"Etnik" Arama Sonuçları
Bangladeş’teki Arakanlı mülteciler perişan
bugün Arakan Müslümanları bir özgürlük mücadelesinden ziyade varlık, yani var olma, varlığını koruma mücadelesi veriyor. Çünkü bölgeyi kontrolünde tutan zulüm rejimi, Müslümanları ya tamamen dinî ve etnik kimliklerini unutarak köleleşmeyi kabul ya da öz yurtlarını terk arasında tercihe zorladı.
bugün Arakan Müslümanları bir özgürlük mücadelesinden ziyade varlık, yani var olma, varlığını koruma mücadelesi veriyor. Çünkü bölgeyi kontrolünde tutan zulüm rejimi, Müslümanları ya tamamen dinî ve etnik kimliklerini unutarak köleleşmeyi kabul ya da öz yurtlarını terk arasında tercihe zorladı.
Siyonist işgal rejiminin ırkçı tasfiye politikasının tarihi kanıtı: Tantura katliamı
Siyonist işgal rejimi, Filistinlilerin mezarlıklardaki kemikleri üzerine tatil köyleri, araç parkları kurdu. Aynı şekilde (Filistin halkına yönelik yaptığı katliam ve etnik temizlik üzerine) varoluş hikayesiyle sahte demokratik yapısının hikayesini inşa etti.
Siyonist işgal rejimi, Filistinlilerin mezarlıklardaki kemikleri üzerine tatil köyleri, araç parkları kurdu. Aynı şekilde (Filistin halkına yönelik yaptığı katliam ve etnik temizlik üzerine) varoluş hikayesiyle sahte demokratik yapısının hikayesini inşa etti.
Balkanlarda 'Reconquista': Etnik temizlik ve soykırım
Balkanların son üç yüz yıllık tarihine baktığımızda Müslümanlara yönelik bir seri soykırım ve etnik temizlik yapıldığını görüyoruz. Bu süreçte Müslümanlara uygulanan etnik temizlik ve soykırımın çok az bir kısmı akademik inceleme konusu yapıldı.
Balkanların son üç yüz yıllık tarihine baktığımızda Müslümanlara yönelik bir seri soykırım ve etnik temizlik yapıldığını görüyoruz. Bu süreçte Müslümanlara uygulanan etnik temizlik ve soykırımın çok az bir kısmı akademik inceleme konusu yapıldı.
HRW'den Çin raporu: İnsan haklarında en karanlık dönem
İnsan Hakları İzleme Örgütü, "2020 Olayları 2021 Dünya Raporu"nda Çin'in Doğu Türkistan'daki Uygur Türklerine, İç Moğolistan ve Tibet özerk bölgelerindeki etnik gruplara yönelik tutumunun gittikçe kötüleştiğini belirterek, Çin'i "1989'da gerçekleşen Tienanmın olaylarından bu yana insan hakları konusunda en karanlık dönemin ortasında olmakla" eleştirdi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, "2020 Olayları 2021 Dünya Raporu"nda Çin'in Doğu Türkistan'daki Uygur Türklerine, İç Moğolistan ve Tibet özerk bölgelerindeki etnik gruplara yönelik tutumunun gittikçe kötüleştiğini belirterek, Çin'i "1989'da gerçekleşen Tienanmın olaylarından bu yana insan hakları konusunda en karanlık dönemin ortasında olmakla" eleştirdi.
Başka bir etnik zulüm şahidi olarak "Endülüs’ün Kız Kardeşi"
Kitabın en önemli özelliği yazarının Sudanlı olması. Sudanlı bir yazarın gelip bu kitap özelinde düşünürsek Müslüman Türkler ve onların Bulgaristan’da yaşadığı eziyetleri kaleme alması son derece ilginç. Genelde böyle bir şeyi zulme uğrayan taraftan beklersiniz. Fakat yazar, kendisini de eziyete uğrayan topluluktan kabul ediyor. Zaten “Bütün Müslümanlar kardeştir” hadisinin gereği de budur. Olayları dinlerken gözyaşları içinde kaldığını, her şeyini toplayıp oradan uzaklaştığını ve tekrar geri dönmesinin uzun zaman aldığını belirtiyor. Bu arada kendi kendini de sorguluyor ve ne Türk ne de Bulgar olduğu halde kendisini bu meseleyle ilgilenmeye itenin ne olduğunu düşünüyor. Herhalde bu da Müslüman kardeşinin derdiyle dertlenmek ilkesinin gereği olsa gerek.
