ABD’li Müslüman bir hanım olan Badra ile nasıl Müslüman olduğu, neden el yapımı İslami kadın kıyafetleri ürettiği, bu elbiseleri nasıl yapıp nerede ve kimlere sattığı ve Müslümanların giyim kuşam tarzı hakkında ne düşündüğü gibi konularda Timeturk sitesi bir röportaj gerçekleştirdi. İşte o röportaj:

Ne zaman Müslüman olmaya karar verdiniz?

Altı yıl önce.

Sizi İslam’a yönlendiren birisi oldu mu?

Hayır, ben kendi çabamla buldum.

Müslüman olmadan önceki isminiz neydi?

İslam’dan önceki hayatımın bir ehemmiyeti yok. Bu yüzden bu sorunuzu cevapsız bırakacağım. Şimdi ben bir Müslümanım ve şimdi benim için önemli olan tek şey Allah Subhânehû ve Teâlâ'nın iradesine uygun hareket etmek.

Neden Badra ismini aldınız?

Çünkü iki sevgili kız kardeşim yanımdayken ben şahadet getirip Müslüman olduğumda, gece vaktiydi. Bir kasım akşamında dışarıdaydık, yukarı baktım ve ay bizim üzerimizde parlıyordu. Güzel bir gece olduğunu düşündüm. Badra isminin hoş bir isim olduğunu düşündüm. Aynı zamanda bazı arkadaşlarım, yuvarlak bir yüze sahip olduğum için, bana ay gibi bir yüzüm olduğunu söylüyorlardı. Hepsi bu. Bu ismin hoş, özgün ve sık rastlanmayan bir ad olduğunu düşündüğüm için onu seçtim, başka hiçbir sebepten dolayı değil.

Neden el yapımı kadın kıyafetleri üretmeye başladınız?

Onlu yaşlarımdan beri kıyafet yapıyordum. İslam’a girdiğim zaman, 1.82 m (6 feet) boyunda olan benim için ABD’de kimse yeteri kadar uzun bir şey üretmiyordu. Ve bundan dolayı ben kendi abiyelerimi ve uzun eteklerimi kendim yapmak zorundaydım. Arkadaşlarım benden onlar için de elbiseler yapmamı istemeye başladılar ve böylece benim yaptıklarımı beğenen tüm Müslümanlar için elbise üretmeye başladım.

Elbiseleri yapmak için hangi maddeleri kullanıyorsunuz?

Her türlü kumaşı kullanıyorum.

Ürettiğiniz elbiseleri nasıl satıyorsunuz? Ürettiğiniz bu elbiseleri satın alanlar genelde nereli?

Online üzerinde ki kendi dükkanımdan satıyorum. (www.hijabi.etsy.com)Ürettiklerimi çoğunlukla ABD’deki insanlar satın alıyor. Birkaç kişi de Kanada, İngiltere, Fransa, İsveç, Hollanda, Avustralya ve Singapur’dan bu elbiseleri satın alıyor.

Aileniz sizin Müslüman olmanıza ve el yapımı kadın kıyafetleri işi yapmanıza nasıl bakıyor?

Benim işim… Ben evden çalışıyorum. Her zaman kendim için çalıştım, kimsenin yanında çalışmadım. Bunun temel sebebi başkaları için çalışmayı sevmiyor olmam. Ailemin, hiçbir zaman benim dini tercihimle ilgili bir problemi olmadı. Ben çok büyük miktarlarda elbise üretmiyorum. Bir seferde sadece bir ürün üretebiliyorum. Neticede ben yalnızca bir kişiyim. Benim için çalışan kimse yok. Online mağazamdan da görebileceğiniz gibi, her üründen sadece bir tane var. Aynı elbiseden sadece birkaç tane yapabilirim. Aynı zamanda büyük miktarlarda ürün stoku da yapmıyorum.

Müslümanların nasıl giyindikleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Yani genel olarak giyim kuşam tarzları demek istiyorum, kadın ya da erkek, şu veya bu ülkede.

Türkiye’de insanların nasıl giyindiklerini tam olarak bilmiyorum. Ben sadece kendi ülkem için konuşabilirim. Ben her zaman mütevazi giyindim, hatta İslam’a girmeden önce de öyle giyinirdim. İnsanların neden kışkırtıcı bir şekilde giyinmek isteyeceğini hiçbir zaman anlayamadım. Bunun onları ucuz gösterdiğini düşünüyorum. Bu sanki neredeyse onlar vücutlarını satıyormuşlar gibi bir şey. Ya da bu, insanların onlara kalplerinde ve zihinlerinde olanlar için değil de, vücutlarının nasıl göründüğüne göre değer vermeleri. Ve bu her dinden, herkes için geçerli. Kadınlar genelde neden cinsel suçların hedefi olduklarını ve neden hakaretamiz isimlerle çağırıldıklarını merak ederler. Bunu anlamak için belki aynaya bakıp nasıl giyindiklerini görmeleri ve davranışlarının nasıl olduğuna bakmaları gerekiyor.

Mağazalarda kıyafetleri bakıyorum ve üzüntü verici bir şekilde görüyorum ki, genç kızlar için olan kıyafetler onların vücutlarının çoğunu gösterecek biçimde yapılmış. Bu bizim çocuklarımıza ne öğretiyor? Ben kendi çocuklarımın fahişe gibi giyinmelerine izin vermem. Eğer öyle giyinirsen, insanların da sana öyle davranacağını düşünüyorum. Burada, bizim Amerikan İslam toplumumuzda ben hala üzülerek görüyorum ki; açık ya da çok dar giyinen Müslüman kadınlar var, sanki kalemle çizilmiş gibiler (ve maalesef, başlarında örtü olanlar da böyle). Bunu aynı zamanda erkek kıyafetlerinde de görüyorum. Bunları görmekten üzüntü duyuyorum. Elhamdülillah birçok Müslüman İslam’ın bize öğrettiği gibi doğru bir şekilde giyiniyor. Mütevazi bir şekilde giyinen bir erkek veya kadın gördüğümde onlarla gurur duyuyorum çünkü onlar kıyafet konusunda Müslümanları olması gerektiği şekilde temsil ediyorlar. Vücudunuzu sıktırmadan kapatarak da hoş, temiz ve güzel görünebilirsiniz. Ben uzun bir tunikle yere kadar uzayan bir etek ya da bir abiye giyiniyorum. Ve her zaman kıyafet seçimimden dolayı iltifat alırım, sadece Müslümanlardan değil, Müslüman olmayanlardan da.

Kapanmak ve mütevazi olmak, sizin bir çadır yada çuval giyiniyormuş gibi görünmek zorunda olduğunuz anlamına da gelmez. Siz yine güzel ve yakışıklı olabilirsiniz ve aynı zamanda da mütevazi olabilirsiniz.

(Röportaj: Turgut Alp Boyraz / Timeturk)