İslam ve Hayat

Bahçelievler Kur'an Nesli tarafından dün Şirinevler Meydanı'nda siyonist işgal rejimini telin ve Gazzeli Müslümanlarla dayanışma eylemi gerçekleştirildi.

"Amerikan Emperyalizminin Gayrimeşru Çocuğu İsrail Filistin'den Defol" pankartının açıldığı, "Soykırım Endüstrisi Soykırım Yapıyor", "Müslüman Zulme Sessiz Kalamaz", "Emperyalizm Yenilecek, İslami Direniş Kazanacak", "Mavi Marmara Şehitlerimizi Unutmadık, Unutmayacağız", "Bekle Bizi İsrail, Beklediğin Her Yerde, Bekle Bizi İsrail, Beklemediğin Her Yerde" gibi dövizlerin taşındığı ve bu minvalde sloganların atıldığı eylem okunan bildirinin ardından dua ile sona erdi.

Eylemde ilk olarak söz alan Bahçelievler Kur'an Nesli üyesi Şükrü Hüseyinoğlu, Kur'an ayı Ramazan'da bulunduğumuzu hatırlatarak söze başladı ve bizlerin sahur ve iftar sofralarımızın aksine Gazzeli Müslümanların ve dünyanın sair bölgelerindeki birçok Müslümanın sahur ve iftar sofralarına füze ve bombalar düştüğünü ifade etti. İslam coğrafyasında yaşanan sorunların temelinde İngiliz ve Amerikan emperyalizminin dayattığı yapay ulusal sınırların yer aldığını kaydeden Hüseyinoğlu şöyle devam etti:

"Bizler ümmete dayatılan bu yapay sınırları tanımıyor ve bu yapay sınırlara hapsedilmiş bir din algısını reddediyoruz. Ümmetin yeniden inşası, İslam milleti yerine Batının ulus formuyla üretilen Arap, Türk, Kürt, Fars gibi yapay 'millet'leri ve bunlar için çizilen yapay sınırları aşan bir bilinci yeniden üretmekten geçiyor. Batı emperyalizmi bu parçalanmışlık üzerine siyonist işgal rejimini bir ileri karakol ve tetikçisi olarak İslam coğrafyasına konuşlandırmış bulunmaktadır. Bu işgal rejimi karşısında Filistin İslami direnişinin Mesdic-i Aksa'yı ve topyekün Filistin topraklarını işgalden kurtarma iradesini her Müslüman desteklemelidir. İşgalin var olduğu bir yerde uzlaşmadan söz etmek işgalcilerin sözcülüğünü yapmaktan başka bir şey değildir."

Ardından Bahçelievler Kur'an Nesli adına hazırlanan basın açıklamasını okumak için Osman Tüzer söz aldı. İngiliz ve Amerikan emperyalizminin İslam coğrafyasının bağrına bir hançer gibi sapladığı siyonist işgal rejiminin Filistin'deki katliamlarını sürdürdüğü ifade edilen açıklamada, Filistin direnişinin yanında olmak gerektiğine vurgu yapıldı ve şu ifadelere yer verildi, "Bu iradeyi kırmaya, Filistinlileri Kudüs davası ve işgalin topyekun yok edilmesi mücadelesinden vazgeçirmeye, işgalcilerle uzlaştırmaya yönelik her türlü telkin ve girişimi reddediyor ve kınıyoruz."

Basın açıklaması, Rıdvan Dinçer tarafından yapılan dua ile sona erdi.

BASIN AÇIKLAMASININ TAM METNİ:

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHÎM

Siyonist işgalin karşısında, Filistin İslami direnişinin yanındayız.

“Sizden önce gelip geçenlerin hali başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara öyle bir yoksulluk, öyle dayanılmaz bir zorluk çattı ve öylesine sarsıldılar ki, sonunda elçi, beraberindeki mü'minlerle; 'Allah'ın yardımı ne zaman?' diyordu. Dikkat edin, şüphesiz Allah'ın yardımı pek yakındır.” (Bakara, 214)

İngiliz ve Amerikan emperyalizminin İslam coğrafyasının bağrına bir hançer gibi sapladığı Siyonist işgal rejimi, Filistin’deki katliamlarını sürdürüyor.

Emperyalizmin gayrimeşru çocuğu, taşeronu ve tetikçisi olarak 1948’deki kuruluşundan bu yana Filistin’in Müslüman halkına yönelik tehcir ve soykırım politikaları uygulayan Siyonist işgal rejimi, birkaç yılda bir de toplu katliamlarla Filistin halkının direniş iradesini kırmaya ve diz çöktürmeye çalışıyor.

İçerisinde bulunduğumuz Kur’an ayı Ramazan’da Gazzeli kardeşlerimiz Siyonist katillerin havadan ve denizden yağdırdıkları füze ve bombalarla katlediliyor, iftar ve sahur sofraları kana bulanıyor. Direnişçi kardeşlerimiz, kadınlarımız, çocuklarımız, yaşlılarımız hunharca katlediliyor.

Nazilerin Yahudi soykırımını istismar ederek bir “Soykırım Endüstrisi” meydana getirmiş olan insanlık düşmanı siyonistler, Filistin halkına yönelik soykırım politikalarını bu yolla perdelemeye ve meşrulaştırmaya çalışıyor.

Siyonistler ve Siyonist işgal rejimi, hiçbir şekilde bir meşruiyete sahip değildir. Filistin toprakları üzerinde, İngiliz ve Amerikan emperyalizminin bekçiliğini ve tetikçiliğini yapmak üzere vücuda getirilmiş, Avrupa’dan ve sair bölgelerden gemilerle taşınarak Filistin halkının evlerine, arazilerine yerleştirilen gasıp Siyonistlerin, tehcir ve soykırım politikalarıyla kan ve gözyaşı üzerine bina ettikleri gayrimeşru bir yapıdır.

Bugün Müslüman Filistin halkı, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın ve topyekun bir İslam toprağı olan Filistin’in işgalden kurtarılması yönündeki kırılmaz iradesinin ve Siyonist işgali asla meşru tanımama kararlılığının bedelini ödemektedir.

Filistin halkının bu iradesi, bizim de irademizdir. Emperyalizmin bölgemizdeki ileri karakolu ve tetikçisi bu işgal çetesini asla meşru görmeyeceğiz. Siyonist işgal tamamen sona erinceye, kökten coğrafyamızdan sökülüp atılıncaya kadar direniş sürecektir ve sürmelidir.

Bizler Türkiyeli Müslümanlar olarak, Filistin İslami direnişinin bu iradesinin yanındayız. Bu iradeyi kırmaya, Filistinlileri Kudüs davası ve işgalin topyekün yok edilmesi mücadelesinden vazgeçirmeye ve işgalcilerle uzlaştırmaya yönelik her türlü telkin ve girişimi reddediyor ve kınıyoruz.

Bu vesileyle, Suriye’deki laik dikta rejiminin Suriye halkına yönelik katliamlarını, işbirlikçi Mısır cuntasının ülkedeki Müslümanlara yönelik baskı ve cinayetlerini, işgalci ABD emperyalizminin Irak, Afganistan, Pakistan, Yemen gibi ülkelerdeki katliamlarını, Rusya’nın Çeçenistan ve tüm Kafkasya, Çin’in Doğu Türkistan’daki işgal ve katliam politikalarını ve dünyanın çeşitli bölgelerinde Müslüman ve mazlum toplulukları hedef alan zulüm politikalarını lanetlediğimizi vurgulamak istiyoruz.

Yaşasın zulme karşı İslami direnişimiz.

Bahçelievler Kur’an Nesli