Kitabın en önemli özelliği yazarının Sudanlı olması. Sudanlı bir yazarın gelip bu kitap özelinde düşünürsek Müslüman Türkler ve onların Bulgaristan’da yaşadığı eziyetleri kaleme alması son derece ilginç. Genelde böyle bir şeyi zulme uğrayan taraftan beklersiniz. Fakat yazar, kendisini de eziyete uğrayan topluluktan kabul ediyor. Zaten “Bütün Müslümanlar kardeştir” hadisinin gereği de budur. Olayları dinlerken gözyaşları içinde kaldığını, her şeyini toplayıp oradan uzaklaştığını ve tekrar geri dönmesinin uzun zaman aldığını belirtiyor. Bu arada kendi kendini de sorguluyor ve ne Türk ne de Bulgar olduğu halde kendisini bu meseleyle ilgilenmeye itenin ne olduğunu düşünüyor. Herhalde bu da Müslüman kardeşinin derdiyle dertlenmek ilkesinin gereği olsa gerek.
İrfan Yalçınkaya'nın objektifinden katliamın 22. yıldönümünde Srebrenitsa (VİDEO)
Bundan tam 22 yıl önce (11.07.1995), bütün dünyanın gözleri önünde, Avrupa'nın ortasında; Abd, AB, Nato & Bm’in teşvik, katkı ve himayelerinde, Sırp çetnik katil sürüleri tarafından Bosna&Hersek'in Srebrenitsa kentinde kelimenin tam anlamıyla bir soykırım, bir vahşet, bir katliam gerçekleştirildi.
Bundan tam 22 yıl önce (11.07.1995), bütün dünyanın gözleri önünde, Avrupa'nın ortasında; Abd, AB, Nato & Bm’in teşvik, katkı ve himayelerinde, Sırp çetnik katil sürüleri tarafından Bosna&Hersek'in Srebrenitsa kentinde kelimenin tam anlamıyla bir soykırım, bir vahşet, bir katliam gerçekleştirildi.
Basiretsiz Müslümanlar!
İslam dünyasını etnik kavgaların, mezhep savaşlarının yaşandığı bölgeler haline getirmek isteyen modern sömürgecilerin elini güçlendirmekte bu kadar mahir olduğumuzdan dolayı yerin dibine girsek yeridir.
İslam dünyasını etnik kavgaların, mezhep savaşlarının yaşandığı bölgeler haline getirmek isteyen modern sömürgecilerin elini güçlendirmekte bu kadar mahir olduğumuzdan dolayı yerin dibine girsek yeridir.
Yahudi sanatçı: İsrail, Nazi Almanyası'ndan hiç farklı değil
Caz sanatçısı Atzmon, "İsrailliler sömürmekten çok Filistinlilerin gitmelerini istiyor. İsrail, etnik temizleme sistemidir. Diğer bir deyişle İsrail, Nazi Almanyası'ndan hiç farklı değildir. Orada özlediğim tek şey; Filistin" dedi.
Caz sanatçısı Atzmon, "İsrailliler sömürmekten çok Filistinlilerin gitmelerini istiyor. İsrail, etnik temizleme sistemidir. Diğer bir deyişle İsrail, Nazi Almanyası'ndan hiç farklı değildir. Orada özlediğim tek şey; Filistin" dedi.
Suriye İslam Meclisi kuruldu
Kanaat önderleri, İslam alimleri, etnik grupların temsilcileri ile muhalif grupların dini temsilcilerinden oluşan Suriye İslam Meclisi kuruldu.
Kanaat önderleri, İslam alimleri, etnik grupların temsilcileri ile muhalif grupların dini temsilcilerinden oluşan Suriye İslam Meclisi kuruldu.
