"Tankla" Arama Sonuçları
Kassam: Onlarca işgal askeri öldürüldü
İslami Direniş Hareketi (Hamas)’ın askeri kanadı durumundaki İzzettin Kassam Tugayları işgal askerlerine yönelik olarak gerçekleştirdikleri muhtelif eylemlerde onlarca işgal askerini öldürdüklerini veya yaraladıklarını, Han Yunus’un güneyinde iki adet Merkava tipi tanklarını ve bir askeri buldozerlerini imha ettiklerini duyurdu.
İslami Direniş Hareketi (Hamas)’ın askeri kanadı durumundaki İzzettin Kassam Tugayları işgal askerlerine yönelik olarak gerçekleştirdikleri muhtelif eylemlerde onlarca işgal askerini öldürdüklerini veya yaraladıklarını, Han Yunus’un güneyinde iki adet Merkava tipi tanklarını ve bir askeri buldozerlerini imha ettiklerini duyurdu.
"İsrail" yenilirken
Şimdi gidişâta bir bakalım. Aşağı yukarı iki aydır, olanca ve orantısız kuvvetiyle saldırıyorlar. Evet, Gazze’nin kuzeyini insandan arındırdı; yıktı ve zırhlılarını, tanklarını, birliklerini soktular. Ama burada tam bir hâkimiyet sağlamış olduğu hâlâ tartışmalı. Han Yunus tarafında ise çatışmalar tekmil şiddeti ile devâm ediyor. Ne tünelleri bulabildi; ne de Hamas’a ağır bir zayiat verdirebildiler. Bu arada kendi kayıpları, her ne kadar saklamak için büyük bir gayret göstermekteyseler de bu kayıpların resmen bildirilen rakamların çok üstünde olduğu anlaşılıyor.
Şimdi gidişâta bir bakalım. Aşağı yukarı iki aydır, olanca ve orantısız kuvvetiyle saldırıyorlar. Evet, Gazze’nin kuzeyini insandan arındırdı; yıktı ve zırhlılarını, tanklarını, birliklerini soktular. Ama burada tam bir hâkimiyet sağlamış olduğu hâlâ tartışmalı. Han Yunus tarafında ise çatışmalar tekmil şiddeti ile devâm ediyor. Ne tünelleri bulabildi; ne de Hamas’a ağır bir zayiat verdirebildiler. Bu arada kendi kayıpları, her ne kadar saklamak için büyük bir gayret göstermekteyseler de bu kayıpların resmen bildirilen rakamların çok üstünde olduğu anlaşılıyor.
Eş büyük şeytan Rusya'dan yeni alçaklık: Tankla yardım tırını ezdiler
Şam yakınlarında bir Rus tankı, Doğu Guta'ya yardım götüren TIR'ı ezdi. Yerel kaynaklar, Bağdat Köprüsü'nde gerçekleşen olayda can kayıpları olduğunu bildiriyor.
Şam yakınlarında bir Rus tankı, Doğu Guta'ya yardım götüren TIR'ı ezdi. Yerel kaynaklar, Bağdat Köprüsü'nde gerçekleşen olayda can kayıpları olduğunu bildiriyor.
Türkiye'den Cerablus'a yönelik 'Fırat Kalkanı' adlı harekât
Türk Silahlı Kuvvetleri Müşterek Özel Görev Kuvveti ve "koalisyon" hava kuvvetleri, Suriye'nin Cerablus bölgesinin IŞİD'den temizlenmesi için askeri harekât başlattı. Türk ordusuna ait tanklar Suriye topraklarına girdi. TSK, harekâta 'Fırat Kalkanı' adını verdi. Harekât çerçevesinde 81 hedefe 294 atış yapıldı.
Türk Silahlı Kuvvetleri Müşterek Özel Görev Kuvveti ve "koalisyon" hava kuvvetleri, Suriye'nin Cerablus bölgesinin IŞİD'den temizlenmesi için askeri harekât başlattı. Türk ordusuna ait tanklar Suriye topraklarına girdi. TSK, harekâta 'Fırat Kalkanı' adını verdi. Harekât çerçevesinde 81 hedefe 294 atış yapıldı.
