"TSE" Arama Sonuçları
İsrail’in sonu göründü mü?
İran’ın İsrail’e müteveccihen bir avuç barut patlatmasını müteakiben ekranlarına ‘İsrail’in sonu’ diye yazan bazı yayın organlarının tutumları bizi acı acı gülümsetse de, müminler olarak İsrail’in sonunun bir gün geleceğine olan inancımız tamdır.
İran’ın İsrail’e müteveccihen bir avuç barut patlatmasını müteakiben ekranlarına ‘İsrail’in sonu’ diye yazan bazı yayın organlarının tutumları bizi acı acı gülümsetse de, müminler olarak İsrail’in sonunun bir gün geleceğine olan inancımız tamdır.
Etiyopya hükümeti, İslam'a ve Müslümanlara savaş açtı
Geçen hafta Cuma günü Addis Ababa'da Cuma namazı sonrasında kentin en büyük camisinin yakınında, kentsel proje kapsamında camilerin yıkılmasına tepki gösteren Müslümanlara silahla karşılık veren Etiyopya güvenlik güçleri 5 kişiyi katletti, onlarca kişi de yaralandı.
Geçen hafta Cuma günü Addis Ababa'da Cuma namazı sonrasında kentin en büyük camisinin yakınında, kentsel proje kapsamında camilerin yıkılmasına tepki gösteren Müslümanlara silahla karşılık veren Etiyopya güvenlik güçleri 5 kişiyi katletti, onlarca kişi de yaralandı.
Şûra ve vahdet özlemi
Samimiyetle söylüyorum ki eğer bize ‘‘İslami kuruluşlar’’ diye lanse edilen yapıların yöneticileri kendilerini kutsallıktan azade kılıp aradan çekilebilmeyi göze alıp da bu halden kurtulmaya azcık da olsa gayret etseler, bu topraklarda yaşayan Müslüman kardeşler çok daha rahat bir istişare ile “Tevhidde vahdet, vahdette uhuvvet, uhuvvette devleti oluşturabilirler.”
Samimiyetle söylüyorum ki eğer bize ‘‘İslami kuruluşlar’’ diye lanse edilen yapıların yöneticileri kendilerini kutsallıktan azade kılıp aradan çekilebilmeyi göze alıp da bu halden kurtulmaya azcık da olsa gayret etseler, bu topraklarda yaşayan Müslüman kardeşler çok daha rahat bir istişare ile “Tevhidde vahdet, vahdette uhuvvet, uhuvvette devleti oluşturabilirler.”
"Bestseller" olan rezil bir sözde kitap (VİDEO-YORUM)
Popüler kültür, ahlaka, güzelliğe, hayra endeksli değil. Popülizme ve dolaysıyla her türlü ahlaksızlığa, alçaklığa endeksli bir kültür. "Şeker Portakalı" ve benzeri rezil sözde kitapların "bestseller" olmasının temelinde de bu acı gerçek yatıyor. Mahmut Uçak kardeşimiz, söz konusu rezil metni değerlendirdi...
Popüler kültür, ahlaka, güzelliğe, hayra endeksli değil. Popülizme ve dolaysıyla her türlü ahlaksızlığa, alçaklığa endeksli bir kültür. "Şeker Portakalı" ve benzeri rezil sözde kitapların "bestseller" olmasının temelinde de bu acı gerçek yatıyor. Mahmut Uçak kardeşimiz, söz konusu rezil metni değerlendirdi...
Esenyurt Belediyesi'nden faşist uygulama
AKP'li Esenyurt Belediyesi, resmi internet hesabından "Suriyeli esnafa ait işyerlerinde TSE standartlarına göre %75 oranında Türkçe olmayan tabelalar verilen sürenin ardından Zabıta ekiplerimiz tarafından tek tek söküldü" açıklamasıyla birlikte bu faşist uygulamasına dair fotoğrafları da paylaştı.
