"Peygamberimizin" Arama Sonuçları
Kadim bir hafıza taşıyıcısı olarak din
Dünya basını Peygamberimizin 1400 yıl önceki temizlik çağrısını manşetlerine taşırken, bizler bu virüsü kimin hak edip etmediği tartışmasında kalmamalıyız.
Dünya basını Peygamberimizin 1400 yıl önceki temizlik çağrısını manşetlerine taşırken, bizler bu virüsü kimin hak edip etmediği tartışmasında kalmamalıyız.
Rasulullah'ın (a.s.) en güzel örnek olması neyi ifade ediyor? (VİDEO)
Kalem-Der - Cuma Vaazı/Peygamberimizin En Güzel Örnek Olması Neyi İfade Ediyor - Hasan Taştekin
Kalem-Der - Cuma Vaazı/Peygamberimizin En Güzel Örnek Olması Neyi İfade Ediyor - Hasan Taştekin
“Nebevî Yöntem Bağlamında Çağımızdaki İslâmî Hareketlerin Tahlîli” paneli (VİDEO)
İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı-İLKAV, Alternatif Eğitim Faaliyetleri kapsamında, Peygamberimizin mücadele sünnetini ve Risalet misyonunu doğru anlamaya vesile olmak ve Nebevî Sünneti çağımıza taşımaya dair bir bilinç oluşturmak amacıyla İLKAV konferans salonunda "Siyer-2017 Paneli"ni düzenledi. Panel 30 Nisan 2017 Pazar günü gerçekleştirildi.
İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı-İLKAV, Alternatif Eğitim Faaliyetleri kapsamında, Peygamberimizin mücadele sünnetini ve Risalet misyonunu doğru anlamaya vesile olmak ve Nebevî Sünneti çağımıza taşımaya dair bir bilinç oluşturmak amacıyla İLKAV konferans salonunda "Siyer-2017 Paneli"ni düzenledi. Panel 30 Nisan 2017 Pazar günü gerçekleştirildi.
Peygamberimizin çocuklarla oynadığı oyunlar
Aynı zamanda öğretmen de olan Musa Mert çoçuklar için kaleme aldığı ''Peygamberimizin Çocuklarla Oynadığı Oyunlar'' adlı kitabı epey bir kaynak tarayarak ve rivayetlere bağlı kalarak düzenlemiş.
Aynı zamanda öğretmen de olan Musa Mert çoçuklar için kaleme aldığı ''Peygamberimizin Çocuklarla Oynadığı Oyunlar'' adlı kitabı epey bir kaynak tarayarak ve rivayetlere bağlı kalarak düzenlemiş.
Tasavvuf profesöründen, Rasulullah'a "Fusûsu'l-Hikem" iftirası
Marmara Üniversitesi Tasavvuf Anabilimdalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç, vahdet-i vücud sapkınlığının öncü isimlerinden Muhyiddin Arabi'nin sapkın yaklaşımlarını içeren "Fusûsu'l-Hikem" adlı kitabının Allah Rasulü tarafından ona yazdırıldığını öne sürdü. Kılıç, Yeni Şafak Kitap Eki'nde yayınlanan söyleşisinde şu hezeyanı dile getirdi: "Peygamberimiz İbn Arabî'nin manasına, rüyasına giriyor ve ona, “Bu kitap hikmetlerin menbalarını, yuvalarını gösteren bir kitaptır, bunu al ve ehline anlat” der. Yani Fusûsu'l-Hikem'in asıl kaynağı Peygamberimizin İbn Arabi'ye mana âleminde bildirdiği bilgilerdir. Bundan dolayı da yoğun bir metafizik vardır kitapta."
Marmara Üniversitesi Tasavvuf Anabilimdalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç, vahdet-i vücud sapkınlığının öncü isimlerinden Muhyiddin Arabi'nin sapkın yaklaşımlarını içeren "Fusûsu'l-Hikem" adlı kitabının Allah Rasulü tarafından ona yazdırıldığını öne sürdü. Kılıç, Yeni Şafak Kitap Eki'nde yayınlanan söyleşisinde şu hezeyanı dile getirdi: "Peygamberimiz İbn Arabî'nin manasına, rüyasına giriyor ve ona, “Bu kitap hikmetlerin menbalarını, yuvalarını gösteren bir kitaptır, bunu al ve ehline anlat” der. Yani Fusûsu'l-Hikem'in asıl kaynağı Peygamberimizin İbn Arabi'ye mana âleminde bildirdiği bilgilerdir. Bundan dolayı da yoğun bir metafizik vardır kitapta."
