"Siyaseti" Arama Sonuçları
“Siyaseti Dinin Dışında Görmek” aslında ne demek?
“Siyaseti dinin dışında görmek” demek, siyasetle dinin –İslam’ın- arasını açmak, siyasete dini, dinin sahibi Allah’ı, Allah’ın Resulünü, dinin hükümlerini, dinin kabullerini, haram ve helallerini karıştırmamaktır.
“Siyaseti dinin dışında görmek” demek, siyasetle dinin –İslam’ın- arasını açmak, siyasete dini, dinin sahibi Allah’ı, Allah’ın Resulünü, dinin hükümlerini, dinin kabullerini, haram ve helallerini karıştırmamaktır.
Siyaset, Seçim ve Müslümanlar (VİDEO)
İktibas Dergisine konuk olan Kürşad Atalar, siyasetin ve seçimin özellikleri ile Müslümanların bu kavramların pratik durumları karşısındaki pozisyonunu tartıştı. Atalar yaklaşık iki saat süren konuşmasında, Türkiye’deki seçimleri anlamak için hangi noktalara dikkat edilmesi gerektiğine ilişkin de görüşlerini paylaştı. Kürşad Atalar’ın konuşmasının kaydınız paylaşıyoruz:
İktibas Dergisine konuk olan Kürşad Atalar, siyasetin ve seçimin özellikleri ile Müslümanların bu kavramların pratik durumları karşısındaki pozisyonunu tartıştı. Atalar yaklaşık iki saat süren konuşmasında, Türkiye’deki seçimleri anlamak için hangi noktalara dikkat edilmesi gerektiğine ilişkin de görüşlerini paylaştı. Kürşad Atalar’ın konuşmasının kaydınız paylaşıyoruz:
Kabir siyaseti
Kudüs’e her gelişimde dikkatimi çeken bir husus var: Yahudilere ait (olduğu iddia edilen) kabirler yıldırım hızıyla çoğalıyor. Şehir surlarının özellikle güney ve doğu yakasında, pıtrak gibi kabristan inşa ediliyor. Üçerli-beşerli sıralar halinde, toprağa uzatılmış yatan ağır mermer ve krem rengi taş bloklar…
Kudüs’e her gelişimde dikkatimi çeken bir husus var: Yahudilere ait (olduğu iddia edilen) kabirler yıldırım hızıyla çoğalıyor. Şehir surlarının özellikle güney ve doğu yakasında, pıtrak gibi kabristan inşa ediliyor. Üçerli-beşerli sıralar halinde, toprağa uzatılmış yatan ağır mermer ve krem rengi taş bloklar…
Müslüman Kardeşler, Mısır siyasetinden çekildiğini duyurdu
Mısır’da darbeci yönetim tarafından ‘terörist oluşum’ kabul edilen Müslüman Kardeşler adına bugün Reuters’e röportaj veren İbrahim Munir, “Mısır’da güç için herhangi bir biçimde mücadeleyi reddediyoruz” dedi.
Mısır’da darbeci yönetim tarafından ‘terörist oluşum’ kabul edilen Müslüman Kardeşler adına bugün Reuters’e röportaj veren İbrahim Munir, “Mısır’da güç için herhangi bir biçimde mücadeleyi reddediyoruz” dedi.
Türkiye'deki Suriyeliler hakkında güncel bilgiler neler?
BBC, siyasetin malzeme konusu haline gelen ve özellikle de ırkçı kişi-kesimlerin kışkırtmasıyla kamuoyunun belirli kesimlerinde hedef haline getirtilmeye çalışılan Suriyeli muhacirler gerçeğiyle ilgili olarak dikkate değer bir dosya derledi.
BBC, siyasetin malzeme konusu haline gelen ve özellikle de ırkçı kişi-kesimlerin kışkırtmasıyla kamuoyunun belirli kesimlerinde hedef haline getirtilmeye çalışılan Suriyeli muhacirler gerçeğiyle ilgili olarak dikkate değer bir dosya derledi.