AKP'li Esenyurt Belediyesi, resmi internet hesabından "Suriyeli esnafa ait işyerlerinde TSE standartlarına göre %75 oranında Türkçe olmayan tabelalar verilen sürenin ardından Zabıta ekiplerimiz tarafından tek tek söküldü" açıklamasıyla birlikte bu faşist uygulamasına dair fotoğrafları da paylaştı.
Bizim Tih Çölümüz
Şimdi bizim Tih Çölümüzün ne olduğunu bulmalı ve oradan çıkmak için ne yapmamız gerektiğini düşünmeliyiz. Hem bireysel hem cemaatsel hem de ümmet olarak bu çöllerden kurtulmalıyız. Çölden kurtulmanın işaretleri Resullerin yolunu takip etmek ve hâdi olan/yol gösterici olan vahyin işaretlerine tabi olmakla mümkündür.
Şimdi bizim Tih Çölümüzün ne olduğunu bulmalı ve oradan çıkmak için ne yapmamız gerektiğini düşünmeliyiz. Hem bireysel hem cemaatsel hem de ümmet olarak bu çöllerden kurtulmalıyız. Çölden kurtulmanın işaretleri Resullerin yolunu takip etmek ve hâdi olan/yol gösterici olan vahyin işaretlerine tabi olmakla mümkündür.
Ercüment Özkan gibi insanlar sizi uyandırır
Bir derviş gibi alçakgönüllü, bir mücahid gibi heyecanlı ve Kur’a’nla aydınlığa ulaşacağımıza iman etmiş bir tebliğci idi. Bazen seni istikamete çağırdığını zannettiğin her ne varsa önyargı olur, engel olur; hamasetle put olur. Bunu bilemez, sezemezsin, çünkü bildiğin yalnız dine ait olduğunu sandığındır. Ercüment Özkan gibi insanlar sizi uyandırır, sarsar ve her nereye aitsen bir bilinç üzre olmaya davet eder.
Bir derviş gibi alçakgönüllü, bir mücahid gibi heyecanlı ve Kur’a’nla aydınlığa ulaşacağımıza iman etmiş bir tebliğci idi. Bazen seni istikamete çağırdığını zannettiğin her ne varsa önyargı olur, engel olur; hamasetle put olur. Bunu bilemez, sezemezsin, çünkü bildiğin yalnız dine ait olduğunu sandığındır. Ercüment Özkan gibi insanlar sizi uyandırır, sarsar ve her nereye aitsen bir bilinç üzre olmaya davet eder.
Ensar olamadık... Bu utanç bize yeter
Fotoğrafçı Ulaş Tosun, İstanbul’da tarihi yarımadaya sığınan ve kentsel dönüşüm nedeniyle boşaltılan evlerde kalan Suriyeli savaş mağdurlarını fotoğrafladı. İşte bu fotoğraflardan biri. İşte Suriyeli mülteci ve İstanbul'da sığındığı "ev".
Fotoğrafçı Ulaş Tosun, İstanbul’da tarihi yarımadaya sığınan ve kentsel dönüşüm nedeniyle boşaltılan evlerde kalan Suriyeli savaş mağdurlarını fotoğrafladı. İşte bu fotoğraflardan biri. İşte Suriyeli mülteci ve İstanbul'da sığındığı "ev".
Mevdudi'den Tevbe 111. ayetin tefsiri
Demektir ki, canını ve malını Allah'ın istediği yolda harcamayan veya O'nun razı olmadığı şekilde harcayan kimse dil ve ikrar suretiyle iman sahibi olduğunu iddia etse dahi gerçekte bunları (kendisine verilen şeyleri) ya Allah'a satmadığını ya da böyle bir pazarlık yaptıktan sonra kendisini hala bu nimetlerin efendisi ve sahibi olarak gördüğünü göstermektedir.