"Orta Afika'daki katliam kelimelerle anlatılmaz"
Fransa'nın öncülük ettiği barış gücü, OAC'deki Müslümanlara yönelik etnik temizliği engellemek yerine aksine bu kıyıma çanak tutuyor. Katliam görüntülerinin sıradanlaştığı ülkede Müslümanlar en acımasız yöntemlerle öldürülüyor, toplu mezarlardan cesetler çıkıyor. BM yetkilileri durumun vahametini 'Bu, kelimelerle anlatılamayacak kadar büyük bir vahşet' sözleriyle özetliyor.
Fransa'nın öncülük ettiği barış gücü, OAC'deki Müslümanlara yönelik etnik temizliği engellemek yerine aksine bu kıyıma çanak tutuyor. Katliam görüntülerinin sıradanlaştığı ülkede Müslümanlar en acımasız yöntemlerle öldürülüyor, toplu mezarlardan cesetler çıkıyor. BM yetkilileri durumun vahametini 'Bu, kelimelerle anlatılamayacak kadar büyük bir vahşet' sözleriyle özetliyor.
Etnik çatışmadan soykırıma Arakan sorunu
Öncelikle sorunun Rakhine Eyaleti'nde yaşayan Arakanlı Müslümanlarla sınırlı olmadığı ortaya çıktı. Bu anlamda, düne kadar, Arakanlı Müslümanların mağduriyeti karşısında ne kadar ses çıkarttıkları şüpheli çevrelerin bu sefer kendilerinin aynı zulme maruz kalmalarından ders çıkartmak gerekiyor. Bu durum, Güneydoğu Asya Hıristiyan ve Budist toplumlarında yaşam süren tüm Müslüman azınlıkların karşı karşıya kaldıkları ve de kalabilecekleri konusunda bir uyarı işareti olmalı...
Öncelikle sorunun Rakhine Eyaleti'nde yaşayan Arakanlı Müslümanlarla sınırlı olmadığı ortaya çıktı. Bu anlamda, düne kadar, Arakanlı Müslümanların mağduriyeti karşısında ne kadar ses çıkarttıkları şüpheli çevrelerin bu sefer kendilerinin aynı zulme maruz kalmalarından ders çıkartmak gerekiyor. Bu durum, Güneydoğu Asya Hıristiyan ve Budist toplumlarında yaşam süren tüm Müslüman azınlıkların karşı karşıya kaldıkları ve de kalabilecekleri konusunda bir uyarı işareti olmalı...
İşgalci Fransa ve işbirlikçi Mali ordusu etnik kıyım yapıyor
Savaştan kaçan Malililer, ''ülkelerinde etnik tasfiye yapıldığını'' söyledi.
Savaştan kaçan Malililer, ''ülkelerinde etnik tasfiye yapıldığını'' söyledi.
Faruk Beşer Mekke'den yazdı
Diğer yönden hac bölgesel ve etnik farklılıkları birleştiren en üst düzeyde bir kongre. Burası maveraya doğru giden sürekli bir hareketin son toplanma yeri.
Diğer yönden hac bölgesel ve etnik farklılıkları birleştiren en üst düzeyde bir kongre. Burası maveraya doğru giden sürekli bir hareketin son toplanma yeri.