Mekke’nin İnşasından Medine’nin İhyasına (VİDEO-HABER)
İLKAV alternatif eğitim faaliyetleri kapsamında, İLKAV konferans salonunda Peygamberimizin mücadelesini, misyonunu doğru anlamak adına her yıl nisan ayında gerçekleştirildiği gibi bir panel düzenlendi. “Mekke’nin İnşasından Medine’nin İhyasına” ‘ konu başlıklı panelin yöneticiliğini Ömer Karakaş yaptı. Panelin konuşmacıları Gümüşhane Üniversitesi Rektör Yrd. Prof.Dr.Celalettin Vatandaş, Maruf Yayınları Koordinatörü Ahmet Turgut Ulucak ve İLKAV Başkanı Yazar Mehmet Pamak’tı.
İLKAV alternatif eğitim faaliyetleri kapsamında, İLKAV konferans salonunda Peygamberimizin mücadelesini, misyonunu doğru anlamak adına her yıl nisan ayında gerçekleştirildiği gibi bir panel düzenlendi. “Mekke’nin İnşasından Medine’nin İhyasına” ‘ konu başlıklı panelin yöneticiliğini Ömer Karakaş yaptı. Panelin konuşmacıları Gümüşhane Üniversitesi Rektör Yrd. Prof.Dr.Celalettin Vatandaş, Maruf Yayınları Koordinatörü Ahmet Turgut Ulucak ve İLKAV Başkanı Yazar Mehmet Pamak’tı.
Ahmed Kalkan'la Ramazan Umresi'ne davet
Kalem-Der tarafından organize edilen Ahmed KALKAN'ın katılımlarıyla, Ramazan ayının son 15 gününü Mekke ve Medine'de tevhid penceresinden Hz. Peygamberimizin dava mücadelesini konu alan ders ve sohbetlerle gerçekleştirilecek umre programına, sizlerde ailece katılabilirsiniz.
Kalem-Der tarafından organize edilen Ahmed KALKAN'ın katılımlarıyla, Ramazan ayının son 15 gününü Mekke ve Medine'de tevhid penceresinden Hz. Peygamberimizin dava mücadelesini konu alan ders ve sohbetlerle gerçekleştirilecek umre programına, sizlerde ailece katılabilirsiniz.
"Kur'an'da Müslüman Aile ve Aile İçi İletişim" konferansından notlar
TÜFEKÇİOĞLU ; Mutlu aile Müslüman aile demektir. İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı’nın düzenlemiş olduğu Alternatif Eğitim Konferansları Vakıf Yönetiminden Eğitimci Mutlu Tüfekçioğlu’nun sunmuş olduğu ‘Müslüman Aile ve Bireyleri Arasındaki İlişkiler’ konulu konferansı ile devam ediyor. Konferans Bekir Körük ‘ün okumuş olduğu Ku’ran ve Meali ile başladı. İLKAV salonunda gerçekleştirilen konferansta özellikle Müslüman aile nasıl olmalı, eşler arasındaki sağlıklı iletişim, bekar gençlerin evlenirken dikkat edeceği hususlar, mevcut gayr-i İslami düzende çocuklar nasıl mü’mince yetiştirilebilir, anne, baba, gelin, kaynana ilişkileri, geleneksel cahiliyeden kaynaklanan kadına bakıştaki yanlışlıklar, kadın erkek münasebetleri Kur’an’dan ve peygamberimizin hayatından canlı örnekliklerle sunulmaya çalışıldı. Konferansın özeti aşağıda verilmiştir.
