"Toplumlar" Arama Sonuçları
Ahlaki Enkaza Dönüşen Hayatlarımız / Toplumlarımız
"İdeolojik-ırkçı-sömürgeci inşa ürünü olan bilgi’nin, fikirlerin, felsefe’nin kavram ve kurumların, bir toplumun dünya görüşüne, hayat tarzına uygun olup olmadığı düşünülmeden, hazır-paketlenmiş halde ithal edilmesi, ilgili toplumların/toplumun ontolojik/epistemolojik yok oluşuna işaret eder…"
"İdeolojik-ırkçı-sömürgeci inşa ürünü olan bilgi’nin, fikirlerin, felsefe’nin kavram ve kurumların, bir toplumun dünya görüşüne, hayat tarzına uygun olup olmadığı düşünülmeden, hazır-paketlenmiş halde ithal edilmesi, ilgili toplumların/toplumun ontolojik/epistemolojik yok oluşuna işaret eder…"
Günün ayeti
"İbrahim'de ve onun beraberinde bulunanlarda sizin için güzel bir örnek vardır. Hani onlar toplumlarına demişlerdi ki: "Biz sizden ve sizin Allah'tan başka taptıklarınızdan beriyiz..."
"İbrahim'de ve onun beraberinde bulunanlarda sizin için güzel bir örnek vardır. Hani onlar toplumlarına demişlerdi ki: "Biz sizden ve sizin Allah'tan başka taptıklarınızdan beriyiz..."
Bütün Rasûller, Toplumlarını Tuğyana Sürükleyip En Fazla Yozlaştıran İfsad Sebebini Islah Üzerinden Tevhide Davet Etmişlerdir (VİDEO)
İLKAV Cuma Konferansında konuşan Mehmet Pamak, bütün Rasûllerin, toplumlarını tuğyana sürükleyip en fazla yozlaştıran ifsad sebebini ıslah üzerinden tevhide davet ettiklerini vurguladı.
İLKAV Cuma Konferansında konuşan Mehmet Pamak, bütün Rasûllerin, toplumlarını tuğyana sürükleyip en fazla yozlaştıran ifsad sebebini ıslah üzerinden tevhide davet ettiklerini vurguladı.
Bütün Rasûller, toplumlarını tuğyana sürükleyip en fazla yozlaştıran ifsad sebebini ıslah üzerinden tevhide davet etmişlerdir (VİDEO)
İLKAV Cuma Konferansı: Bütün Rasûller, Toplumlarını Tuğyana Sürükleyip En Fazla Yozlaştıran İfsad Sebebini Islah Üzerinden Tevhide Davet Etmişlerdir - Mehmet Pamak
İLKAV Cuma Konferansı: Bütün Rasûller, Toplumlarını Tuğyana Sürükleyip En Fazla Yozlaştıran İfsad Sebebini Islah Üzerinden Tevhide Davet Etmişlerdir - Mehmet Pamak
Tünelin ucu…
Tarihî tercübe, "İsrail’de" hâkim trend haline gelen bu durumun, devletin ömrünü de kısaltacağını gösteriyor. “Nasıl”ını ve “niçin”ini görebilmek için, biraz tarih bilgisi yeterli. Nitekim aklı başında "İsrailli" tarihçiler ve sosyal bilimciler, göz önünde duran bu hakikati kendi toplumlarına duyurmaya çalışıyor. Ancak onların çabaları da gürültülü hezeyanların ve faşizm nöbetlerinin içinde kaybolup gidiyor.
Tarihî tercübe, "İsrail’de" hâkim trend haline gelen bu durumun, devletin ömrünü de kısaltacağını gösteriyor. “Nasıl”ını ve “niçin”ini görebilmek için, biraz tarih bilgisi yeterli. Nitekim aklı başında "İsrailli" tarihçiler ve sosyal bilimciler, göz önünde duran bu hakikati kendi toplumlarına duyurmaya çalışıyor. Ancak onların çabaları da gürültülü hezeyanların ve faşizm nöbetlerinin içinde kaybolup gidiyor.
Günün âyeti
"İbrahim'de ve onun beraberinde bulunanlarda sizin için güzel bir örnek vardır. Hani onlar toplumlarına demişlerdi ki: "Biz sizden ve sizin Allah'tan başka taptıklarınızdan beriyiz..."
"İbrahim'de ve onun beraberinde bulunanlarda sizin için güzel bir örnek vardır. Hani onlar toplumlarına demişlerdi ki: "Biz sizden ve sizin Allah'tan başka taptıklarınızdan beriyiz..."
