Bir konferansa katılmak için İstanbul’a gelen Amerikalı ünlü gazeteci Stephen Kinzer, Vatan gazetesinden Yiğit Can Kaytmaz'a konuştu. ‘Hilal ve Yıldız’ ile ‘Ezber Bozmak’ isimli kitaplarıyla adından söz ettiren Kinzer’la yapılan söyleşiden başlıklar şöyle:

- 90’larda Türkiye’de otoriter bir rejim vardı. Tabularla kısıtlanmıştı. Rejim değişince her şey değişti. Fakat şimdi de Türkler “Sistem değişmedi ama yeni tabularla karşı karşıyayız” diyorlar. Bu durum hala belli değil, yeni sosyal baskılar çıktı.

- Demokratik ve modern bir Türkiye bölgeye ve dünyaya etki edebilir. Potansiyeli çok fazla, Dünyanın bu bölümünde Türkiye bir ilham kaynağı. Birçok insan İran ve Suudi Arabistan‘daki gibi değil, Türkler gibi yaşamak istiyor.

TÜRKİYE SIRTINI BATIYA DÖNMÜYOR

- Türkiye’nin Batı’dan uzaklaşacağını düşünmüyorum. Frenenemy (Dost-düşman) diye bir kavram çıktı. Hem dost hem düşman olarak. Türkiye ilişkilerini düzeltmek için stratejik adımlar attı. Füze kalkanını ve pek konuşulmayan Türkiye insansız hava taşıtı üssü oluşturmayı kabul etti. Türkiye sırtını Batı’ya dönmüyor.

- ABD ve Türkiye’nin uzun dönem stratejik planı paralel. Türkiye’nin görmek istediği dünya ABD ile aynı. Suudi Arabistan’da bu yoktu ve bu yüzden ABD ile çatıştı. Türk insanı Amerikan insanına benziyor. Araplar benzemiyor. Bu sebeple ABD bir gün uyanıp, “Türkiye bizim düşmanımız” demez.

- Demokraside askerin siyasete girmemesi gerek. Buna atılan her adım önemli bir adımdır. Adalet konusunda çok yol var. Zamanında adil sonuçlara varılmıyor. Yargı çok siyasi, bağımsız değil. Basında olumlu adımlar var ama çok kötü. Basın her zaman en kötü kurumdu Türkiye’de. Türkiye’nin daha profesyonel ve bağımsız basına ihtiyacı var. Araştırmacı ve haberi veren gazete olmalı. Gazeteyi açınca köşe yazarlarını görüyorum. Hepsi ben böyle düşünüyorum ben şöyle düşünüyorum” diyor. Tuvalet yazıları diyoruz biz buna. Bu gazetecilik değil.

ATATÜRK'Ü ÖVDÜ

- Atatürk’ü sıradan insanlarla kıyaslayamazsın. Bence o, 20’nci yüzyılın en başarılı devrimcisi.

- Sıfır sorun siyaseti bir idealdi. Bir gerçek değildi. Başta başarılı oldu. Ama şimdi böyle bir bölgede herkesle dost kalmanın gerçek olmadığı anlaşıldı.

(Kaynak: İktibas)