TÜFEKÇİOĞLU ; Mutlu aile Müslüman aile demektir. İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı’nın düzenlemiş olduğu Alternatif Eğitim Konferansları Vakıf Yönetiminden Eğitimci Mutlu Tüfekçioğlu’nun sunmuş olduğu ‘Müslüman Aile ve Bireyleri Arasındaki İlişkiler’ konulu konferansı ile devam ediyor. Konferans Bekir Körük ‘ün okumuş olduğu Ku’ran ve Meali ile başladı. İLKAV salonunda gerçekleştirilen konferansta özellikle Müslüman aile nasıl olmalı, eşler arasındaki sağlıklı iletişim, bekar gençlerin evlenirken dikkat edeceği hususlar, mevcut gayr-i İslami düzende çocuklar nasıl mü’mince yetiştirilebilir, anne, baba, gelin, kaynana ilişkileri, geleneksel cahiliyeden kaynaklanan kadına bakıştaki yanlışlıklar, kadın erkek münasebetleri Kur’an’dan ve peygamberimizin hayatından canlı örnekliklerle sunulmaya çalışıldı. Konferansın özeti aşağıda verilmiştir.
Buyrun burdan yakın: "Peygamber soyundanım"
Ailesinin Peygamberimizin soyundan geldiğini iddia eden CHP lideri Kılıçdaroğlu, bunu siyasette kullanmak istemediğini dile getirdi.
Ailesinin Peygamberimizin soyundan geldiğini iddia eden CHP lideri Kılıçdaroğlu, bunu siyasette kullanmak istemediğini dile getirdi.
Suriyeli muhalifler: Esad Moğollar gibi saldırıyor
Suriyeli muhaliflerin İstanbul buluşmasında öğleden sonraki oturumda Suriyeli Kürtlerin temsilcileri isteklerini aktardı. Suriye'de günlerdir devam eden eylemler ve gelinen noktanın tartışıldığı konferansın öğleden sonraki ikinci bölümünde Suriyeli Kürtler söz aldı. Mücadelelerini anlatan Kürtler talaplerini de sıraladı. KÜRTLER TALEPLERİNİ SIRALADI İstanbul Grand Cevahir otelindeki konferansta konuşan Kürt liderlerden Rabban Ramazan, Suriye’nin farklı yerlerinde rejim karşıtı mücadele eden kardeşlerinin mücadelelerini desteklediklerini ve demokratik bir Suriye için mücadele ettiklerini söyledi. Rejimin ‘korkutma’ siyaseti uyguladığını ve muhalifleri bastırmak için komplo teorisi ürettiğini dile getiren Ramazan, “Suriye İçişleri Bakanlığı’nın el Muhaberat ile birlikte muhaliflere yönelik operasyon yapmasının durdurulmasını talep ediyoruz” ifadesini kullandı. Ramazan şunları söyledi: "Hapishanelerde binlerce insan suçsuz esir tutuluyor. Bugün de aynı siyaset uygulanıyor ve göstericiler öldürülüyor. Suriye’de hükümet rejimden bağımsız değildir. Halk yönetime katılmak istiyor; Kürtlere, Türkmenlere, Asurilere uygulanan ayrımcı politikaların sonlandırılmasını istiyor" Ramazan taleplerini ise şu şekilde sıraladı: “Talebimiz gösterilere izin verilmesidir, gösterilerde öldürülenler ‘şehit’ olarak kabul edilsin, askeri mahkemeler kaldırılsın, siyasi suçlarla ilgili dosyalar kapatılsın, grev, medya ve siyasi partilere izin verecek kanuni düzenlemeler yapılarak çok partili sisteme geçilsin, şu an yapılan tutuklamalar ile ilgili kamuoyu bilgilendirilsin, Anayasa’daki 8. madde ortadan kaldırılsın, böylece, Suriye devletinin Kürtler, Türkmenler ve Süryanilere farklı etnik ve dini ayrımcılığı da kalkacak. VAROL: REFORM YAPACAK GÜCÜN YOKSA GÖREVİ BIRAK Konferansta konuşan yazar Ahmer Varol ise Suriye’de adaletin uygulanması ve katillerin cezalandırılması gerektiğinin altını çizdi. Varol, “Yönetimden katillerin bulunmasını