Saldırılar 14. gününde, katledilen Gazzeli sayısı 352
Siyonist işgal güçlerinin, Gazze'nin doğu bölgesindeki mahallelere kara yönünden tanklarla ve toplarla saldırıları gece boyunca sürdürdükleri, bu bölgede çok sayıda evi ve ekili araziyi hedef aldıkları bildirildi. Saldırıda hedef alınan evlerden biri de Hamas'ın Siyasi Birim üyesi Halil el-Hayye'nin oğlu Usame el-Hayye'nin eviydi. Evinin hedef alındığı saldırıda Usame el-Hayye, eşi ve bir kız, bir de erkek çocuğu şehit edildi.
Siyonist işgal güçlerinin, Gazze'nin doğu bölgesindeki mahallelere kara yönünden tanklarla ve toplarla saldırıları gece boyunca sürdürdükleri, bu bölgede çok sayıda evi ve ekili araziyi hedef aldıkları bildirildi. Saldırıda hedef alınan evlerden biri de Hamas'ın Siyasi Birim üyesi Halil el-Hayye'nin oğlu Usame el-Hayye'nin eviydi. Evinin hedef alındığı saldırıda Usame el-Hayye, eşi ve bir kız, bir de erkek çocuğu şehit edildi.
28 Şubat tanklarına sürgün
28 Şubat'ta Sincan'dan geçen tankların konuşlu olduğu Zırhlı Birlikler Komutanlığı, tanklarıyla birlikte Sivrihisar'a taşınıyor.
28 Şubat'ta Sincan'dan geçen tankların konuşlu olduğu Zırhlı Birlikler Komutanlığı, tanklarıyla birlikte Sivrihisar'a taşınıyor.
Baas güçleri İdlib-Eriha'da pazar yerinde katliam yaptı
Esed askerleri İdlib'e bağlı Eriha’da bir katliama imza attı, bir pazar yerine tankla saldıran Esed askerleri tam anlamıyla bir katliama imza attı. Sivillerin kaldığı pazar yerine yapılan saldırıda 20'den fazla insan katledildi.
Esed askerleri İdlib'e bağlı Eriha’da bir katliama imza attı, bir pazar yerine tankla saldıran Esed askerleri tam anlamıyla bir katliama imza attı. Sivillerin kaldığı pazar yerine yapılan saldırıda 20'den fazla insan katledildi.
Suriye'de tanklar şimdi de cesetleri eziyor
Suriye'de pazar günü en az 11 kişi Esad güçlerinin saldırısında hayatını kaybetti. Bölgeden gelen videolarda tankların cesetleri ezdiği görülüyor.
Suriye'de pazar günü en az 11 kişi Esad güçlerinin saldırısında hayatını kaybetti. Bölgeden gelen videolarda tankların cesetleri ezdiği görülüyor.
Suriye'de katliam gecesi: 115 ölü
Suriye'de Esad'a bağlı güvenlik güçleri, akşam Humus'a bağlı Hula kasabasına tanklarla operasyon düzenledi. Humus'taki saldırıda 76 kişi, genelde ise 115 kişi hayatını kaybetti
Suriye'de Esad'a bağlı güvenlik güçleri, akşam Humus'a bağlı Hula kasabasına tanklarla operasyon düzenledi. Humus'taki saldırıda 76 kişi, genelde ise 115 kişi hayatını kaybetti
Baas rejiminden Humus'a duvar zulmü
Esed güçlerinin, keskin nişancılar ve tanklarla haftalarca katliam düzenledikleri Humus’ta muhaliflerin kalesi haline gelen Bab Amro mahallesinin etrafına bu kez duvar ördü.
Esed güçlerinin, keskin nişancılar ve tanklarla haftalarca katliam düzenledikleri Humus’ta muhaliflerin kalesi haline gelen Bab Amro mahallesinin etrafına bu kez duvar ördü.
Tanklar yürüdüğünde ne demişti?
Fethullah Gülen, 29 Mart 1997'de Samanyolu TV'de yaptığı konuşmada ''Asker Anayasal yetkisini kullandı'' diyordu. Gülen, yine 16 Nisan 1997'de Kanal D'den Yalçın Doğan'a verdiği röportajda da askerlerin anayasanın kendilerine verdiği yetkiyi kullandıklarını öne sürmüştü.
