"Mutaffifîn Sûresi, kapitalizme karşı koyuş çağrısıdır"
Öncelikle Mutaffifîn Sûresinin Mekki olduğunu kaydeden Tüzer, Mekki sûrelerde bu ve benzeri sosyal, siyasal ve ekonomik konuların sıkça yer aldığını, bunun da İslami mücadelenin her merhalesinde Müslümanların sosyal konularda duyarlı, zulüm ve sömürü politikalarına karşı etkin olmaları gerektiğine işaret ettiğini vurguladı.
16-04-2014
İslam ve Hayat
Kur'an Nesli Kültür Merkezi'nin Hafta Sonu Seminerleri'nde bu hafta "Mutaffifîn Sûresi ve Ekonomik Zulümlere Karşı Tavrımız" konusu ele alındı. Konuyu anlatan Osman Tüzer, Mutaffifîn Suresi'nin ilk kısmında yer alan "ölçü ve tartıda hile" yapanlarla ilgili bölümün, güncel olarak neye tekabül ettiği üzerinde durdu.
Öncelikle Mutaffifîn Sûresinin Mekki olduğunu kaydeden Tüzer, Mekki sûrelerde bu ve benzeri sosyal, siyasal ve ekonomik konuların sıkça yer aldığını, bunun da İslami mücadelenin her merhalesinde Müslümanların sosyal konularda duyarlı, zulüm ve sömürü politikalarına karşı etkin olmaları gerektiğine işaret ettiğini vurguladı.
Konuşmacı şöyle devam etti:
"Mutaffif, alırken dolgun alan verirken eksik veren demektir. Sure Mekke döneminin son surelerindendir. Sûrenin üslubu da bunu doğrulamaktadır. Biz ilk 4 ayette yer alan konuyu işlemeye çalışacağız. Burada Allah sınırlarını bize bildirmektedir. Sûre, insandaki sınırsız ve fütursuz kazanma hırsından bahsetmekteve bu düşüncenin ahirete olan iman eksikliğinden kaynaklandığını anlatmaktadır.
Bu sûrenin en büyük özelliği, Mekki oluşudur, genelde ifade edilenlerin aksine Mekki bir sûrede sosyo-ekonomik hayata müdahale edilmektedir. Bu müdahale o dönemdeki m'minlere destek olup güç verirken, otoriteye de ciddi bir tehdit içeriği taşımaktadır. Müslümanalrın güçsüz olduğu bir dönemde zamanın güçlü otoritesini tehdit ederek aslında hayata müdahale etme özelliği bizlere gösterilmektedir.
BÖYLE BİR DİN AFYON OLAMAZ
Bizden de üç maymunu oynayanlar olmamız değil, hayatın gidişatına müdahale eden bir özelliğe sahip olmamız istenmektedir. Kapitalist yağmacılığa karşı koyuş, Kur'an'ın emridir. Mutaffifîn Sûresi, kapitalizme karşı koyuş çağrısıdır. Böyle bir dinin afyon olduğunu kimse iddia edemez. Sûrede adalet mefhumu da mü'minlere hatırlatılmaktadır.
Mekke döneminde seçkinler tüm ticari ve sosyal hayatı yönetiyor ve topluma yapılan zulüm öyle bir noktaya geliyor ki, Yüce Allah hayata müdahale ediyor. Onlar insanların sadece düşünceleri değil ticari ve ekonomikl hayatları üzerinde de hegemonya kurmuşlardı. Maalesef konuyu araştırırken bir çot tefsirde bu konuların güncel hayata olan yansımalarını bulamadık. Çoğu müfessir olayı Mekke dönemine hapsetmiş durumda.
Buharın keşfi ve Sanayi devrimiyle beraber seri üretime geçen batılılar, insanları sömürerek kapitalizmi üretmiştir. Her geçen yıl daha vahşi hale gelen kapital düzen, çağımızda üretim fazlası ürün anlayışı ile insanlığa devamlı tüketmesini ve borçlu kalmasını aşılamaktadır. Evleri, eşyayı ve diğer alanlarıyla hayatı dizayn etmeyi amaçlıyor.
Kadını da üstelik ucuz emek unsuru olarak ekonomik hayata çekerek annelik misyonunu rafa kaldırıp aile mefhumunu zayıflatmış bulunuyor. Çalışanlar bu sistemde hakettikleri değil hayatta kalmak için ihtiyaçları olan minimum geliri elde ediyorlar, bu da sömürüyü kalıcı hale getiriyor.
Şirketler her geçen gün yeni işe aldıkları genç çalışanlarına daha düşük ücret vererek bağımlılıklarını arttırmaktadır.
Obeziteye sadece ABD'de yılda 112 milyar dolar harcanırken, dünyada açlık sınırındaki insanların ihtiyacı ise 50 milyar dolardır. En fazla obez yüzd 70 ile Kuzey Amerika'da iken, en az ise Afrikada'dır. Sadece bu rakamlar bile sömüren ile sömürüleni açıkça göstermektedir.
Yapılması gerekenler;
Rabbimizin emriyle ilk neslin Mekke döneminde yaptığı gibi, sosyo-ekonomik hayata müdahale etmeliyiz. Asla 3 maymunu oynamamalıyız. Sohbet halkalarını artırarak daha geniş kesimlere mesajı ulaştırmalıyız. Sosyal ve ekonomik hayatta alternatifler oluşturarak pozisyonumuzu güçlendirmeliyiz. Tüketimi ve israfı önlemeli, ihtiyaçlarmızı iyi belirlemeliyiz.
Unutmamalıyız ki İslam birçok coğrafyaya Müslüman tüccarlar tarafından götürülmüştür, bizler de hayatımızın tüm alanlarında İslam'ın temsilcisi olmayı başarabilmeliyiz."
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !
İlginizi çekebilecek diğer haberler
- Siyonazi çetesi, Gazze'de gıda yardımı bekleyen sivillere saldırdı: 150 maktul 1000 yaralı
- Gazze İle Dayanışma ve Şehadet Gecesine Dâvet
- Gazze İle Dayanışma ve Şehadet Gecesi'ne dâvet
- İktibas’a bu cumartesi Ali Kaçar konuk oluyor
- Gazze’ye Yardım Kampanyası
- Siyonist vahşet: İnfaz edip çöpe atmışlar
- Adana ve Mersin seyahatinden sadra düşenler
- Kur'an Nesli İlim Merkezi'nin çadır yardımları Gazze'ye ulaştı
Makaleler
Hava Durumu