istiyoruz; ancak katillerin başında bizzat Beşar Esad’ın kardeşi bulunuyor. Esad kardeşine ceza verebilir mi" şeklinde konuştu. Varol gerçek anlamda reformun halkı ikna edecek şekilde yapılması gerektiğinin de altını çizdi. Suriye’nin Filistin siyasetine de dikkat çeken Varol, “Bu ülkenin, Filistin’e yardım ediyor diye halkına zulmetmesine izin veremeyiz,” ifadesini kullandı. Son olarak Varol bir takım menfaat hesaplarından dolayı Suriye yönetimi ile çıkar ilşkilerinin korunması gerektiğini savunan yaklaşımların kabul edilemez olduğunun altını çizdi ve Türkiye ile İran’ın politikasını yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ekledi. MÜNİR: HAPİSANELERDE DOĞAN ÇOCUKLARIN SUÇU NE? Suriyeli bayan temsilci Azad Münir “Suriye rejimi kadın ve erkeklere zulüm açısından eşit davranıyor, Suriye’de kadına da erkeğe de aynı şekilde işkence ediliyor” dedi. Çocukların dahi işkencelere maruz kaldığını dile getiren Münir, yıllar geçmesine rağmen işkencelerin azalmadığının altını çizdi. Suriye’de kadınların büyük bedeller ödediğini dile getiren Münir; Suriye polisinin gözaltına almak istediği erkeği bulamadığı zaman hanımını esir aldığını ve rehine olarak kullandığını belirtti. Birçok çocuğun hapishanelerde, yine bir o kadarının da ülkelerinin dışında doğduğunu hatırlatan Münir; “bu zulmü bu insanlara neden çektirdiler, niçin 13 yaşındayken ben vatanıma özlemlerimi yazdım ve niçin yazdıklarımdan dolayı Suriye’deki akrabalarım sorgulandı” sorularını yöneltti. Sorulması gereken çok sorular olduğunu dile getiren Münir, “ben konuşurken masun insanlar tanklar ile bombalanıyor, biz hiçbir şey yapamıyoruz. Bu tahammül edilemez bir şey. Ben hürriyetimi istiyorum ve vatanıma girme izni istiyorum,” dedi. MECİT: ESAD MOĞOLLAR GİBİ SALDIRDI Mecit kabileleri şeyhi Abdulrahim Mecit, Suriye’de farklı kabilelerin taleplerine Esad rejimini cevap vermeye çağırdıklarını; ancak Beşar Esad’ın ve Baas Partisi’nin taleplerine kulak asmadıklarını dile getirdi. Esad’ın taleplere katliamlar yaparak cevap verdiğini dile getiren Mecit, “Humus’ta Baas güçleri Moğollar gibi saldırdılar” dedi. Suriye yönetiminin gösterilerde ölen insanların bedenlerini ailelerine vermemek için toplu mezarlara gömeceklerini açıklayan Mecit; rejimin alenen halkını katlettiğini belirtti. Türkiye’ye seslenen Mecit, Baas rejimi üzerine baskı yapılmasını ve katliamlara son verilmesini için adım atılmasını istedi. Son olarak Mecit, “Peygamberimizin Hira Mağarası’nda dediği gibi ‘ biz ikimiz değiliz; üçüncümüz Allah’” diyerek sözlerini sonlandırdı. ABDURRAHMAN: ÖZGÜR SEÇİMLER İSTİYORUZ Antakya’da mülteci olarak bulunan Suriye İnsan Hakları Örgütünden Abdulhaviz Abdurrahman, Suriye’deki rejimin Cuma gününden beri yüzlerce kişiyi öldürdüğünü hatırlatarak, Baas güçlerinin tam anlamıyla katliam gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi. Suriye’de yaralıların sayısının bini geçtiğini ifade eden Abdurrahman, Suriye’de yolsuzlukların da devam ettiğini ifade etti. Abdurrahman taleplerini şöyle sıraladı: Suriye’de halkın taleplerine karşılık verilerek Baas tekelinin sonlandırılması Siyasi ve fikir suçlularının serbest bırakılması Kürtlere siyasi hakların verilmesi Belediye