Şeytanî İngiltere’den, Sudan’a namaz kıldıran büyükelçi
Batı tuğyanizminin elebaşı durumundaki İngiltere 19. asır itibariyle İslam dünyasına yönelik olarak yürüttüğü şeytani siyasetini bugün de sürdürüyor. Bunun son örneği, İngiltere’nin Sudan’a atadığı "Müslüman Büyükelçi" İrfan Sıddık. İftar davetleri veren Sıddık, imam olarak misafirlerine namaz kıldırmasıyla ülke gündemine oturmuştu.
Batı tuğyanizminin elebaşı durumundaki İngiltere 19. asır itibariyle İslam dünyasına yönelik olarak yürüttüğü şeytani siyasetini bugün de sürdürüyor. Bunun son örneği, İngiltere’nin Sudan’a atadığı "Müslüman Büyükelçi" İrfan Sıddık. İftar davetleri veren Sıddık, imam olarak misafirlerine namaz kıldırmasıyla ülke gündemine oturmuştu.
İnsanın neyi eksik olursa Kurban olmaz?
Tüm ibadetlerimizi, bir üst bilinçten kaynaklanan ve birbirleriyle irtibatı kesilip kompartımanlara ayrılamayacak olan bir bütünlük içinde İslam davasının olmazsa olmazları nev’inden, kullun Mabuduna, ubudiyetin bir karşılığı olarak yönelişi tarzında, İslamî siyasetin doğal bileşenleri bilip bu bilinç içinde, samimiyetle ifa etmek zorunluluğumuz vardır.
Tüm ibadetlerimizi, bir üst bilinçten kaynaklanan ve birbirleriyle irtibatı kesilip kompartımanlara ayrılamayacak olan bir bütünlük içinde İslam davasının olmazsa olmazları nev’inden, kullun Mabuduna, ubudiyetin bir karşılığı olarak yönelişi tarzında, İslamî siyasetin doğal bileşenleri bilip bu bilinç içinde, samimiyetle ifa etmek zorunluluğumuz vardır.
Suud ve müttefiklerinin Katar'la ilişkileri kesmesi ne anlama geliyor?
Katar'ın izole edilmesinin ikinci nedeni diğer Körfez ülkelerinin Müslüman Kardeşler ve benzeri hareketlerden korkusu. Katar öteden beri Müslüman Kardeşler örgütüne hem siyasi hem de finansal destek veriyor. Katar merkezli büyük Arap yayın kuruluşları bu örgütlerin yanında yer alıyor ve bu, Arap dünyasını, Arap siyasetini etkiliyor.
Katar'ın izole edilmesinin ikinci nedeni diğer Körfez ülkelerinin Müslüman Kardeşler ve benzeri hareketlerden korkusu. Katar öteden beri Müslüman Kardeşler örgütüne hem siyasi hem de finansal destek veriyor. Katar merkezli büyük Arap yayın kuruluşları bu örgütlerin yanında yer alıyor ve bu, Arap dünyasını, Arap siyasetini etkiliyor.
“EVET” ve “HAYIR” için her şey mubah oldu!
“Atatürk yaşasaydı Refah Partili olurdu” sözü Milli Görüş lideri Necmettin Erbakan’a ait bir sözdür bilirsiniz. 90’lı yıllarda bu tür mugalatalı söylem ve üsluplar kullanarak siyaset yapmayı Erbakan öğretti sonraki talebelerine. Bu üslup Müslümanlardan alkış aldı, beğenildi ve taklit edildi. Genelde bu üslup ile Erbakan insanları güldürdü. Gerçeklikten uzak, hayatta pratiği olmayan bu mugalata üslubunun vecihlerinden biri de şimdi darbecilikten aranan Fethullah Gülen’e aitti. O güldürmüyor ağlatıyordu. 60 küsur yıllık İslam davası mücadele siyasetinde Müslümanlar bu mugalatalar ile ya uyutuldu ya kandırıldı ya da ihanete uğratıldılar.