Sırp Kasabı Mladiç etnik temizliğe öncülük yaptı
Sırp Kasabı Mladiç'le ilgili davada savcılar, Mladiç'i Bosna'da etnik temizliğe öncülük yapmakla suçladı. Mladiç ise salondaki Srebrenitsalı annelere dönerek boğaz kesme hareketi yaptı
Sırp Kasabı Mladiç'le ilgili davada savcılar, Mladiç'i Bosna'da etnik temizliğe öncülük yapmakla suçladı. Mladiç ise salondaki Srebrenitsalı annelere dönerek boğaz kesme hareketi yaptı
Suriyeli muhalifler: Esad Moğollar gibi saldırıyor
Suriyeli muhaliflerin İstanbul buluşmasında öğleden sonraki oturumda Suriyeli Kürtlerin temsilcileri isteklerini aktardı. Suriye'de günlerdir devam eden eylemler ve gelinen noktanın tartışıldığı konferansın öğleden sonraki ikinci bölümünde Suriyeli Kürtler söz aldı. Mücadelelerini anlatan Kürtler talaplerini de sıraladı. KÜRTLER TALEPLERİNİ SIRALADI İstanbul Grand Cevahir otelindeki konferansta konuşan Kürt liderlerden Rabban Ramazan, Suriye’nin farklı yerlerinde rejim karşıtı mücadele eden kardeşlerinin mücadelelerini desteklediklerini ve demokratik bir Suriye için mücadele ettiklerini söyledi. Rejimin ‘korkutma’ siyaseti uyguladığını ve muhalifleri bastırmak için komplo teorisi ürettiğini dile getiren Ramazan, “Suriye İçişleri Bakanlığı’nın el Muhaberat ile birlikte muhaliflere yönelik operasyon yapmasının durdurulmasını talep ediyoruz” ifadesini kullandı. Ramazan şunları söyledi: "Hapishanelerde binlerce insan suçsuz esir tutuluyor. Bugün de aynı siyaset uygulanıyor ve göstericiler öldürülüyor. Suriye’de hükümet rejimden bağımsız değildir. Halk yönetime katılmak istiyor; Kürtlere, Türkmenlere, Asurilere uygulanan ayrımcı politikaların sonlandırılmasını istiyor" Ramazan taleplerini ise şu şekilde sıraladı: “Talebimiz gösterilere izin verilmesidir, gösterilerde öldürülenler ‘şehit’ olarak kabul edilsin, askeri mahkemeler kaldırılsın, siyasi suçlarla ilgili dosyalar kapatılsın, grev, medya ve siyasi partilere izin verecek kanuni düzenlemeler yapılarak çok partili sisteme geçilsin, şu an yapılan tutuklamalar ile ilgili kamuoyu bilgilendirilsin, Anayasa’daki 8. madde ortadan kaldırılsın, böylece, Suriye devletinin Kürtler, Türkmenler ve Süryanilere farklı etnik ve dini ayrımcılığı da kalkacak. VAROL: REFORM YAPACAK GÜCÜN YOKSA GÖREVİ BIRAK Konferansta konuşan yazar Ahmer Varol ise Suriye’de adaletin uygulanması ve katillerin cezalandırılması gerektiğinin altını çizdi. Varol, “Yönetimden katillerin bulunmasını istiyoruz; ancak katillerin başında bizzat Beşar Esad’ın kardeşi bulunuyor. Esad kardeşine ceza verebilir mi" şeklinde konuştu. Varol gerçek anlamda reformun halkı ikna edecek şekilde yapılması gerektiğinin de altını çizdi. Suriye’nin Filistin siyasetine de dikkat çeken Varol, “Bu ülkenin, Filistin’e yardım ediyor diye halkına zulmetmesine izin veremeyiz,” ifadesini kullandı. Son olarak Varol bir takım menfaat hesaplarından dolayı Suriye yönetimi ile çıkar ilşkilerinin korunması gerektiğini savunan yaklaşımların kabul edilemez olduğunun altını çizdi ve Türkiye ile İran’ın politikasını yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ekledi. MÜNİR: HAPİSANELERDE DOĞAN ÇOCUKLARIN SUÇU NE? Suriyeli bayan temsilci Azad Münir “Suriye rejimi kadın ve erkeklere zulüm açısından eşit davranıyor, Suriye’de kadına da erkeğe de aynı şekilde işkence ediliyor” dedi. Çocukların dahi işkencelere maruz kaldığını dile getiren Münir, yıllar geçmesine rağmen işkencelerin azalmadığının altını çizdi. Suriye’de kadınların büyük bedeller ödediğini dile getiren Münir; Suriye polisinin gözaltına almak istediği erkeği bulamadığı zaman hanımını esir aldığını ve rehine olarak kullandığını