"Muhsin" Arama Sonuçları
Hatıralarla Ahmed Kalkan hocaya tanıklığım
Ahmed hoca gerçekten son derece hasbi, muhlis, muhsin, muttaki bir mü’mindi. Fedâkardı, Allah için yaşama bilinciyle hareket ediyordu. Onun hayatının özetini, tüm mü’minlerin hayatının özeti olması gerektiği üzere En’am sûresi 162. ayetin tefsiri olarak niteleyebilirim. 2012 yılında bir grup mü’minle birlikte yaptığımız umrede, Mekke ve Medine’de kendisiyle oda arkadaşlığı yapmıştık. Orada kendisini daha da yakından tanıma imkânım olmuştu.
Ahmed hoca gerçekten son derece hasbi, muhlis, muhsin, muttaki bir mü’mindi. Fedâkardı, Allah için yaşama bilinciyle hareket ediyordu. Onun hayatının özetini, tüm mü’minlerin hayatının özeti olması gerektiği üzere En’am sûresi 162. ayetin tefsiri olarak niteleyebilirim. 2012 yılında bir grup mü’minle birlikte yaptığımız umrede, Mekke ve Medine’de kendisiyle oda arkadaşlığı yapmıştık. Orada kendisini daha da yakından tanıma imkânım olmuştu.
İran'da Fahrizade suikastinde şüpheler siyonist işgal rejimi üzerinde yoğunlaşıyor
İran’da geçtiğimiz yıllarda benzer saldırılarla hayatını kaybeden 6 nükleer bilim insanında olduğu gibi Muhsin Fahrizade’ye yönelik saldırıda da şüpheler siyonist işgal rejimi üzerinde yoğunlaştı.
İran’da geçtiğimiz yıllarda benzer saldırılarla hayatını kaybeden 6 nükleer bilim insanında olduğu gibi Muhsin Fahrizade’ye yönelik saldırıda da şüpheler siyonist işgal rejimi üzerinde yoğunlaştı.
M.Ö. 1000'lerin Mısır'ı ile günümüz Türkiye'si arasındaki benzerlikleri bulun!
Muhsin Altun, "Salgın: Mihrak nerede?" makalesinde salgın bağlamında tarihten ilginç kesitler aktarıyor...
Muhsin Altun, "Salgın: Mihrak nerede?" makalesinde salgın bağlamında tarihten ilginç kesitler aktarıyor...
Cuma hutbesi ve Cuma vaazı (VİDEO)
Kalem-Der'de bu hafta (27 Ocak 2017) Cuma hutbesinde Ahmet Kalkan ''Muhsin olmak'' konusuna değinirken Asım Şensaltık ise ''Allah'ın seveceği kullar'' konusunu ele aldı.
Kalem-Der'de bu hafta (27 Ocak 2017) Cuma hutbesinde Ahmet Kalkan ''Muhsin olmak'' konusuna değinirken Asım Şensaltık ise ''Allah'ın seveceği kullar'' konusunu ele aldı.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili şok iddia
Özel Yetkili Malatya Cumhuriyet Savcılığı’na, olayın suikast olduğuna dair şüpheleri çoğaltan yeni bilgiler ulaştı. Bu kapsamda ortaya atılan son iddiaya göre, helikopter düştükten sonra enkaz bölgesine gelen ekip Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölmeden hemen önceki son görüntülerini cep telefonuyla kaydetti. Görüntüyü izlediğine ilişkin savcılığa ifade veren BBP kurucularından, Erzurum Eski İl Başkanı ve MKYK eski üyesi Emrullah Önalan, Cihan Haber Ajansı’na konuştu. Önalan ‘izlediğim görüntüde Muhsin Yazıcıoğlu dizlerinin üzerinde, sırtı dönük, ellerini açmış dua eder şekildeydi’ ifadelerini kullandı.
Özel Yetkili Malatya Cumhuriyet Savcılığı’na, olayın suikast olduğuna dair şüpheleri çoğaltan yeni bilgiler ulaştı. Bu kapsamda ortaya atılan son iddiaya göre, helikopter düştükten sonra enkaz bölgesine gelen ekip Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölmeden hemen önceki son görüntülerini cep telefonuyla kaydetti. Görüntüyü izlediğine ilişkin savcılığa ifade veren BBP kurucularından, Erzurum Eski İl Başkanı ve MKYK eski üyesi Emrullah Önalan, Cihan Haber Ajansı’na konuştu. Önalan ‘izlediğim görüntüde Muhsin Yazıcıoğlu dizlerinin üzerinde, sırtı dönük, ellerini açmış dua eder şekildeydi’ ifadelerini kullandı.