Fethullah Gülen, 29 Mart 1997'de Samanyolu TV'de yaptığı konuşmada ''Asker Anayasal yetkisini kullandı'' diyordu. Gülen, yine 16 Nisan 1997'de Kanal D'den Yalçın Doğan'a verdiği röportajda da askerlerin anayasanın kendilerine verdiği yetkiyi kullandıklarını öne sürmüştü.
Kısaca 28 Şubat darbesi
Türkiye'yi 28 Şubat'a götüren süreç 1997'de askerlerin Sincan'da tankları yürütmesiyle başladı.
Türkiye'yi 28 Şubat'a götüren süreç 1997'de askerlerin Sincan'da tankları yürütmesiyle başladı.
Suriye'den yürek yakan feryatlar (HABER - VİDEO)
Annan Planı için 10 Nisan'a kadar mühlet alan Esed yönetimi Suriye halkını katletmeye ve şehirleri bombalamaya devam ediyor. AA muhabirinin görgü tanıklarından edindiği bilgiye göre, ordu birlikleri tanklarla Fua köyüne 7 kilometre uzaklıktaki Taftanaz kasabasına saldırdı ve onlarca kişiyi öldürdü.
Annan Planı için 10 Nisan'a kadar mühlet alan Esed yönetimi Suriye halkını katletmeye ve şehirleri bombalamaya devam ediyor. AA muhabirinin görgü tanıklarından edindiği bilgiye göre, ordu birlikleri tanklarla Fua köyüne 7 kilometre uzaklıktaki Taftanaz kasabasına saldırdı ve onlarca kişiyi öldürdü.
Direnişin merkezi Hama'da yüzlerce çocuk yetim kaldı
Suriye ordusunun direnişin merkezi Hama’yı tanklarla kuşatıp, sivilleri katletmesinden sonra çok sayıda çocuğun yetim kaldığı bildirildi.
Suriye ordusunun direnişin merkezi Hama’yı tanklarla kuşatıp, sivilleri katletmesinden sonra çok sayıda çocuğun yetim kaldığı bildirildi.
Suriye ordusu tanklarla Humus'a girdi
Suriye'de 20 gündür yoğun bombardıman altındaki Humus'ta muhaliflerin kalesi konumundaki Bab-ı Amr'a tankların girdiği bildiriliyor.
Suriye'de 20 gündür yoğun bombardıman altındaki Humus'ta muhaliflerin kalesi konumundaki Bab-ı Amr'a tankların girdiği bildiriliyor.
Suriye rejimi, Humus'a tanklarla saldırdı: En az 14 ölü
Suriye'nin orta kesimlerindeki Humus kentinde güvenlik güçlerinin açtığı ateşte ölenlerin sayısı 14'e çıktı.
Suriye'nin orta kesimlerindeki Humus kentinde güvenlik güçlerinin açtığı ateşte ölenlerin sayısı 14'e çıktı.
Hama'da bir haftadır katliam yapılıyor
Suriye tankları 6 gündür kuşatma altındaki Hama şehrini dün yeniden vurdu. Tankların meskûn bölgeleri hedef aldığı 700 bin nüfuslu şehirde saldırıların başladığı pazar gününden beri ölü sayısının 250'yi bulmuş olabileceği belirtiliyor. Bir görgü tanığı Hama'daki vahşeti, "İnsanlar sokaklarda yürürken adeta koyun gibi katlediliyor." sözleriyle anlattı.
Suriye tankları 6 gündür kuşatma altındaki Hama şehrini dün yeniden vurdu. Tankların meskûn bölgeleri hedef aldığı 700 bin nüfuslu şehirde saldırıların başladığı pazar gününden beri ölü sayısının 250'yi bulmuş olabileceği belirtiliyor. Bir görgü tanığı Hama'daki vahşeti, "İnsanlar sokaklarda yürürken adeta koyun gibi katlediliyor." sözleriyle anlattı.