Demektir ki, canını ve malını Allah'ın istediği yolda harcamayan veya O'nun razı olmadığı şekilde harcayan kimse dil ve ikrar suretiyle iman sahibi olduğunu iddia etse dahi gerçekte bunları (kendisine verilen şeyleri) ya Allah'a satmadığını ya da böyle bir pazarlık yaptıktan sonra kendisini hala bu nimetlerin efendisi ve sahibi olarak gördüğünü göstermektedir.
"Tuhaf zamanlar"ın profan kutsallıkları
Modern insan, bilimsel bilginin ölçülerine uymayan, bir tür kalp para muamelesi gören insanlık birikimleriyle, kadim geleneklerle/hurafelerle savaşarak hakimiyetini pekiştirmişti. Aklın dışında, deneysel tecrübenin dışında ne gerçeklik vardı, ne de hakikat. Bu nedenle yaşadığı gerçeklikle yüzleşmekten, hesaplaşmaktan, yıktığı kutsalların yerine inşa ettiği profan kutsallığın kristal kulesinin paramparça olmasından korkuyor. Aklını, insan tekini putlaştırarak kendini de aşan, ihata edemediği, inkar etse de baş edemediği, içinden atamadığı hakikatle yüzleşmekten korkuyor.
Modern insan, bilimsel bilginin ölçülerine uymayan, bir tür kalp para muamelesi gören insanlık birikimleriyle, kadim geleneklerle/hurafelerle savaşarak hakimiyetini pekiştirmişti. Aklın dışında, deneysel tecrübenin dışında ne gerçeklik vardı, ne de hakikat. Bu nedenle yaşadığı gerçeklikle yüzleşmekten, hesaplaşmaktan, yıktığı kutsalların yerine inşa ettiği profan kutsallığın kristal kulesinin paramparça olmasından korkuyor. Aklını, insan tekini putlaştırarak kendini de aşan, ihata edemediği, inkar etse de baş edemediği, içinden atamadığı hakikatle yüzleşmekten korkuyor.
ÖYB'nin 28 Şubat panelinden notlar
Özgür Yazarlar Birliği'nin düzenlediği panelde konuşan Şükrü Hüseyinoğlu: "Batıl uzlaşı teklif etse dahi bunu reddeden ofansif bir anlayışı ortaya koymuş olan İslam’a inananların, batılla böyle bir uzlaşı arayışına girmesi kabul edilemez. Bunun için öncelikle tevhidi merkeze alan sosyal ve siyasal mücadeleyi farklı ideolojik formlara sığdırma arayışlarına da girmeden yeni bir mücadele anlayışı geliştirmemiz gerekmektedir.”
Özgür Yazarlar Birliği'nin düzenlediği panelde konuşan Şükrü Hüseyinoğlu: "Batıl uzlaşı teklif etse dahi bunu reddeden ofansif bir anlayışı ortaya koymuş olan İslam’a inananların, batılla böyle bir uzlaşı arayışına girmesi kabul edilemez. Bunun için öncelikle tevhidi merkeze alan sosyal ve siyasal mücadeleyi farklı ideolojik formlara sığdırma arayışlarına da girmeden yeni bir mücadele anlayışı geliştirmemiz gerekmektedir.”
Ahmet Varol: BM gözlemcileri belgesel mi çekecek?
O zaman gönderilen heyet sadece belgesel çekmek üzere gitmiş olacaktır. Hiç olmazsa Baas vahşetinin belgeselini çekip de dünya kamuoyunu bu konuda aydınlatmak ve mazlum Suriye halkına karşı katil Baas rejiminin yanında duranların ne kadar çirkin bir iş yaptıklarını belgeleyen zulüm uygulamalarını ifşa etseler! Ama öyle bir niyetlerinin de olmadığı anlaşılıyor. BM gözlemci heyeti de Arap Birliği'nin daha önce gönderdiği heyetin yaptığının bir benzerini yapmasın.