İnna lillahi ve inna ileyhi raciun
Sitemiz yazarlarından Yasin Aydoğan'ın babası Muhsin Aydoğan amcamız vefat etti.
Sitemiz yazarlarından Yasin Aydoğan'ın babası Muhsin Aydoğan amcamız vefat etti.
Dersim katliamına katılan askerlerin ifadeleri kan donduruyor
"Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselde o dönemde Dersim harekatına katılan askerler konuştu. İki askerin anlattıkları insanın kanını donduracak cinsten... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1937-1938 yılında Dersim'de meydana gelen olaylar için "katliam" ifadesini kullanmasından sonra o günlere ait belgeler de gün yüzüne çıkmaya başladı. Buna benzer bir açıklamayı daha önce de İhsan Sabri Çağlayangil yapmıştı, mağaralara kaçan insanlar dışarı çıkarmak için zehirli gaz bombalarını atıklarını söylüyordu. O dönem Dersim harekatında yer alan emekli generallerden Muhsin Batur ise "Anılar ve Görüşler" adlı kitabında katliamı doğrularcasına "okuyucularımdan özür diliyor ve yaşantımın bu bölümünü anlatmaktan kaçınıyorum" diyecekti. Son olarak "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselde o dönemde Dersim harekatına katılan askerler konuştu. İki askerin anlattıkları insanın kanını donduracak cinsten. HAREKATA KATILAN İKİ ASKER KONUŞTU Ve şimdi Dersim'de isyanın var olup olmadığı, katliam yaşandı mı tartışmalarının odağında yönetmen Özgür Fındık "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselle karşımıza çıkıyor. 5 Mayıs'ta Bilgi Üniversitesi'nde galası yapılacak olan belgeselde Dersim katliamında sürgüne gidenler, gittikleri yerlerden acı ve gözyaşlarıyla "yaşanılanları" ve "sürgünleri" anlatıyor. Belgeselin en önemli yanı ise o dönemde Dersim'deki harekata katılmış orduda görevli iki askerin anlatımı. Askerlerden birinin adı Haydar Dede. Belgesele konuşan Hayder Dede anlatıyor: "Bir alay komutanımız geldi, Konya'dan. Dedi ki; 'Arkadaşlar, vatandaşlar dünyada dört hain vardır' dedi. 'Biliyor musunuz?' Biz nereden bilelim dört haini. 'bak' dedi. 'Biri fani (veya vali), biri kurt, biri domuz, biri de Kürt' dedi. Bu dördünü de aynı anda söyledi.""Adamları vurduk, vurdular. Şimdi şöyle kol kola taktılar. Şöyle kol kola taktılar beş yüz, alt yüz kişiyi ağır makineli tüfeklerle şöyle öldürdüler. Harçik ırmağına koydular, ırmak kıpkırmızı aktı. Yanız bir kadın kendisini suya attı, kaçtı kurtuldu." Yine Haydar Dede adlı asker anlatıyor: "Bomba atıp içeri girdiler. Yetmiş üç kişiyi içerden çıkardılar, yedisi erkekmiş. Gerisi kadın ve çocuk." Belgesele konuşan askerler birisi de Eskeri Akyol. Dersim olaylarının yaşandığı dönem 2. Tabur 9. Bölük'te askerlik yapan 101 yaşındaki Eskeri Akyol, yaşanılanları vahşet olarak nitelendiriyor begeselde... 74 yıl sonra konuşan Akyol, Dersim'e Diyarbakır'dan 7 gün 7 gece yürüyerek gittiklerini söylüyor: "Gittikten sonra bizi Ali Boğazı'na verdiler. Gittiğimizde askerler evleri yakıyordu. Ulaştıkları tüm evleri yakıyorlardı..." Katliamdan kurtulabilenlerin mağaralara saklandıklarını, kimisinin ise Munzur nehrini aşarak İngilizlere ve Ruslara sığındıklarını anlatıyor Akyol... "ÜZERLERİNE GAZYAĞI DÖKÜP YAKIYORLARDI" Mağaralara girmekten korkuyorlarmış askerler, ama "girin" talimatı üzerine askerler mağaraları ateşe veriyor; bu kısmı Akyol şu sözlerle anlatıyor: "Bombaları atmak zorundaydık mağaralara. Sonra gidip baktığımızda öyle çoğu yaşlı benim gibi. Getirip üst üste yığıyordu askerler ve üzerlerine gazyağı döküp ateşliyorlardı... Öyle canlı canlı..." Eskeri Akyol anlatıyor yine: "Çok öldürüldüler! Askerlerden de, ahaliden de çok insan öldürüldü. Yukarı Kutu deresinde ceset kokusundan durulamıyordu. İnsanları öldürüp atmşlardı.Öylesine felaket görülmemiştir. Askerler Allah'ın merine karşı geliyorlardı ha..." Askeri Akyol, röportajı yapan muhabirin "Tahminen kaç kişi öldürdünüz?" sorusuna, "Valla ne bileyim işte koşturarak ateş ediyorduk... Kalkıp yalan mı söyleyeyim. Askerdik 'ateş' dediklerinde mecburduk ateş etmeye..." sözleriyle cevaplıyor. Akyol yutkunarak, gözyaşlarını akıtarak anlatıyor vahşeti... Zamanla öldürmelerin son bulduğunu ve sürgünlerin başladığını söylüyor. Kaynak: Milliyet
"Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselde o dönemde Dersim harekatına katılan askerler konuştu. İki askerin anlattıkları insanın kanını donduracak cinsten... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1937-1938 yılında Dersim'de meydana gelen olaylar için "katliam" ifadesini kullanmasından sonra o günlere ait belgeler de gün yüzüne çıkmaya başladı. Buna benzer bir açıklamayı daha önce de İhsan Sabri Çağlayangil yapmıştı, mağaralara kaçan insanlar dışarı çıkarmak için zehirli gaz bombalarını atıklarını söylüyordu. O dönem Dersim harekatında yer alan emekli generallerden Muhsin Batur ise "Anılar ve Görüşler" adlı kitabında katliamı doğrularcasına "okuyucularımdan özür diliyor ve yaşantımın bu bölümünü anlatmaktan kaçınıyorum" diyecekti. Son olarak "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselde o dönemde Dersim harekatına katılan askerler konuştu. İki askerin anlattıkları insanın kanını donduracak cinsten. HAREKATA KATILAN İKİ ASKER KONUŞTU Ve şimdi Dersim'de isyanın var olup olmadığı, katliam yaşandı mı tartışmalarının odağında yönetmen Özgür Fındık "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselle karşımıza çıkıyor. 5 Mayıs'ta Bilgi Üniversitesi'nde galası yapılacak olan belgeselde Dersim katliamında sürgüne gidenler, gittikleri yerlerden acı ve gözyaşlarıyla "yaşanılanları" ve "sürgünleri" anlatıyor. Belgeselin en önemli yanı ise o dönemde Dersim'deki harekata katılmış orduda görevli iki askerin anlatımı. Askerlerden birinin adı Haydar Dede. Belgesele konuşan Hayder Dede anlatıyor: "Bir alay komutanımız geldi, Konya'dan. Dedi ki; 'Arkadaşlar, vatandaşlar dünyada dört hain vardır' dedi. 'Biliyor musunuz?' Biz nereden bilelim dört haini. 'bak' dedi. 'Biri fani (veya vali), biri kurt, biri domuz, biri de Kürt' dedi. Bu dördünü de aynı anda söyledi.""Adamları vurduk, vurdular. Şimdi şöyle kol kola taktılar. Şöyle kol kola taktılar beş yüz, alt yüz kişiyi ağır makineli tüfeklerle şöyle öldürdüler. Harçik ırmağına koydular, ırmak kıpkırmızı aktı. Yanız bir kadın kendisini suya attı, kaçtı kurtuldu." Yine Haydar Dede adlı asker anlatıyor: "Bomba atıp içeri girdiler. Yetmiş üç kişiyi içerden çıkardılar, yedisi erkekmiş. Gerisi kadın ve çocuk." Belgesele konuşan askerler birisi de Eskeri Akyol. Dersim olaylarının yaşandığı dönem 2. Tabur 9. Bölük'te askerlik yapan 101 yaşındaki Eskeri Akyol, yaşanılanları vahşet olarak nitelendiriyor begeselde... 74 yıl sonra konuşan Akyol, Dersim'e Diyarbakır'dan 7 gün 7 gece yürüyerek gittiklerini söylüyor: "Gittikten sonra bizi Ali Boğazı'na verdiler. Gittiğimizde askerler evleri yakıyordu. Ulaştıkları tüm evleri yakıyorlardı..." Katliamdan kurtulabilenlerin mağaralara saklandıklarını, kimisinin ise Munzur nehrini aşarak İngilizlere ve Ruslara sığındıklarını anlatıyor Akyol... "ÜZERLERİNE GAZYAĞI DÖKÜP YAKIYORLARDI" Mağaralara girmekten korkuyorlarmış askerler, ama "girin" talimatı üzerine askerler mağaraları ateşe veriyor; bu kısmı Akyol şu sözlerle anlatıyor: "Bombaları atmak zorundaydık mağaralara. Sonra gidip baktığımızda öyle çoğu yaşlı benim gibi. Getirip üst üste yığıyordu askerler ve üzerlerine gazyağı döküp ateşliyorlardı... Öyle canlı canlı..." Eskeri Akyol anlatıyor yine: "Çok öldürüldüler! Askerlerden de, ahaliden de çok insan öldürüldü. Yukarı Kutu deresinde ceset kokusundan durulamıyordu. İnsanları öldürüp atmşlardı.