“Atatürk yaşasaydı Refah Partili olurdu” sözü Milli Görüş lideri Necmettin Erbakan’a ait bir sözdür bilirsiniz. 90’lı yıllarda bu tür mugalatalı söylem ve üsluplar kullanarak siyaset yapmayı Erbakan öğretti sonraki talebelerine. Bu üslup Müslümanlardan alkış aldı, beğenildi ve taklit edildi. Genelde bu üslup ile Erbakan insanları güldürdü. Gerçeklikten uzak, hayatta pratiği olmayan bu mugalata üslubunun vecihlerinden biri de şimdi darbecilikten aranan Fethullah Gülen’e aitti. O güldürmüyor ağlatıyordu. 60 küsur yıllık İslam davası mücadele siyasetinde Müslümanlar bu mugalatalar ile ya uyutuldu ya kandırıldı ya da ihanete uğratıldılar.
Erdoğan’ın “Müslüman siyaseti" sözüne dair
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, El-Cezire televizyonuna verdiği mülakatta, dünyaya ve hadiselere İslami bütünlük içinde bakmaya gayret eden biz Müslümanlar açısından göz atıp geçilemeyecek ciddiyette iddialı sözler sarf etti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, El-Cezire televizyonuna verdiği mülakatta, dünyaya ve hadiselere İslami bütünlük içinde bakmaya gayret eden biz Müslümanlar açısından göz atıp geçilemeyecek ciddiyette iddialı sözler sarf etti.
Ulu'l Emr, Allah'ın hükmüyle hükmedendir
Bir siyasi otorite veya yöneticinin “Ulu’l Emr” vasfı taşıyabilmesi için şu iki temel vasfa sahip olması gerekir: Kişi ise Müslüman olması (iman ve amel bütünlüğünde Allah'a teslimiyet üzere bulunması), tüzel kişilik ise İslami olması (Allah’a itaat üzere bulunması) ve bu özel veya tüzel kişiliğin Allah’ın hükmüyle hükmetmesi. Bu iki sacayağından birinin eksik olması durumunda, Müslümanların itaat etmesi gereken bir “Ulu’l emr”den söz etmek imkansız hale gelir. Bu bağlamda, kendisini İslam’a nisbet etmekle, “kişisel referansım İslam’dır” demekle birlikte, Allah’ın indirdikleriyle değil, bâtıl sistemlerin bâtıl yasalarıyla hükmeden yöneticilerin, kendilerine itaat edilmesi gereken “Ulu’l emr” vasfı taşımadığı, taşıyamayacağı açıktır. Çünkü itaatin temel şartı olan Allah’a ve Rasulüne itaat burada söz konusu değildir. İbadeti ve siyasetiyle bir bütün olan ed-Din’in bu bütünlüğünü parçalayıp, onu “kişisel referansa” indirgeyen bir zihniyet, itaat mercii değil, ancak davetin muhatapları konumundadır, böyle görülmelidir.
Bir siyasi otorite veya yöneticinin “Ulu’l Emr” vasfı taşıyabilmesi için şu iki temel vasfa sahip olması gerekir: Kişi ise Müslüman olması (iman ve amel bütünlüğünde Allah'a teslimiyet üzere bulunması), tüzel kişilik ise İslami olması (Allah’a itaat üzere bulunması) ve bu özel veya tüzel kişiliğin Allah’ın hükmüyle hükmetmesi. Bu iki sacayağından birinin eksik olması durumunda, Müslümanların itaat etmesi gereken bir “Ulu’l emr”den söz etmek imkansız hale gelir. Bu bağlamda, kendisini İslam’a nisbet etmekle, “kişisel referansım İslam’dır” demekle birlikte, Allah’ın indirdikleriyle değil, bâtıl sistemlerin bâtıl yasalarıyla hükmeden yöneticilerin, kendilerine itaat edilmesi gereken “Ulu’l emr” vasfı taşımadığı, taşıyamayacağı açıktır. Çünkü itaatin temel şartı olan Allah’a ve Rasulüne itaat burada söz konusu değildir. İbadeti ve siyasetiyle bir bütün olan ed-Din’in bu bütünlüğünü parçalayıp, onu “kişisel referansa” indirgeyen bir zihniyet, itaat mercii değil, ancak davetin muhatapları konumundadır, böyle görülmelidir.