O zaman gönderilen heyet sadece belgesel çekmek üzere gitmiş olacaktır. Hiç olmazsa Baas vahşetinin belgeselini çekip de dünya kamuoyunu bu konuda aydınlatmak ve mazlum Suriye halkına karşı katil Baas rejiminin yanında duranların ne kadar çirkin bir iş yaptıklarını belgeleyen zulüm uygulamalarını ifşa etseler! Ama öyle bir niyetlerinin de olmadığı anlaşılıyor. BM gözlemci heyeti de Arap Birliği'nin daha önce gönderdiği heyetin yaptığının bir benzerini yapmasın.
"Şarabı onaylayan TSE, helal gıda sertifikası veremez"
Şarap fabrikasının açılması için belge veren ve standartları İslam süzgecinden geçirilmemiş TSE`nin Helal Gıda sertifikasını vermesini kabul edilemez diyen GİMDES Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, "Bu helalin safiyetine zarar verir" dedi
Şarap fabrikasının açılması için belge veren ve standartları İslam süzgecinden geçirilmemiş TSE`nin Helal Gıda sertifikasını vermesini kabul edilemez diyen GİMDES Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, "Bu helalin safiyetine zarar verir" dedi
İlk Kur'an nesli örnekliğinde sistem içi ilişkiler
Kafirûn suresi, otuz kelimeyi bile bulmayan hacmiyle, uzlaşmayı kökünden kazımıştır. Din ayrılığı kıyamete kadar geçerlilik kazanmıştır böylece. Kâfirlerin dini kâfirlere, müminlerin Din’i ise mü’minleredir. Ama kâfirler bilmelidirler ki İslam'ın, kâfirlerin diniyle hiçbir ortak bağı yoktur. Onlarla aynı ‘gemi’de yaşıyor olsalar da, aynı mahallede, aynı sokakta ikamet etseler de, aynı araçlarda taşınsalar da, aynı dükkânlardan alış-veriş yapsalar da, kâfirlerle mü’minlerin dinleri ayrıdır.
Kafirûn suresi, otuz kelimeyi bile bulmayan hacmiyle, uzlaşmayı kökünden kazımıştır. Din ayrılığı kıyamete kadar geçerlilik kazanmıştır böylece. Kâfirlerin dini kâfirlere, müminlerin Din’i ise mü’minleredir. Ama kâfirler bilmelidirler ki İslam'ın, kâfirlerin diniyle hiçbir ortak bağı yoktur. Onlarla aynı ‘gemi’de yaşıyor olsalar da, aynı mahallede, aynı sokakta ikamet etseler de, aynı araçlarda taşınsalar da, aynı dükkânlardan alış-veriş yapsalar da, kâfirlerle mü’minlerin dinleri ayrıdır.
"İyi çocuklar" Tekirdağ'da
Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı, 4 Nisan 2011 günü Tekirdağ Jandarma Komutanlığı’nda görevli 3 asker ile bir haber elemanını,”Sahte/Çakma PKK Operasyonu düzenleyerek adli makamları yanıltmaya çalışmak” suçlamasıyla gözaltına aldı. Jandarma görevlileri, sahte örgütsel dökümanlar düzenleyip, suçsuz insanların evine bırakarak polise suçsuz kişilere operasyon yaptırmakla suçlanıyor.
Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı, 4 Nisan 2011 günü Tekirdağ Jandarma Komutanlığı’nda görevli 3 asker ile bir haber elemanını,”Sahte/Çakma PKK Operasyonu düzenleyerek adli makamları yanıltmaya çalışmak” suçlamasıyla gözaltına aldı. Jandarma görevlileri, sahte örgütsel dökümanlar düzenleyip, suçsuz insanların evine bırakarak polise suçsuz kişilere operasyon yaptırmakla suçlanıyor.