belirtti. Birçok çocuğun hapishanelerde, yine bir o kadarının da ülkelerinin dışında doğduğunu hatırlatan Münir; “bu zulmü bu insanlara neden çektirdiler, niçin 13 yaşındayken ben vatanıma özlemlerimi yazdım ve niçin yazdıklarımdan dolayı Suriye’deki akrabalarım sorgulandı” sorularını yöneltti. Sorulması gereken çok sorular olduğunu dile getiren Münir, “ben konuşurken masun insanlar tanklar ile bombalanıyor, biz hiçbir şey yapamıyoruz. Bu tahammül edilemez bir şey. Ben hürriyetimi istiyorum ve vatanıma girme izni istiyorum,” dedi. MECİT: ESAD MOĞOLLAR GİBİ SALDIRDI Mecit kabileleri şeyhi Abdulrahim Mecit, Suriye’de farklı kabilelerin taleplerine Esad rejimini cevap vermeye çağırdıklarını; ancak Beşar Esad’ın ve Baas Partisi’nin taleplerine kulak asmadıklarını dile getirdi. Esad’ın taleplere katliamlar yaparak cevap verdiğini dile getiren Mecit, “Humus’ta Baas güçleri Moğollar gibi saldırdılar” dedi. Suriye yönetiminin gösterilerde ölen insanların bedenlerini ailelerine vermemek için toplu mezarlara gömeceklerini açıklayan Mecit; rejimin alenen halkını katlettiğini belirtti. Türkiye’ye seslenen Mecit, Baas rejimi üzerine baskı yapılmasını ve katliamlara son verilmesini için adım atılmasını istedi. Son olarak Mecit, “Peygamberimizin Hira Mağarası’nda dediği gibi ‘ biz ikimiz değiliz; üçüncümüz Allah’” diyerek sözlerini sonlandırdı. ABDURRAHMAN: ÖZGÜR SEÇİMLER İSTİYORUZ Antakya’da mülteci olarak bulunan Suriye İnsan Hakları Örgütünden Abdulhaviz Abdurrahman, Suriye’deki rejimin Cuma gününden beri yüzlerce kişiyi öldürdüğünü hatırlatarak, Baas güçlerinin tam anlamıyla katliam gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi. Suriye’de yaralıların sayısının bini geçtiğini ifade eden Abdurrahman, Suriye’de yolsuzlukların da devam ettiğini ifade etti. Abdurrahman taleplerini şöyle sıraladı: Suriye’de halkın taleplerine karşılık verilerek Baas tekelinin sonlandırılması Siyasi ve fikir suçlularının serbest bırakılması Kürtlere siyasi hakların verilmesi Belediye ve özgür seçimler için düzenleme yapılması TÜRKMENLER: REJİMİN ADIMLARI OLUMLU AMA YETERSİZ Suriye Türkmen Topluluğu temsilcisi Tarık Cevizci, Suriye Türklerinin şiddete başvuranları kınadıklarını dile getirdi. Vatanı yıkmanın ihanet olduğunu belirten Cevizci, gösterilere güvenlik güçlerinin tutumunun yanlış olduğunu sözlerine ekledi. Cevizci, rejim tarafından alınan son adımların olumlu ancak yeterli olmadığını dile getirdi. SİİDE: SURİYE REJİMİ MEŞRUİYETİNİ KAYBETMEDİ Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezinden Kürt araştırmacı Abdulbasık Siide “Suriye rejimi meşruiyetini kaybetmedi; zaten yoktu. Bu rejim askeri darbe ile yönetimi devraldı ve Baba Esad kendisi ile devrim yapanlara karşı devrim yaptı” dedi. Siide, “halk vatanında tam bir yabancılaşma içerisindedir” diyerek yöneticilerin kim olduğu noktasında halkın kafasında soru işaretleri olduğunu hatırlattı. “Suriye’de temel sorun baskı rejimidir, Suriye’de bir vatandaş havaalanına gittiğinde suçlu muamelesi görüyor,” diyen Siide, Baas ideolojisinin halktan tamamen koptuğunu sözlerine ekledi. Siide, Suriye ordusu içerisinde de mezhepsel bir sorun olduğunu hatırlattı ve rejimin güçlü kalabilmek için orduyu kullandığını sözlerine ekledi. Esad’a da seslenen Siide, “yönetemiyorum diyorsan görevi bırak” çağrısı yaptı. KİMLER KATILIYOR? Katılımcılar arasında Suriye İslam Alimleri Birliği Başkanı Şeyh Muhammed el Sabuni, Ahmet Ramazan, Müslüman Kardeşler Genel Sekreteri Muhammed Şıfki, Suriye İnsan Hakları Örgütü Başkanı Velid Saffur başta olmak üzere dünyanın birçok yerinden Suriyeli temsilciler katılıyor.