Seyyid Kutub örneğinde Kur’an nesli ve yeniden diriliş
Günümüzde imanın ve İslam’ın iktidarı için çalışan Müslümanların birey ve cemaat olarak, yıkmaya çalıştıkları cahiliyeyi aynı zamanda yaşama istekleri en büyük felaketleri olacaktır. Özellikle cahiliyenin vitrini olan kadın – erkek ilişkileri, ekonomisi, siyaseti, sporu, eğlence sektörü (tv, internet, sinema vs.) bürokrasisi mücadele alanlarımız olmakla birlikte, aynı zamanda kendimizi uzak tutamadığımız, arındıramadığımız konulardır. İkame etmeye çalıştığımız İslam için devrilmesi gereken bu cahili yapılanmalarda faydalanmayı sürdürdüğümüz müddetçe imanın iktidarı gecikecek, samimiyetimiz zarar görecektir.
Günümüzde imanın ve İslam’ın iktidarı için çalışan Müslümanların birey ve cemaat olarak, yıkmaya çalıştıkları cahiliyeyi aynı zamanda yaşama istekleri en büyük felaketleri olacaktır. Özellikle cahiliyenin vitrini olan kadın – erkek ilişkileri, ekonomisi, siyaseti, sporu, eğlence sektörü (tv, internet, sinema vs.) bürokrasisi mücadele alanlarımız olmakla birlikte, aynı zamanda kendimizi uzak tutamadığımız, arındıramadığımız konulardır. İkame etmeye çalıştığımız İslam için devrilmesi gereken bu cahili yapılanmalarda faydalanmayı sürdürdüğümüz müddetçe imanın iktidarı gecikecek, samimiyetimiz zarar görecektir.
Siyonist işgalci-Türkiye siyaseti gergin, ticaret zirvede
Siyonist işgal rejimi ile Türkiye arasında ticari hareketliliğin son beş yıl içinde iki kat arttığı gözlemlendi
Siyonist işgal rejimi ile Türkiye arasında ticari hareketliliğin son beş yıl içinde iki kat arttığı gözlemlendi
Kürşad Atalar, Özgün-Der'de konuştu
Özgün-Der'de 1 Kasım Cumartesi günü Arş. Yazar Kürşad Atalar "Üç Tarzı Siyasetin Sonu mu?" konusu ile konuk oldu.
Özgün-Der'de 1 Kasım Cumartesi günü Arş. Yazar Kürşad Atalar "Üç Tarzı Siyasetin Sonu mu?" konusu ile konuk oldu.
Mehmed Akif yazdı: Afgani ve Abduh Vahhabi miydi?
Bugün Mısır memleketinde İslam’ın menfaatlarını müdafaa eden ne kadar hamiyetli kalem varsa hepsi Cemaleddin’in terbiyesi sayesinde yetişmiştir. Tevhid dünyasına binlerce muharrir el, binlerce mütefekkir dimağ hediye eden Cemaleddin Vehhabi olabilir mi? Merhumu ne Afganistan’da, ne Hindistan’da, ne Avrupa’da, ne Osmanlı toprağında rahat bırakmadılar, hiçbir yerde oturtmadılar. Cemaleddin Müslüman aleminde hakiki, sermedi (sürekli, uzun soluklu) bir uyanış başlatmak gayesine matuf olan çalışmasında kısıtlama yapsaydı, bu siyasetine azıcık fasıla verseydi, dünyanın her yerinde şerefiyle mütenasip bir debdebe içinde yaşayabilirdi.