Çeviri kavramlarla sığınmacı düşmanlığı
Göç araştırmacısı Maastricht Üniversitesi’nden Prof. Hein de Haas Avrupa ülkelerinde 2016’da zirveye ulaşan göç karşıtlığını “ istila miti” kavramıyla açıklamıştı. Bunu bir iklim olarak değerlendirip, “istila” içeriğinin de Hristiyanlık-Müslümanlık ekseninden ziyade, Avrupa toplumlarının din ile irtibatını göz önünde bulundurularak, “zengin ülkelerin, yoksul ülkeler tarafından istilâ edildiği”ne çevrildiğine dikkat çekmişti.
Göç araştırmacısı Maastricht Üniversitesi’nden Prof. Hein de Haas Avrupa ülkelerinde 2016’da zirveye ulaşan göç karşıtlığını “ istila miti” kavramıyla açıklamıştı. Bunu bir iklim olarak değerlendirip, “istila” içeriğinin de Hristiyanlık-Müslümanlık ekseninden ziyade, Avrupa toplumlarının din ile irtibatını göz önünde bulundurularak, “zengin ülkelerin, yoksul ülkeler tarafından istilâ edildiği”ne çevrildiğine dikkat çekmişti.
Bugünün Âd ve Semûd Toplumları, Firavun Düzenleri (VİDEO)
Cuma hutbesi: Bugünün Âd ve Semûd Toplumları, Firavun Düzenleri - Şükrü Hüseyinoğlu - Kur'an Nesli İlim ve Dâvet Merkezi - 26 Zilhicce 1442 / 6 Ağustos 2021
Cuma hutbesi: Bugünün Âd ve Semûd Toplumları, Firavun Düzenleri - Şükrü Hüseyinoğlu - Kur'an Nesli İlim ve Dâvet Merkezi - 26 Zilhicce 1442 / 6 Ağustos 2021
Cahiliye Hükmüyle Hükmolunmayı Tercih Eden Toplumlar (VİDEO)
Cuma Hutbesi: Cahiliye Hükmüyle Hükmolunmayı Tercih Eden Toplumlar - Kur'an Nesli İlim ve Dâvet Merkezi - Şükrü Hüseyinoğlu
Cuma Hutbesi: Cahiliye Hükmüyle Hükmolunmayı Tercih Eden Toplumlar - Kur'an Nesli İlim ve Dâvet Merkezi - Şükrü Hüseyinoğlu
Dirilere menkıbe, ölülere kıssa
İşte bugün maalesef, kendilerini İslam’a nisbet eden toplumlar arasında yaygın dinî kültür “menkıbe kültürü”dür. İnşallah aşağıda bunu son yıllarda bütün toplumun ve hatta İslami kesimlerin dahi algısını belirleyen bir örnek üzerinden müşahhaslaştırmaya çalışacağız.
İşte bugün maalesef, kendilerini İslam’a nisbet eden toplumlar arasında yaygın dinî kültür “menkıbe kültürü”dür. İnşallah aşağıda bunu son yıllarda bütün toplumun ve hatta İslami kesimlerin dahi algısını belirleyen bir örnek üzerinden müşahhaslaştırmaya çalışacağız.
Çok anlamlı bir soru: Hangi Macron’a kızmalı?
Türkiye değişik birimleriyle Macron Fransa’sının İslam hakkındaki bu projesine ‘çok sert’ tepki göstermiş. Dışişleri Bakanlığı Macron’a ‘haddini’ hatırlatarak, anlamı ‘barış’ olan yüce dinimizi ‘aydınlatma’ bahanesiyle yanlış ve çarpık yaklaşımlara konu etmenin hiç kimsenin haddine olmadığı uyarısında bulunmuş. Sözde ‘aydınlatma’ bahaneleriyle ‘Avrupa İslamı’, ‘Fransa İslamı’ gibi kavramlar ortaya atarak göçmen toplumları disiplin altına alabileceğini zannetmek insani ve hukuki mülahazaların aksi yönde hareket etmek olurmuş. Herkesin inançlarını yaşarken alacağı din hizmeti ve benimsediği dinî anlayışı, devletlerin yasalarla belirleme hakkı olmazmış. Demek ki Türkiye’de işler hiç böyle işlemiyormuş!
Türkiye değişik birimleriyle Macron Fransa’sının İslam hakkındaki bu projesine ‘çok sert’ tepki göstermiş. Dışişleri Bakanlığı Macron’a ‘haddini’ hatırlatarak, anlamı ‘barış’ olan yüce dinimizi ‘aydınlatma’ bahanesiyle yanlış ve çarpık yaklaşımlara konu etmenin hiç kimsenin haddine olmadığı uyarısında bulunmuş. Sözde ‘aydınlatma’ bahaneleriyle ‘Avrupa İslamı’, ‘Fransa İslamı’ gibi kavramlar ortaya atarak göçmen toplumları disiplin altına alabileceğini zannetmek insani ve hukuki mülahazaların aksi yönde hareket etmek olurmuş. Herkesin inançlarını yaşarken alacağı din hizmeti ve benimsediği dinî anlayışı, devletlerin yasalarla belirleme hakkı olmazmış. Demek ki Türkiye’de işler hiç böyle işlemiyormuş!
