
"Bizler" Arama Sonuçları

Kur'an'ın inzal olunmaya başladığı ay olma özelliği ve bu itibarla "Kur'an ayı" vasfı taşıyan Ramazan ayı nihayet yeniden bizleri selamladı. Hoş geldi, safalar getirdi.

İslam devletsiz olmaz. Müslümanlar da başsız/lidersiz olmaz. Eğer olursa tıpkı Filistin gibi, Irak gibi, Suriye gibi, Lübnan gibi olur. Hatta sözüm ona tüm İslam ülkelerini buna dahil edebiliriz. Çünkü hiç birisi ne İslam’ın ne de Müslümanların temsilciliğini yapamadığı gibi menfaatini, özgürlüğünü ve maişetini de düşünmüyor. Eğer bugün İslam devlet olsaydı Müslüman’ım diyen bizler de bu devlete sahip çıkabilseydik bu böyle olmayacaktı.

Kur'an'ın inzal olunmaya başladığı ay olma özelliği ve bu itibarla "Kur'an ayı" vasfı taşıyan Ramazan ayı nihayet yeniden bizleri selamladı. Hoş geldi, sefalar getirdi.

Filistin halkı özgürlüğüne kavuşana kadar her yarın bir umuttur bizlere. Sabredeceğiz ve Gazze’de bizlerden yardım bekleyen kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağız.

Gazze tam anlamıyla bir cihad ve şehadet mektebi durumundadır. Dünyevileşme ve vehn (dünya hayatını sevip ölümü kötü görmek) hastalığının Müslümanlar arasında dahi yaygınlaştığı bir dönemde, “Hayat iman ve cihaddır” şiarını bizlere yeniden hatırlatan, bu şiarın bir topluma nasıl bir izzet kazandırdığını öğreten bir mekteb.

Müslüman Kur'an ahlakıyla inşa olur. Bu ahlak önce kendinden başlayan ve sonra en yakınını inzar etmeyle devam eden bir ahlaktır. Topu taca atmadan “ama, lakin...” demeden ertelemeden hemen şimdi değişime başlamaktır... Herkes bir seçim yapıyor muhakkak. Peki bizler, kendini İslam’a nispet etmişler şimdiye kadar nasıl bir seçim yaptık ve bundan sonrası için seçimimiz nedir?

İslam’ın bizlere öğrettiği temel değerlerden biri emanet bilincidir. İnsanların geçmişten günümüze fert ve topluluklar planında en büyük sapmalarından biri, Allah’ın bahşettiği nimetlere emanet bilinci çerçevesinde yaklaşmak ve ictimai, siyasi, iktisadi iş, ilişki ve işleyişlerini bu bilinç çerçevesinde yürütmek yerine, mülkiyet iddiasına kalkışmaları, emaneti mülk edinmeye çalışmaları olmuştur.

Kur'an'ın inzal olunmaya başladığı ay olma özelliği ve bu itibarla "Kur'an ayı" vasfı taşıyan Ramazan ayı nihayet yeniden bizleri selamladı. Hoş geldi, sefalar getirdi.

Ramazan Yazçiçek: Çağın tanıkları olarak bizler çözüm keşfine çıkmak zorundayız. Var olan ancak şimdilerde kayıp olan Lâ İlâhe İllâllah hakîkatinin yeniden farkına varmak zorundayız. Bu keşif yeni değil, var olanı yeniden keşif olacaktır. Kök sorunu da kök cevabı da kendinde mahfuz Lâ İlâhe İllallah, insanlık için yegâne kurtuluş reçetesidir.

Bizler, egemen cahiliyenin kavram, değer yargısı ve oluşturduğu gündemlerin paydaşı olmak yerine, İslam'ın bize öğrettiği özgün kavram ve değer yargılarıyla hareket etmekle mükellefiz.

Kur'an'ın inzal olunmaya başladığı ay olma özelliği ve bu itibarla "Kur'an ayı" vasfı taşıyan Ramazan ayı nihayet yeniden bizleri selamladı. Hoş geldi, sefalar getirdi.

Erdoğan, Arnavutluk’ta düzenlenen basın toplantısında, “NATO ile ilgili atılacak adımlarda her zaman bizler üzerimize düşen görevi bugüne kadar nasıl yaptıysak, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Balkanlar’ın barışını, huzurunu çok önemsiyoruz.” dedi.

T.C. düzeni 26 Aralık 1925 yılında çıkardığı bir kanunla hicri takvimi kaldırarak, yerine kabul ettiği Miladi takvimle birlikte bu değerlerimizin hepsinin köküne kibrit suyu dökerek yaktı, yıktı ve benzeri yapılmamış her türlü ahlaksızlarını tarihleriyle marifetmiş gibi miladi takvimde göstererek, beyinlerimizi kirletip bizlere değerlerimizi unutturdu.

İlmi ve duruşu ile Türkiyeli Müslümanlar için önemli bir değer olan Ahmed Kalkan hoca, dün Kayışdağı Mehmet Uslu Camii'nde kılınan cenaze namazı sonrası, Hekimbaşı mezarlığında toprağa verildi. Bizler, kendisinin Allah'tan ve dininden razı olduğuna şahidiz, Rabbimizin de kendisinden razı olduğunu umuyoruz.

Son dönemlerde ne kadar da arttı, Gülendam Haytaoğlu cinayeti benzeri olaylar... Âlemlerin Rabbi'nin bizler için belirlediği sınırlar (Hududullah) gözetilmediği, ictimai, siyasi, iktisadi olarak Allah'ın sınırlarının değil, insan hevasına dayalı bâtıl ideolojilerin egemenliği söz konusu olduğu için yaşanmakta tüm bu olaylar, acılar.

Bizler Allah’ın buyruklarını yerine getirenler olsa idik,bırakın Filistin’de Müslüman katliamını/tecavüzlerini,yeryüzünde hiçbir insana zulüm yapmaya kimse cesaret edemezdi.

Yüce Yaratıcının bizlerden istemiş olduğu ibadetlerde aramamız gereken iki önemli soru var. Biri niçin, diğeri de nasıl sorusudur. İbadetlerde olması gereken bu iki sorunun cevabı vücuttaki beden ve ruh gibi hayati öneme sahiptir.

Ayasofya dün, kılınan ilk Cuma namazıyla yeniden câmi olarak açılmış oldu. Toplumun geniş kesimlerinde büyük bir coşkuya yol açan bu gelişme karşısında, bizlerin yaşanan coşku selinin bir parçası olamadığımız bir gerçektir. Peki niçin?

Bununla birlikte bizlerin toplumun geniş kesimleriyle birlikte coşku selinin bir parçası olamadığımız da bir gerçektir. Peki niçin?

İktibas Dergisi'ne konuşan Yalçın İçyer: "Temsil bizim en temel sorumluluğumuz. Bizler tüm resûller gibi önce emin kişiler olmalıyız. Bu toplum emin ve dürüst insan hasreti içinde. Sözünde duran, insanları dolandırmayan, ahlaki sınırları gözeten ve adab-ı muaşerete riayet eden Müslümanlara hasret. Bu konuda çok yol almamız gerekiyor."
Makaleler
Hava Durumu