ve özgür seçimler için düzenleme yapılması TÜRKMENLER: REJİMİN ADIMLARI OLUMLU AMA YETERSİZ Suriye Türkmen Topluluğu temsilcisi Tarık Cevizci, Suriye Türklerinin şiddete başvuranları kınadıklarını dile getirdi. Vatanı yıkmanın ihanet olduğunu belirten Cevizci, gösterilere güvenlik güçlerinin tutumunun yanlış olduğunu sözlerine ekledi. Cevizci, rejim tarafından alınan son adımların olumlu ancak yeterli olmadığını dile getirdi. SİİDE: SURİYE REJİMİ MEŞRUİYETİNİ KAYBETMEDİ Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezinden Kürt araştırmacı Abdulbasık Siide “Suriye rejimi meşruiyetini kaybetmedi; zaten yoktu. Bu rejim askeri darbe ile yönetimi devraldı ve Baba Esad kendisi ile devrim yapanlara karşı devrim yaptı” dedi. Siide, “halk vatanında tam bir yabancılaşma içerisindedir” diyerek yöneticilerin kim olduğu noktasında halkın kafasında soru işaretleri olduğunu hatırlattı. “Suriye’de temel sorun baskı rejimidir, Suriye’de bir vatandaş havaalanına gittiğinde suçlu muamelesi görüyor,” diyen Siide, Baas ideolojisinin halktan tamamen koptuğunu sözlerine ekledi. Siide, Suriye ordusu içerisinde de mezhepsel bir sorun olduğunu hatırlattı ve rejimin güçlü kalabilmek için orduyu kullandığını sözlerine ekledi. Esad’a da seslenen Siide, “yönetemiyorum diyorsan görevi bırak” çağrısı yaptı. KİMLER KATILIYOR? Katılımcılar arasında Suriye İslam Alimleri Birliği Başkanı Şeyh Muhammed el Sabuni, Ahmet Ramazan, Müslüman Kardeşler Genel Sekreteri Muhammed Şıfki, Suriye İnsan Hakları Örgütü Başkanı Velid Saffur başta olmak üzere dünyanın birçok yerinden Suriyeli temsilciler katılıyor.
Suriyeli muhaliflerin İstanbul buluşmasında öğleden sonraki oturumda Suriyeli Kürtlerin temsilcileri isteklerini aktardı. Suriye'de günlerdir devam eden eylemler ve gelinen noktanın tartışıldığı konferansın öğleden sonraki ikinci bölümünde Suriyeli Kürtler söz aldı. Mücadelelerini anlatan Kürtler talaplerini de sıraladı. KÜRTLER TALEPLERİNİ SIRALADI İstanbul Grand Cevahir otelindeki konferansta konuşan Kürt liderlerden Rabban Ramazan, Suriye’nin farklı yerlerinde rejim karşıtı mücadele eden kardeşlerinin mücadelelerini desteklediklerini ve demokratik bir Suriye için mücadele ettiklerini söyledi. Rejimin ‘korkutma’ siyaseti uyguladığını ve muhalifleri bastırmak için komplo teorisi ürettiğini dile getiren Ramazan, “Suriye İçişleri Bakanlığı’nın el Muhaberat ile birlikte muhaliflere yönelik operasyon yapmasının durdurulmasını talep ediyoruz” ifadesini kullandı. Ramazan şunları söyledi: "Hapishanelerde binlerce insan suçsuz esir tutuluyor. Bugün de aynı siyaset uygulanıyor ve göstericiler öldürülüyor. Suriye’de hükümet rejimden bağımsız değildir. Halk yönetime katılmak istiyor; Kürtlere, Türkmenlere, Asurilere uygulanan ayrımcı politikaların sonlandırılmasını istiyor" Ramazan taleplerini ise şu şekilde sıraladı: “Talebimiz gösterilere izin verilmesidir, gösterilerde öldürülenler ‘şehit’ olarak kabul edilsin, askeri mahkemeler kaldırılsın, siyasi suçlarla ilgili dosyalar kapatılsın, grev, medya ve siyasi partilere izin verecek kanuni düzenlemeler yapılarak çok partili sisteme geçilsin, şu an yapılan tutuklamalar ile ilgili kamuoyu bilgilendirilsin, Anayasa’daki 