Başörtüsü yasağının kaldırılması için imza veren kadın öğretim üyelerinden Prof. Ayfer Özçelik ve Prof. Şebnem Korur Fincancı, başörtüsü özgürlüğünü destekleyiş gerekçelerini Yeni Şafak'a açıkladı. Farklı yaşam tarzlarına saygının 'laikliğe vurulan darbe' şeklinde algılanmasını eleştiren Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ayfer Özçelik, “Yeryüzünde hiçkimse 'doğru'nun tekeline sahip değildir. 'Giyinme' tercihi, temel ve doğal bir haktır. Tanrı'nın verdiği bir hakkı biz kendi 'bilimsel' ve 'mükemmel saydığımız görüşlerimize, hayat tarzlarımıza dayanarak insanın elinden alıp, pozitivist firavunlar olmamalıyız" dedi. Üniversitelerin kendilerine özgü 'dogma' oluşturamayacağını da vurgulayan Özçelik, “Asıl böyle bir tavır laikliği zedeler' diye konuştu. “Başörtülülerin ya da dindarların toplumu değiştireceği korkusuyla onların tercihlerine yasak getirmek, kendi düşüncenize güvenmediğinizi gösterir" görüşünü dile getiren İ.Ü. Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı da, şunları söyledi: “Siyasi simgedir diye yasağın kaldırılmasına karşı çıkanları anlamıyorum. Şiddet içermeyen her siyasi simge özgürce taşınabilmeli. Başı açık olan bizlerin de taktığımız çanta, giydiğimiz ayakkabı, aslında siyasi tercihimizin bir yansıması. Kadınların kendini ifade ediş biçimine yasak getirmek, kadına yönelik bir ayrımcılıktır.” 'Hizmet alan-veren' ayrımını da doğru bulmadığını kaydeden Korur, “Batı'da herkes yöresel kıyafetleriyle hizmet veriyor. Önemli olan denetim mekanizmasını geliştirmek. Kişisel ahlakı değil, kurumsal denetimi tartışmamız lazım' dedi.

Onur kırmanın her türlüsüne karşıyım

Prof. Özçelik, “Sadece başörtüsü yasağı için değil, tek tipleştirme, dayatma ve onur kırmanın her türlüsüne karşı olduğum için bildiriyi imzaladım” dedi. (Yeni Şafak)