Baas rejimi katliamı sürdürüyor: Humus kan gölü
Suriye’deki rejim karşıtı protestoları bastırmak isteyen ordu, Dera ve Humus kentlerindeki yerleşim bölgelerini tank ateşine tuttu. Saldırılarda en az 19 kişi öldü. İnsan hakları aktivistlerinin verdiği bilgiye göre, olaylarda en az 19 kişi öldü.Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad iktidarını tehdit eden protesto gösterilerini kırmak için güvenlik güçlerinin yol açtığı şiddet olayları, dün protesto hareketinin merkezi olan Dera kentinde yoğunluk kazandı. Suriye İnsan Hakları Ulusal Örgütü Başkanı Ammar Kurabi, Dera’nın yaklaşık 60 km kuzeybatısındaki Harra kasabasında 13 kişinin öldüğünü bildirdi. Kurabi, ölenler arasında bir çocuk ve bir hemşirenin bulunduğunu belirtti. Reuters'a konuşan bir insan hakları aktivisti, tankların Suriye'nin en büyük üçüncü kenti Humus'taki bir mahalleyi bombalaması sonucu ise en az 5 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Kentte ayrıca keskin nişancılar tarafından vurulan bir kişinin daha öldüğü belirtildi. Öte yandna Suriye'nin en büyük ikinci kenti Halep'te binlerce üniversite öğrencisi protesto gösterisi düzenledi. Güvenlik güçleri yurtların önünde gece toplanmaya başlayan öğrencileri sopalarla dağıttı. Protestocu öğrenciler ordunun Dera, Humus ve Banyas kentlerindeki kuşatmasının sona ermesini talep etti.
Suriye’deki rejim karşıtı protestoları bastırmak isteyen ordu, Dera ve Humus kentlerindeki yerleşim bölgelerini tank ateşine tuttu. Saldırılarda en az 19 kişi öldü. İnsan hakları aktivistlerinin verdiği bilgiye göre, olaylarda en az 19 kişi öldü.Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad iktidarını tehdit eden protesto gösterilerini kırmak için güvenlik güçlerinin yol açtığı şiddet olayları, dün protesto hareketinin merkezi olan Dera kentinde yoğunluk kazandı. Suriye İnsan Hakları Ulusal Örgütü Başkanı Ammar Kurabi, Dera’nın yaklaşık 60 km kuzeybatısındaki Harra kasabasında 13 kişinin öldüğünü bildirdi. Kurabi, ölenler arasında bir çocuk ve bir hemşirenin bulunduğunu belirtti. Reuters'a konuşan bir insan hakları aktivisti, tankların Suriye'nin en büyük üçüncü kenti Humus'taki bir mahalleyi bombalaması sonucu ise en az 5 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Kentte ayrıca keskin nişancılar tarafından vurulan bir kişinin daha öldüğü belirtildi. Öte yandna Suriye'nin en büyük ikinci kenti Halep'te binlerce üniversite öğrencisi protesto gösterisi düzenledi. Güvenlik güçleri yurtların önünde gece toplanmaya başlayan öğrencileri sopalarla dağıttı. Protestocu öğrenciler ordunun Dera, Humus ve Banyas kentlerindeki kuşatmasının sona ermesini talep etti.