8. madde ortadan kaldırılsın, böylece, Suriye devletinin Kürtler, Türkmenler ve Süryanilere farklı etnik ve dini ayrımcılığı da kalkacak. VAROL: REFORM YAPACAK GÜCÜN YOKSA GÖREVİ BIRAK Konferansta konuşan yazar Ahmer Varol ise Suriye’de adaletin uygulanması ve katillerin cezalandırılması gerektiğinin altını çizdi. Varol, “Yönetimden katillerin bulunmasını istiyoruz; ancak katillerin başında bizzat Beşar Esad’ın kardeşi bulunuyor. Esad kardeşine ceza verebilir mi" şeklinde konuştu. Varol gerçek anlamda reformun halkı ikna edecek şekilde yapılması gerektiğinin de altını çizdi. Suriye’nin Filistin siyasetine de dikkat çeken Varol, “Bu ülkenin, Filistin’e yardım ediyor diye halkına zulmetmesine izin veremeyiz,” ifadesini kullandı. Son olarak Varol bir takım menfaat hesaplarından dolayı Suriye yönetimi ile çıkar ilşkilerinin korunması gerektiğini savunan yaklaşımların kabul edilemez olduğunun altını çizdi ve Türkiye ile İran’ın politikasını yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ekledi. MÜNİR: HAPİSANELERDE DOĞAN ÇOCUKLARIN SUÇU NE? Suriyeli bayan temsilci Azad Münir “Suriye rejimi kadın ve erkeklere zulüm açısından eşit davranıyor, Suriye’de kadına da erkeğe de aynı şekilde işkence ediliyor” dedi. Çocukların dahi işkencelere maruz kaldığını dile getiren Münir, yıllar geçmesine rağmen işkencelerin azalmadığının altını çizdi. Suriye’de kadınların büyük bedeller ödediğini dile getiren Münir; Suriye polisinin gözaltına almak istediği erkeği bulamadığı zaman hanımını esir aldığını ve rehine olarak kullandığını belirtti. Birçok çocuğun hapishanelerde, yine bir o kadarının da ülkelerinin dışında doğduğunu hatırlatan Münir; “bu zulmü bu insanlara neden çektirdiler, niçin 13 yaşındayken ben vatanıma özlemlerimi yazdım ve niçin yazdıklarımdan dolayı Suriye’deki akrabalarım sorgulandı” sorularını yöneltti. Sorulması gereken çok sorular olduğunu dile getiren Münir, “ben konuşurken masun insanlar tanklar ile bombalanıyor, biz hiçbir şey yapamıyoruz. Bu tahammül edilemez bir şey. Ben hürriyetimi istiyorum ve vatanıma girme izni istiyorum,” dedi. MECİT: ESAD MOĞOLLAR GİBİ SALDIRDI Mecit kabileleri şeyhi Abdulrahim Mecit, Suriye’de farklı kabilelerin taleplerine Esad rejimini cevap vermeye çağırdıklarını; ancak Beşar Esad’ın ve Baas Partisi’nin taleplerine kulak asmadıklarını dile getirdi. Esad’ın taleplere katliamlar yaparak cevap verdiğini dile getiren Mecit, “Humus’ta Baas güçleri Moğollar gibi saldırdılar” dedi. Suriye yönetiminin gösterilerde ölen insanların bedenlerini ailelerine vermemek için toplu mezarlara gömeceklerini açıklayan Mecit; rejimin alenen halkını katlettiğini belirtti. Türkiye’ye seslenen Mecit, Baas rejimi üzerine baskı yapılmasını ve katliamlara son verilmesini için adım atılmasını istedi. Son olarak Mecit, “Peygamberimizin Hira Mağarası’nda dediği gibi ‘ biz ikimiz değiliz; üçüncümüz Allah’” diyerek sözlerini sonlandırdı. ABDURRAHMAN: ÖZGÜR SEÇİMLER İSTİYORUZ Antakya’da mülteci olarak bulunan Suriye İnsan Hakları Örgütünden Abdulhaviz Abdurrahman, Suriye’deki rejimin Cuma gününden beri yüzlerce kişiyi öldürdüğünü hatırlatarak, Baas güçlerinin tam anlamıyla katliam gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi. Suriye’de yaralıların sayısının bini geçtiğini ifade eden Abdurrahman, Suriye’de yolsuzlukların da devam ettiğini ifade etti. Abdurrahman taleplerini şöyle sıraladı: Suriye’de halkın taleplerine karşılık verilerek Baas tekelinin sonlandırılması Siyasi ve fikir suçlularının serbest bırakılması Kürtlere siyasi hakların verilmesi Belediye ve özgür seçimler için düzenleme yapılması TÜRKMENLER: REJİMİN ADIMLARI OLUMLU AMA YETERSİZ Suriye Türkmen Topluluğu temsilcisi Tarık Cevizci, Suriye Türklerinin şiddete başvuranları kınadıklarını dile getirdi. Vatanı yıkmanın ihanet olduğunu belirten Cevizci, gösterilere güvenlik güçlerinin tutumunun yanlış olduğunu sözlerine ekledi. Cevizci, rejim tarafından alınan son adımların olumlu ancak yeterli olmadığını dile getirdi. SİİDE: SURİYE REJİMİ MEŞRUİYETİNİ KAYBETMEDİ Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezinden Kürt araştırmacı Abdulbasık Siide “Suriye rejimi meşruiyetini kaybetmedi; zaten yoktu. Bu rejim askeri darbe ile yönetimi devraldı ve Baba Esad kendisi ile devrim yapanlara karşı devrim yaptı” dedi. Siide, “halk vatanında tam bir yabancılaşma içerisindedir” diyerek yöneticilerin kim olduğu noktasında halkın kafasında soru işaretleri olduğunu hatırlattı. “Suriye’de temel sorun baskı rejimidir, Suriye’de bir vatandaş havaalanına gittiğinde suçlu muamelesi görüyor,” diyen Siide, Baas ideolojisinin halktan tamamen koptuğunu sözlerine ekledi. Siide, Suriye ordusu içerisinde de mezhepsel bir sorun olduğunu hatırlattı ve rejimin güçlü kalabilmek için orduyu kullandığını sözlerine ekledi. Esad’a da seslenen Siide, “yönetemiyorum diyorsan görevi bırak” çağrısı yaptı. KİMLER KATILIYOR? Katılımcılar arasında Suriye İslam Alimleri Birliği Başkanı Şeyh Muhammed el Sabuni, Ahmet Ramazan, Müslüman Kardeşler Genel Sekreteri Muhammed Şıfki, Suriye İnsan Hakları Örgütü Başkanı Velid Saffur başta olmak üzere dünyanın birçok yerinden Suriyeli temsilciler katılıyor.
"Çocuk eğitimi dua ile başlar"
Esan Gül: Çocuk eğitimi dua ile başlar. Peygamberimizin bütün hayatı incelendiği zaman çocuk ve duanın bir bütün olduğunu, kendisine bir çocuk getirdiği zaman dua ettiğini, dua öğrettiğini ve duanın güzelliğinde bir hayatı öğrettiğini görüyoruz. Bu aileler için de bir örnektir.
Esan Gül: Çocuk eğitimi dua ile başlar. Peygamberimizin bütün hayatı incelendiği zaman çocuk ve duanın bir bütün olduğunu, kendisine bir çocuk getirdiği zaman dua ettiğini, dua öğrettiğini ve duanın güzelliğinde bir hayatı öğrettiğini görüyoruz. Bu aileler için de bir örnektir.
Hz. Îsâ’nın ‘milâd’ı ve Hz. Huseyn’in şehadetinin yıldönümünde..
Sünnî müslümanlarda genelde hâkim olan hava şudur: Yahu, Hz. Huseyn Efendimize yapılanlar gerçekten çok acı şeyler.. Peygamberimizin sevgili torunununu öldürmüşler.. Vah vah.. Ama, 1300 küsur yıl öncelerde cereyan etmiş olan bir acıyı bugüne taşımakta ne fayda var..
Sünnî müslümanlarda genelde hâkim olan hava şudur: Yahu, Hz. Huseyn Efendimize yapılanlar gerçekten çok acı şeyler.. Peygamberimizin sevgili torunununu öldürmüşler.. Vah vah.. Ama, 1300 küsur yıl öncelerde cereyan etmiş olan bir acıyı bugüne taşımakta ne fayda var..
Makaleler
Hava Durumu