"Fuhşa teşviki ve 'Süt Bankası' uygulamasını reddediyoruz"
Zamanın Zeynebi Derneği ,hükumetin yeni icatlarından olan SÜT BANKASI ve TV.UYGULAMALARI konusunda bir basın açıklaması yaptı.
07-03-2013
Zamanın Zeynebi Derneği ,hükumetin yeni icatlarından olan SÜT BANKASI ve TV.UYGULAMALARI konusunda bir basın açıklaması yaptı. Açıklama şöyle:
Özgürlük Adına Fuhşa Teşviki ve Süt Bankası Uygulamasını Reddediyoruz!
Sesimizi duyan yok mu acaba?!…
Duymak istemeyene işittiremeyeceğimizi Kur’an beyan ediyor. Fakat kitabımız Kur’an hakikatleri dillendirme, anlatma sorumluluğumuza da dikkat çekiyor. İşte bu sebeple tüm gücümüzle haykırmak, ilahi emirleri beyan etmek durumundayız.
Sizlerin gayesi bu halkın manevi değerlerinin tamamen yok olması mıdır?
“O, iş başına geçti mi, yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya, ekini ve nesli helak etmeye çaba harcar. Allah ise, bozgunculuğu sevmez.” (2/Bakara 205)
Evet, ekini yok ettiler. Hormonlu yiyeceklerin insana zararı dikkate alınmadan daha çok kazanma uğruna ve serbest piyasa politikalarıyla güvenli yiyeceklerin sayısı her geçen gün azalıyor…
Zinayı teşvik eden programlarla T.V. Ekranlarını doldurdular. Programlarda sapkın ve karmaşık cinsel ilişkileri konu alan programların önlenmemesi, fuhşun önüne geçilmemesi ve zinanın serbest olmasıyla nesil emniyeti ciddi tehlikelerle karşı karşıya kamıştır.
Yazılı medyadan takip edebildiğimiz haberlerden, T.V. ekranlarından yayılan ve nerede noktalanacağı belli olmayan ahlaksızlık yarışını görmemek için insanın kör olması gerekiyor.
Geçtiğimiz günlerde yazar Arzu Erdoğral’ın yazısıyla haberdar olduğumuz yeni bir program içeriği tek kelime ile kanımızı dondurdu. Özgürlük adına kadınlığın onurunun yerlerde süründüğü bir programda cinselliğin sapkınlık derecesinde sözüm ona “Program” adı altında ifşa edilmesi artık doğal karşılanmakta… Kadim bir geçmişi olan ve AR VE NAMUSU aziz bilen bir milletin geldiği utanç verici durum, vicdan sahibi olanların kanını dondurmakta ve gelecek için kaygılarını da artırmaktadır.
Yine TRT’de yayınlanmış bir söyleşi programında, Buda’ya tapılmasının aslında (haşa) Allah’a tapınmak olduğunun dile getirilmesi ve bunun da devletin işlettiği bir kanalda görülmesi acaba nasıl izah edilmektedir.
Bahsettiklerimiz, özgürlük adına halkın imanıyla, ahlakıyla nasıl oynandığının açık fotoğraflarından sadece bir iki örneğini oluşturmaktadır.
Otoriteyi ellerinde bulunduranların özgürlük algısının zincirinden boşalmış şekilde işliyor olması çok düşündürücü ve kaygı vericidir.
Bizler, bir milletin imanından kaynaklanan, ahlak ve hayâ duygularını ellerinden alan özgürlük anlayışlarını reddediyoruz. Böyle bir özgürlük anlayışına lanet ediyoruz.
Ayrıca şimdi de, tarih boyunca sömürülen kadınların sütlerinden banka kurarak kadın üzerinden rantın devam ettirilmesi çabalarını kabul edilemez bulmaktayız.
Süt bankası uygulamasıyla İslam dininde yasak olan süt kardeşlerle evliliklerin kaçınılmaz olacağı açıkken, Müslüman kimlik iddiasında olanların bu uygulamayı hangi kıstasa göre yürürlüğe koymaya çalıştıklarını anlamak mümkün değildir!..
Özellikle islami değerleri dikkate almayan bir sistemde, süt bankasının başındaki memurun inisiyatifine bırakılacak olan kayıt işlemlerinin bu konuya önem göstermeyen bir şahsın eline bırakıldığında süt kardeşiyle evlenmiş fertlerin sayısının artabileceği de açıktır.
Rahatlığın ve konformizmin sarhoşluğu içerisinde olan kimilerinin Seküler bir algıyla bizlere yönelik söyleyecekleri “Başörtüsü de serbest oldu ya” itirazları, bu üretilen ifsadı görmezden gelmemize sebep olamaz.
Ayrıca serbest bırakıldığı iddia edilen başörtüsünün, niteliği kaybolmuş, içi boşaltılmış, bir avuç kumaşa indirgenmiş, modanın bir parçası haline getirilmiş şekliyle kabul edildiğinin de görülmesi gerekir.
Ruhsuz bir ceset ne işe yarar. Siz önce halkın samimiyetini, inançlarını ellerinden aldınız, geride kalan cesede de moda unsuru olan başörtüsünü serbest bıraktınız. Önce hayâyı aldınız çocuklarımızın ellerinden, sonra da saç kıllarına indirgenen bir örtüye müsaade ettiğinizi ilan ettiniz.
Ahiret, dünya gibi nefislerin ilahlaştırılacağı meydan değildir. Çekin ellerinizi artık bu temiz neslin yakasından!. Ahlaksızlığın dibe vurduğu programların sorumluları sebep oldukları tahribatın vebalinin altından kalkamayacaklarını bilmelidirler.
Biz Zeynep-Der ailesi olarak sorumluları Tevbeye davet ediyor ve ellerinde bulundurdukları imkânları halkın ıslahı için kullanmayanların ahirette perişan olacakları gerçeğini hatırlatmak istiyoruz.
Zamanın Zeynebi Duyarlı Hanımlar Derneği
- Siyonazi çetesi, Gazze'de gıda yardımı bekleyen sivillere saldırdı: 150 maktul 1000 yaralı
- Gazze İle Dayanışma ve Şehadet Gecesine Dâvet
- Gazze İle Dayanışma ve Şehadet Gecesi'ne dâvet
- İktibas’a bu cumartesi Ali Kaçar konuk oluyor
- Gazze’ye Yardım Kampanyası
- Siyonist vahşet: İnfaz edip çöpe atmışlar
- Adana ve Mersin seyahatinden sadra düşenler
- Kur'an Nesli İlim Merkezi'nin çadır yardımları Gazze'ye ulaştı
Makaleler
Hava Durumu