Türkiyeli doktorun Libya izlenimleri
Libya'da ayaklanmaların başladığı ilk günlerde ülkeye giden ve orada olayları bizzat yerinde müşahede eden Türkiyeli doktor Mevlit Yurtseven, müşahedesini ve tanıklıklarını Timeturk.com için kaleme aldı....
Libya'da ayaklanmaların başladığı ilk günlerde ülkeye giden ve orada olayları bizzat yerinde müşahede eden Türkiyeli doktor Mevlit Yurtseven, müşahedesini ve tanıklıklarını Timeturk.com için kaleme aldı....
"Kubilay'ı Müslümanlar değil, o günün ergenekoncuları öldürdü"
Tarihçi Cezmi Yurtsever, tarihe Menemen ya da Kubilay olayı olarak geçen olayların derin devletin "din adamları"nı tasfiye projesi olduğunu ileri sürdü.
Tarihçi Cezmi Yurtsever, tarihe Menemen ya da Kubilay olayı olarak geçen olayların derin devletin "din adamları"nı tasfiye projesi olduğunu ileri sürdü.
Helal gıdada ortak standarda doğru
İslam Konferansı Teşkilatı bünyesindeki 52 ülkeden uzmanlar, Helal Gıda Standardı’nı belirlemek için çalışmalar yapıyor. Türkiye’den TSE ve TÜRKAK’ın katıldığı komitenin hazırladığı taslak üzerindeki tartışmalar Ekim’de İstanbul’da yapılacak toplantı ile son şeklini alacak.
İslam Konferansı Teşkilatı bünyesindeki 52 ülkeden uzmanlar, Helal Gıda Standardı’nı belirlemek için çalışmalar yapıyor. Türkiye’den TSE ve TÜRKAK’ın katıldığı komitenin hazırladığı taslak üzerindeki tartışmalar Ekim’de İstanbul’da yapılacak toplantı ile son şeklini alacak.
Gıdaya 'Helal' standardı geliyor
TSE 'Helal Gıda Standardı' çalışmasında sona doğru yaklaştı. TSE Başkanı, "helal gıda standardı" çalışmalarında son aşamaya gelindiğini açıkladı.
TSE 'Helal Gıda Standardı' çalışmasında sona doğru yaklaştı. TSE Başkanı, "helal gıda standardı" çalışmalarında son aşamaya gelindiğini açıkladı.
Sanal dünya çocukları hipnoz ediyor
Uzun süre TV seyreden çocukların izledikleri karakterlerle özdeşleşmeleri sonucu “başka dünyada yaşama” sürecine yöneldikleri, bu durumun özgüvenleri ve hayata bakış açılarını olumsuz etkilediği bildirildi. Televizyonun, uzun süreli izlemelerde kendine güveni olmayan, bağımlı ve ilgi alanları kısıtlı, “sanal dünyada” yaşama eğilimli birey oluşumuna zemin hazırladığı bildirildi. Adana Numune Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Psikiyatrist Dr. Sümer Öztanrıöver, uzun süre TV seyreden çocukların özendikleri karakterlerle özdeşleşmeleri sonucu “başka dünyada yaşama” sürecine yöneldiklerini, bu durumun özgüvenleri ve hayata bakış açılarını olumsuz etkilediğini söyledi. Televizyonun görsel ve işitsel özelliklerinin hipnoz etkisi meydana getirerek çocukların karşısında hareketsiz kalmasını sağlaması sebebiyle özellikle anneler için “iyi bir bakıcı” işlevi gördüğünü belirten Öztanrıöver, “Bu durumdaki çocukların uslu durup yaramazlık yapmamaları, ailelerin çok işine gelir. Çünkü çocuklarıyla ilgilenmeleri gerekmiyor” dedi. Öztanrıöver, trans haline geçerek pür dikkat kesilen çocukların, seyrettiği her şeyi bilinç altına yerleştirdiklerini ifade ederek, şunları söyledi: “Seyrettikleri hangi tarz ve içerikte program olursa olsun istenilen veya istenilmeyen her türlü mesajı alacaklardır. Programda şiddet varsa şiddeti alıp bunu yaşamında uygulayacaktır. Reklamları seyrediyorsa bunların alınmasını sağlayıp tüketici pozisyonunu güçlendirecek, alınmaması durumunda da çöküntü hali yaşayarak psikolojik boyutta problemler oluşacaktır.” Aşırı televizyon seyretmenin “madde bağımlılığı” etkisi oluşturacağını anlatan Öztanrıöver, şöyle devam etti: “Televizyona baktıkları sürece kendilerini iyi hissediyor, kapatıldığı an sıkıntıya giriyorlar. Bu durum çocukların yanı sıra yetişkinler için de geçerli. Bazen yetişkinler de 'seyrettiğim dizi zihnimi dağıtıyor' diyorlar. Aslında dağıtmıyor, bu durum yorgunluğa ve strese yol açıyor. Madde bağımlılığı gibi etki yaptığı için yalancı mutluluk hali veriyor. Yetişkinler bu durumları kontrol edebilir, ama çocuk ve gençler kendilerini kontrol edemezler.”