Suriyeli muhaliflerin İstanbul buluşmasında öğleden sonraki oturumda Suriyeli Kürtlerin temsilcileri isteklerini aktardı. Suriye'de günlerdir devam eden eylemler ve gelinen noktanın tartışıldığı konferansın öğleden sonraki ikinci bölümünde Suriyeli Kürtler söz aldı. Mücadelelerini anlatan Kürtler talaplerini de sıraladı. KÜRTLER TALEPLERİNİ SIRALADI İstanbul Grand Cevahir otelindeki konferansta konuşan Kürt liderlerden Rabban Ramazan, Suriye’nin farklı yerlerinde rejim karşıtı mücadele eden kardeşlerinin mücadelelerini desteklediklerini ve demokratik bir Suriye için mücadele ettiklerini söyledi. Rejimin ‘korkutma’ siyaseti uyguladığını ve muhalifleri bastırmak için komplo teorisi ürettiğini dile getiren Ramazan, “Suriye İçişleri Bakanlığı’nın el Muhaberat ile birlikte muhaliflere yönelik operasyon yapmasının durdurulmasını talep ediyoruz” ifadesini kullandı. Ramazan şunları söyledi: "Hapishanelerde binlerce insan suçsuz esir tutuluyor. Bugün de aynı siyaset uygulanıyor ve göstericiler öldürülüyor. Suriye’de hükümet rejimden bağımsız değildir. Halk yönetime katılmak istiyor; Kürtlere, Türkmenlere, Asurilere uygulanan ayrımcı politikaların sonlandırılmasını istiyor" Ramazan taleplerini ise şu şekilde sıraladı: “Talebimiz gösterilere izin verilmesidir, gösterilerde öldürülenler ‘şehit’ olarak kabul edilsin, askeri mahkemeler kaldırılsın, siyasi suçlarla ilgili dosyalar kapatılsın, grev, medya ve siyasi partilere izin verecek kanuni düzenlemeler yapılarak çok partili sisteme geçilsin, şu an yapılan tutuklamalar ile ilgili kamuoyu bilgilendirilsin, Anayasa’daki 8. madde ortadan kaldırılsın, böylece, Suriye devletinin Kürtler, Türkmenler ve Süryanilere farklı etnik ve dini ayrımcılığı da kalkacak. VAROL: REFORM YAPACAK GÜCÜN YOKSA GÖREVİ BIRAK Konferansta konuşan yazar Ahmer Varol ise Suriye’de adaletin uygulanması ve katillerin cezalandırılması gerektiğinin altını çizdi. Varol, “Yönetimden katillerin bulunmasını istiyoruz; ancak katillerin başında bizzat Beşar Esad’ın kardeşi bulunuyor. Esad kardeşine ceza verebilir mi" şeklinde konuştu. Varol gerçek anlamda reformun halkı ikna edecek şekilde yapılması gerektiğinin de altını çizdi. Suriye’nin Filistin siyasetine de dikkat çeken Varol, “Bu ülkenin, Filistin’e yardım ediyor diye halkına zulmetmesine izin veremeyiz,” ifadesini kullandı. Son olarak Varol bir takım menfaat hesaplarından dolayı Suriye yönetimi ile çıkar ilşkilerinin korunması gerektiğini savunan yaklaşımların kabul edilemez olduğunun altını çizdi ve Türkiye ile İran’ın politikasını yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ekledi. MÜNİR: HAPİSANELERDE DOĞAN ÇOCUKLARIN SUÇU NE? Suriyeli bayan temsilci Azad Münir “Suriye rejimi kadın ve erkeklere zulüm açısından eşit davranıyor, Suriye’de kadına da erkeğe de aynı şekilde işkence ediliyor” dedi. Çocukların dahi işkencelere maruz kaldığını dile getiren Münir, yıllar geçmesine rağmen işkencelerin azalmadığının altını çizdi. Suriye’de kadınların büyük bedeller ödediğini dile getiren Münir; Suriye polisinin gözaltına almak istediği erkeği bulamadığı zaman hanımını esir aldığını ve rehine olarak kullandığını belirtti. Birçok çocuğun hapishanelerde, yine bir o kadarının da ülkelerinin dışında doğduğunu hatırlatan Münir; “bu zulmü bu insanlara neden çektirdiler, niçin 13 yaşındayken ben vatanıma özlemlerimi yazdım ve niçin yazdıklarımdan