Somali kıyılarındaki gemi kaçırma olayları kafaları karıştırmaya devam ediyor. Somali Uzmanı araştırmacı Abşir Waldo’nun; “Somali'de İki Korsanlık: Dünya Niçin Diğerini Görmezden Geliyor?” (The Two Piracies in Somalia: Why the World Ignores the Other?) isimli çalışması ortalığı karıştıracak iddiaları içeriyor.

Abşir Waldo’nun verdiği bilgilere göre dev Batılı şirketler Somali kıyılarına sanayi atıklarını ve özellikle nükleer atıkları atıyorlar. Birçok ülkeye ait büyük balıkçı firmaları da bu bölgede korsan balık avcılığı yapıyor. BM, çeşitli raporlarla atıkların Somali'ye boşaltıldığını teyit etti. BM’ye başvurulmasına ve bütün kanunsuzluklar tespit edilmesine rağmen herhangi bir önlemin alınmadı. Bu durum, Somalili balıkçıları, bölgelerine giren yabancı gemilere el koymaya mecbur etti.

ASIL KORSANLIK BATILILARIN YAPTIĞIDIR
ABD'nin Somali'yi işgal etmek için gönüllü bir koalisyon kurması gerektiği çağrıları yapılırken Somali korsanları hakkında da çok ilginç bilgiler gelmeye devam ediyor. İki farklı korsanlık olduğunu dile getiren Somalili araştırmacı Abşir Waldo, asıl korsanlığın yabancı balıkçı teknelerinin yaptığı korsan avcılık olduğunu söylüyor. Abşir Waldo, “Sanayi atıklarını, zehirli atıkları ve bildirildiğine göre nükleer atıkları da bunlar boşaltmakta. Çoğu zaman, her iki işi yapanların yine bu aynı balıkçı tekneleri olduğunu biliyoruz. Tüm problemler bu korsanlık sonucunda başladı” diyor. “Somali’deki korsanlık, ülkenin deniz kaynakları talân edildiğinde, suları atıklarla zehirlendiğinde, balıkları çalındığında ve tüm ülkede yoksulluk kol gezerken balıkçılar artık başka imkanları olmadığı için korsan balıkçılık yapan ve zehirli atık boşaltan ülkelerin malları ve gemilerine el koymaya başladılar” diyen Waldo, bu filolar arasında İspanya, İtalya, Yunanistan, İngiltere, Rusya, Fransa, Norveç, Tayvan, Kore ve Çin filolarının olduğunu ifade ediyor.

DÜNYA ASIL KORSANIN KİM OLDUĞUNU ÇOK İYİ BİLİYOR
70'lerden itibaren ülkelerindeki katı çevre kurallarından dolayı şirketlerin kurtulmak istedikleri zehirli atıklar, sanayi atıkları, nükleer atıkları Somali kıyılarına boşalttığını dile getiren Waldo; “Kayıtlarda duruyor. El Cezire gibi medya organları buna değindiler. İtalyan Mafyası uzun bir süre Somali'ye bu atıkları boşalttıklarını kabul etti. BM Habitat, çeşitli raporlarla atıkların Somali'ye boşaltıldığını teyid etti. Şu an Somali otoriteleriyle çalışan BM Genel Sekreteri özel temsilcisi Ahmet Ould Abdullah da bunu açıklamıştı. Yani gayet açık bir şekilde biliniyor. Gizli saklı bir şey değil. Uydurduğumuz bir şey değil.
Dünya biliyor ama hiçbir şey yapmıyor” diyor. Waldo şöyle devam ediyor; “Balıkçılıkla geçinenler, BM ve AB aracılığıyla uluslararası topluma durumu bildirdi, şikâyette bulundu ve durumun düzeltilmesini istedi ama hiçbir cevap alamadılar. Yabancı balıkçı filolarına ruhsatları olmadığını söyleyip, ‘balık avına son verin ve alandan çıkın’ dediklerinde onlar bunu reddedip çatışmaya girdiler. Balıkçılarla ve kıyıda yaşayan ahaliyle çatıştılar, üzerlerine kaynar su döktüler ve hatta kanolarının ve balık teknelerinin üzerinden geçerek ateş ettiler. Bunlar, dünyanın korsan dediği ama bizim Gönüllü Sahil Muhafaza dediğimiz insanlar örgütlenene kadar böyle devam etti.”

VİCDANLARI SIZLATAN BİR ADALETSİZLİK VAR
Dünya medyasında bu direnişin yer bulmaya başlamasından sonra her ülkenin kendi korsan avcılarını ve balıkçı gemilerini korumaya başladığını söyleyen Waldo; “Geri geldiler. Gönüllü Sahil Muhafaza tarafından gönderilmişlerdi ama şimdi yine geri geldiler. Ve kendi donanmaları tarafından korunuyorlar. Vicdanları sızlatan bir adaletsizlik söz konusu. Uluslararası camia sadece kendi çıkarlarını kurtarmanın peşinde. Olaya Somalililer açısından asla bakmıyorlar. Bu balıkçıdan bozma korsanların başka bir seçenekleri yok. Kendilerini ve sahalarını korumak zorundalar. Ümitsizlikten doğan bir eylem olarak görebilirsiniz bu eylemleri” diyor.

TÜM BİLGİLER SOMALİLİLERİ HAKLI ÇIKARIYOR
Afrika Uzmanı Hüseyin Aktürk de hazırladığı; “Somali Korsan Krizi” başlıklı çalışmasında bu çarpıcı gerçeğe dikkat çekiyor. Korsanların kendilerini ‘korsan’ olarak değil, sahil güvenlik görevlisi olarak tanımladıklarını aktaran Aktürk bu durumu şöyle açıklıyor; “Korsanlar verdikleri röportajlarda kimseye zarar vermediklerini sadece kendi haklarını aldıklarını, yıllarca birçok ulusun sularını kirlettiğini ve tek geçim kaynakları olan balığın yabancı devletler tarafından sömürüldüğünü ve tüm bunlara son vermek için bu eylemleri yaptıklarını söylemektedirler. Yapılan araştırmalar korsanların bu iddialarında gerçeklik payı olduğunu göstermiştir.

BM Somali Gözlemcisi Ghanim Alnajjar’ın 2005 yılında Nairobi’de yaptığı açıklamaya göre Somali’de yapılan kaçak balıkçılığın boyutu yıllık 300 milyon dolara ulaşmıştır. Buna bağlı olarak 2001 yılında geçici hükümetin deniz ve balıkçılıktan sorumlu Bakanı Qanyareh, Somali sularında yapılan kaçak balıkçılığın çok ciddi boyutlara ulaştığını ve eğer kaçak avlanma devam ettiği taktirde müdahale edeceklerini açıklamıştır.”

Korsanların ikinci iddiası olan kimyasal atıkların Somali sularına yasadışı yöntemlerle boşaltılmasının da 1992 yılında Birleşmiş Milletler Çevre Programı tarafından doğrulandığını belirten Aktürk 1992 yılında New Scientist dergisinin de milyonlarca ton atığın Somali sularına boşaltıldığını konu alan bir dizi makale yayınladığını ifade ediyor. Bölgedeki korsanların eski balıkçılar olduğunu dile getiren Aktürk, geçmişte yaşananların Somalili korsanların bugünkü ortaya attıkları iddiaları kanıtlar nitelikte olduğunu özellikle ifade ediyor.

(Kaynak: Vakit)