Suriyeli muhalifler: Esad Moğollar gibi saldırıyor
Suriyeli muhaliflerin İstanbul buluşmasında öğleden sonraki oturumda Suriyeli Kürtlerin temsilcileri isteklerini aktardı. Suriye'de günlerdir devam eden eylemler ve gelinen noktanın tartışıldığı konferansın öğleden sonraki ikinci bölümünde Suriyeli Kürtler söz aldı. Mücadelelerini anlatan Kürtler talaplerini de sıraladı. KÜRTLER TALEPLERİNİ SIRALADI İstanbul Grand Cevahir otelindeki konferansta konuşan Kürt liderlerden Rabban Ramazan, Suriye’nin farklı yerlerinde rejim karşıtı mücadele eden kardeşlerinin mücadelelerini desteklediklerini ve demokratik bir Suriye için mücadele ettiklerini söyledi. Rejimin ‘korkutma’ siyaseti uyguladığını ve muhalifleri bastırmak için komplo teorisi ürettiğini dile getiren Ramazan, “Suriye İçişleri Bakanlığı’nın el Muhaberat ile birlikte muhaliflere yönelik operasyon yapmasının durdurulmasını talep ediyoruz” ifadesini kullandı. Ramazan şunları söyledi: "Hapishanelerde binlerce insan suçsuz esir tutuluyor. Bugün de aynı siyaset uygulanıyor ve göstericiler öldürülüyor. Suriye’de hükümet rejimden bağımsız değildir. Halk yönetime katılmak istiyor; Kürtlere, Türkmenlere, Asurilere uygulanan ayrımcı politikaların sonlandırılmasını istiyor" Ramazan taleplerini ise şu şekilde sıraladı: “Talebimiz gösterilere izin verilmesidir, gösterilerde öldürülenler ‘şehit’ olarak kabul edilsin, askeri mahkemeler kaldırılsın, siyasi suçlarla ilgili dosyalar kapatılsın, grev, medya ve siyasi partilere izin verecek kanuni düzenlemeler yapılarak çok partili sisteme geçilsin, şu an yapılan tutuklamalar ile ilgili kamuoyu bilgilendirilsin, Anayasa’daki 8. madde ortadan kaldırılsın, böylece, Suriye devletinin Kürtler, Türkmenler ve Süryanilere farklı etnik ve dini ayrımcılığı da kalkacak. VAROL: REFORM YAPACAK GÜCÜN YOKSA GÖREVİ BIRAK Konferansta konuşan yazar Ahmer Varol ise Suriye’de adaletin uygulanması ve katillerin cezalandırılması gerektiğinin altını çizdi. Varol, “Yönetimden katillerin bulunmasını istiyoruz; ancak katillerin başında bizzat Beşar Esad’ın kardeşi bulunuyor. Esad kardeşine ceza verebilir mi" şeklinde konuştu. Varol gerçek anlamda reformun halkı ikna edecek şekilde yapılması gerektiğinin de altını çizdi. Suriye’nin Filistin siyasetine de dikkat çeken Varol, “Bu ülkenin, Filistin’e yardım ediyor diye halkına zulmetmesine izin veremeyiz,” ifadesini kullandı. Son olarak Varol bir takım menfaat hesaplarından dolayı Suriye yönetimi ile çıkar ilşkilerinin korunması gerektiğini savunan yaklaşımların kabul edilemez olduğunun altını çizdi ve Türkiye ile İran’ın politikasını yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ekledi. MÜNİR: HAPİSANELERDE DOĞAN ÇOCUKLARIN SUÇU NE? Suriyeli bayan temsilci Azad Münir “Suriye rejimi kadın ve erkeklere zulüm açısından eşit davranıyor, Suriye’de kadına da erkeğe de aynı şekilde işkence ediliyor” dedi. Çocukların dahi işkencelere maruz kaldığını dile getiren Münir, yıllar geçmesine rağmen işkencelerin azalmadığının altını çizdi. Suriye’de kadınların büyük bedeller ödediğini dile getiren Münir; Suriye polisinin gözaltına almak istediği erkeği bulamadığı zaman hanımını esir aldığını ve rehine olarak kullandığını belirtti. Birçok çocuğun hapishanelerde, yine bir o kadarının da ülkelerinin dışında doğduğunu hatırlatan Münir; “bu zulmü bu insanlara neden çektirdiler, niçin 13 yaşındayken ben vatanıma özlemlerimi yazdım