dolayı Suriye’deki akrabalarım sorgulandı” sorularını yöneltti. Sorulması gereken çok sorular olduğunu dile getiren Münir, “ben konuşurken masun insanlar tanklar ile bombalanıyor, biz hiçbir şey yapamıyoruz. Bu tahammül edilemez bir şey. Ben hürriyetimi istiyorum ve vatanıma girme izni istiyorum,” dedi. MECİT: ESAD MOĞOLLAR GİBİ SALDIRDI Mecit kabileleri şeyhi Abdulrahim Mecit, Suriye’de farklı kabilelerin taleplerine Esad rejimini cevap vermeye çağırdıklarını; ancak Beşar Esad’ın ve Baas Partisi’nin taleplerine kulak asmadıklarını dile getirdi. Esad’ın taleplere katliamlar yaparak cevap verdiğini dile getiren Mecit, “Humus’ta Baas güçleri Moğollar gibi saldırdılar” dedi. Suriye yönetiminin gösterilerde ölen insanların bedenlerini ailelerine vermemek için toplu mezarlara gömeceklerini açıklayan Mecit; rejimin alenen halkını katlettiğini belirtti. Türkiye’ye seslenen Mecit, Baas rejimi üzerine baskı yapılmasını ve katliamlara son verilmesini için adım atılmasını istedi. Son olarak Mecit, “Peygamberimizin Hira Mağarası’nda dediği gibi ‘ biz ikimiz değiliz; üçüncümüz Allah’” diyerek sözlerini sonlandırdı. ABDURRAHMAN: ÖZGÜR SEÇİMLER İSTİYORUZ Antakya’da mülteci olarak bulunan Suriye İnsan Hakları Örgütünden Abdulhaviz Abdurrahman, Suriye’deki rejimin Cuma gününden beri yüzlerce kişiyi öldürdüğünü hatırlatarak, Baas güçlerinin tam anlamıyla katliam gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi. Suriye’de yaralıların sayısının bini geçtiğini ifade eden Abdurrahman, Suriye’de yolsuzlukların da devam ettiğini ifade etti. Abdurrahman taleplerini şöyle sıraladı: Suriye’de halkın taleplerine karşılık verilerek Baas tekelinin sonlandırılması Siyasi ve fikir suçlularının serbest bırakılması Kürtlere siyasi hakların verilmesi Belediye ve özgür seçimler için düzenleme yapılması TÜRKMENLER: REJİMİN ADIMLARI OLUMLU AMA YETERSİZ Suriye Türkmen Topluluğu temsilcisi Tarık Cevizci, Suriye Türklerinin şiddete başvuranları kınadıklarını dile getirdi. Vatanı yıkmanın ihanet olduğunu belirten Cevizci, gösterilere güvenlik güçlerinin tutumunun yanlış olduğunu sözlerine ekledi. Cevizci, rejim tarafından alınan son adımların olumlu ancak yeterli olmadığını dile getirdi. SİİDE: SURİYE REJİMİ MEŞRUİYETİNİ KAYBETMEDİ Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezinden Kürt araştırmacı Abdulbasık Siide “Suriye rejimi meşruiyetini kaybetmedi; zaten yoktu. Bu rejim askeri darbe ile yönetimi devraldı ve Baba Esad kendisi ile devrim yapanlara karşı devrim yaptı” dedi. Siide, “halk vatanında tam bir yabancılaşma içerisindedir” diyerek yöneticilerin kim olduğu noktasında halkın kafasında soru işaretleri olduğunu hatırlattı. “Suriye’de temel sorun baskı rejimidir, Suriye’de bir vatandaş havaalanına gittiğinde suçlu muamelesi görüyor,” diyen Siide, Baas ideolojisinin halktan tamamen koptuğunu sözlerine ekledi. Siide, Suriye ordusu içerisinde de mezhepsel bir sorun olduğunu hatırlattı ve rejimin güçlü kalabilmek için orduyu kullandığını sözlerine ekledi. Esad’a da seslenen Siide, “yönetemiyorum diyorsan görevi bırak” çağrısı yaptı. KİMLER KATILIYOR? Katılımcılar arasında Suriye İslam Alimleri Birliği Başkanı Şeyh Muhammed el Sabuni, Ahmet Ramazan, Müslüman Kardeşler Genel Sekreteri Muhammed Şıfki, Suriye İnsan Hakları Örgütü Başkanı Velid Saffur başta olmak üzere dünyanın birçok yerinden Suriyeli temsilciler katılıyor.
