"Siyonist rejim çökerken biz yükseliyoruz"
Nasrullah İslam ümmetinin zaferleri tasarlayan bilinç seviyesinden zaferleri meydana getiren seviyeye yükseldiğini söyledi ve ekledi: "İsrail çökerken biz yükseliyoruz."
21-05-2009
Lübnan İslami Direnişi Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, bölgedeki direnişin devam etmesinin tek şartının bilinç olduğunu belirterek “İsrail'le yapılacak savaş bilinçle başlar. Bilinç, direnişin varlığını koruması ve devam etmesi için temel şarttır. Mücadelenin herhangi bir safhasındaki bilinçsizlik, yoldan sapmaya yol açmaktadır. Bilinç derinleştikçe, hedef ve amaçlara ulaşmak da o derece kolaylaşacaktır. Bilinç 2000 ve 2006 yıllarında olduğu gibi zaferleri meydana getirecektir. Liderler ve direniş hareketleri de İsrail'e karşı savaşlarını, bilinç üzerine kurdular ve sürdürdüler" dedi.
Bölgedeki sorunun sadece direniş hareketleri üzerinde olmadığını ifade eden Nasrullah, İslam ümmmetinin de üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini söyledi. Nasrullah "Şimdi ayrıca, halklar düzeyinde de bilince, direnişe kucak açmalarına muhtacız. Siyonist işgalcilerle yapılacak mücadele sadece direniş hareketlerini değil tüm ümmeti ilgilendirmektedir. Bu mücadele, ümmetin birleşmediği ve dayanışmaya girmediği sürece çözüme kavuşması mümkün değildir” diye konuştu.
Direniş Meşrudur
Direnişin uluslararası değerlere göre de meşru olduğunu beklirten Nasrullah, konuşmasına şöyle devam etti: "Siyonist işgalcilere karşı yapılacak direniş, dünyadaki tüm mücadelelerin en neti ve en belirginidir. Halklara, ülkelere bakalım. Bu bölgede devam eden İsrail'e karşı verilen mücadeleden daha adilini bulamayacağız. Uluslararası değerlere göre direniş, toprakları işgal edilen halkların meşru hakkıdır. Dünya, Filistin ve Lübnan'daki direniş efsanesinin sırrını sorgulamakta. Sebep, ne siyaset ne de kurulan bir örgüttür. Sebep, Filistin davasının hak ve adil olmasıdır. Sebep, gençlerin ve yaşlıların korkmadan, endişe etmeden ölüme yürümesidir."
İsrail, İlk Defa 1984'de Hezimete Uğradı
Nasrullah “Bir noktayı düzeltmek istiyorum. İsrail'in tattığı ilk hezimet 25 Mayıs 2000 tarihinde olmadı. İsrail, ilk hezimetini 84 ve 85 yıllarında Beyrut'tan Nebatiye'den, Sur'dan çekilmek zorunda kaldığı zaman tattı. Bu zafer, 2000 yılındaki geri çekilişi hazırlayan ilk hezimetti” dedi.
İsrail Çökerken Biz, Yükseliyoruz
İsrail'in çöküş, İslam ümmetinin ise yükseliş döneminde olduğunu ifade eden Nasrullah, bugün bilinç düzeyinde devam eden savaşın İsrail'in çıkardığı fitne ve komplolara karşı yapıldığını söyledi.
Nasrullah, bilinç düzeyini bir an dahi olsa terk etmeyen direnişin, savunma merhalesinden saldırı merhalesine geçtiğini ifade etti. Nasrullah, bu kapsamda direnişin enformasyon ve psikolojik savaşta da İsrail'e karşı saldırıya geçtiğini belirtti, İsrailli liderlerin de bu gerçekliği itiraf ettiğini kaydetti.
Bazı İsrail ve Arap basınının direnişin zaferlerini yok saydığını belirten Nasrullah "Bu durum ne İsrail'e ne de halkına bir fayda verecektir" dedi.
İsrail'in uydurduğu bir çok yalan anlayışların direniş tarafından izale edildiğini ifade eden Nasrullah “Allah tarafından hezimete uğramayacağu vaat edilen bu halk ve ordu, direnişin eliyle hezimete uğradı” dedi.
İran Bizi Destekliyor... İran'la Gurur Duyuyoruz
Konuşmasının devamında İran'a yer veren Nasrullah "İran, Siyonizme karşı mücadelede en güçlü sestir. Kim bugün kalkıp da tıpkı Ahmedinejad gibi BM'in Durban II konferansındaki gibi konuşabilir?" dedi.
Nasrullah "İran, yılın en kutsal gününü “Kudüs günü” olarak kabul etmiştir. Şah düşünce stratejik anlaşmaları da beraberinde düşürdüler. İran, dünyadaki ilk elçiliği açmıştır. İran, Filistin halkına verdiği destekte bir nebze olsa tereddüt etmemiştir. Özellikle de Filistin'e destek olanların tehdit edildiği bir dönemde. Destek verenlerin terörist olarak nitelendiği bir dönemde. Biz, İran'la olan ilişkimizden ötürü gururluyuz. İran, bizi destekliyor. Desteğinden ötürü gururluyuz. Bunda utanacak ne var?" dedi.
Sünni-Şii / İran-Arap Çatışması İçin Çalışıyorlar
Amerika ve İsrail'in bölgedeki müslümanlar arasında fitne çıkarmayı hedeflediğini ifade eden Nasrullah "Amerika ve siyonist proje, İran-Arap ve Sünni-Şii çatışması çıkarmak için çalışmaktadır. Bu projenin başarısızlığa uğratılması, şeytanın silahının, Amerika ve Siyonistlerin iblis aklının işlevsiz hale getirilmesidir... Amerika ve İsrail, ümmete suni bir düşman yaratarak dikkatlerini gerçek düşmandan çevirmektedir. Bu tür çatışmalardan sadece düşman istifade etmektedir" dedi.
"Netanyahu hükümeti bölgede İran sorununu Araplarla birlikte çözmek istemektedir. Sonra da Filistin sorununa yönelecekler” diyen Nasrullah, bazı Arap liderlerin bölgedeki esas tehdidin İran'ın nükleer programı değil İsrail'in nükleer silahları olduğunu net olarak açıklamaları olumlu gelişme olarak değerlendirdi, Arap dünyasını İran ve Şiilerden korumak için İsrail'le işbirliğine girenlerin açıklamalarını ise üzülerek karşıladığını söyledi. Nasrullah "Hatta onlardan bazıları Ehli Sünneti koruma adına bunu yapmaktadır" dedi.
Nasrullah son olarak İslam ümmetinin zaferleri tasarlayan bilinç seviyesinden zaferleri meydana getiren seviyeye yükseldiğini söyledi.(Kaynak: İsra Haber)
- Ûlu’l-Emr Olmanın Şartı ‘Bizden’ Olmasıdır
- Büyük Felaket (Nekbe) İngilizlerin Kudüs'e girişi ile başladı
- Tarih Gazze'yi Yazacak!
- Soykırım saldırılarında katledilen Gazzelilerin sayısı 34 bini geçti
- Hamas’tan uluslararası topluma, “ABD’nin iradesini aşın” çağrısı
- İsrail’in sonu göründü mü?
- Mehdi Kudüs'e indi mi?
- Hamas: Siyonist zihniyet tamamen vahşi ve canavar bir zihniyet
Makaleler
Hava Durumu