüne, katliamlara seyirci kaldılar. Nitekim son dört aydır süren soykırım ve katliamlara da seyirci kalmaktadırlar.

Gazze halkı, Aksa Tufanı gerçekleşince İslam ülkeleri diye anılan ülkelerden yardım gelir diye bir kanaat taşıyordu. Malesef değil bir askeri katkı vermek, üstüne bir de işgal rejimiyle ticararete devam ettiler. Bu ticaret hiç te masum degildi. Türkiye silah yapımında kullanılan çelik ve işgalci yahudi gaspçılar için av silahları gönderdi. Azerbaycan jet yakıtı verdi.

Bu hal bizlere birkez daha halkı Müslüman olan ülkelerin ordularını ve yönetimini sorgulama ihtiyacı hissettirdi. Çoğunlukla ulus devlet refleksi ile hareket kabiliyetleri ön plana çıkan ve siyonist rejimle sınır komşusu olan bu ülkeler, Gazze sürecinde ne İslami değerler adına ne de Arap halklarıadına hiçbir hareket ve reaksiyonda bulunmadılar.

Oysa bu ülkeler orduları için çok ciddi silah alımları yapıyorlar. Yakın zaman tarihine baktığımızda bu ülke ordularının kendi halklarının siyasi ekonomik veya İslami taleplerine karşı çok sert tepkilerini ve birçok kez darbelerini gördük ve silahlarını hep kendi halklarına karşı kullandıklarına şahit olduk.

Ve nitekim emperyalist güçlerin istekleri doğrultusunda sonuçlar elde edildi. Bu doğrultuda hareket eden Cezayir, Mısır, Pakistan Türkiye, Suriye ve Afrika'daki birçok ülkede ordunun düşman olarak kendi halkını ilk sıraya koyduğunu gördük.

Doğal olarak şu soruyu sormadan edemiyor insan. Acaba bu ordular kendi halklarını korumak için mi yoksa başka güçlere hizmet için mi var? Harcanan paralar halkın olmasına rağmen namlular neden bu parayı veren halklara çevriliyor. Bu konu üzerinde ciddi bir şekilde düşünmek gerekmiyor mu?

Gazze katliamının başladığı ilk günlerde Ürdün halkı işgalcinin sınırına gidip sınırda eylem yapmak isteyince Ürdün ordusunun tavrı karşısında halkın söylediği sözler çok manidardır. "Siz bizim içinmi varsınız yoksa İsrail için mi?"

Evet, bu  ordular çok büyük harcamaları başka güçlerin çıkarlarını korumak için mi yapıyorlar?

Cevabı 1966 yılında Mısır diktatörü Abdunnasır tarafından idam edilerek şehid edilen Seyyid Kutub'dan alalım:

“Şu gördüğünüz Arap ordularının varlığı, İslam'ı ve Müslümanları korumak ve onları savunmak için değildir. Tam aksine bu ordular sizi, çocuklarınızı ve kadınlarınızı öldürmek için desteklenen ordulardır. Yahudi ve kâfirlere bir tek kurşun dahi asla sıkamazlar.”

Hayata Kur'an'ın gölgesinde bakınca gerçekler ne kadar açık şekilde görülebiliyormuş.