Öylesine felaket görülmemiştir. Askerler Allah'ın merine karşı geliyorlardı ha..." Askeri Akyol, röportajı yapan muhabirin "Tahminen kaç kişi öldürdünüz?" sorusuna, "Valla ne bileyim işte koşturarak ateş ediyorduk... Kalkıp yalan mı söyleyeyim. Askerdik 'ateş' dediklerinde mecburduk ateş etmeye..." sözleriyle cevaplıyor. Akyol yutkunarak, gözyaşlarını akıtarak anlatıyor vahşeti... Zamanla öldürmelerin son bulduğunu ve sürgünlerin başladığını söylüyor. Kaynak: Milliyet
Yazıcıoğlu'na dair bir değerlendirme
Muhsin Yazıcıoğlu'nun geçtiğimiz yılki vefatı ardından Ş. Hüseyinoğlu tarafından kaleme alınan ve Haksöz Haber'de yayınlanan "Gönül isterdi ki" başlıklı yazıyı dikkatlerinize sunuyoruz:
Muhsin Yazıcıoğlu'nun geçtiğimiz yılki vefatı ardından Ş. Hüseyinoğlu tarafından kaleme alınan ve Haksöz Haber'de yayınlanan "Gönül isterdi ki" başlıklı yazıyı dikkatlerinize sunuyoruz:
Yazıcıoğlu: Kahrolsun İsrail, yaşasın Filistin direnişi
Miting dönüşü helikopterinin düşmesi sonucu hayatını kaybeden BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, siyonist işgal çetesinin Gazze'ye yönelik saldırıları esnasında İstanbul'da Filistin Gönüllüleri'nin gerçekleştirdiği siyonist konsolosluğa yönelik kuşatma eylemine katılmış ve bir konuşma yapmıştı.
Miting dönüşü helikopterinin düşmesi sonucu hayatını kaybeden BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, siyonist işgal çetesinin Gazze'ye yönelik saldırıları esnasında İstanbul'da Filistin Gönüllüleri'nin gerçekleştirdiği siyonist konsolosluğa yönelik kuşatma eylemine katılmış ve bir konuşma yapmıştı.
Enkaza ulaşıldı, Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin vefat ettiği açıklandı
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekileri taşıyan helikopterin enkazı Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesine bağlı Döngel köyünün Kanlıçukur mevkiinde bulundu. Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin vefat ettiği öğrenildi.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekileri taşıyan helikopterin enkazı Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesine bağlı Döngel köyünün Kanlıçukur mevkiinde bulundu. Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin vefat ettiği öğrenildi.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopteri düştü, enkaza hâlâ ulaşılamadı
Seçim mitingine katılmak için gittiği Kahramanmaraş’tan Yozgat’a geçmek üzere helikopterle hareket eden BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki biri gazeteci 6 kişi Kahramanmaraş'ta kaza geçirdi. Aradan geçen 35 saate rağmen enkaza hâlâ ulaşılamadı.
Seçim mitingine katılmak için gittiği Kahramanmaraş’tan Yozgat’a geçmek üzere helikopterle hareket eden BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki biri gazeteci 6 kişi Kahramanmaraş'ta kaza geçirdi. Aradan geçen 35 saate rağmen enkaza hâlâ ulaşılamadı.
"İyiliği emr, kötülükten nehy, toplumsal vazifelerin başında gelir"
Tebriz Cuma İmamı Ayetullah Muhsin Müctehit Şebusteri, emr-i maruf ve nehy-i münker farizasının toplumsal vazifelerin başında geldiğini, bu yüzden bu farizanın toplumsal bir kültüre dönüşmesi için yenilikçi adımların atılması gerektiğini söyledi.
Tebriz Cuma İmamı Ayetullah Muhsin Müctehit Şebusteri, emr-i maruf ve nehy-i münker farizasının toplumsal vazifelerin başında geldiğini, bu yüzden bu farizanın toplumsal bir kültüre dönüşmesi için yenilikçi adımların atılması gerektiğini söyledi.
Makaleler
Hava Durumu