ve niçin yazdıklarımdan dolayı Suriye’deki akrabalarım sorgulandı” sorularını yöneltti. Sorulması gereken çok sorular olduğunu dile getiren Münir, “ben konuşurken masun insanlar tanklar ile bombalanıyor, biz hiçbir şey yapamıyoruz. Bu tahammül edilemez bir şey. Ben hürriyetimi istiyorum ve vatanıma girme izni istiyorum,” dedi. MECİT: ESAD MOĞOLLAR GİBİ SALDIRDI Mecit kabileleri şeyhi Abdulrahim Mecit, Suriye’de farklı kabilelerin taleplerine Esad rejimini cevap vermeye çağırdıklarını; ancak Beşar Esad’ın ve Baas Partisi’nin taleplerine kulak asmadıklarını dile getirdi. Esad’ın taleplere katliamlar yaparak cevap verdiğini dile getiren Mecit, “Humus’ta Baas güçleri Moğollar gibi saldırdılar” dedi. Suriye yönetiminin gösterilerde ölen insanların bedenlerini ailelerine vermemek için toplu mezarlara gömeceklerini açıklayan Mecit; rejimin alenen halkını katlettiğini belirtti. Türkiye’ye seslenen Mecit, Baas rejimi üzerine baskı yapılmasını ve katliamlara son verilmesini için adım atılmasını istedi. Son olarak Mecit, “Peygamberimizin Hira Mağarası’nda dediği gibi ‘ biz ikimiz değiliz; üçüncümüz Allah’” diyerek sözlerini sonlandırdı. ABDURRAHMAN: ÖZGÜR SEÇİMLER İSTİYORUZ Antakya’da mülteci olarak bulunan Suriye İnsan Hakları Örgütünden Abdulhaviz Abdurrahman, Suriye’deki rejimin Cuma gününden beri yüzlerce kişiyi öldürdüğünü hatırlatarak, Baas güçlerinin tam anlamıyla katliam gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi. Suriye’de yaralıların sayısının bini geçtiğini ifade eden Abdurrahman, Suriye’de yolsuzlukların da devam ettiğini ifade etti. Abdurrahman taleplerini şöyle sıraladı: Suriye’de halkın taleplerine karşılık verilerek Baas tekelinin sonlandırılması Siyasi ve fikir suçlularının serbest bırakılması Kürtlere siyasi hakların verilmesi Belediye ve özgür seçimler için düzenleme yapılması TÜRKMENLER: REJİMİN ADIMLARI OLUMLU AMA YETERSİZ Suriye Türkmen Topluluğu temsilcisi Tarık Cevizci, Suriye Türklerinin şiddete başvuranları kınadıklarını dile getirdi. Vatanı yıkmanın ihanet olduğunu belirten Cevizci, gösterilere güvenlik güçlerinin tutumunun yanlış olduğunu sözlerine ekledi. Cevizci, rejim tarafından alınan son adımların olumlu ancak yeterli olmadığını dile getirdi. SİİDE: SURİYE REJİMİ MEŞRUİYETİNİ KAYBETMEDİ Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezinden Kürt araştırmacı Abdulbasık Siide “Suriye rejimi meşruiyetini kaybetmedi; zaten yoktu. Bu rejim askeri darbe ile yönetimi devraldı ve Baba Esad kendisi ile devrim yapanlara karşı devrim yaptı” dedi. Siide, “halk vatanında tam bir yabancılaşma içerisindedir” diyerek yöneticilerin kim olduğu noktasında halkın kafasında soru işaretleri olduğunu hatırlattı. “Suriye’de temel sorun baskı rejimidir, Suriye’de bir vatandaş havaalanına gittiğinde suçlu muamelesi görüyor,” diyen Siide, Baas ideolojisinin halktan tamamen koptuğunu sözlerine ekledi. Siide, Suriye ordusu içerisinde de mezhepsel bir sorun olduğunu hatırlattı ve rejimin güçlü kalabilmek için orduyu kullandığını sözlerine ekledi. Esad’a da seslenen Siide, “yönetemiyorum diyorsan görevi bırak” çağrısı yaptı. KİMLER KATILIYOR? Katılımcılar arasında Suriye İslam Alimleri Birliği Başkanı Şeyh Muhammed el Sabuni, Ahmet Ramazan, Müslüman Kardeşler Genel Sekreteri Muhammed Şıfki, Suriye İnsan Hakları Örgütü Başkanı Velid Saffur başta olmak üzere dünyanın birçok yerinden Suriyeli temsilciler katılıyor.