Bugün Mısır memleketinde İslam’ın menfaatlarını müdafaa eden ne kadar hamiyetli kalem varsa hepsi Cemaleddin’in terbiyesi sayesinde yetişmiştir. Tevhid dünyasına binlerce muharrir el, binlerce mütefekkir dimağ hediye eden Cemaleddin Vehhabi olabilir mi? Merhumu ne Afganistan’da, ne Hindistan’da, ne Avrupa’da, ne Osmanlı toprağında rahat bırakmadılar, hiçbir yerde oturtmadılar. Cemaleddin Müslüman aleminde hakiki, sermedi (sürekli, uzun soluklu) bir uyanış başlatmak gayesine matuf olan çalışmasında kısıtlama yapsaydı, bu siyasetine azıcık fasıla verseydi, dünyanın her yerinde şerefiyle mütenasip bir debdebe içinde yaşayabilirdi.
Tufeyli: İran ve Hizbullah mezhep savaşının sorumlusu
Lübnan Hizbullahının ilk sözcüsü ve eski genel sekreteri Tufeyli'nin, Hizbullah'ın Suriye siyasetini değerlendirdiği açıklamasını 2 yıl sonunda tekrar incelemek üzere okurlarımıza sunuyoruz..
Lübnan Hizbullahının ilk sözcüsü ve eski genel sekreteri Tufeyli'nin, Hizbullah'ın Suriye siyasetini değerlendirdiği açıklamasını 2 yıl sonunda tekrar incelemek üzere okurlarımıza sunuyoruz..
Namazı olduğu gibi siyaseti de Rasulullah'tan öğrenmeliyiz
Ercümend Özkan'ın İktibas Dergisi için 1983'te kaleme aldığı BİRLEŞMEK (BİR’LEŞMEK) Kavramından bir bölümü, İlyas Metin İslam ve Hayat için derledi...
Ercümend Özkan'ın İktibas Dergisi için 1983'te kaleme aldığı BİRLEŞMEK (BİR’LEŞMEK) Kavramından bir bölümü, İlyas Metin İslam ve Hayat için derledi...
Tarık Ramazan yazdı: Mısır darbesi, ikinci perde
Mısır ordusu siyasete dönmedi, çünkü zaten siyaseti terk etmemişti. Mübarek'in devrilmesi, yeni nesil subayların sivil hükümet perdesi arkasında yeni bir tarzda siyasete girmelerine izin veren askeri bir hükümet darbesiydi.
Mısır ordusu siyasete dönmedi, çünkü zaten siyaseti terk etmemişti. Mübarek'in devrilmesi, yeni nesil subayların sivil hükümet perdesi arkasında yeni bir tarzda siyasete girmelerine izin veren askeri bir hükümet darbesiydi.
Gezi Parkı üzerinden "cephe siyaseti" ve akidevi duruş
Ulusalcı-Ergenekoncu despotlara karşı oluşumuz, bizi bugüne kadar "ılımlı İslam - ılımlı laiklik" sentezcisi parti ve çevrelere taraftar olmaya sevk etmedi ve bugünden sonra da bu tür bir akidevi sapmadan Rabbimize sığındığımızı ifade ve ilan ediyoruz.
Ulusalcı-Ergenekoncu despotlara karşı oluşumuz, bizi bugüne kadar "ılımlı İslam - ılımlı laiklik" sentezcisi parti ve çevrelere taraftar olmaya sevk etmedi ve bugünden sonra da bu tür bir akidevi sapmadan Rabbimize sığındığımızı ifade ve ilan ediyoruz.
Makaleler
Hava Durumu