ASIK SURAT
Hikmet ERTÜRK
21-05-2020 11:58
Babalarımızı Kur’an’ı anlayabildikleri dilden okumaz halde bulmuş ve Kur’an’ı anlayabildiğimiz halde okuyarak onları üzerinde bulduğumuz yoldan sapmışızdır. Babalarımızın emperyalistlerin dünyayı emellerine hizmet ettirebilmek için oynadıkları oyunları bilmez, öğrenme gereği de duymaz bir yolda bulmuş ve bu yoldan sapmışızdır. Şayet sapıklık; babalarımızı üzerinde bulduğumuz yolu Kur’an ölçüleri ile yargılayarak, sapılması gerekeninden sapmaksa, biz sapığız. Bu sapıklığı da Peygamberimizden öğrendik O’nun da Kur’an’dan öğrendiğine eminiz” (Ercüment Özkan – 1990)Gerçektende babalarımız bu tarz şeyleri düşünemiyorlar. Daha doğru bir ifade ile düşünmeye cesaret edemiyorlar. Onlarda kendi babalarından bir şeyler dinlemişler. Bir an düşünmek, olaylar üzerinde tefekkür etmek istediklerinde bunun sonu çok acı katliamlarla sonuçlanmış. Şu sıralar aileleri ile İslam adına sohbet eden kardeşlerimiz hep aynı cevaba muhatap oluyorlardır. İslam adına yanlış olan bir inanışı ayetler ile anlatmaya başladığınızda “bunun bari İslam’da olmadığını söylemeyin” diyorlardır. Çünkü öyle bir din algısı oluşturulmuş ki Kur’an’ı okuyan Müslümanlar ile atalarını dinleyen Müslümanların! ortak hiçbir dini yönleri kalmamış. Hali ile onlara daha önce edindikleri bilgilerden kopmak çok zor geliyor.
Gerçi bu kimseler gerçekten düşünemiyorlar o yüzden asıl bu kimselerin ağa babalarını görmek gerekiyor. Çünkü bu tarz kimseler çok zavallı kimseler. Belki de bildiği şeyi samimice yaşamaya çalışıyor. Allah inşallah hidayetlerine vesile olur.
Yalnız şu hususu da belirmeliyiz ki işte biz böyle bir toplum içerisinde yaşıyoruz. Bu bizim değişmez bir gerçeğimiz. O yüzden bu kimselere karşı bir yaklaşım tarzımızın olması gerekiyor. Çünkü çok sert davranışlar kırıcı ve dışlayıcı bir söylem bu kimseleri savuna geldikleri düşünceleri noktasından daha da taassuplu yapacaktır. Birde şunu asla unutmamalıyız ki bir davet yapılır iken bilgi ve birikimimiz kadar beden dilimizde bu konuda çok belirleyicidir.
Yaptığımız daveti severek yapmalıyız. Sonuçta elimizde tuttuğumuz ve vermek istediğimiz şeyler Allah’ın ayetleridir. Bu işi istediğimizin ispatı ise güler yüzlü olmaktır. Yoksa bilgi ve birikimlerimizi, Allah’ın uyarılarını bir başkasına aktaramayız. Tabiî ki hiç kimseyi de ikna edemeyiz. İnsanlara tepeden bakarak, suratımızı asarak, karşımızdaki kardeşimizi yok sayarak herhangi bir davette bulunmamız söz konusu olamaz.
Bu konuda güzel bir hikâye var;
“Köylünün biri ufak bir küpe bal doldurur, sırtına yükleyip pazarda satmaya çıkarmış. Ancak bir kaşık bile satamadan akşam eve dönermiş. Babası bu durumu merak etmiş. Neden oğlunun balını kimse almıyor? diye düşünmüş. Bir sabah oğlunun peşine takılmış ve takip etmiş. Çok geçmeden oğlunun neden balını satamadığını anlamış.
Asık bir suratla “Bal, bal!” diye bağırdığı için, kimsenin ondan bal almadığının farkına varmış. Oğlunun yanına varmış ve: “Ben senin balını niye satamadığının sebebini buldum, demiş. Senin dilin bal satıyor, ama suratın sirke satıyor. Oğulcuğum, asık suratlılık, soğuk durma, buz gibi olma, duvar gibi durma insanları kişiden uzaklaştırır.”
Ne dersiniz kendimize şöyle bir aynada bakalım mı? Acaba bizler de asık suratlı, buz gibi ya da duvar gibi miyiz? Eğer böyle isek kesinlikler kimseye bal satamayız değil mi?
Evet, toplumumuzda her kesimden insan var ve bu kimseler ile bir arada yaşamak zorundayız. Yapılan eleştirilen bizlere ters gelse de yaşadıkları şeyler Kur’an dışı da olsa bu kimseler yeniden yeni bir dil ile İslam’a davete muhtaçlar. Aramızda geçen tartışmaları bir kenara bırakarak bu büyük topluluğa daveti götürme çabası içerisinde bulunmalıyız. Hele ki bir kısım kardeşlerimizin bin bir güçlükle davette bulunup olumlu sonuçlar almaya başladıkları süreçte diğer kardeşlerimizin asık surat göstermeyip bu yeni kardeşlerimizi davetten soğutmamak için büyük gayret göstermeleri gerekmektedir. Bu tarz şeylere ilgisiz kalmamalı soğuk tavırlar sergilememeliyiz. Çünkü bazen tek bir cümle tek bir davranış şekli bir kimsenin tüm hayatını değiştirebiliyor. İnşallah bu konuların da öğrendiğimiz bilgiler kadar kıymetli olduğunu anlayabiliriz. Bu gerçektende çok önem arz ediyor. İnşallah heyecanımız tekrar oluşur da zaman içerisindeki bıkkınlık ve makineleşmiş halimiz bir an önce son bulur.