Suriyeli muhaliflerin İstanbul buluşmasında öğleden sonraki oturumda Suriyeli Kürtlerin temsilcileri isteklerini aktardı. Suriye'de günlerdir devam eden eylemler ve gelinen noktanın tartışıldığı konferansın öğleden sonraki ikinci bölümünde Suriyeli Kürtler söz aldı. Mücadelelerini anlatan Kürtler talaplerini de sıraladı. KÜRTLER TALEPLERİNİ SIRALADI İstanbul Grand Cevahir otelindeki konferansta konuşan Kürt liderlerden Rabban Ramazan, Suriye’nin farklı yerlerinde rejim karşıtı mücadele eden kardeşlerinin mücadelelerini desteklediklerini ve demokratik bir Suriye için mücadele ettiklerini söyledi. Rejimin ‘korkutma’ siyaseti uyguladığını ve muhalifleri bastırmak için komplo teorisi ürettiğini dile getiren Ramazan, “Suriye İçişleri Bakanlığı’nın el Muhaberat ile birlikte muhaliflere yönelik operasyon yapmasının durdurulmasını talep ediyoruz” ifadesini kullandı. Ramazan şunları söyledi: "Hapishanelerde binlerce insan suçsuz esir tutuluyor. Bugün de aynı siyaset uygulanıyor ve göstericiler öldürülüyor. Suriye’de hükümet rejimden bağımsız değildir. Halk yönetime katılmak istiyor; Kürtlere, Türkmenlere, Asurilere uygulanan ayrımcı politikaların sonlandırılmasını istiyor" Ramazan taleplerini ise şu şekilde sıraladı: “Talebimiz gösterilere izin verilmesidir, gösterilerde öldürülenler ‘şehit’ olarak kabul edilsin, askeri mahkemeler kaldırılsın, siyasi suçlarla ilgili dosyalar kapatılsın, grev, medya ve siyasi partilere izin verecek kanuni düzenlemeler yapılarak çok partili sisteme geçilsin, şu an yapılan tutuklamalar ile ilgili kamuoyu bilgilendirilsin, Anayasa’daki 8. madde ortadan kaldırılsın, böylece, Suriye devletinin Kürtler, Türkmenler ve Süryanilere farklı etnik ve dini ayrımcılığı da kalkacak. VAROL: REFORM YAPACAK GÜCÜN YOKSA GÖREVİ BIRAK Konferansta konuşan yazar Ahmer Varol ise Suriye’de adaletin uygulanması ve katillerin cezalandırılması gerektiğinin altını çizdi. Varol, “Yönetimden katillerin bulunmasını istiyoruz; ancak katillerin başında bizzat Beşar Esad’ın kardeşi bulunuyor. Esad kardeşine ceza verebilir mi" şeklinde konuştu. Varol gerçek anlamda reformun halkı ikna edecek şekilde yapılması gerektiğinin de altını çizdi. Suriye’nin Filistin siyasetine de dikkat çeken Varol, “Bu ülkenin, Filistin’e yardım ediyor diye halkına zulmetmesine izin veremeyiz,” ifadesini kullandı. Son olarak Varol bir takım menfaat hesaplarından dolayı Suriye yönetimi ile çıkar ilşkilerinin korunması gerektiğini savunan yaklaşımların kabul edilemez olduğunun altını çizdi ve Türkiye ile İran’ın politikasını yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ekledi. MÜNİR: HAPİSANELERDE DOĞAN ÇOCUKLARIN SUÇU NE? Suriyeli bayan temsilci Azad Münir “Suriye rejimi kadın ve erkeklere zulüm açısından eşit davranıyor, Suriye’de kadına da erkeğe de aynı şekilde işkence ediliyor” dedi. Çocukların dahi işkencelere maruz kaldığını dile getiren Münir, yıllar geçmesine rağmen işkencelerin azalmadığının altını çizdi. Suriye’de kadınların büyük bedeller ödediğini dile getiren Münir; Suriye polisinin gözaltına almak istediği erkeği bulamadığı zaman hanımını esir aldığını ve rehine olarak kullandığını belirtti. Birçok çocuğun hapishanelerde, yine bir o kadarının da ülkelerinin dışında doğduğunu hatırlatan Münir; “bu zulmü bu insanlara neden çektirdiler, niçin 13 yaşındayken ben vatanıma özlemlerimi yazdım ve niçin yazdıklarımdan dolayı