Toplumlar nasıl çöker ve yükselirler?
Çökmeye başlayan bu ülkelerin o günkü yöneticilerinin ve toplumlarının zihniyetlerine, yaşam tarzına ve birbirleriyle olan ilişkilerine bakıldığında genellikle şu manzara ile karşılaşırsınız: Gösteriş, riyakarlık, gurur, kibir ve yalakalık...
Çökmeye başlayan bu ülkelerin o günkü yöneticilerinin ve toplumlarının zihniyetlerine, yaşam tarzına ve birbirleriyle olan ilişkilerine bakıldığında genellikle şu manzara ile karşılaşırsınız: Gösteriş, riyakarlık, gurur, kibir ve yalakalık...
Kapitalist tuğyanın ifsad ve köleleştirme politikalarına "Lâ" diyoruz
Kur'an Nesli İlim Merkezi, kapitalist tuğyanın "Sevgililer Günü" adı altında toplumlara yönelik ifsad ve köleleştirme politikalarını red ve tel'in eden bir açıklama yayınladı.
Kur'an Nesli İlim Merkezi, kapitalist tuğyanın "Sevgililer Günü" adı altında toplumlara yönelik ifsad ve köleleştirme politikalarını red ve tel'in eden bir açıklama yayınladı.
Tek dişi kalmış canavara takma diş olmak
Peki günümüz batı menşeli yönetimlere alıştırılmış toplumumuz bu ilahi emrin farkında değil midir de Batıyı veli edinmiş, kendi toplumları ve vatanları üzerinde tasarruf sahibi kılmış ve bu halleriyle de ayetin devamına binaen zalim olmuş olan yöneticilerini veli edinmeye devam etmektedirler?
Peki günümüz batı menşeli yönetimlere alıştırılmış toplumumuz bu ilahi emrin farkında değil midir de Batıyı veli edinmiş, kendi toplumları ve vatanları üzerinde tasarruf sahibi kılmış ve bu halleriyle de ayetin devamına binaen zalim olmuş olan yöneticilerini veli edinmeye devam etmektedirler?
Çakıcı: Tüm insanlık tehlikede, Müslümanlar uyanın
İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı - İLKAV’ın eğitim konferansları serisi devam ediyor. Konferansın bu haftaki konuğu toplumların ve nesillerin cinsiyet üzerinden ifsâd edilmesi konularında kitap, konferans ve sosyal medyada faaliyetleri ile tanınan araştırmacı yazar Ahmet Hakan ÇAKICI idi.
İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı - İLKAV’ın eğitim konferansları serisi devam ediyor. Konferansın bu haftaki konuğu toplumların ve nesillerin cinsiyet üzerinden ifsâd edilmesi konularında kitap, konferans ve sosyal medyada faaliyetleri ile tanınan araştırmacı yazar Ahmet Hakan ÇAKICI idi.
Etcep Projesi ve Milli Eğitim
Batı dünyası batıyor, istiyor ki kendisiyle birlikte şarkta batsın. Batı dünyası ahlaken, nesil olarak çöktü, istiyor ki Müslüman toplumlarda kendisiyle birlikte çöksün.
Batı dünyası batıyor, istiyor ki kendisiyle birlikte şarkta batsın. Batı dünyası ahlaken, nesil olarak çöktü, istiyor ki Müslüman toplumlarda kendisiyle birlikte çöksün.