Uzun süre TV seyreden çocukların izledikleri karakterlerle özdeşleşmeleri sonucu “başka dünyada yaşama” sürecine yöneldikleri, bu durumun özgüvenleri ve hayata bakış açılarını olumsuz etkilediği bildirildi. Televizyonun, uzun süreli izlemelerde kendine güveni olmayan, bağımlı ve ilgi alanları kısıtlı, “sanal dünyada” yaşama eğilimli birey oluşumuna zemin hazırladığı bildirildi. Adana Numune Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Psikiyatrist Dr. Sümer Öztanrıöver, uzun süre TV seyreden çocukların özendikleri karakterlerle özdeşleşmeleri sonucu “başka dünyada yaşama” sürecine yöneldiklerini, bu durumun özgüvenleri ve hayata bakış açılarını olumsuz etkilediğini söyledi. Televizyonun görsel ve işitsel özelliklerinin hipnoz etkisi meydana getirerek çocukların karşısında hareketsiz kalmasını sağlaması sebebiyle özellikle anneler için “iyi bir bakıcı” işlevi gördüğünü belirten Öztanrıöver, “Bu durumdaki çocukların uslu durup yaramazlık yapmamaları, ailelerin çok işine gelir. Çünkü çocuklarıyla ilgilenmeleri gerekmiyor” dedi. Öztanrıöver, trans haline geçerek pür dikkat kesilen çocukların, seyrettiği her şeyi bilinç altına yerleştirdiklerini ifade ederek, şunları söyledi: “Seyrettikleri hangi tarz ve içerikte program olursa olsun istenilen veya istenilmeyen her türlü mesajı alacaklardır. Programda şiddet varsa şiddeti alıp bunu yaşamında uygulayacaktır. Reklamları seyrediyorsa bunların alınmasını sağlayıp tüketici pozisyonunu güçlendirecek, alınmaması durumunda da çöküntü hali yaşayarak psikolojik boyutta problemler oluşacaktır.” Aşırı televizyon seyretmenin “madde bağımlılığı” etkisi oluşturacağını anlatan Öztanrıöver, şöyle devam etti: “Televizyona baktıkları sürece kendilerini iyi hissediyor, kapatıldığı an sıkıntıya giriyorlar. Bu durum çocukların yanı sıra yetişkinler için de geçerli. Bazen yetişkinler de 'seyrettiğim dizi zihnimi dağıtıyor' diyorlar. Aslında dağıtmıyor, bu durum yorgunluğa ve strese yol açıyor. Madde bağımlılığı gibi etki yaptığı için yalancı mutluluk hali veriyor. Yetişkinler bu durumları kontrol edebilir, ama çocuk ve gençler kendilerini kontrol edemezler.”
Makaleler
Hava Durumu