Orta Afrika Cumhuriyeti'nde (OAC) Hristiyan ve Müslüman gruplar arasında yaşanan şiddet olaylarının sona erdirilmesine yönelik askeri ve diplomatik girişimler devam ederken, ülkedeki Müslümanların, yıllardır barış içinde yaşadıkları Hristiyan komşularıyla ilişkilerini eski haline kavuşturmak istedikleri belirtildi.

Kamerun ve OAC'deki Müslüman nüfusa insani yardım sağlayan sivil toplum kuruluşu "İslami İnsani Yardım" görevlisi Şeyh Ahamadu Misil, "Biz her zaman Hristiyanlarla uyum içinde yaşadık. Buradaki şiddetin bir an önce durmasını ve normal hayatlarımıza dönmeyi diliyoruz" dedi.   

 Şeyh Misil, ülkedeki Müslüman halkın saldırı endişesiyle evlerinden çıkmaya korktuğunu belirterek, "Şimdilik evlerimizdeyiz. Eğer durum iyileşirse, Hristiyan mahallelerini ziyaret ederek onlara, eskiden olduğu gibi barış içinde yaşamak istediğimizi anlatmak istiyoruz" diye konuştu. 

Bazı fanatik grupların başkent Bangui'deki bir camiye saldırarak tahrip etmesinin kendisini şaşırttığını söyleyen Misli, şiddet olaylarının bir an önce durması dileğinde bulundu. 

Öte yandan ülkedeki şiddet olaylarının yatıştırılması amacıyla OAC'ye gelen Afrika Birliği ve Fransız askerlerinin sayısının artmasıyla başkent Bangui'de güvenliğin kısmen sağlandığı ifade edilirken, salı günü bir grubun başkent Bangui'nin Fou mahallesindeki bir camiyi yıkması sonucu gerilimin yeniden yükseldiği bildirildi. 

Bangui'de yaşayan Salaad Hassan öfkeli grubun camiyi yıktığını ve çevrede park halindeki araçları ateşe verdiğini anlatırken, bölgedeki yerel kaynaklar da başkentte en az üç caminin daha yıkıldığını ve duvarlarına ırkçı sloganların yazıldığını kaydetti. 

İnsani kriz uyarısı

Afrika'nın ortasında, denize kıyısı olmayan kara ülkesi OAC, mart ayında Seleka adlı milis grubunun Cumhurbaşkanı François Bozize'yi görevinden uzaklaştırarak yönetimi ele geçirmesinin ardından başlayan ve son bir haftada 500'den fazla kişinin hayatını kaybettiği kanlı şiddet olaylarına sahne oldu. 

 Türkçe'de "İttifak" manasına gelen Seleka'nın halihazırda geçici yönetimin Cumhurbaşkanı olan lideri Michel Djotodia, Bozize'nin görevden uzaklaştırılmasında kilit rol alan ittifaka bağlı milisleri silahsızlandırıp düzenli bir güvenlik gücü oluşturmakta başarılı olamamıştı.  Bölgedeki insan hakları örgütleri, Seleka'nın dağıtılmasının ardınan ortaya çıkan dağınık silahlı milis grupların sivillere karşı yağmalama, adam kaçırma ve yargısız infaz gibi insan hakları ihlallerine karıştıklarını belirtirken, eski Cumhurbaşkanı Bozize'ye bağlı askerlerin başını çektiği silahlı milislerden oluşan Anti-Balaka isimli grubun da, ülke nüfusunun yüzde 15'ini oluşturan Müslüman azınlığa kanlı saldırılar gerçekleştirdiği ifade ediliyor. 

Birleşmiş Milletler'in (BM) açıklamasına göre, ülkenin sürüklendiği şiddet sarmalı 4,6 milyon nüfusa sahip OAC'de yaklaşık 400 bin kişinin evlerini terketmesine yol açtı. Evlerini terkeden siviller ülke genelinde dini merkezler, okullar, hastaneler veya ormanlık alanlarda saklanıyor. 

BM, OAC'de Hristiyan ve Müslüman gruplar arasında çıkan çatışmalarda yüzlerce kişinin hayatını kaybetmesi üzerine Fransa ve Afrika Birliği'nin, ülkedeki sivillerin korunması ve güvenliğin sağlanması için ortak önlemler almasını kabul etmişti. Kararın ardından Fransa OAC'ye asker göndermiş, ABD de askeri yardım sözü vermişti. 

OAC'de halihazırda Fransa'nın 1600, Afrika Birliği'ne bağlı ortak barış gücününse yaklaşık 3 bin 500 askeri bulunuyor.

(Dünya Bülteni)