İnsanın sorumluluğu
Kur’an’ın ifadesiyle birisi takva diğeri ise fısk ve fücur olan iki ana yolu belirleyen unsurlar vardır. Toplumların ana çatılarını oluşturan din ve yaşam biçimi, insanın içindeki farklı seslerin bir uzantısı ve yansımasıdır. Allah da insana aklını ve iradesini, takvasını ve fıskını vererek önünde doğruya ve yanlışa gidebileceği yolları gösteriyor. “Nefse ve onu biçimlendirene, Sonra da ona kötülük ve takva kabiliyetini verene yemin olsun ki, Elbette nefsini temizleyip arındıran kurtulmuştur. Onu kirletip gömen de ziyan etmiştir”. (Şems: 7-9)
Kur’an’ın ifadesiyle birisi takva diğeri ise fısk ve fücur olan iki ana yolu belirleyen unsurlar vardır. Toplumların ana çatılarını oluşturan din ve yaşam biçimi, insanın içindeki farklı seslerin bir uzantısı ve yansımasıdır. Allah da insana aklını ve iradesini, takvasını ve fıskını vererek önünde doğruya ve yanlışa gidebileceği yolları gösteriyor. “Nefse ve onu biçimlendirene, Sonra da ona kötülük ve takva kabiliyetini verene yemin olsun ki, Elbette nefsini temizleyip arındıran kurtulmuştur. Onu kirletip gömen de ziyan etmiştir”. (Şems: 7-9)
Demokrasi özgürlük ve halkların kardeşliği yalanı
İlk bölümde kısa ve özet şeklinde geçtiğimiz seçim süreci ve sürecte yaşananlara bakış açımzı, bu bölümde biraz daha esas çevçeve içerisinde değerlendirmek isterim. Nedir bu esas çerçeve ? Meselenin temeline oturtumaya çalışılan ve Müslüman toplumlara yavaş yavaş sevdirilen demokrasi-özgürlük ikilemi toplum tarafından ne sorguya tutuldu vede bunun İslam hukuku açısından durumu değerlendirildi. Bu batıl yaşam biçimleri ve modelleri İslam toplumlarına sevidirilirken elbette yerel güçlerdende destek alındı, zaten toplumsal yaşam biçimleri o toplumun değer verdiği kişiler eliyle gerçekleşirse toplumun ona itibar etmesi daha kolay ve hızlı olur.
İlk bölümde kısa ve özet şeklinde geçtiğimiz seçim süreci ve sürecte yaşananlara bakış açımzı, bu bölümde biraz daha esas çevçeve içerisinde değerlendirmek isterim. Nedir bu esas çerçeve ? Meselenin temeline oturtumaya çalışılan ve Müslüman toplumlara yavaş yavaş sevdirilen demokrasi-özgürlük ikilemi toplum tarafından ne sorguya tutuldu vede bunun İslam hukuku açısından durumu değerlendirildi. Bu batıl yaşam biçimleri ve modelleri İslam toplumlarına sevidirilirken elbette yerel güçlerdende destek alındı, zaten toplumsal yaşam biçimleri o toplumun değer verdiği kişiler eliyle gerçekleşirse toplumun ona itibar etmesi daha kolay ve hızlı olur.
Cahili sisitemlerde can ve namus emniyeti yoktur
Toplumsal bir varlık olan insan, oluşturduğu topluma sahip olduğu inançları, değer yargıları ve kültürü ile yön verir ve bu unsurlarla yaşam tarzını belirler. Her toplumun kendine özgü yaşam şekli, örfü, kültürü vardır. Bu toplumlar kendi aralarında çeşitli isimler alabilir lakin İslam nazarında toplumların iki ismi vardır: Cahiliye toplumu ve İslam toplumu.
Toplumsal bir varlık olan insan, oluşturduğu topluma sahip olduğu inançları, değer yargıları ve kültürü ile yön verir ve bu unsurlarla yaşam tarzını belirler. Her toplumun kendine özgü yaşam şekli, örfü, kültürü vardır. Bu toplumlar kendi aralarında çeşitli isimler alabilir lakin İslam nazarında toplumların iki ismi vardır: Cahiliye toplumu ve İslam toplumu.
Toplumu, bütüncül kulluk anlayışından uzaklaştıran suni tatmin aracı olarak "Kandiller"
“Regaib Kandili” ve bu formda üretilmiş olan diğer özel gün ve geceler inanış ve pratikleri, bir merasim dini değil hayat dini olan, hayatın içinden konuşan ve hayatın bütününe hitap eden İslam’a ait olmadığı bilinmesine rağmen pragmatist mülahazalarla savunulmakta ve sürdürülmektedir. Söz konusu özel gün ve gecelerin, toplumların İslam’la bağ kurmasına vesile olduğu, insanların bu vesilelerle unuttukları bazı değerleri hatırladıkları gibi gerekçelerle, Kur’ani ve Nebevi bir referanstan yoksun olan bu gelenekler muhafaza edilmektedir.
“Regaib Kandili” ve bu formda üretilmiş olan diğer özel gün ve geceler inanış ve pratikleri, bir merasim dini değil hayat dini olan, hayatın içinden konuşan ve hayatın bütününe hitap eden İslam’a ait olmadığı bilinmesine rağmen pragmatist mülahazalarla savunulmakta ve sürdürülmektedir. Söz konusu özel gün ve gecelerin, toplumların İslam’la bağ kurmasına vesile olduğu, insanların bu vesilelerle unuttukları bazı değerleri hatırladıkları gibi gerekçelerle, Kur’ani ve Nebevi bir referanstan yoksun olan bu gelenekler muhafaza edilmektedir.
Makaleler
Hava Durumu