27 Nisan bildirisi, Genelkurmay Başkanlığı'nın sitesinde hâlâ duruyor. Bildiri, artan tepkilere karşı dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ile Başbakan Erdoğan'ın görüşmesi sırasında bir süreliğine siteden kaldırılmış, ancak ardından tekrar sitede yerini almıştı. Star Gazetesi yazarı Ergun Babahan, "Bildirinin hâlâ internet sitesinde durması Başkomutan'a büyük saygısızlık." diyerek Anayasa'ya göre Cumhurbaşkanı'nın aynı zamanda 'başkomutan' sıfatını taşıdığını hatırlattı.

Babahan, bildirinin hâlâ internet sitesinde duruyor olmasının aynı zamanda bir demokrasi ayıbı olduğunu savundu. "Bu yazının bir an önce siteden çıkarılması gerekiyor." diyen yazar, şöyle devam etti: "O bildirinin şöyle bir faydası oldu. Türkiye de artık e-bildiriler dönemini kapattı. Hem hükümetin dik durması hem de sivil toplumun ve medyanın bir bölümünün dikkatli ve cesur tavrı ile Türkiye yeni bir aşamaya geçmiş oldu demokrasi mücadelesinde."

Demokrasi ve Özgürlük için Yargıçlar ve Savcılar Birliği (Demokrat Yargı) de, bildirinin halen Genelkurmay internet sitesinde yer almasının, bu utancın Türkiye'ye yaşatılma kararlılığını gösterdiğini kaydetti. 'E-muhtıra'nın yıldönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yapan Demokrat Yargı, "Irkçı ve bölücü unsurlar da içeren bu bildiri halen adı geçen sitede durmaktadır." hatırlatmasını yaptı. Açıklamada, askeri müdahaleye karşı açık destek veren Yüksek Mahkeme temsilcileri ile HSYK'nın da artık bu utançtan vazgeçmesi istendi.

Büyükanıt itiraf etmişti

27 Nisan bildirisinin zamanlaması kadar üslubu da tartışma konusu olmuştu. Geçtimiz yıl mayıs ayında 32. Gün programına katılan eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, bildiriyi kendisinin kaleme aldığını açıklamıştı. Büyükanıt, "Neden o saatte yazdınız?" sorusuna "Ertesi sabah erkenden Ankara'dan ayrılıyordum." karşılığını vermişti. Bildiride Türk Silahlı Kuvvetleri'nin laiklik vurgusu yaptığını savunan Büyükanıt, bunun bir müdahale olmadığını öne sürmüştü. Pişman olup olmadığı sorusuna da şöyle cevap vermişti: "Bir kere Anayasa Mahkemesi'nin kararı bizi haklı çıkardı. Ne kadar isabetli bir şey yaptığımızı düşündük."

(Kaynak: Zaman)