YORUMLARHenüz Yorum Yok !Diğer Yazıları
- 21-05-2020 ASIK SURAT
- 30-09-2016 YUSUF (A.S.) KISSASI VE DÂVET METODU
- 18-11-2015 DOĞRU KAVRAYIŞLI BİR ADAM
- 14-01-2015 ONLARIN İŞLERİ ARALARINDA DANIŞMA İLEDİR
- 30-08-2014 FARKINDA OLMADAN YAŞANAN HAYATLAR
- 22-07-2014 ŞEHİD GAZZE
- 13-05-2014 SÜREGELEN TEKRARLAR
- 12-04-2014 BATI'NIN KAVRAMLARI
- 11-03-2014 YALNIZ HAYATLAR
- 15-12-2013 DOĞRU DİN BİRDİR, DEĞİŞMEZ!
- 28-10-2013 GEÇMİŞİN DİLİ
- 12-09-2013 KARDEŞLERİMİZLE PİKNİKTEYDİK
- 04-09-2013 MISIR'DA SİVİL DİRENİŞ
- 03-07-2013 HASBİHAL
- 04-05-2013 ULUS KİMLİK
- 29-03-2013 BEŞERİ SİSTEMLER VE MÜSLÜMANLAR
- 19-02-2013 VAHDET ÜZERİNE
- 09-01-2013 ŞÛRA VE DEMOKRASİ
- 08-11-2012 PEYGAMBER (s) BİZLERE NEYİ EMRETTİ
- 27-09-2012 NEREDEN BAŞLAYALIM?
- 28-06-2012 FAUST
- 29-05-2012 YAHUDİ VE HIRİSTİYANLAR DA CENNETE GİDECEKLER Mİ?
- 20-04-2012 MÜSLÜMAN OLARAK YAŞLANMAK
- 14-03-2012 SINAVA DÂHİL OLMAK
- 14-02-2012 AŞK, SEVGİ, "SEVGİLİLER GÜNÜ"
- 12-01-2012 İNFAK: EN SEVDİKLERİMİZDEN
- 17-11-2011 AMERİKAN BAHARI
- 06-10-2011 OLUMSUZ BAĞIŞIKLIKLAR
- 15-09-2011 KISKANÇLIK/HASET
- 20-07-2011 KENDİNİ BEĞENMİŞLİK
- 17-06-2011 İKİYÜZLÜLÜK
- 11-05-2011 BÜYÜKLENMEK
- 11-04-2011 DÜNYA SEVGİSİ
- 08-03-2011 "KAZA" VE "KADER"
- 06-02-2011 TUNUS VE MISIR AYAKLANMALARININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
- 01-02-2011 DÜRÜST ADAM, HIRSIZ ÜLKE
- 11-01-2011 İktibas Dergisi'nin 31. Yılı
- 16-12-2010 O gün
- 29-11-2010 SULANDIRILAN KAVRAMLARIMIZ VE GÜNDEMİMİZ
- 12-11-2010 KURBAN BAYRAMINDA İSLAM COĞRAFYALARI
- 19-10-2010 TEK DİN İSLAM
- 20-09-2010 MÜSLÜMAN OLMAM NEYİ GEREKTİRİR?
- 23-08-2010 UMRE İZLENİMLERİ
- 27-07-2010 RAB VE İLAH KAVRAMLARINI YENİDEN HATIRLAMAK
- 25-06-2010 İLK GÜNKÜ GİBİ OLABİLMEK
- 26-05-2010 AZ KALSIN MÜSLÜMAN KALAMAYACAKLARDI…
- 29-04-2010 MECNUN’UN DEVESİ
- 12-04-2010 "ESKİLERİN MASALLARI"
- 25-03-2010 GÖKYÜZÜNÜN ERİMİŞ MADEN GİBİ OLACAĞI GÜN
- 03-03-2010 KAVGAYI GÖRMEK GEREK
- 22-02-2010 GERÇEK TAKVA SAHİPLERİ
- 25-01-2010 DOĞRU DİN BİRDİR, DEĞİŞMEZ!
- 05-01-2010 İMANIN HAKİKATİ
- 15-12-2009 KÖKTEKİ BİLİNÇ
- 01-12-2009 HİCRET
- 30-10-2009 AHDE VEFA
- 04-10-2009 İÇİMİZDEKİ 'BEN'
- 08-09-2009 ORUÇ, "GIYBET"İ YOK ETMELİ
- 13-08-2009 RAMAZAN AYI KUR’AN AYIDIR
- 14-07-2009 ALLAH'IN İSİMLERİNİ EZBERLEMEK
- 18-06-2009 NUH'UN GEMİSİ
- 19-05-2009 EBU LEHEB’İN ELLERİ KURUSUN!
- 21-04-2009 SAHİPLİĞİ DEĞİL ŞAHİTLİĞİ OMUZLAMAK
- 14-04-2009 ÇEÇENİSTAN’I UNUTMAYALIM–2
- 24-03-2009 YOL AYRIMI
- 16-03-2009 ÇEÇENİSTAN’I UNUTMAYALIM
- 26-02-2009 28 ŞUBAT TAMAM, YA İÇİMİZDEKİ 28 ŞUBATLAR
- 08-02-2009 MÜNAFIKLAR HAKKINDA…
- 14-01-2009 ŞEHİD GAZZE
- 22-12-2008 SABIR GÜNLERİ
- 29-11-2008 ÖZGÜVEN İÇERİSİNDE YOL ALMAK
- 10-11-2008 YUSUF KISSASI VE DAVET METODU
Makaleler
Hava Durumu