Suriye’deki akrabalarım sorgulandı” sorularını yöneltti. Sorulması gereken çok sorular olduğunu dile getiren Münir, “ben konuşurken masun insanlar tanklar ile bombalanıyor, biz hiçbir şey yapamıyoruz. Bu tahammül edilemez bir şey. Ben hürriyetimi istiyorum ve vatanıma girme izni istiyorum,” dedi. MECİT: ESAD MOĞOLLAR GİBİ SALDIRDI Mecit kabileleri şeyhi Abdulrahim Mecit, Suriye’de farklı kabilelerin taleplerine Esad rejimini cevap vermeye çağırdıklarını; ancak Beşar Esad’ın ve Baas Partisi’nin taleplerine kulak asmadıklarını dile getirdi. Esad’ın taleplere katliamlar yaparak cevap verdiğini dile getiren Mecit, “Humus’ta Baas güçleri Moğollar gibi saldırdılar” dedi. Suriye yönetiminin gösterilerde ölen insanların bedenlerini ailelerine vermemek için toplu mezarlara gömeceklerini açıklayan Mecit; rejimin alenen halkını katlettiğini belirtti. Türkiye’ye seslenen Mecit, Baas rejimi üzerine baskı yapılmasını ve katliamlara son verilmesini için adım atılmasını istedi. Son olarak Mecit, “Peygamberimizin Hira Mağarası’nda dediği gibi ‘ biz ikimiz değiliz; üçüncümüz Allah’” diyerek sözlerini sonlandırdı. ABDURRAHMAN: ÖZGÜR SEÇİMLER İSTİYORUZ Antakya’da mülteci olarak bulunan Suriye İnsan Hakları Örgütünden Abdulhaviz Abdurrahman, Suriye’deki rejimin Cuma gününden beri yüzlerce kişiyi öldürdüğünü hatırlatarak, Baas güçlerinin tam anlamıyla katliam gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi. Suriye’de yaralıların sayısının bini geçtiğini ifade eden Abdurrahman, Suriye’de yolsuzlukların da devam ettiğini ifade etti. Abdurrahman taleplerini şöyle sıraladı: Suriye’de halkın taleplerine karşılık verilerek Baas tekelinin sonlandırılması Siyasi ve fikir suçlularının serbest bırakılması Kürtlere siyasi hakların verilmesi Belediye ve özgür seçimler için düzenleme yapılması TÜRKMENLER: REJİMİN ADIMLARI OLUMLU AMA YETERSİZ Suriye Türkmen Topluluğu temsilcisi Tarık Cevizci, Suriye Türklerinin şiddete başvuranları kınadıklarını dile getirdi. Vatanı yıkmanın ihanet olduğunu belirten Cevizci, gösterilere güvenlik güçlerinin tutumunun yanlış olduğunu sözlerine ekledi. Cevizci, rejim tarafından alınan son adımların olumlu ancak yeterli olmadığını dile getirdi. SİİDE: SURİYE REJİMİ MEŞRUİYETİNİ KAYBETMEDİ Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezinden Kürt araştırmacı Abdulbasık Siide “Suriye rejimi meşruiyetini kaybetmedi; zaten yoktu. Bu rejim askeri darbe ile yönetimi devraldı ve Baba Esad kendisi ile devrim yapanlara karşı devrim yaptı” dedi. Siide, “halk vatanında tam bir yabancılaşma içerisindedir” diyerek yöneticilerin kim olduğu noktasında halkın kafasında soru işaretleri olduğunu hatırlattı. “Suriye’de temel sorun baskı rejimidir, Suriye’de bir vatandaş havaalanına gittiğinde suçlu muamelesi görüyor,” diyen Siide, Baas ideolojisinin halktan tamamen koptuğunu sözlerine ekledi. Siide, Suriye ordusu içerisinde de mezhepsel bir sorun olduğunu hatırlattı ve rejimin güçlü kalabilmek için orduyu kullandığını sözlerine ekledi. Esad’a da seslenen Siide, “yönetemiyorum diyorsan görevi bırak” çağrısı yaptı. KİMLER KATILIYOR? Katılımcılar arasında Suriye İslam Alimleri Birliği Başkanı Şeyh Muhammed el Sabuni, Ahmet Ramazan, Müslüman Kardeşler Genel Sekreteri Muhammed Şıfki, Suriye İnsan Hakları Örgütü Başkanı Velid Saffur başta olmak üzere dünyanın birçok yerinden Suriyeli temsilciler katılıyor.
Makaleler
Hava Durumu