Falk: Yahudi yerleşimler bir etnik temizlik türü
BM soruşturmacısı, Amerikalı akademisyen Richard Falk, İsrail'in Kudüs'te Yahudi yerleşimlerini genişletmesinin ve Filistinlileri evlerinden çıkarmasının "bir etnik temizlik türü olduğunu" söyledi.
BM soruşturmacısı, Amerikalı akademisyen Richard Falk, İsrail'in Kudüs'te Yahudi yerleşimlerini genişletmesinin ve Filistinlileri evlerinden çıkarmasının "bir etnik temizlik türü olduğunu" söyledi.
“AK Parti Müslümanları Dönüştürdü”
Rıdvan Kaya: AK Parti 28 Şubat sürecinde ortaya çıkan zaafların bir sonucudur. İslami talepler açısından AK Parti ile birlikte İslamcılar ciddi anlamda bir dönüşüm geçirdiler. İslamcılık şu üç şeyi çok önemser: Küresel güçlere karşı güçlü bir karşı koyuş; İslam'ın sadece bireysel planda değil, toplumsal alanda da yaşanması ve etnik, bölgesel kimliklerin geri plana çekilip, Ümmet kimliğinin öne çıkartılması. Ak Parti'nin temsil ettiği anlayış ve yönelim ise bu üç noktada İslamcılığın temsil ettiği kimliğin tam zıddı bir noktada yer alıyor.
Rıdvan Kaya: AK Parti 28 Şubat sürecinde ortaya çıkan zaafların bir sonucudur. İslami talepler açısından AK Parti ile birlikte İslamcılar ciddi anlamda bir dönüşüm geçirdiler. İslamcılık şu üç şeyi çok önemser: Küresel güçlere karşı güçlü bir karşı koyuş; İslam'ın sadece bireysel planda değil, toplumsal alanda da yaşanması ve etnik, bölgesel kimliklerin geri plana çekilip, Ümmet kimliğinin öne çıkartılması. Ak Parti'nin temsil ettiği anlayış ve yönelim ise bu üç noktada İslamcılığın temsil ettiği kimliğin tam zıddı bir noktada yer alıyor.
İşgal devleti Filistinlileri susuzlukla cezalandırıyor
Ürdün İnsan Hakları Merkezi, uluslararası insan hakları örgütlerini Siyonistlerin etnik temizlik yapmak için Filistinlileri sudan mahrum bırakma politikalarını deşifre etmeye çağırdı.
Ürdün İnsan Hakları Merkezi, uluslararası insan hakları örgütlerini Siyonistlerin etnik temizlik yapmak için Filistinlileri sudan mahrum bırakma politikalarını deşifre etmeye çağırdı.
Irak İslami Direniş Cephesi: Etnik ve mezhebi çatışma ABD patentli
"ABD askerlerinin hiç girmediği bölgelerde bu tür etnik veya mezhepsel çatışmalar söz konusu olmuyor. Biz kesinlikle eminiz ki nerede mezhepsel veya etnik çatışma varsa arkasında muhakkak ABD vardır. Onlar çatışmaları körüklemek için her iki taraftan da suikastlar yapıyorlar."
"ABD askerlerinin hiç girmediği bölgelerde bu tür etnik veya mezhepsel çatışmalar söz konusu olmuyor. Biz kesinlikle eminiz ki nerede mezhepsel veya etnik çatışma varsa arkasında muhakkak ABD vardır. Onlar çatışmaları körüklemek için her iki taraftan da suikastlar yapıyorlar."
Makaleler
Hava Durumu