Özgür'der tarafından Fatih Saraçhane Parkı'nda gerçekleştirilen eylemde kanıksanan başörtüsü yasağı zulmüne karşı duyarlılık çağrısı yapıldı.

Başörtüsü yasağının kanıksandığı bir vasatta orucumuzla, namazımızla, kimliğimizle, başörtümüzle mücadeleye devam edildiğinin vurgulandığı eylemde haklarımızı ve taleplerimizi darbecilerin, çetecilerin ve Ergenekoncuların tüm engelleme çabalarına karşı dillendirmeye devam edeceğimiz mesajı verildi. Ramazan boyunca her Cumartesi 13.30'da başörtüsü direnişinin ve adalet-özgürlük taleplerimizin devam ettirileceğinin belirtildiği eylemde Özgür-Der Genel Başkanı Hülya Şekerci, Özgür-Der Diyarbakır Şubesi'nden Abdulhakim Beyazyüz ve Haksöz Dergisi yazarı Rıdvan Kaya birer konuşma yaptılar.

Eylemin sunumunu yapan Murat Özer, başörtüsü zulmünün olanca sıcaklığıyla 11 yıldır devam ettiğini belirterek Rabbimizin emri başörtüsünün ve İslami kimliğimizin emperyalizmin işgallerine karşı varolmayı ifade ettiği gibi Ergenekon çetesinin, darbecilerin ve tüm zalimlerin zulmüne karşı da bir sembol olduğunu vurguladı.

Topluluğu temsilen bir konuşma yapan Özgür-Der Genel Başkanı Hülya Şekerci oruç ve namaz gibi başörtüsüne sahip çıkmanın ve zulme karşı direnmenin önemine değinerek, başörtüsünü yasaklamaya hiç kimsenin, hiçbir kurumun gücünün yetmeyeceğini söyledi. Tıpkı namaz ve oruç gibi başörtüsünün de Rabbimizin apaçık bir emri olduğunu belirten Şekerci, bunu yok sayıcı hiçbir kurumu ve yasağı tanımayacaklarını ve yasak lehine yapılan devasa propagandaların nezdimizde hiçbir olumlu karşılık bulmayacağını vurguladı.

Eyleme Özgür-Der Diyarbakır Şubesi'nden katılan Abdulhakim Beyazyüz, zorbalıkların yasakların kabul edilemeyeceğini belirtti. Egemenlerin bizi yok sayma tutumlarının ancak direniş azmi ve bilinciyle yarılabilceğini ifade eden Beyazyüz, mücadelemizin vahyin aydınlığını insanlara taşımayı amaçladığını vurguladı. Zalimlerin zulmüne karşı Kur'an merkezli bir kimliği inşa ederek varolma savaşımı vermenin önemine işaret eden Beyazyüz, bu kimliği yok saymaya, yasaklamaya ilişkin hiçbir girişimi tanımayacaklarının altını çizdi.

Son olarak Haksöz Dergisi yazarı Rıdvan Kaya, çeşitli şehirlerde başörtüsü eylemlerine devam eden platformları selamlayarak konuşmasına başladı. Sözü Ergenekon çetesine ve TSK'nın Ergenekoncu paşaları ziyaretine getiren Kaya, zalim güçlerin yaptığı yasaların yalnızca mazlumlar için işlediğini belirtti. Korgeneral Galip Mendi'nin TSK adına yaptığı ziyaretin; mahkûmların birinci dereceden akrabası veya avukatı olmamasına rağmen gerçekleşmiş olmasını hukukun nasıl da silahlı bürokrasi tarafından çiğnendiğini gösterdiğini ifade etti. Korg. Mendi'nin Kutlu Adalı cinayetine de değinen Kaya, bu karanlık ismin TSK adına yaptığı ziyareti, hukukun egemenlerin hizmetinde olduğunun son örneği olarak tanımladı. Silahlı güçlerin ve çetelerin bu tür hukuksuzluklarına alıştığımızı da belirten Kaya, Anayasa Mahkemesi ve diğer yüksek yargı mensuplarının askeri oligarşinin hizmetinde olduğuna dikkat çekti. AK Parti Hükümeti'nin bütün bu gelişmeler karşısındaki pasif tutumuna da değinen Kaya, hükümetin iradesizliğini eleştirerek hak, adalet, özgürlük ve taleplerimizin ancak toplumsal duyarlılık ve mücadele ile kazanılabileceğine işaret etti.

"Darbeciler Yenilecek Direnenler Kazanacak!", "Genelkurmay Tehdidi Yıldıramaz Bizleri!", "Ergenekon Çetesi Dağıtılacak!", "Militarizme Boyun Eğmeyeceğiz!", "Hak Adalet Özgürlük Direnişle Gelecek!", "Başörtüsü Kimliğimiz Yasaklanamaz!", "Başörtüsü Onurumuz Koruyacağız!", "Yaşasın Başörtüsü Direnişimiz!", "Ergenekon Çetesi TSK'nın Kendisi!", "Yaşasın İslami Mücadelemiz!", "Orucumuzla Namazımızla Başörtümüzle Varız Varolacağız!" gibi sloganların atıldığı eylem, tekbirlerle sona erdi. 

(Kaynak: Haksöz Haber)